KESK " Hepimizle Dalga Geçilen Teklife Karşı; Tüm Kamu Emekçilerini Ortak Mücadeleye Çağırıyoruz!"

, 17 Ağustos 2019 07:34

KESK

 

 

        1 Ağustos tarihinde başlayan “toplu sözleşme” görüşmelerinde bugün Kamu İşveren Heyeti,  2020-2021 yıllarını kapsayan döneme ilişkin teklifini açıklamıştır.

Teklifi değerlendiren KESK dönem sözcüsü ve SES Malatya şube başkanı Zühal Güler yaptığı yazılı açıklama da “ Hemen başta ifade edelim ki Kamu İşveren Heyeti tarafından bugün sunulan teklif; ciddiyetten yoksun, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi ile açıkça dalga geçilen, bir tekliftir.

 

Deyim yerinde ise dağ fare bile doğurmamıştır.

 

       Söz konusu teklifte sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi ve ek gösterge adaletsizliğine son verilmesi bir yıl önceki seçimlerde verilen 3.600 ek gösterge sözünün gereğinin yerine getirilmesi, maaşların insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekilmesi başta olmak üzere kamu emekçilerinin temel talepleri bir kez daha görmezden gelinmiştir unutulmuştur.. Deyim yerinde ise dağ fare bile doğurmamıştır.

           Kamu İşveren Heyeti başkanı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından açıklanan teklife göre; Kamu emekçilerinin ve kamu emekçisi emeklilerinin maaşlarında 2020 yılı için altışar aylık dilimler halinde %3,5 + %3 2021 yılı için ise %3 +%2,5 artış önerilmiştir. Bakan Selçuk teklifi sunarken büyük bir lütufmuş gibi,  altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağını ifade etmiştir.

        Hükümet temsilcileri TÜİK tarafından açıklanan rakamlara elbette inanabilir. Ancak sokaktaki vatandaşın bu rakamlara inanmadığı tüm kamuoyunun malumudur.  Çünkü vatandaş TÜİK verilerini değil mutfakta, çarşıda, pazarda yaşadığı gerçek enflasyonu temel almaktadır.   Bu gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasındaki uçurumu,  satın alma gücünün her gün düştüğünü, gelirinin eridiğini görmektedir.

İktidarın “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözlerinin hiçbir karşılığı yoktur.

         Dolayısıyla iktidarın “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözlerinin hiçbir karşılığı yoktur. Çünkü işçiyi, memuru, dar gelirli, asgari ücretli, emekliyi TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon değil,  hayatın gerçek enflasyonu ezim ezim ezmeye devam etmektedir.

       Öte yandan bugün masaya getirilene teklifte dört gün önce apar topar imzalanan kamu işçileri toplu sözleşmesinin referans alındığı görülmektedir. Hükümet açıkça “kamu işçisi 2020 yılı için %3+%3 artışa,  temel haklarında hiçbir iyileştirme yapılmamamsına razı oldu. Siz de razı olmak zorundasınız” demektedir.  Böylece yıllardır oynanan, işçi ve kamu emekçisini karşı karşıya getirme oyunu sürdürülmek istenmektedir. 

       Oysa 200 bin kamu işçisinin ve ‘taşerondan kadroya geçirilmesine’ rağmen kapsama dahi alınmayan 300 bin işçinin dört gün önce alel acele altına imza atılan mutabakatta razı olmadığı açıktır.            500 bin kamu işçisi hak kayıplarını derinleştiren, ücret artışlarını yaşanan gerçek enflasyona değil, TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına indirgeyen, tüm bunlara rağmen birileri tarafından ‘Sarayın lütfu’ gibi gösterilen mutabakata karşı haklı tepkisini sürdürmektedir.

         Buna rağmen hükümet dört gün önce sahnelenen oyunu yenilemek, açlık sınırının 2.100, yoksulluk sınırının 6.800 TL’yi aştığı, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun %30’ları bulduğu koşullarda toplam 5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine, aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmektedir.

