Gönül Öztürkoğlu oy birliği ile yeniden başkan seçildi
Gündem, 10 Haziran 2018 15:31
İHD 13. Genel kurulunu coşkuyla yaptı.
İHD 13.Genel Kurulu Dilan düğün salonunda büyük bir katılımla yapıldı.
Kongreye insan hakları derneği genel başkanı Sayın Öztürk Türkdoğan HDP ve CHP millet vekil adayları sivil ve demokratik kitle örgütleri başkan ve temsilcileri ile birlikte sol sosyalist siyasi parti başkan ve yöneticileri katıldı.
Gündem gereği saygı duruşu ve Divan seçimi yapıldı. Divan başkanlığına İHD genel merkez yöneticisi ve SONNOKTA gazetesi yazarlarından Servet Akbudak ile birlikte kâtip üyeliğe de Hasan Akdemir ve Zühal seçildi.
Divanın oluşmasından sonra yine gündem gereği İHD Şube başkanı Gönül Türkoğluna konuşma verildi.
İHD Malatya şube başkanı Gönül Öztürkoğlu açılış konuşmasında yaptığı açıklama da “ Sayın Divan, Değerli misafirler Sivil toplum kurumlarımız temsilcileri ve değerli Basın, İHD Malatya Şubemizin değerli üyeleri, insan hakları derneği genel başkanı Sayın Öztürk Türkdoğan, HDP ve CHP millet vekil adayları Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum, hepiniz Hoş geldiniz.
Kongremizin demokrasiye, kardeşliğe ve özgürlüğe vesile olması temenni ediyoruz.
Değerli insan hakları savunucuları, büyük hak ihlallerin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Biz 4 Haziran 2016 tarihinde görevi devraldıktan sonra 15 Temuz DARBE girişimiyle birlikte başlayan süreçte Türkiye’de en büyük hak ihlallerini yaşadık.
Son 2 yıldır yoğunlaşan çatışmalı süreç ve 22 aydır devam eden OHAL rejimi nedeniyle ağır insan hak ihlalleri yaşandığını ve insan haklarının ağır yara aldığını belirtmem gerekiyor.
OHAL sürecinde çok sayıda KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME çıktı. 15 Temmuz DARBE girişimi sonrası asıl darbe kanun hükmünde kararname ile kamu emekçilerine, gazetecilere, derneklere, radyolara, televizyonlara, HDP eş başkanlarına ve milletvekillerine, Barış Akademisyenlerine, STÖ’lere yapıldı. Aslında muhalif kim varsa herkese yapıldı..
OHAL KHK”ları ile kamudan ve özel sektörden ihraç edilip işsiz bırakılan 200.000 civarında emekçi, aileleri ile birlikte yaklaşık bir milyon insan açlığa mahkûm edildi. İhraçlar çok ağır bir ekonomik ve sosyal hak ihlali oluşturmuştur.
OHAL bahanesiyle KESK’e bağlı sendikalardan ihraç edilen ve aynı zamanda üyemiz olan insan hakları savunucularının onurumuz olduğunu bir kez daha ve yüksek sesle ifade ediyoruz.
Üyelerimizden Bülent UÇAR ihraç olduktan sonra geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Kendisini bir kez daha saygıyla anıyoruz..
OHAL sürecinde HDP’ den 10, CHP’den 1 milletvekili olma üzere toplam 11 milletvekili hala tutuklu. HDP 11 milletvekilinin vekilliği düşürüldü. Halkın iradesiyle seçilmiş belediyelerden 99’una el kondu, 68 belediyenin eş başkanları tutuklanarak cezaevine gönderildi ve yerlerine de kayyum atandı.
Ülkede 213 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak hala cezaevlerinde tutulmaktadır. 2017 tarihinden bu yana da Wikipedia sitesine hala erişilemiyor.
