'DARBE VE SIKIYÖNETİM KOŞULLARI DEĞİŞMEDİ'
Eğitim, 28 Ekim 2019 16:34
Alevi Öğrencilere Namaz Baskısı Yapan Müdüre Eğitim-Sen’den Tepki
Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail Sağdıç, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki Belören Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde Alevi öğrencilere namaz baskısını eleştirerek, “O dini gruplar, Milli Eğitim üzerinden bu ülkeye ne yapmak istediklerini çok açık ve net ortaya koyuyor” dedi.
Adıyaman Belören Çok Programlı Anadolu Lisesinde Alevi öğrencilere namaz kıldırılması, kız çocuklarının başlarının örtülmesi, kız ve erkek öğrencilerin birbirleriyle konuşmaması, kız öğrencilere beden eğitimi dersinin yasaklanması, menzil tarikatının kitaplarının dağıtılıp fiziki ve psikolojik şiddetin uygulanmasına tepkiler sürüyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail Sağdıç, söz konusu lisedeki dayatmaları “çağdışı” olarak tanımlayarak günümüz eğitim sisteminde geriye yönelme olduğunu söyledi.
“EĞİTİM FARKLI CEMAATLERE AÇILDI”
Sağdıç, AKP iktidarının bilim ve laiklik karşıtı politikalarla eğitime yöneldiğini ifade ederek şunları söyledi: “Adıyaman’daki okul müdürünün yapmaya çalıştığı; kız erkek öğrencilerin tamamen ayrı ayrı sınıf, kantin, sıra ve ulaşım araçlarına yerleştirmesi AKP’nin sürdürdüğü karma eğitim karşıtı politikasının bir sonucudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan Japonya’daki üniversiteleri örnek vererek kız-erkek ayrı üniversiteler istemişti. Bunun eğitime yansıması da maalesef böyle olmuştur. Kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil.
Geçtiğimiz günlerde yine Balıkesir’deki bir okulda kefenli eğitim yapılmıştı. Maalesef eğitimin geldiği noktayı çok açık şekilde gözler önüne seriyor. Özellikle karma eğitimin hedeflenmesi ve okul müdürlerinin fiili yaptığı uygulamalar tarafımızdan kabul edilemez. İşin bir başka boyutu daha var. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir cemaati temizleme adına eğitim farklı cemaatlere açılmıştır. Bunun bir boyutu onlarla imzalanan protokollerdir. Bir boyutu da kadrolaşma anlamında karşımıza çıkıyor.
Adıyaman’daki okul müdürünün mensup bulunduğu tarikat, cemaat ve yaptıkları aslında o dini grupların Milli Eğitim üzerinden bu ülkeye ne yapmak istediklerini çok açık ve net ortaya koyuyor. Öğrencilerimizi maalesef ölüm travması yaşatarak, öteki dünyayı kullanarak ‘terbiye’ etmeye çalışıyorlar ki ‘terbiye’ onların terimidir. Biz ise ‘eğitim’ ismini kullanıyoruz. Bunun da eğitim açısından pedagojik olarak kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Hızla eğitimdeki anti bilimsel ve laik uygulamalar temizlenmelidir.
Bu ülke, her türlü farklı kimlik ve kültürlere açık kamusal, bilimsel, parasız, laik, demokratik ve anadilinde bir eğitime kavuşmalıdır. Ülkenin geleceği buna bağlıdır. Çünkü AKP, yaratmak istediği nesli daha önceden Cumhurbaşkanı ağzından ifade etmiş, ‘kindar ve dindar nesil yaratmak istiyorum’ demişti. Bu ülkede bilimi referans alan, insanlık değerleri ile barışık, laik bir eğitim sistemini hedefliyoruz.”
“DARBE VE SIKIYÖNETİM KOŞULLARI DEĞİŞMEDİ”
İsmail Sağdıç, okullardaki baskı ile birlikte toplum üzerinde de dinsel dayatmaların mevcut olduğunu söyleyerek Kars Sarıkamış’ta Alevi köyüne yapılmak istenen camiye işaret etti. Sağdıç şunları söyledi:
“Kimse bu ülkede inanç ve ibadetinden dolayı sorgulanmamalı, başka bir ibadet ve inanç biçimi de zorla kimseye kabul ettirilmemelidir. Aklıma hemen şu geldi: Bu yapılan uygulamanın 1980’den sonra Dersimdeki Vali Kenan Güven üzerinden sıkıyönetim döneminde Alevi köylerine zorla cami yaptırma uygulamasından farkı nedir? Yani darbe koşullarının 80 zihniyetini yeniden yaşıyoruz.
Eğitim, 28 Ekim 2019 16:34
Yorumlar (0)