        Sadece maaş artışları konusunda değil, kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı temel sorunlarda da hiçbir çözüm sunmayan teklif “toplu sözleşme” olarak yutturmak istemektedir.

Kısacası teklif ortadadır. Hiç kimsenin 3 milyon kamu emekçisinin, 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin temel hiçbir sorununu çözmeyen, aksine hepimizle dalga geçilen bu teklifi kabul etmeye, müzakereye değer görmeye yetkisi yoktur. 

Öte yandan hükümetin kamu emekçilerine,  işçilere bir bütün olarak emekçi kesimlere karşı bu kadar pervasız olması birden bire ortaya çıkan,  yeni bir durum değildir.

Yıllardır sermayenin bir dediğini iki etmeyen,  ‘kıyak’ olarak sunulan teşviklerle, vergi affı ve indirimleri ile patronların, yandaş müteahhitlerin sırtını sıvazlayanların emekçilere sırtını dönmesinin üzerinden uzun zaman geçmiştir.

      Kamuda yıllardır ‘reform’, ‘dönüşüm’, ‘reform’ gibi cilalı kavramlarla hayata geçirilen düzenlemelerle sadece kamu emekçilerinin temel hakları değil, dar gelirli vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız nitelikli,  piyasaya göre daha makul fiyatlarla bir kamu hizmetine ulaşım hakkı da sınırlanmıştır.

Diğer taraftan bugün kamu görevine alınmada, görevde yükselmede KPPS ve yazılı sınavlar işlevsiz hale getirilmiştir. Adayların bilgisini, yeteneğini, mesleki yeterliliğini ölçmeye hizmet etmesi gereken sözlü sınav veya mülakatlar siyasal görüş, mezhep hatta doğum yeri gibi faktörlerin temel alındığı, siyasal iktidar ile farklı çizgide olan veya torpili olmayan adayların KPSS puanı, yazılı puanı ne kadar yüksek olursa olsun elenmesinin aracına dönüştürülmüştür. Böylece torpilin, kayırmanın, siyasal kadrolaşmanın kapsı sonuna kadar açılmış, kariyer ve liyakat ilkeleri tamamen ortadan kaldırılmıştır.

         KPSS’yi, sözlü sınavları ya da mülakatları aşan adaylar amacından sapan, sadece adayı değil, yakınlarının da kapsayan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması ile üçüncü bir elemeye tabi tutulmaktadır.

         Emeği, emekçileri yok sayan tutum 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile çok daha acımasız bir hal almıştır. İki yıllık OHAL döneminde çıkarılan KHK’lerle, hukuktan yoksun ihraçlarla emekçiler haklarını kullanamaz hale getirilmiştir. 

 

OHAL düzeni Türkiye’de ne yazık ki kalıcı hale getirilmiştir.

 

       Söz konusu KHK’lerin yasalaştırılması ile kağıt üstünde kaldırılan OHAL düzeni Türkiye’de ne yazık ki kalıcı hale getirilmiştir.

Dolayısıyla hem emeğin haklarını yok sayan bu mevcut düzene hem de emeğin saflarına ‘Truva atı’ olarak yerleştirdikleri yandaş-besleme sendikacılığa sırtlarını dayayanların her geçen gün biraz daha pervasızlaşması kaçınılmazdır.

Tüm bunlar demokrasinin, barışın, adaletin, hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırıldığı, OHAL’in kalıcı hale getirildiği sermaye yanlısı emek karşıtı düzenin kaçınılmaz, doğal sonuçlarıdır.

Doğal olmayan hakları ellerinden alınan, sefalet ve kölelik teklif edilen milyonların ortak çıkarları için bir araya gelememesidir.

          Dünya şairi Nazım Hikmet’in tam 72 yıl önce yazdığı “açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak  kabahat senin,  demeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!” dizelerinde tarif edilen durumu yaşamaya devam etmemizdir.

