GAZETECİLİKTEN ETİK DEĞERLERİ ÇIKARDIĞINIZDA GERİYE KOSKOCA BİR HİÇ KALIR!

Gündem, 04 Ağustos 2020 16:17

GAZETECİLİKTEN ETİK DEĞERLERİ ÇIKARDIĞINIZDA GERİYE KOSKOCA BİR HİÇ KALIR!

 

               

         Gazetecilik, diğer birçok mesleğe göre daha fazla etik değerler üzerinde var olmaktadır. Etik değerler; yürütülen faaliyetin yönü ve özünün amaçla tanımlanmasıdır ki gazetecilikten temel etik değerler çıkarıldığın da elde koskoca bir sıfır kalır.

        Yönünü güce göre belirleyen, acımasız reyting hırsının kurbanı; ne insani ne de mesleki hiçbir sorumluluk tanımayan bir faaliyetin, yıkıcılıktan başkaca bir şey sunması da olası değildir.

          21. Yüzyıl’da basın ve medyanın üzerine düşen sorumluluk, önceki yüzyıla göre kat be kat artmıştır. Yetki ve özgürlükler arasındaki dengenin her geçen gün belirsizleştiği çağımızda, bu dengenin korunmasına ve yeniden kurulmasına en büyük katkıyı verecek olan mesleklerin başında tartışmasız gazetecilik gelmektedir.

         Gazetecilik mesleği; halkın doğruları öğrenme hakkı ile düşünce ve ifade özgürlüğüne dayalı toplumcu bir faaliyet olduğu göz önüne alındığında, özellikle günümüzde artarak gelen otoriter, denetimden uzak, güç zehirlenmesi yaşayan yönetimlere karşı panzehir niteliğindedir.

         Çünkü hesap vermek istemeyen, hukuk dışına çıkan, toplumun geleceğini karartan kararlar alan yönetimlere karşı gazetecilik halk adına gözcülük ve denetim görevini yerine getirmektedir.

         Mesleğimiz gazetecilik için bu çerçevede kılavuzumuz olan temel ilkelerden ikisini burada hatırlatarak, Temmuz ayı Medya Raporumuzun süresi içinde yaşanan iki örnekle Türkiye’de basın kuruluşlarının nasıl bir çıkmaz sokağa girdiğine işaret edeceğiz.

         Mesleğimizin öncelikli ilkelerinden biri şöyle: “Şiddet, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığına araç olamaz. Barışı, ulusların ve halkların kardeşliğini, eşitliğini savunur; insanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır.

       Ulusal bağımsızlık ve demokrasiyi vazgeçilmez ilke olarak kabul eder. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde ve Helsinki Nihai Senedi’nde belirtilen ilkelere bağlı kalır.”; bir diğeri “Gazetecilikte, kanıtsız iddia ve suçlamaya, iftiraya, yalana, manipülasyona yer yoktur; kanıt ve belgeler tahrif edilemez; doğruluğu kesinleşmeyen haber, doğruymuş gibi sunularak okuyucu-izleyici yanıltılmaz. Her şeye karşın yanlışlığı ortaya çıkan haber ve yorum düzeltilir, yanıt ve düzeltme hakkı kullandırılır.”

         Ne yazık bu iki ilke geçen ay da birçok kere çiğnendi. Ancak bunlar arasında iki örnek vardı ki ‘çiğnemek’ kelimesi bile yetersiz kaldı. Son dönemde konuklarıyla dikkat çeken Haber Global televizyonundaki “Jülide Ateş ile 40” programına, 23 Temmuz günü Haluk Kırcı isimli bir kişi çıkarıldı.

       Bu kişi Türkiye kamuoyunun, özellikle de sol kamuoyunun yakından tanıdığı bir isimdi. Haluk Kırcı, tuzağa düşürdükleri Türkiye İşçi Partili 7 genci 8 Ekim 1978 günü Ankara’nın Bahçelievler semtinde katleden, tarihe ‘Bahçelievler Katliamı’ olarak geçen, hüküm de giymiş eli kanlı biridir.

