15-16 Haziran 50 yıl öteden sesleniyor: Birleşin ve mücadele edin!

Gündem, 15 Haziran 2020 15:47

15-16 Haziran 50 yıl öteden sesleniyor:   Birleşin ve mücadele edin!

 

 

         Bugün, Türkiye işçi sınıfının en önemli eylemlerinden birisinin, 15-16 Haziran direnişinin 50’nci yıl dönümü.

        Bu yıl da 15-16 Haziran direnişini; ileri işçiler, DİSK ve bağlı sendikalar, emekten yana parti ve çevreler, çeşitli etkinlikler düzenleyerek anacaklar, 15-16 Haziran’ın ışığında bugünü, bugünün mücadelesinin sorunlarını tartışacaklar. 

        Eğer bir eylem, 50 yıl sonra bile (Önceki 49 yıldır oluğu gibi) emek cephesinin diri güçleri tarafından hatırlanıyorsa, sadece hatırlanmakla da kalmıyor, o mücadeleden bugüne kalan mirası tartışılıp, bugüne dair sonuçlar çıkarılıyorsa, bu kendi başına bile çok önemlidir.

        Çünkü bu anmalar zorla ya da protokol icabı değil; tamamen gönüllü, daha da önemlisi bu büyük direnişin öğrettiklerinin bugüne tuttuğu ışığın aydınlığında mücadelenin bugününü tartışmak için yapılmaktadır.

 

EMEKÇİLERİN EN TEMEL İKİ KAZANIMI TEHDİT ALTINDA

 

15-16 Haziran Direnişi, jandarma yürüyüş kortejine saldırıyor

        Hiç kuşkusuz ki bu yıl da 15-16 Haziran’ın yıl dönümünde normal koşullarda olsak bir hafta boyunca, büyük 15-16 Haziran direnişinin derslerinin tartışılacağı toplantılara tanık olacaktık.

         Ki, bu yıl Türkiye’de işçi sınıfı ve her sektörden emekçilerinin ana gündemi elbette ki; sermaye ve hükümetinin işçi sınıfının ve emeği ile geçinen tüm emekçilerin en hayati iki kazanılmış hakkını tasfiye girişimine karışı “birleşik mücadele”dir.

Bunlar;

       İşçi ve emekçiler için bir yandan emekli ikramiyesi, öte yandan işsizlik parası ve iş güvencesi dayanağı olan kıdem tazminatının “fona bağlanması ”na, kıdem tazminatının tasfiye edilmesine,

Esnek çalışmanın, çalışma hayatının bütün alanlarına yayılarak, işçinin mesai saatleri içindeki her dakikasını kontrol eden bir çalışma sistemi olarak yaygınlaştırılırken, aynı zamanda işçinin (emekçinin), mesai dışındaki hayatını da tam kontrol altına almayı, patron için kafa yorar konuma getirilen bir sistem olarak yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

Bu iki hak, diyebiliriz ki işçi sınıfımızın ve emekçilerin en temel kazanımlarıdır.

 

SINIFIN BÜYÜK DİRENİŞİNİN CESARET VE KARARLILIĞI İLE...

 

 15-16 Haziran Direnişi, jandarma yürüyüş kortejine saldırıyor

       Çünkü bu iki kazanım, her çalışanın “kıdem tazminatı” ve “kurallı çalışma” hakkına sahip oluğu anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu iki kazanılmış hak; şu işyeri ve iş kolu, şu ya da bu statüde çalışıyor* demeden tüm emekçileri kapsayan haktır!

         15-16 Haziran direnişi, sendikaların yetki alma barajının iş kolundaki sendikalaşan işçilerin üçte birinden fazlasını örgütlemesi şartını getirerek DİSK’in sendikalaşmasının olanaksız hale getirilmek istenmesine karşı bir direnişti. Dahası, eylemin DİSK’in çağrısıyla başlamasına karşın Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü pek çok işyerindeki işçiler de bu eylemlere katılmıştı. Çünkü işçiler, DİSK’i tasfiye etme amaçlı yasal düzenlemenin aslında kendi sendika seçme özgürlüklerine bir saldırı olduğunu fark ederek mücadeleye katılmışlardır.

        Bugün, 15-16 Haziran’ın temsil ettiği mücadele değerlerinin Türkiye’nin işçilerine, emekçilerine çağrısı elbette ki, talepleri etrafında sıkı sıkıya birleşerek, kazanılmış haklarını savunmak için bütün imkânlarını seferber etmeleridir.

