Gazi Katliamının 25. yıl dönümünde adalet talebi sürüyor
Yaşam, 12 Mart 2020 16:35
Gazi Katliamı'nda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz ve Ali Yıldırım’ın aileleri ile Gazi Davası'nın avukatı Remzi Kazmaz gazetemize açıklamalarda bulundu.
Gazi katliamının üzerinden 25 yıl geçti. 22 yurttaşın öldürüldüğü katliam aydınlatılmazken, Trabzon’da görülen davada adalet tecelli etmedi.
Katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin acıları ise ilk günkü gibi taze….
Katliamda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz ve Ali Yıldırım’ın aileleri gazetemize açıklamalarda bulundu. Gazi davasının avukatlığını yapan Remzi Kazmaz ise Gazi katliamının kara kutusunun eski emniyet müdürü Hanefi Avcı olduğunu öne sürerek “Ne biliyorsa anlatsın. Anlatsın ki bu katliam faili meçhul kalmasın.” dedi.
KATLİAM GÜNÜNÜ ANLATTI
Anne Menekşe Poyraz, 25 yıl önce yaşananları dünmüş gibi anlattı. Poyraz, Gazi’de kahvenin tarandığı ve bir Alevi dedesinin öldüğü haberini gördüğünde Zeynep’in kendisine ‘Hadi oraya gidelim’ dediğini aktararak; “Zeynep dışarı çıktı ve milleti topladı. Bana gelip, ‘Anne cem evinde insanları öldürmüşler. Bizde gidelim’ dedi. Yok, gelmem kızım dedim.
‘Anne Sivas’ta kaç ay oldu ateş yaktılar. Sıra bize de gelecek’ deyince hep beraber evden çıktık. Orada biri çocukları toplamış ve ‘Camı kırın, parçalayın’ diye talimat veriyordu. O kişi, ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’dı. Onlara ‘Neden buraları parçalıyorsunuz?’ diye sordum. Gözümle gördüm. Mahkemede de söyledim” şeklinde konuştu.
"VURULDUĞUNU DUYUNCA YIĞILDIM"
Zeynep’in öldürüldüğünü bir arkadaşından öğrendiklerini belirten Anne Poyraz sözlerine şöyle devam etti: “Zeynep’in vurulduğunu duyunca yığılıp kaldım öylece. Polisler Zeynep’in Gazi’de defnedilmesini istemedi. Ama ben Zeynep’in Gazi’de öldüğünü ve onu Gazi’de gömeceğimi söyledim. Cenazeleri kaldırdığımızda hiç kimseyi mezarlığa almıyorlardı. Ben gittim ve gireceğimi söyledim. Kızım çok iyi bir insandı. Kızım devrimciydi ”Poyraz son olarak şunları söyledi: “Senelerdir ne acılar çektik. Gezemiyorum bile… Kızımı unutamıyorum. Bu nasıl devlettir. Biz ne yaptık bu devlete? Aleviyiz diye öldürüldük. Bizler kim olursa olsun deyip seviyoruz. Onlar yakıyorlar, vuruyorlar. Bizden ne istiyorlar.”
"PLANLI-PROGRAMLI KATLİAM"
Zeynep Poyraz’ın babası Cemal Poyraz ise “Çocuklarımızı yetiştirirken hayallerimiz umutlarımız vardı. Hepsini bir gecede yok ettiler” dedi.
1990’lı yılların faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir dönem olduğunu anımsatan baba Poyraz, Gazi Katliamının planlı ve programlı bir katliam olduğunu belirtti. Uzun yıllar hukuk mücadelesi verdiklerini aktaran Poyraz, “Türkiye’deki adaleti gördük. Üzerinden 25 yıl geçti. Çocuklarımızı katledenler kişiler şu an görevlerinin başındalar” ifadelerini kullandı.
"İNSANLARIN BU DAVAYI BİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Katliamda öldürülen Ali Yıldırımın kardeşi Rıza Yıldırım Gazi davasının karanlıkta kaldığına dikkat çekerek, “Sivas ve Maraş davalarına nazaran Gazi davası çözülememiş bir dava olarak tarihteki yerini aldı. Bu dava karanlığını koruyan bir dava….
Bizler yaklaşık 15-20 yıldır bu katliamı Gazi’den çıkarıp bir kamuoyu oluşturmak istiyoruz. İnsanların bu davayı bilmesini, duymasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
"BİLDİKLERİNİ ANLATSINLAR"
Ailelerin avukatlığını yapan Remzi Kazmaz “Gazi davası ne yazık ki halen faili meçhul. Bunun en büyük nedeni ise dava süreci devam ederken Susurluk olayının gerçekleşmesi.
Bizler Susurluk olayına ilişkin hazırlanan raporun son 20 sayfasını mahkemeye gelmesini ısrarla istedik. Ancak bu rapor dosyaya girmedi” dedi.
Gazi katliamının kara kutusunun eski emniyet müdürü Hanefi Avcı olduğunu öne süren Kazmaz, “Ne biliyorsa anlatsın. Anlatsın ki bu katliam faili meçhul kalmasın. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı olmaz.” şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi’nde ve Ümraniye’de 12-13 Mart 1995 tarihlerinde çıkan olaylarda kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından çoğunlukla Alevi yurttaşların kahvehaneler silahlarla tarandı.
Yaşanan bu katliamın ardından çıkan olaylar da 22 kişi hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren yurttaşlara yapılan otopsi sonucu ölen 17 kişiden, 7’sinin polis kurşunuyla hayatını kaybettiği belirlendi.
11 Eylül 1995’te Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılama süreci, 5 yıl içinde 31 duruşma yapılarak 3 Mart 2000’de karara bağlandı. Yargılanan 20 polis arasında yer alan Âdem Albayrak 4 kişiyi öldürmekten 6 yıl 8 ay, Mehmet Gündoğan ise 2 kişiyi öldürmekten 3 yıl 9 ay ay hapse mahkûm edildi.
Ancak cezalar ertelendi. Diğer 18 sanık polis ise beraat etti. Yargıtay 2 polis hakkında verilen mahkûmiyet kararını bozdu. Bunun üzerine dava Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülmeye başladı. Mahkeme heyeti Albayrak ve Gündoğan’a toplam dört yıl otuz iki ay hapis cezası verdi. Türkiye Gazi Katliamı nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkûm edildi.
Yaşam, 12 Mart 2020 16:35
Yorumlar (0)