" İnsani değerlerle uyuşmayan bazı düzenlemeler geri çekilmelidir. "
Gündem, 10 Kasım 2018 16:09
Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) dönem sözcüsü Zuhal Güler; “Yoğun çalışma koşullarından bir hafta içerisinde sekiz sağlık emekçisi yaşamına son vermiştir. Bir taraftan bu yaşanırken, diğer taraftan sağlık emekçilerinin kafasında parke taşı kırılmasından tut bıçaklanma gibi sonu ölümlerle sonuçlanan durumlar açığa çıkmıştır” dedi.
KESK tarafından Malatya Merkez Postane önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Eğitim Sen, BTS, İHD, ÇGD sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve üyelerinin yanı sıra ÖSP ve ÖDP parti temsilcilerinden de destek geldi.
Açıklamayı okuyan SES Malatya Şube Başkanı ve KESK dönem sözcüsü Zuhal Güler; “Sağlık sisteminden kaynaklanan aksaklıklardan sanki biz sağlık emekçileri sorumluymuşuz gibi çoğu zaman hastalarımız ve hasta yakınlarımız öfkelerini bize yönlendirirler. Son dönemlerde bu öfkenin giderek arttığını ve sağlık emekçilerinin can güvenliğine neden olacak durumlar kamuoyunca bilinmektedir.
Hâlbuki sağlık sisteminden kaynaklanan aksaklıklardan bizler de sıkıntı yaşamaktayız. Yoğun çalışma koşullarından bir hafta içerisinde sekiz sağlık emekçisi yaşamına son vermiştir. Bir taraftan bu yaşanırken diğer taraftan sağlık emekçilerinin kafasında parke taşı kırılmasından tut bıçaklanma gibi sonu ölümlerle sonuçlanan durumlar açığa çıkmıştır.
Bizler bir taraftan arkadaşlarımızın yasını tutarken diğer taraftan sağlık sistemindeki sıkıntıları ve bu sıkıntıların neden olduğu şiddetle mücadele etmeye çalıştık. Şiddeti uygulayan kişi ve kişilerin caydırıcı cezalar alması konusunda uzun soluklu bir mücadelemiz oldu.
Bunun sonucunda bilginiz dâhilinde sağlıkta şiddeti önleme yasası mecliste alt komisyondan geçti. Eksiklerine rağmen verdiğimiz mücadelenin sınırlı da olsa meyvesini verdiğini söyleyebiliriz. Ancak bu yasal düzenlemenin içinde öyle bir madde var ki kamu vicdanını yaralayıcı hukuki hiçbir alt yapısı olmayan bu madde meclis alt komisyonundan apar topar geçirilmiştir.
Her ebeveynin her anne baba çocuklarının iyi bir meslek sahibi olması için bütün varlığını ortaya koyar. Çocukları insan hayatına dokunacak kendi yaşamlarını idam ettirecek bir meslek sahibi olmanın yolunu açacak üniversiteyi kazandığı durumda haklı bir gurur içinde olurlar. Hele çocukların bu zorlu eğitim sisteminde tıp fakültesini kazandıysa ayrıca mutlu ve övünç kaynağıdır.
Tıp fakültesini kazanan öğrenci için zorun başladığı başka bir dönem vardır. Masa başında dirsek çürüten tıp öğrencisi altı yılını kampüsde ve hastanede geçirecektir. Şu anda da bu benzer yolculuğu tamamlamış bin bir emek ve masrafla tıp fakültesini bitirmiş tıpkı diğer mesleklerde olduğu gibi güvenlik soruşturması adı altında parametrelerini bilmediğimiz hiçbir hukuksal alt yapısının olmadığı bir uygulamayla atamaları yapılmamaktadır.
Özellikle tıp fakültesi mezunları için atamasının yapılmamasına dair yapılan kanuni düzenleme anlaşılır gibi değildir. Komisyonu yakından takip eden ve orda gözlemci sıfatıyla yer alan genel merkez yöneticilerimiz ve tabip odası temsilcilerimiz söylemlerinden komisyonda bu öneriyi savunan milletvekillerinin güvenlik soruşturmasından geçemiyorlarsa SGK bağlantısı olmayan hastanelerde çalışılabileceğini veya muayenehane açabileceklerini ifade etmişlerdir. Belli ki bu milletvekilleri tıp fakültesi eğitimi almamış pratisyen bir hekimin muayenehane açamayacağını bilmemektedir. Ayrıca SGK yla bağlantısı olmayan bir sağlık kuruluşumu var sayın vekil bu suçtur!
Sağlıkta şiddet adı altında beşinci madde olarak bildiğimiz diğer bir durumda haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen doktorların hiçbir yerde çalışamayacaklarına dair çıkarılmak istenen diğer bir düzenlemedir. Bir gecede insan yaşamını simgeleyen formalarımızı önlüklerimizi stetoskoplarımızı elimizden aldılar.
Tüm KHK lar için ilk zamanlar ağaç kovuğundan beslensinler diyenler tepkiler üzerine ne yaparlarsa yapsınlar piyasada çalışınlar özellerde çalışınlar gibi ifadeler kullanıldı. Bu ifadeden sonra özellikle sağlık emekçileri özellerde çalışabileceğine dair KHK yayınlandı işsiz güçsüz bırakılma birçok kamu emekçisinden birileri olan sağlık emekçileri hem işini yapmak hem de evine ekmek götürmek için çalışmaya başladı.
Kendileriyle çelişen bu düzenlemeyi görmezden gelen ve beşinci maddeyi meclisten geçirmeye çalışan hükümet tüm tepkilere rağmen ısrarcı tutumu sürdürmektedir. Sadece çıkarılan KHK ile uyumsuz olmayan bu düzenleme birçok alanda da çelişkili durumlara neden olmaktadır. Örneğin mecliste KHK ile ihraç olmuş onlarca milletvekili vardır. Toplum vicdanını acıtan bu durum bir sürü travma tik duruma da neden olacaktır.
Buradan başta sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan a meclisteki milletvekillerine ve toplumsan muhalefete çağrımızdır. Bu düzenleme hukuksuz, anayasaya aykırı, insani değerlerle uyuşmayan yasal düzenlemeyi ivedilikle geri çekilmelidir. bu temelde 11 Kasım 2018 Pazar günü tüm ihraçlar ve atanamayan hekimler SES ve Tabip Odası öncülüğünde Ankara da Kuğulu Parkta olacak. Eğitim ve çalışma hakkına sahip çıkmak için bizlerde orda olacağız” dedi.
Gündem, 10 Kasım 2018 16:09
Yorumlar (0)