 

50’NCİ YILINDA 15-16 HAZİRAN’I ANMANIN ANLAMI

 

15-16 Haziran Direnişi, asker ve işçiler karşı karşıya İşçi sınıfımızın 15-16 Haziran direnişinin çağrısı elbette ki;

 

       En başta sendikalardır. Ama sendikaların önemli bir kesimi, işçilerden çok patronların gözüne bakan yönetimler tarafından yönetildikleri için, böylesi temel taleplerde bile ortak bir mücadeleye yanaşmalarını beklemek aşırı iyimserlik olur.

        Bu yüzden de bu önemli mücadelenin gereğine inanan sendikaların konfederasyon ve sektör farkı gözetmeden, aralarındaki sürtüşme ve ilişkisizliği bir yana bırakarak ortak mücadele için bir araya gelmeleri belirleyici önemde olacaktır.

         Örgütlü “örgütsüz” bütün işyerlerinde ileri işçiler, her sendika ve her kademeden mücadeleci sendikacılara, “İnisiyatif alın ve mücadelenin ilerlemesi için üstünüze düşeni yerine getirin” diyen bir çağrıdır.

         İşçiler dışındaki emek ve meslek örgütlerinin üyelerinin önemli bir bölümü de bu temel haklara yönelik saldırının doğrudan hedefidir. Bu yüzden de 15-16 Haziran değerlerinin çağrısı aynı zamanda bu örgütlere ve üye kitlesinedir de. Ki, bu örgütlerin tasfiyesi için hazırlanan girişimlerle bu temel haklara yönelik saldırının zamandaş olarak meydana gelmesi, bu örgütler ve üyeleri için mücadelenin önemini artırmıştır.

         15-16 Haziran belki 50 yıl öncesinde ama o günlerin kararlılığı, cesareti, ataklığından aldığı gür sesle bugüne, işçilere, emekçilere “Birleşin ve harekete geçin!” çağrısı yapmaktadır.

Çünkü hazırlanan saldırı kısmi ve arızi değil, sermayenin 40 yıldır hayal ettiği isteklerin ürünüdür!

15-16 Haziran’ın verdiği öz güven, cesaret ve kararlılıkla mücadeleye!

50’nci yılında 15-16 Haziran’ı anmanın anlamı budur. 

 

       * Kamu emekçileri, “Kıdem tazminatını tasfiye” girişiminin kendilerini ilgilendirmediğini düşünebilirler. Ama gerçek böyle değildir. Çünkü işçilerin kıdem tazminatı tasfiye edilirse kamu emekçilerinin emekliliği de bugünkü gibi sürdürülemez. Yani saldırının ikinci adımı, kamu emekçilerinin emeklilik sistemini de sermayenin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemektir!

 

NE OLMUŞTU?

 

       Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük işçi direnişlerinden biri olan 15-16 Haziran Direnişi, bundan 50 yıl önce devlet eliyle sendikal bürokrasinin güçlendirilmesine karşı işçilerin isyanıydı. Başta metal olmak üzere pek çok işkolundan işçinin bugün sendikal bürokrasiye açtığı savaş, işçilerin kendi tarihini yeniden hatırlamasını da zorunlu kılıyor.

       1970 yılında CHP ve AP’li milletvekilleri 274 sayısı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Grev ve Lokavt Kanununda değişiklik yapılması için ayrı ayrı taslak hazırladı. Bu taslaklar komisyonda birleştirilerek tek taslak haline getirildi ve Meclise sevk edildi. “Güçlü sendikacılık yaratılması” iddiasıyla gündeme gelen değişikliğin asıl amacı sendikal örgütlenmenin ve grev hakkının kısıtlanmasıydı.

         Komisyondan büyük bir gizlilikle geçirilen tasarı için bilim insanlarının ve sendikacıların görüşü alınmadı. Mecliste yapılan görüşmelerde 4 ret oyuna karşılık 230 oyla yasa kabul edildi.

        Bu maddelerin hepsi DİSK’te somutlanan işçilerin mücadeleci anlayışını ve inisiyatifini kırmak ve sendikal harekette Türk-İş diktası getirmek içindi. Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk’ün “Çok yakında DİSK’in çanına ot tıkayacağız” açıklaması bunun net ifadesi oldu. Patronlar da bu yasa değişikliğinin arkasındaydı.

 

İŞYERLERİNDE KOMİTELER KURULDU

 

         DİSK üyesi işçiler ise bu tasarıyı sert bir şekilde tartışırken, verilecek mücadeleler için işyerlerinde Anayasal Direniş Komiteleri adı verilen komiteler kurdu. 13 Haziran’da DİSK’e bağlı sendikaların yönetim kurulları ile işyeri temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi.

