DEĞERLİ CANLAR, YARENLER, YOLDAŞLAR GELİN CANLAR BİR OLALIM AŞK İLE.
Yaşam, 20 Temmuz 2020 15:35
PSAKD ve üst örgütümüz ABF genel kurulu öncesi genel değerlendirmemiz ve bir kez daha birliğe çağrımızdır
Biz Aleviler, tarih boyunca sosyal, kültürel ve inançsal boyutta birçok baskı ve katliamlara maruz bırakıldık. Yaşadığımız bunca zulme rağmen, yolumuzu yürütmek ve hayatta kalmak adına bedeller ödeyerek günümüze kadar gelmeyi başardık.
Yaşadığımız süreçte ise kadim inancımıza olan baskı ve yok etme politikaları her zamankinden daha acımasız bir şekilde devam etmektedir. Özellikle de son 18 yıllık AKP İktidarı döneminde inancımıza, kültürümüze, hatta yaşam alanlarımıza olan saldırılar her zamankinden daha acımasız hale gelmiş ve geçmişte yapılan toplu katliamların yerini, yoğun asimilasyon politikaları ile yok etme girişimleri almıştır. Yani artık Aleviler ile birlikte Alevilik te öldürülmeye çalışılmaktadır.
Yaşadığımız dönem, sistemin farklılıkları böl-parçala-yönet taktiği ile demokrasi ve özgürlükler mücadelesi veren kurumların ayrıştırılmaya çalışıldığı, hatta tüm gücünü kırmak için ‘’kuşat’’ taktiğini kullanarak kendi potasında eritmeye, yok etmeye çalıştığı bir dönemdir.
Bu dönem, aynı zamanda farklılıkların sorunlarını çözmek adına ‘’onları nasıl terbiye ederiz’’ in kaygısına düşüldüğü, kendi bakış açılarıyla tanımlamaya çalışıldığı bir dönemdir. Bununla birlikte bu dönem, sistemin kendi Alevi sini, hatta bu da yetmez kendi Alevi kurumlarını, ocak zadelerini, dedelerini yaratmaya çalıştığı dönemdir.
Bu hususlarda da epeyce yol alınmış durumdadır.
İnsanlık tarihi boyunca, mazlumlar hayatta kalabilmek için zalimlere karşı direnmiş ve bu şekilde günümüze kadar gelebilmiştir. Aleviler ve Aleviliği günümüze kadar getiren, yaşadıkları zulüm karşısında destanlaşan direnişleridir. Ezilen halkların kendilerini yaşatmak ve daha fazla ezilmemek adına direnmekten başka çaresi olmamıştır.
Değişen dünya, değişen toplum, kapitalizmin yaratmış olduğu acımasız yaşam koşulları ile birlikte ülkemizde yaşayan farklı kimliklere, emekçilere, kadınlara, gençlere, farklı inançlara olan saldırı şekilleri de değişerek her zamankinden daha sinsi, daha acımasız hale gelmiştir.
Alevi toplumu olarak inancımıza, kültürümüze, felsefemize, yaşam alanlarımıza her zamankinden daha çok sahip çıkmak ve her zamankinden daha çok birlik olmak zamanıdır.
Hak arama ve yapılan haksızlıklara karşı gelinmesi konusunda Alevi toplumunun sigortası olan kurumlarımızda birlik olmak, kadim inanıcımızın yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması yanında yaşadığımız ülkeye demokrasi ve özgürlüklerin getirilmesi açısından da son derece önemlidir.
32 yıllık bir geçmişi olan ve Sivas Katliamı sonrasında adeta küllerinden doğan örgütümüz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, gelinen aşamada ne yazık ki Alevi hareketi içindeki lokomotif olma özelliğini yitirmiştir.
Lokomotif ve öncü olabilme rolü oldukça gerileyen örgütümüz, her geçen gün güç kaybetmiş ve maalesef daralmıştır. 1980 ve 1990 lı yılların tüzük, program ve o günlerin argümanları ile uzun süre misyonunu yerine getiren derneğimizin toplumsal muhalefet kesimleri içindeki saygınlığı da artık aşınmaya başlamıştır.
