Emek Partisi tarafından 6 Mayıs 1972’de bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için mücadele ettikleri için katledilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan için anma etkinliği gerçekleştirdi.
Parti Binasında gerçekleştirilen Etkinlikte Partisinde gerçekleştirilen anma etkinliğinde 3 fidan yad edildi.
Anma etkinliğinde EMEP gençliği tarafından konu ve gündemle ilgili değerlendirmelere yer verildi. Yapılan değerlendirmede şunlara yer verildi; “Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan… 6 Mayıs 1972’de bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için mücadele ettikleri için katledildiler. O zaman iktidardakiler mücadele eden gençlerin en önde yürüyenlerini öldürdükleri zaman, geride kalanların korkuya kapılacaklarını, geri çekileceklerini düşünüyordu. Ama Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in isimleri nesillerdir doğan çocuklara madalya oldu. 46 yıldır onların mirasını büyütmek, açtıkları mücadele bayrağını daha ileriye taşımak eşit ve özgür bir dünya kurmak isteyen gençlerin ellerinde yükseldi ve yükseliyor.
46 yıl sonra bugün dünya genelinde emperyalist saldırganlığın şiddetlendiği ve bölgesel savaşın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye kapitalistleri ve onların temsilcisi AKP hükümeti iktidarını gerici ve faşist bir rejim üzerine inşa ediyor.
Emperyalist politikalar Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam ederken Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde demokratik halkçı çözümü, içeride ve dışarıda askeri operasyonların durdurulması, ülke dışındaki askeri güçlerin derhal geri çekilmesi, Suriye, Irak başta olmak üzere sorunların demokratik barışçıl zeminde çözülmesi gerekirken
Kürt halkının sorunlarını çözmek bir yana daha da derinleşiyor.
Savaşların ekonomik yükü işçilerin, emekçilerin, gençlerin yaşamını sudan elektriğe kiradan temel ihtiyaçlara kadar etkiliyor. Türkiye’yi yöneten patronlar ve hükümet ‘yerli ve milli’ propagandası altında ekonomik ve siyasal olarak emperyalist devletlerle anlaşma yapıyor. ‘yerli ve milli’ çıkarlar denilerek emperyalistlerin bölgedeki kuklası haline geliyor.
AKP/Erdoğan yönetimi İnşa etmek istedikleri tek adam tek parti rejimi uğruna gençliği baskıların, çatışmaların, savaşların, ölümlerin, işsizliğin ve geleceksizliğin girdabına sürüklüyor.
İnşa edilen ‘tek adam tek parti’ rejimi doğrudan gençleri de hedef almaktadır. İşsizliğin arttığı, gelecek kaygısının iliklerimize kadar işlediği, üniversitelerin bölünmeye çalışıldığı ve üniversitelere yönelik baskıların arttığı, eğitimin gerileştirildiğini ve niteliksizleştirildiğini görüyoruz. Barış için imza atan akademisyenlerin ihraç edilip haklarında dava açılmaları, sürekli değişen ve belirsizliklerle dolu eğitim ve sınav sistemi bunlara örnektir. Bunların yanında hak talep eden öğrenciler gazla, copla ve tutuklamayla karşı karşıya kalıyor. En ufak hak talebi iktidar tarafından bastırılıyor.
Bizler bugün ‘tek adam tek parti’ rejiminin inşasından etkilenen gençlere düşen görev Denizlerden devraldığı bayrağı daha da ilerletmektir.
Gün emperyalistlerin savaş ve yıkım politikalarının karşısında bağımsızlık ve barış için, Sömürü düzeninin karşısında insanca yaşamak ve çalışmak için,
Parasız, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim talebini yükselmek için Emperyalizme ve ‘tek adam tek parti’ rejimine karşı bağımsızlık demokrasi ve sosyalizm mücadelesini yükseltme günüdür.
Yorumlar (0)