Tunçdemir ' T.B.B ve Baroların susturulması savunmanın susturulması anlamına gelecektir.'
Gündem, 05 Nisan 2018 15:31
Mesleğimizin amacı her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ile her derece de yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukatlar bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adaletin hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis ederek kamu hizmeti ifa ederler.
Avukatlık, hem bir kamu hizmeti, hem de serbest bir meslektir.
Avukatlar yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil eder.
Yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğinin temsilcileri olan biz avukatların tarihi, Eski Yunan ve Roma ya kadar uzanmasına rağmen; bu gün geldiğimiz noktada avukatlık mesleği gerek sosyal statü, gerek ekonomik ve gerek özlük hakları yönünden her geçen gün geriye gitmektedir.
Yargının kurucu unsuru olarak kabul edilen ve Avukatlık Kanunu nun tanıdığı hak ve yetkileri kullanmak için görev gören avukatların mesleklerini ifa ederken karşılaştığı zorluk ve yaşadığı mesleki sıkıntılar toplumda Avukatların statüsünün bilinmemesinden “ hukukun üstünlüğü ”ilkesinin ve gördükleri görevin başta kamu kurumları ve kamu görevleri olmak üzere, ülkemizde bir türlü özümsenmemesinden kaynaklanmaktadır.
Bu gün itibari ile ülkemizin neredeyse tüm şehirlerinde Hukuk Fakültesi bulunmaktadır. Kıbrıs ve Türkî Cumhuriyetlerinde bulunanlarla birlikte sayı 120 Hukuk Fakültesi ni bulmaktadır. Bu fakülteler yüksek kontenjan sayıları ile planlama yapılmadan; işsiz hukuk fakültesi mezunları ve” hiçbir şey olmazsa avukatlık yaparım” mantığı ile mesleğe bakan bireyler yaratmaktadır.
Avukat sayısı son 5 yılda yüzde 35 artmıştır.
Avukat sayısının bu kadar kontrolsüz bir şekilde artışı işsizlik sorunu yanında mesleki niteliği de düşürmektedir.
Avukatlar mesleki sorunlar yanında OHAL döneminde artan yeni sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
15 Temmuz 2016 gecesi bir daha asla yaşamak istemediğimiz bir darbe girişimi ile başlayan OHAL sürecinde 570 avukat tutuklanmış,1480 avukat hakkında da soruşturma açılmıştır.
Bu şekilde savunma hakkı kısıtlamaları olmuş ve bu durum savunma üzerinde baskı hissi yaratmıştır.
Bu nedenle savunmanın daha da güçlendirilmesi dileklerimizi tekrar etmek isteriz.
Yine son dönemde Türkiye Barolar Birliği üzerinden yürütülen tartışmaları endişe ile karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Çağdaş ülkelerde hak arama özgürlüğünün demokrasinin hukuk ilkelerinin uygulanmasının güvencesidir
Çağdaş ve demokratik ülkelerde barolar, savunma hakkının, hak arama özgürlüğünün, demokrasinin, hukuk devletinin, genel hukuk ilkelerinin etkin biçimde uygulanmasının en büyük güvencesidir.
T.B.B ve Baroların susturulması avukatların ve dolayısı ile savunmanın susturulması anlamına gelecektir.
Şu unutulmamalıdır ki; bir ülkede savunma hakkı ne kadar güçlüyse, hukuksal sistem de o kadar güçlü olacaktır. Adil yargılanma adaletin ve demokrasinin temel koşullarındandır.
5 Nisan Avukatlar Günlerini antidemokratik uygulamaların son bulduğu adil, bağımsız, tarafsız ve güçlü bir yargının olması dileklerimizle kutluyoruz.
Demokrasinin, İnsan Haklarının ve Hukuk Devletinin en büyük güvencesi olan savunmanın temsilcileri olan meslektaşlarımızın Avukatlar Günü nü kutlar; hukukun ve yargının sorunlarını çözdüğümüz günlere birlikte ulaşma dileği ile saygılar sunarız.” dedi
Gündem, 05 Nisan 2018 15:31
Yorumlar (0)