İnsan Hakları Derneği Genel Merkez yöneticilerimizden, insan hakları savunucusu ve şube yöneticileri birçok şube yöneticilerimiz MYK üyelerimiz gözaltına alınmıştır.Bu kongre vesilesi ile tutsak olan tüm üyelerimize kucak dolusu selamlarımızı gönderiyoruz.
BM Şartı uyarınca barışı istemek ve barışı savunmak haktır, savaş propagandası yapmak suçtur ve yasaktır. Barış istemek bir haktır ve bu hakkı kullanmaktan ve barışı haykırmaktan asla geri durmayacağız.
Sevgili Dostlar,
Ülkemiz bu gün birçok alanda ciddi krizler yaşamaktadır. Bu krizlerin içinde en dikkat çekenlerden birisi hukuk alanında yaşanan krizdir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hukuk sitemi hiçbir dönem bu kadar yara almamıştır. Mahkeme kararlarının bizzat mahkemeler tarafından uygulanmadığı bir süreci yaşamaktayız. Yargı vicdanını kaybetmiştir. Tüm irade tek adama teslim edilmiştir.
Cezaevinde 402’si ağır olmak üzere, 1554 hasta tutuklunu kaderine terk edilmiştir. OHAL süresince 1607 dernek kapatılmış olup ancak 183’ ünün geri açılmasına izin verilmiştir. 168 vakıf kapatılmış olup 23 ünün yeniden açılmasına izin verilmiştir.
Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı talepleri 2017 yılında da karşılığını bulamamıştır. AHİM’ in zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cem evlerin ibadethane olarak kabul edilmesi ile ilgili kararlarının gereği yerine getirilmemiştir. Benzer durum gayri Müslim yurttaşlarımız için de geçerlidir. Eşit yurttaşlık hukuku ve anlayışı inşa edilememiştir.
6 Ocak 2016 tarihinde barış için bildiri imzalayan 1128 akademisyenin birçoğu kamu görevinden ihraç edilmiş, bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.
Sevgili dostlar
OHAL en çok kadınları ‘VURMUŞ’ kadın özgürlüğüne ‘DARBE’ olmuştur. OHAL ile birlikte, çok sayıda kadın işten atılmış, ihraç edilmiş çok sayıda kadın örgütü kapatılmış ve çok sayıda kadın ifade özgürlüğü ihlalleri nedeni ile cezaevine girmiştir.
Kadına yönelik eril şiddetin bir an önce son bulması, sözde namus adına işlenen cinayetlerin yeterli şekilde cezalandırılması, kadın intiharlarının ve kazalarının etkin soruşturulması adına önemli adımların atılması gerekmektedir.
Çocuğa yönelik cinsel istismar bir şiddet türüdür. Çocuğa yönelik cinsel şiddet konusu sadece faillerin cezalandırılması ile çözülebilecek bir konu değildir. Acilen çocuk cezaevleri kapatılmalı ve cinsel istismar son bulmalıdır.
Kürt sorununun çözümünde taraflara çatışmasızlık ve sorunu demokratik yollarla çözümü çağrısında bulunuyoruz. Türkiye’nin bütün etnik kimliklerle barışmaya ihtiyacı var. Yeni bir diyalog ve müzakere dönemi ve sahici bir barış istiyoruz. Bunun için öncelikle OHAL’ in derhal kaldırılması ve müzakere ortamına dönülmesi gerekmektedir.
Diğer yandan yaklaşan 24 Haziran seçimlerini dikkate aldığımızda toplumun tek kişilik yönetime dayalı gidişata son vermesi gerektiğini ve insan haklarına sahip çıkmanın her bireyin görevi olduğunu ifade ediyoruz.
Seçimin eşit koşullarda ve demokratik bir ortamda yürütülebilmesi için tüm engellerin ortadan kaldırılmasını, seçim güvenliğinin sağlanmasını ve Cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin DEMİRTAŞ’ ın derhal tahliye edilmesini talep ediyoruz. Tam da bu noktada insan hakları savunucularına büyük görev düşüyor. 24 Haziran seçimlerinde güçlü bir şekilde yan yana gelebilmenin önemi üzerinde durmalıyız.