Mevcut örgüt yapısı ve modeli ile daha fazla yol alınmayacağını geçtiğimiz genel kurulda tüm detayları ile açıklamamıza rağmen, mevcut alışkanlıklar, örgütlenme yöntemi ve modeli ile yola devam kararı alan genel kurul kararının hemen sonrasında ne kadar haklı olduğumuz görülmüş ama haklı çıkmamız bizi hiç mutlu etmemiştir.
Yeni bir genel kurula yaklaşırken bahsettiğimiz hususları değerlendirmek, örgütlüğümüzün geleceği açısından çok önemlidir.
Artık geçmişten ders çıkararak önümüze bakma zamanıdır. Nisan ayında yapılması gereken genel kurulumuz, pandamı nedeni ile ertelenmiştir. Ertelenen genel kurulumuza da sayılı günler kalmıştır. Alevi hareketinin bütün dikkati bu genel kurulun üstünde olacaktır ve bu genel kurul aynı zamanda ABF Genel Kurulunu da şekillendirecektir.
Hal böyleyken çok daha büyük bir anlam taşımaktadır.
O halde uzunca bir zamandır özelde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, genelde ise Alevi Hareketinin dünü, bu günü ve geleceği konusunda kafa yoran ve ciddi çalışmalar yürüten Pir Sultan’da Birlik adını verdiğimiz çalışma grubu olarak, bu genel kurula dair düşünce ve önerilerimizi siz değerli canlar ile örgüt içinde tartışılmasını istiyoruz.
1-Örgütümüzün dahil olduğu Alevi Hareketi, genel olarak Alevilerin tabanına inmekten ve Alevilerin sorunlarına eğilmekten uzaklaşmış, aynı zamanda kendi içinde hem parçalanmış hem de daralmıştır.
Yol Erkanımızda "El ele el hakka" düsturumuzdan hızla uzaklaşan kurumlarımızda karar süreçlerinden tutun da yönetimde temsili adalet, kadınların ve gençlerin sürece katılımı gibi bir çok demokratik mekanizma devre dışı bırakılmıştır.
Bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Kurumumuzun örgütlenme biçimi ve örgüt modeli tüm yönleri ile tartışılmalı ve başta Alevilerin söz, yetki ve karar sahibi olduğu, yönünü tabana döndüren demokratik yapısı yeniden inşa edilmelidir.
2-Kuruluş aşamalarındaki zamanın koşullarında hazırlanan tüzük ve unutulmuş programlar ile daha fazla yol almak mümkün değildir. Örgütümüz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve üst yapı kurumumuz Alevi Bektaşi Federasyonu, en kısa zamanda tüzük ve program kurultayları planlamalı ve toplamalıdır. Tüzük değişiklikleri genel kurulların en can alıci gündemi olmalı, ayrı bir kurul olarak toplanmalıdır. Bugünkü hantal yapıdan bir an önce kurtulmalı ve çağın gereksinimleri ışığında yeni bir model ortaya konmalıdır.
Denenmişi denemek ancak aynı hataların tekrar edilmesi demektir. Var olan yöntemin tıkanmış olduğu su götürmez bir gerçekliktir.
3-Şubeler ile Alevi Toplumu, Genel Merkez ile şubeler, örgüt ile diğer mücadele örgütleri arasındaki bağ yeniden kurulmalıdır. Bu nedenle de yönetim mümkün olduğunca yerelleşmeli, şubelerin ve bölgelerin karar süreçlerindeki rolü güçlendirilmelidir.
4-Yolun ve inancın gereği olan ikrarlaşmaya ve rızalığa dayalı yönetim oluşturma yöntemi, her aşamada hayata geçirilmelidir.
Aleviliğin ruhu, felsefesi, dünya görüşü, yaşam biçimi olduğu gibi kurumlarımızın işleyişi ile birleştirilmeli ve üye kaydından üyelikten çıkarmaya, şube açmadan , şube kapatmaya, karar alma biçiminden , kurum içindeki işlerin paylaşımına kadar her aşamada inancın gereği olan bir örgüt modeli oluşturulmalıdır.
