Gazeteciler temmuzu adliye koridorlarında, bayramı ceza evinde geçirdi
Yaşam, 03 Ağustos 2020 16:08
CHP Milletvekili Utku Çakırözer, temmuz ayına ilişkin basın özgürlüğü raporunu açıkladı.
Türkiye’de onlarca gazeteci bayramı cezaevinde geçirmek zorunda kalırken, son bir ayda 60 gazeteci de hakim karşısına çıktı. Temmuz ayı Basın Özgürlüğü Raporunu açıklayan CHP Milletvekili Utku Çakırözer “Gazetecilerin bayramları cezaevinde geçirdiği Türkiye tablosunu değiştirmeliyiz. En kısa sürede gazeteciler ve siyasi tutukluları kapsayan bir yargı paketi çıkarmalıyız” dedi.
“GÖZALTI VE SORUŞTURMALAR BİTMEDİ”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in hazırladığı aylık Basın Özgürlüğü Raporu’na göre, Temmuz ayında 60 gazeteci hakim karşısına çıktı, 2 gazeteci için 22 yıl 3 ay hapis cezası istendi. MİT mensubunun cenaze törenini haberleştirdikleri gerekçesiyle tutuklu Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç’ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedilirken, 1 gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunuldu, 3 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. 2 gazeteci gözaltına alındı, 3 gazeteci saldırıya uğradı.
“TELEVİZYONLARA SANSÜR, HABERLERE REKOR CEZA”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Temmuz ayında TELE 1 ve Halk TV’ye 5’er gün yayın durdurma cezası verdi. RTÜK üyeleri İlhan Taşçı ve Okan Konuralp’in mahkemelere yaptıkları itirazlar üzerine cezaların yürütmesi durduruldu.
Önceki aylarda Evrensel, Cumhuriyet, Birgün, Sözcü gibi gazetelere ilan ambargosu uygulayan Basın İlan Kurumu Temmuz ayında da “CHP’li Özel’den Altun’a izinsiz inşaat tepkisi” başlıklı haber gerekçesiyle Evrensel Gazetesi’ne 5 günlük ilan kesme cezası verdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhuriyet Gazetesi’nde aynı konu ile ilgili yayınlanan üç haber nedeniyle de gazete aleyhinde 250 bin liralık tazminat davası açtı.
“FETÖ’NÜN ÜZERİNE GİDENLERE SORUŞTURMA”
Rapora göre, Temmuz ayında haberi yazısı nedeniyle gazetecilere yönelik suç duyurusu ve soruşturmalar da devam etti. Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil hakkında yazısı nedeniyle TBMM Başkanlığı tarafından suç duyurusunda bulunulmasına tepki gösteren Çakırözer, “Eleştiriye herkesten çok milletin vekilleri olan bizlerin ve TBMM’nin hoşgörülü olması, ders çıkarması gerekir” dedi.
Sözcü Gazetesi yazarı Aytunç Erkin’in yazısı, Sözcü muhabiri Can Özçelik’in de haberi nedeniyle Temmuz ayında haklarında soruşturma açıldığını anımsatan Çakırözer, “FETÖ’nün üzerine giden, onların kumpaslarını ortaya çıkaran gazetecilere yönelik baskı, soruşturmaların sürmesi kaygı vericidir” dedi.
“HABER TAKİBİNDE GÖZALTI”
Tunceli ve İstanbul’da 3 gazeteci haberleri nedeniyle saldırıya uğrarken, Artı Gerçek yazarı Nurcan Kaya hakkında da sosyal medya paylaşımları da gerekçe gösterilerek soruşturma açıldı. Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş da Meclis önünde baro başkanlarının eylemini takip ettiği sırada gözaltına alındı.
“YASA ÇIKMADAN HABERLERE SANSÜR”
Çakırözer, TBMM’de muhalefetin yoğun itirazlarına rağmen Temmuz ayı içinde geçirilen sosyal medya yasasının da Türkiye’de basın özgürlüğüne önemli darbe vuracağını ifade etti. Yasanın Meclis’teki görüşmeleri sırasında bile; ‘yolsuzluk’ , ‘kadın cinayetleri’ , ‘belgede sahtecilik’ , ‘görevi kötüye kullanma’ gibi suçlara ilişkin birçok önemli habere erişim engellemesi getirdiğine vurgu yapan Çakırözer, “Türkiye’de zaten internete yönelik çok ağır bir sansür mekanizması var, habere, internet sitelerine erişim engeli var. Bu yasa ile karartma ve sansür daha da ağırlaşacak. 83 milyonun nefes borusu kesilecek” dedi.
Çakırözer, OdaTV ve Sendika.org haber sitelerine yönelik erişim yasaklarının Temmuz ayında da devam ettiğini belirten Çakırözer, “Sendika.org sitesine 5 yıldır erişim engeli var. Hem de Anayasa Mahkemesi’nin bu yılbaşında verdiği hak ihlali kararına rağmen kamu kurumları bu yasağı tanımıyor. AYM kararına uyulmuş olsa Oda TV’nin de kapatılmaması gerekirdi” dedi.
“GAZETECİLER ve DÜŞÜNCE SUÇLARINA ÖZGÜRLÜK PAKETİ ŞART”
Çakırözer, “Gazetecilere yönelik soruşturmalar, cezalar her geçen ay giderek ağırlaşıyor. Türkiye’de aralarında Müyesser Yıldız, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ahmet Altan’ın da olduğu onlarca gazeteci Bayrama cezaevinde girmek zorunda bırakıldı.
Bu Türkiye tablosunu değiştirmeliyiz.
Bayramlar hepimiz için kucaklaşma, sevgiyi paylaşma, bir arada olma günleridir. Haberi, yazısı, eleştirisi nedeniyle haksız, hukuksuz aylarca yıllarca cezaevinde tutulan gazeteciler, siyasetçiler ve hak savunucuları kısacası düşünce suçluları artık özgür kalmalı. Meclis siyasi tutuklular için en kısa süre içinde yeni bir yargı paketi çıkarmalı” dedi.
Yaşam, 03 Ağustos 2020 16:08
Yorumlar (0)