Biz barış savunucuları, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sorunlarının çözülebilmesi için barışa giden yolun açılmasını ve yeni bir barış sürecinin inşa edilmesini talep ediyoruz.
İnsan Hakları Derneği olarak demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine olan güçlü inancımızı ve mücadele azmimizi şubemiz kongresi vesilesiyle bir kez daha ifade ediyor ve hepinize kongremize katılımınız ve desteğiniz için şahsım ve yönetim kurulundaki bütün arkadaşlarım adına teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” Dedi
“30 YIL GERİYE GİTTİK”
Gönül Öztürkoğlunun konuşmalarından sonra söz İHD genel başkanına verildi. Türkiye’nin insan hakları bakımından 30 yıl geriye gittiğini’ ifade eden İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan; “İHD Kurulduğu 1986 yılında, sıkıyönetim altında kurulmuştu. O tarihten bu zamana kadar önemli mücadeleler yaşadık.
Geçenlerde 2017 raporunu açıkladığımızda biz şöyle bir tespitte bulunduk. İnsan hakları ihlalleri bakımından 30 yıl geriye gitmişiz. Türkiye’de ki bu siyasi iktidar, 30 yıl boyunca elde edilen çeşitli hukuksal kazanımları maalesef 30 yıl geriye götürmüş. Şimdi sanki hiç bir şey olmamış ve sanki bunlardan kendileri sorumlu değilmiş gibiler. Yeni yeni şeyler duyup hayrete düşüyoruz. Ama unuttukları bir şeyler var, biz varız. Türkiye’nin demokrasi güçleri var. Bizim çok güçlü mücadele birikimimiz var. Bu salonda birçok kurum temsilcisi var. Burada bulunan herkes, demokrasi mücadelesinin olmazsa olmazı. Evet, insan hakları karnesi çok kötü, öyle kötü ki, Avrupa konseyi nezdinde son üç içerisindeyiz” dedi.
“MÜCADELEYE DEVAM”
HDP Malatya Milletvekili ilk sıra adayı ve İHD Malatya Şube yönetiminde olan Mehmet Tuncel ise; “Son 3 yıldır insan hakları yöneticisi olarak çalışmaya başladık. Türkiye ve Malatya’da insan hakları yönünden büyük bir sorun var. Bizde bu süreç içerisinde elimizden geldiği kadar yönetimde olan arkadaşlarımızla beraber bütün alanlarda, mağduriyetlerin giderilmesi için koşuşturduk. Türkiye’de barış istediğimiz için tutuklandık.
Afrin’e operasyon yapıldı. Bizde bu savaşların olmaması ve Barışı savunduğumuz için bizde mağdur olduk. Benle birlikte 9 İHD’li arkadaşımız cezaevine gittik. Ceza evlerinde büyük oranda insan hakları ihlalleri var. İnsan Halkları savunucuları olarak bizler ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, baskı görenlerin sisteme karşı olanların mağduriyet yaşayanların, din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkesin yanında olduk. Bütün mağdurlar bizlere başvuruyordu. Başvurduklarında bizde gereken yardımlarımızı gerçekleştiriyorduk.
OHAL’ den dolayı biliyorsunuz birçok alanda mağduriyetler yaşandı. AKP döneminde baskılar daha çok arttı. İnsan haklarının dünyada uluslar arası boyutta bir yeri vardır. Dediğim gibi birçok arkadaşımız içeride bazıları da benim gibi denetimli serbestlikle bırakılmış durumda. Ama ne yapacağız mücadeleyi bırakacak mıyız? Ben siyasi partiden Milletvekili adayı oldum ve mücadelem orada devam edecek” dedi
Yapılan konuşmalarda sonra gerçekleştirilen seçim sonrası Mevcut şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu güven tazeleyerek yeniden İHD Malatya şube başkanlığına seçildi.
Gündem, 10 Haziran 2018 15:31
Yorumlar (0)