Basın özgürlüğünün derecesi, bir ülkenin dünyadaki saygınlığı ve itibarı ile de doğru orantılıdır.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günüdür. Ülkelerde basının hür olmasının özgür toplumun da teminatı olduğunu hepimizin herkesin bilmesi gerekir.
Birleşmiş Milletleri, 1993 yılında 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etmiştir.
Bugün ne yazı ki, dünyanın birçok ülkesinde basın evrensel kriterlerde bir özgürlüğe ulaşamamıştır. Türkiye'nin de dâhil olduğu birçok ülkede basın özgürlüğünü kısıtlayan engellemeler devam etmekte, bağımsız gazetecilik çalışmalarının yapılmasını olanaksızlaştıran kısıtlamalar devam etmektedir.
Başta düşünce ve ifade, basın ve yayın özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerimize yönelik saldırıların yoğunlaştığı ve daha da artacağı kesin olan kesin olarak görülen bugünler de basın kurum ve kuruluşlarının örgütlü mücadelenin önemini daha çok anlayarak daha da çok çalışılması bir araya gelerek destek verilmesi gereken günlerdeyiz.
Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında her geçen yıl daha aşağı sıralara indiğini hepimiz net bir şekilde görüyor ve yaşıyoruz.
Dünyada basın özgürlüğü sıralaması araştırmalarına göre 'basını özgür olmayan ülkeler' seviyesine inen ülkemizde mevcut tablo maalesef ortada.
Basını özgür olmayan bir ülkede toplum da özgür olamaz.
Basın özgürlüğünün derecesi, bir ülkenin dünyadaki saygınlığı ve itibarı ile de doğru orantılıdır.
ÇGD ülkemizde bağımsız medya ve basın özgürlüğü mücadelesini kurulduğu günden bu yana sürdürmüş ve aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.
3 Mayıs Dünya basın özgürlüğü günümüz her ne kadar istenilen şekilde özgür olmasak ta yine özgürlüklerle dolu günler temennisi ile kutlu olsun.
İbrahim GÖÇMEN
ÇGD Malatya şube başkanı
Yorumlar (0)