Akdemir “ Üyelerimizin açığa alınması asla kabul edilemez. “
Eğitim, 24 Ağustos 2016 12:39
KESK “ Açıkça uyarıyoruz, bu yol yol değildir “
15 Temmuzdan sonra iktidarın OHAL yasa ve hükümlerine dayanarak ülkede FETÖ taraftarı ya da yandaşı olanları temizlerken olmayanlara da aynı şekilde yaklaşılmakta bir nevi cadı avı yapılmaktadır diyen Malatya KESK dönem sözcüsü BTS şube başkanı Hasan Akdemir eğitim sen şubesinde yaptığı basın açıklamasında açıkça AKP iktidarını uyardıklarını belirterek “ AKP, İktidarı bu gün darbeyi gerekçe göstererek hayata geçirilen OHAL yasalarına ve Kanun Hükmünde Kararnamelere dayanarak On binlerce kamu emekçisi açığa alınmış, binlercesi memuriyetten atılmış, on binlercesi gözaltına alınmış ve binlercesi tutuklamıştır. Cemaatle sınırlı olmayan açığa almalar, gazete kapatmalar ve çalışanlarını gözaltına almalar, ev baskınları vb. birçok yöntem tümüyle aynı nitelikte uygulamalardır. AKP daha önce Cemaat ile birlikte hayata geçirdiklerini bugün tek başına hayata geçirmektedir.
Açıkça uyarıyoruz, bu yol yol değildir, dönüp dolaşıp getireceği yer yeni krizler, kaos ve tıkanmadır. Nitekim kontrolden çıkan araba misali herkese yönelebilecek hukuksal zeminden çıkan bir süreçten geçmekteyiz.
AKP, OHAL yasalarına ve Kanun Hükmünde Kararnamelere dayanarak kamu emekçilerinin açığa alınmaları ya da tümüyle memuriyetlerine son verilmelerinde iş çığırından çıkmıştır. Daha önce Başbakanlık bünyesinde ve Bakanlıklardan üst düzey temsilcilerinden oluştuğu söylenen komisyon eliyle yapılan açığa almalar bugünlerde illerde İl Olağanüstü Hal Bürolarında oluşturulan komisyonlar aracılığıyla yapılmaktadır.
OHAL’i de aşan, sıkıyönetim uygulamalarıyla karşı karşıyayız. Kitlesel işten çıkarmalar, AKP’nin 15 Temmuz’dan önce de önüne hedef olarak koyduğu Kamu Personel rejiminin fiilen değiştirildiğini göstermektedir. Nitekim artık iş güvencesi şifahi talimatlarla, gerekçesiz komisyon kararlarıyla ya da asılsız ihbarlarla bir çırpıda ortadan kaldırılmaktadır. Kadrolaşmanın en temel silahı olan sözlü sınav kural haline getirilmektedir.
Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız tüm darbelerde en çok saldırıya maruz kalmasına, Cemaatin hedef tahtasında olmasına, yönetici ve üyelerimizin birçok bedel ödemesine rağmen bugün itibariyle 15 Temmuz sonrasında genelde sendika üyelerimizden toplam 452 kişi işten el çektirilmiş, 6 kişi ihraç edilmiş, 10 kişi tutuklanmıştır. Yerelde ise Malatya dan KESK’ bağlı Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu üyesi ve sendika üyemiz görevden uzaklaştırılmıştır.
İş güvencemiz ortadan kaldırılmak istenmektedir
Hükümet darbe girişimini bahane ederek torba yasalara kamu emekçilerini yakından ilgilendiren kimi maddeleri ekleyerek pamuk ipliğine bağlı iş güvencemizi ortadan kaldırmayı, personel rejim sistemini tümden değiştirmeyi hedeflemektedir. Hükümet kurtuluş savaşı verdiğini söylemektedir. Şurası çok açık ve net; Kurtuluş savaşı değil “muhalefetten kurtulma savaşı” vermektedir.
On binlerce kamu emekçisi sorgusuz sualsiz açığa alınıp binlercesinin memuriyetine son verilirken, kendi üyelerinden de binlercesi bu şekilde mağdur olurken yandaş konfederasyondan en ufak bir itirazın çıkmaması düşündürücüdür. Bizler tüm işlemlerin hukuk zemininde gerçekleşmesini ve darbe girişiminin bir fırsata çevrilmemesi, darbelere karşı mücadelenin darbe yasalarıyla değil demokratik yol ve yöntemlerle olabileceğini savunurken yandaş konfederasyon adeta üç maymunları oynamaktadır.
Tıpkı AKP hükümeti gibi bir zamanlar Cemaat ile can ciğer olan yandaş Konfederasyon da Cemaate karşı şimdi sözde bir karşı tavır almış gibi görünse de sendikal hak ve özgürlüklerin çiğnenmesi karşısında içine girdiği sessizlik ile emek mücadelesinde emekçilerden yana değil iktidardan yana bir tavır sergilemeye devam etmektedir.
Emekçilere yönelik mutlak “güvencesizleştirme”, taşeronlaştırma, yoksullaştırma politikaları, işçi ve emekçilerin örgütlenme, toplu pazarlık, siyasi hak ve özgürlüklerinin önündeki engeller olduğu gibi durmaktadır.
Üyelerimizin açığa alınması asla kabul edilemez.
Cemaate yıllarca kol kanat gerenler, onunla ortaklık yapanlar en ufak bir hesap vermezken cemaatin her türlü saldırısına maruz kalan Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız üyelerinin açığa alınması asla kabul edilemez.
Açığa alınan, işine son verilen üyelerimizle ilgili kararlar geri alınmalı, üyelerimizin işlerine dönmeleri sağlanmalıdır.
Ancak tüm bunlar uluslararası sözleşmeler ve hukuk normları çerçevesinde yapılmalı, OHAL derhal kaldırılmalıdır.
Askeri darbe girişimi sivil darbeye dönüştürülerek devam ettirilmemelidir. Özellikle son yıllarda uygulanan ve bugün halklarımızı, emekçileri patlama noktasına getiren, çok tehlikeli bir noktaya varan kutuplaştırma ve gerginlik siyasetine son verilmelidir.
Gerekçesi ne olursa olsun eğer ortada bir hukuksuzluk söz konusu ise bu hukuksuzluğun karşısında olacağız. Çünkü bu durum herkes için bir tehdit oluşturmaktadır. Kimse kendisine sıra gelmesini beklememeli, toplumsal sözleşme niteliğindeki demokratik hukuk ilkelerinin esas alınması konusunda mücadele edilmelidir.
Bu çerçevede; Hükümeti, sendikal hak ve özgürlüklerin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve kaygıları ortadan kaldırmak için anayasaya ve yasalara uygun adımlar atmaya, kamuyu tasfiye planlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. “ dedi
Eğitim, 24 Ağustos 2016 12:39
Yorumlar (0)