5-Alevi Kurumları tabi ki örgütümüz, siyasetlerin, siyasi partilerin, en önemlisi de siyasi iktidarın ve belediyelerin arka bahçesi olmamalıdır. Her yönü ile kendi öz gücüne dayalı bağımsız kurumlara dönüşülmelidir. Geçmişten günümüze kadar bedeli ödenen yolun siyaseti yapılmalıdır.
6-Alevi Kurumları ve Cem evleri, birilerinin kendi ikballeri için kullandığı yerler olmaktan çıkarılmalı ve halkın menfaatlerini kendi menfaatlerinden sonra gören anlayış bir an önce kurumlardan arındırılmalıdır.
7-Dağınık ve parçalanmış olan Alevi Hareketinin birliğinin sağlaması en önemli görevimiz olmalıdır. Pir Sultan’da Birlik olarak, bütün gayemiz bu parçalanmışlığa son vermektir. En geniş birlikteliği sağlamak için yoğun bir çaba harcamaktayız ve harcamaya devam edeceğiz.
En son 15 Mart 2020 tarihinde Ataşehir Şubemizde gerçekleşen çalış tayda açık bir şekilde birlik çağrısı yapılmış ve hatta bundan böyle muhalefetsiz yönetimi hedefleyen herkesin rızalığının alındığı bir yönetimle iş tutma ilkemiz kamuoyuna açıklanmıştır.
Bahsettiğimiz şey ‘’tek liste’’ aldatmacasından daha öte, demokratik bir yönetimdir. Genel Kurulu, sadece seçime indirgeyen ve seçimi kazanmaya endeksli anlayışı reddederiz. Bizim muhalefetsiz yönetimden anladığımız şey, ilkeler ve güçlü bir program etrafında bir araya gelenlerin delegasyonun tamamının rızalığı ile oluşturduğu yönetim anlayışıdır. Yoksa gelişigüzel, derme çatma ve dönemsel çıkarlar ile sınırlı bir birleşme meselesi değildir.
8-Genel başkanlık tartışmasını, örgütün genel sorunlarının önünde görmüyoruz. Bu tartışma, genel sorunların yanında tali kalan bir tartışmadır. Bu nedenle meseleye daha kapsamlı bakan ve tali meseleler ile zaman harcayıp, esastan uzaklaşan bir yaklaşımı da doğru bulmuyoruz.
Sonuç olarak,
Yolumuzun ilkeleri ve hukuku bellidir. Yol düşkünleri ile yola çıkanlara karşı, bizim için aslolan eline beline diline sahip olma düsturudur. Bu düstura uymayanlarla yol yürünmez.
Büyük bir programın sadece özetinin özetini ele aldığımız bu metindeki ana gayemiz, örgüt tabanına, şube yöneticilerimize, GYK’ mıza, delegasyonumuza yönelik birlik çağrımızdır.
Birlik’ ten ne anladığımız açıktır. Örgütümüz, genel olarak da Alevi Hareketi zorda ve dardadır. Bu zorluk ve darlıktan çıkmak için birbirimizin Hızır’ı olmaya ihtiyacımız vardır.
Dert bizde, derman kendi ellerimizdedir. Zaman birleşme, zaman arınma, temizlenme, zaman yeniden ikrarlaşma zamanıdır.
Zaman, inancımızı, yolumuzu, örgütlülüğümüzü güçlendirme zamanıdır.
Zaman, devletin Alevisi olmak için yarışanlara ve örgütleri kendi gelecekleri için basamak yapanlara dur deme zamanıdır.
GÖNÜL KALSIN YOL KALMASIN İLKESİYLE, GELİN CANLAR BİR OLALIM…
AŞK İLE.
PİR SULTAN'DA BİRLİK
Yaşam, 20 Temmuz 2020 15:35
Yorumlar (0)