        Tasarının Mecliste kabul edilmesinden 4 gün sonra 15 Haziran 1970’te protesto eylemleri başladı. İlk gün 70 bin işçi ilk önce  16 Haziran 15 Haziran’a göre daha görkemliydi. Kimi verilere göre işçi sayısı 150 bini geçmişti ve Türk-İş yasanın arkasında olduğunu açıklasa da Türk-İş üyesi işçilerin sayısı DİSK üyelerini geçmişti. İstanbul’da işçiler üç koldan yürüyüşe geçti. Cağaloğlu’na gelen işçiler buradan Valiliğe yürümek istedi.

        İşçilerin yolu zırhlı askeri birlikler tarafından kesildi. İşçilerin bir kısmı bu barikatı aşarak Valiliğin önünden Eminönü’ye indi. Topkapı’dan gelen bir başka işçi kolu ise Unkapanı köprüsüne ulaştı. Beyoğlu ve İstanbul yakalarından gelen işçilerin birleşmesini engellemek amacıyla yetkililer Galata ve Unkapanı köprülerini açtı.

         Bunun üzerine bazı işçiler motorlarla Beyoğlu tarafına geçti. Geçemeyenler ise yeniden Topkapı tarafına doğru yürüdü. Levent ve Mecidiyeköy’de de kitlesel yürüyüşler yapıldı. Anadolu Yakası’nda ise iki koldan yürüyüş yapıldı.

         Üsküdar yönüne yürüyen işçiler polis barikatının kurulması üzerine polisle çatıştı. Polisin silah kullanmasına karşın dağılmayan işçiler barikatı aşarak yola devam etti. Üsküdar’a ulaşan bu kol vapur seferlerini iptal edilmesi nedeniyle Avrupa yakasına geçemeyince Paşabahçe-Beykoz yönüne yürüdü. Kartal istikametinden gelen ikinci kol ise bölgedeki fabrikalardan katılımlarla daha da büyüdü.

         Kartal’da polis barikatı kurulurken, Çayırova’dan gelen işçiler Kartal’a yürüyüşe geçti. Katılımlar sürekli artarken çok büyük bir işçi kitlesi Kartal’a girmeyi başardı. Bir diğer kol Şaşkın bakkal’a geldiğinde buradaki polis barikatını aşarak yoluna devam etti. Fenerbahçe stadyumu önünde kurulan barikattan ise işçilere ateş açıldı. Burada çıkan çatışmada çok sayıda işçi yaralandı. Kadıköy İskelesi civarında da polis işçilere silahla ateş açtı. Açılan ateş nedeniyle ölen işçiler oldu. 16 Haziran’da Gebze, İzmit, İzmir ve Ankara’da da kitlesel eylemler yapıldı.

 

SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ

 

         16 Haziran akşamüstünde İstanbul ve Kocaeli’de sıkıyönetim ilan edildi. 21 DİSK yöneticisi gözaltına alınırken, 5 binin üzerinde işçi önderi işten atıldı. Yasa değişikliğine direnen pek çok fabrikanın işçisi üretimi durdurma eylemine devam etti.

         Bu nedenle bazı sanayi bölgeleri askeri birlikler tarafından denetim altına alındı. Bu büyük direnişin ardından Mecliste kabul edilen tasarı 16 Haziran’da Cumhuriyet Senatosu’nda gündeme geldi. Tasarı yapılan değişikliklerle Cumhurbaşkanı’na gönderildi. Tepkilere karşın Cumhurbaşkanı yasayı 6 Ağustos’ta onayladı.

         Bunun üzerine TİP ve direniş üzerine tavır değiştiren CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Mahkeme 8-9 Şubat 1971 tarihinde aldığı kararla yasayı iptal etti. Sendikal yasalardaki değişiklikler ancak ‘80 darbesiyle yapılabildi.

Gündem, 15 Haziran 2020 15:47

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ  SIKINTI YARATIYOR

AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ SIKINTI YARATIYOR

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

ABDAL MUSA LOKMASI

ABDAL MUSA LOKMASI

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK  YEM destegi

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK YEM destegi

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir  calismalari

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir calismalari

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE  2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE 2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI  PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD  ZIYARETİ

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD ZIYARETİ

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

CHP ÜYELERINE

CHP ÜYELERINE

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatyada yerinde dönüşüm  yavas yuruyor

Malatyada yerinde dönüşüm yavas yuruyor

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep  ve tesvik suresi uzatilmalip ve

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep ve tesvik suresi uzatilmalip ve

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA  ERDİ

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA ERDİ

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi