Erdal EREN idam edilişinin 37.yılında anılmaya devam ediliyor DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!!
Gündem, 12 Aralık 2017 15:49
Türkiye'de 1980 öncesi dönem, devrimci mücadelenin en yoğun olarak yaşandığı dönemdi.
Yüz binler, kendini bu mücadelenin içinde bulmuş, her yerde çatışmalar, direnişler, eylemler birbirini izlemiştir. Toplumun devrimci ve karşı-devrimci olmak üzere iki kutba ayrılması zaten bunun en güzel örneğidir.
Yükselen bu mücadele, sistemi iyiden iyiye tehdit eder hale gelmeye başladığındandır ki, başta o dönemin gençleri olmak üzere devrimci unsurları, sistemin teröründen büyük oranda etkilendiler. Evler basıldı, işkencede yüzlerce insan katledildi, sakat bırakıldı, resmi ve sivil faşist güçlerce binlerce insan sokak ortasında, mitinglerde, eylemlerde öldürüldü. Erdal Eren de 1980 öncesi Türkiye'sinin devrimci mücadelesinde yer alan yüz binlerce gençten birisiydi.
O da, halkın iktidarını kurması, azınlığın diktatörlüğüne son verilmesi, bağımsız, sosyalist bir ülke kurulması için savaşanlardandı... Erdal Eren' in de içinde bulunduğu bir eylem esnasında Zekeri' ya Önge adında bir askerin ölmesi üzerine Erdal Eren tutuklandı.
Askeri Mahkeme, onu, eyleme müdahale eden askeri öldürmekten suçlu buldu. O, mahkemede, aynı Denizler gibi hiç taviz vermedi, eğilmedi... Askeri kendisinin öldürmediğini söyledi. Gerçekten de öyleydi. Askeri öldüren mermi, bir tüfek mermisiydi. Oysa Erdal Eren' in üzerinde sadece tabanca vardı. Dahası, eylemcilerin hiçbirinin üzerinde tüfek yoktu.
Askerler, eylemcilere ateş açtıklarında, kendi tüfeklerinden seken bir mermi, bir ere isabet edip onu öldürmüştü. Tüm kriminal incelemeler, bilimsel çalışmalar, bunu gösteriyordu. Egemenler, askeri Erdal Eren' in öldürdüğüne dair hiçbir kanıt bulamadılar... Ancak, faşist düzen için, gerçek suçlu ya da hak edilen ceza hiçbir zaman önemli değildir. Öyle de oldu..
Suçu işleyen Erdal olmamasına rağmen, 2 Şubat-19 Mart tarihleri arasında yapılan "jet yargılama" ile idam cezası verildi, kalem kırıldı...
Devlet, Denizlerden sonra yine taammüden cinayet işleyecekti... Ancak ortada bir sorun daha vardı. Erdal, daha 17 yaşındaydı. 18 yaşından küçük birisine idam cezasının verilmesi burjuva yasalara göre mümkün değildir.
Ancak oligarşi, bunun da çaresini buldu. Nasıl olsa birisi asılmalıydı. Ne yapılıp edilip halkın, devrimcilerin gözü korkutulmalıydı.
Ve nihayet, Erdal' ın 17 olan yaşı, mahkeme kararıyla büyültüldü ve idamın önündeki son engel de kaldırılmış oldu..
Artık her şey yasalara "uygundu"...
13 Aralık günü de Eren, idam edildi. İdama giderken de ideolojisini haykırmaktan asla vazgeçmedi. Dönemin faşist zihniyetinin bir yansıması olarak işlemediği bir suçtan dolayı, tamamıyla sindirme, ezme, korkutma politikalarının bir sonucu olarak, 17 yaşında bir komünistin idamı, dünya tarihinde yerini Erdal' ın mahkemede söylediği şu sözlerle almıştır: "Bir gün, mutlaka sizin yerinizde halkımız olacak, sizi ve koruduğunuz düzeni yargılayacak ve doğru kararı verecektir!"
Genç komünist Erdal Eren
Gündem, 12 Aralık 2017 15:49
Yorumlar (0)