         Evet, bu ülkenin tüm değerlerini üretenler olmamıza rağmen bize sefalet ve kölelilik reva görülüp üstüne bir de dalga geçiliyorsa kabahatin çoğu ortak çıkarları için bir araya gelemeyen hepimizidir.

         Buna son vermenin zamanı çoktan gelmiştir. Çünkü hangi sendikaya üye olursa olsun tüm kamu emekçileri çarpık enflasyon rakamlarına indirgenen maaş artışlarına,  kaşıkla verileni kepçe ile geri alan adaletsiz gelir vergisi sistemine, reel gelirinin gittikçe erimesine, güvencesiz-sözleşmeli çalışmanın daha yaygın hale getirilmesine hizmet eden sözde “toplu sözleşmelerin” bedelini ödemeye devam etmektedir.

       Böyle bir tablo içinde hem tüm kamu emekçileri olarak bizler hem de kamu hizmeti alma hakkı alabildiğine sınırlanan vatandaşlarımız yıllardır kaybetmektedir.

        Yıllardır sermayenin, patronların bir dediğini iki etmeyenler,  Hazinenin ‘kefen parası’ olarak tabir edilen İhtiyaç Akçesine kadar halkın tüm kaynaklarını sermayenin, yandaş müteahhitlerin emrine sunanlar sıra işçiye, kamu emekçisine, asgari ücretliye, emekliye gelince ‘kaynak yok’, ‘ hepimiz aynı gemideyiz’ nutukları atmaya devam etmektedir.

         Elbette ki hepimiz aynı gemideyiz. Ancak kimse unutmasın ki bu ülkenin işçileri, emekçileri yıllardır azgın fırtınalara rağmen o gemiyi yürütmek için fazlası ile fedakârlıkta bulunmuştur. Bulunmaya da devam etmektedir.  Dolayısıyla hakkını,  emeğinin, alın terinin karşılığını istemesi kadar doğal bir şey yoktur.

 

Yaşamaya Yetecek Bir Ücret ve tüm taleplerin hayat bulması için birlikte mücadele etmeye seslerini yükseltmeye çağırıyoruz

 

        Bu şartlarda malum konfederasyon yönetimi “tarihi başarı” nutukları atsa da, siyasi iktidar tozpembe tablolar çizmeye devam etse de hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır.

Hep beraber adım adım içine sürüklendiğimiz bu kara tabloyu değiştirmenin tek yolu siyasi iktidardan icazet bekleyen, kişisel çıkarlarını milyonların ortak çıkar ve kazanımlarının önüne koyan sözü ile özü yüz seksen derece farklı noktalara savrulmuş olanlarla değil, kamu emekçilerinin ortak talepleri ve halktan yana bir kamu hizmeti için mücadele edenlerle yürümekten geçmektedir.

             Bunun için KESK olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini; Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret ve tüm taleplerin hayat bulması için Gerçek Bir Toplu Pazarlık Hakkı için birlikte mücadele etmeye,  yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.

 

KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ

SES ŞUBE EŞBAŞKANI ZUHAL GÜLER

, 17 Ağustos 2019 07:34

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ  SIKINTI YARATIYOR

AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ SIKINTI YARATIYOR

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

ABDAL MUSA LOKMASI

ABDAL MUSA LOKMASI

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK  YEM destegi

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK YEM destegi

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir  calismalari

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir calismalari

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE  2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE 2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI  PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD  ZIYARETİ

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD ZIYARETİ

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

CHP ÜYELERINE

CHP ÜYELERINE

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatyada yerinde dönüşüm  yavas yuruyor

Malatyada yerinde dönüşüm yavas yuruyor

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep  ve tesvik suresi uzatilmalip ve

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep ve tesvik suresi uzatilmalip ve

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA  ERDİ

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA ERDİ

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi