Çözüm Fırat'ın Doğusuna Müdahale Değil, Eşitlik, Kardeşlik ve Barıştır!
Siyaset, 10 Ağustos 2019 16:11
AKP İktidarı Suriye‘ye yeni bir silahlı müdahale tartışmalarını sürdürürken ABD ile yapılan görüşmeler adeta pazarlığa dönüşmüş ve bölgedeki gelişmelere bağlı olarak bu pazarlığın devam edeceği görülmektedir. Ancak bu pazarlığın ABD politikalarından bağımsız sürmesi mümkün görünmediği gibi Rusya politikalarının denklem dışı kalacağı beklenmemelidir. Bölgedeki güç dengelerindeki gelişmelere bağlı olarak bu pazarlıkların süreceği görülmektedir.
AKP, hazırlığını yaptığı planında Menbiç ve Fırat‘ın doğusuna girerek belirli bir alanı tutmak, Süleyman Şah Türbesi’ni eski yerine taşımak, kontrol ettiği alana Türkiye‘deki Suriyelilerin bir kısmını ve ÖSO güçlerini taşımak, daha sonra da Suriye sınırının bir kaç yerinden girerek sınırın Suriye tarafında 30-35 kilometre derinliğinde YPG-SDG güçlerinden arındırılmış bir bölge oluşturarak, buraya da Türkiye‘den Suriyeliler, ÖSO güçleri ve Barzani’ci Kürtleri yerleştirmek Türkiye‘nin de gözlemci olarak askeri güçlerini ve devriyelerini bulundurmasını hedeflemekte. Ancak sağlandığı söylenen mutabakatın belirsizliği bir yana anlaşıldığı söylenen maddelere bakıldığında sınırları belirsiz bir uzlaşma olduğu görülmektedir. Varılan mutabakatta ne “güvenli bölge”nin hangi alanları kapsayacağı bellidir, ne de kaç km derinlikte olacağı, bu bölgeye hangi güçlerin yerleştirileceği bellidir.
Dolayısı ile sağlanan mutabakat bir AKP iktidarı başarısı değildir, ABD Türkiye hükümetini kendi politikalarına yakınlaştırmıştır. Türkiye’nin yayılmacı hayallere kapılarak, tek başına da olsa Fırat’ın doğusuna gireceği iddiasını ABD, Rusya, Suriye politikalarından bağımsız gerçekleştirmesinin de dayanağı yoktur. ABD ve Rusya’ya rağmen adım atmasının olanağı yoktur. ABD, Kürt sorununu eşit haklara dayalı kardeşlik temelinde çözmemiş bir devlet olarak Türkiye’yi bu sorun üzerinden kendi politikalarına bağlamanın pazarlığını yürütmektedir.
Bugün Suriye dâhil Ortadoğu’da ve bölgede yaşanan sorunun çözümü Türk, Türkmen, Kürt, Arap ve bölgedeki diğer halkların kendi kaderlerini belirleme hakları, eşitlik ve kardeşlik temelinde ele alınmadığı sürece savaş, şiddet, çatışma sona ermeyecek; bölge halkları ölüm, göç, açlık, yoksulluk vb.’ den kurtulamayacaktır.
Öncelikle emperyalist güçlerin bölgeyi terk etmesi, bütün bölge gericiliklerinin elini çekmesi, sorunun silah yerine tarafların görüşmeleri ile çözülmesi iradesi bölgede barış için başlangıç olabilir. AKP iktidarının bölgede bir çatışmanın içine girmesi içerideki açmazlarına Suriye politikasını ekleyeceği gibi çatışma bataklığına bütün bir ülkeyi sürükleyecektir.
Hükümet Suriye üzerinden yayılmacı hayallerine, bölgeyi yeniden dizayn etme emellerine son vermelidir.
Selma Gürkan
Genel Başkan
Siyaset, 10 Ağustos 2019 16:11
Yorumlar (0)