          Programda Kırcı, öldürdüğü yedi gençle ilgili, “Katliam değildi. Biz oraya intikam için gittik” ifadelerini kullanarak, kendini haklı göstermeye çalışmıştır. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak; halkın doğru bilgilendirilmesi adına bazen katillere de mikrofon tutulacağı, böylelikle gerçeklerin ortaya çıkarılmasına katkı sunulabileceği görüşü yanında durmaktayız.

          Ancak sınırımız budur. Hiçbir basın kuruluşunun, bir katliamı meşru gösterme, bir katili kendini aklama zemine dönüşmesine ne anlayış gösteririz ne de görmezden geliriz. Buna anlayış göstermek de görmezlikten gelmek de katliama ortak olmak anlamına gelecektir.

           Haber Global televizyonu, bu yayından kaynaklı daha fazla zaman geçirmeksizin başta genç yaşta katledilenlerin anısından, yakınlarından ve Türkiye kamuoyundan özür dilemelidir. Burada savcılara da bir görev düştüğü kesindir.

         İşlediği cinayeti televizyon kanallarına çıkarak meşru göstermeye çalışan Haluk Kırcı hakkında ‘suçu ve suçluyu övme’ iddiasıyla dava açılması gereklidir, eğer Türkiye demokratik bir hukuk devleti ise.

         Geçen ay mesleğimiz gazeteciliğin, ‘etik dışı’ demenin bile kifayetsiz kaldığı, ahlaksızca niyetlerle kullanıldığı bir olayda Sabah gazetesinde yaşandı. İktidarın propaganda aracı haline dönüşmüş bu gazete, yalan ve uydurmaya dayalı ve toplumu din üzerinden kutuplaştırmayı hedefleyen bir yayın yaptı.

          Geçen ayın Türkiye açısından en çok konuş(tur)ulan konularının başında Ayasofya’nın tamamında 86 yıl sonra namaz kılınabilmesiydi. Bu konu iktidar medyası tarafından olabildiğince köpürtüldü ve başta ekonomi, pandemi, dış politikadaki sorunlar, gazetecilerin tutuklanması olmak üzere birçok konunun önüne geçirildi.

            Bu yayınlar arasında Sabah gazetesinin 21 Temmuz günü yaptığı yayın, Türkiye basın tarihi açısından utanç verici düzeydeydi. Sabah gazetesi, Ayasofya’ya namaza gitme daveti tartışması üzerinden Muharrem İnce’nin “düşündüğü ama yapmadığı” bir açıklama olduğu iddiasıyla bir haber yayınladı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancoğlu, “Ayasofya’da davet gelirse gideceğini söyleyen İnce gibi namaza gider misiniz?” sorusu üzerine “Muharrem Bey herkesin yerine gider.” yanıtını vermişti. Sabah gazetesinin, Kaftancıoğlu’nu Ayasofya ve İslamiyet üzerinden hedef gösterme arayışına bulduğu sonuç, Muharrem İnce’nin yapmadığı bir açıklamayı İnce’nin ağzından yazmak oldu.  

         “Sen domuz eti ye ben namaza giderim” başlıklı haberde, “CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, ‘Muharrem Bey herkesin yerine gider’ şeklindeki sözlerine İnce çok öfkelendi. İddiaya göre; İnce sosyal medya hesabından ‘Sen domuz eti yemeye devam et.

          Biz Ayasofya'da namaza gideriz’ şeklinde paylaşımda bulunmayı düşündü. Ancak son anda partinin üst düzey yöneticileri tarafından engellendi” denildi. Muharrem İnce habere, “İktidar medyası niyetimi okumuş, aklımdan geçenleri benim yerime düşünmüş, dibin dibi rezil bir habere imza atmış. Bunun sonu telepati, kahvenin dibi, telve veya papatya falıdır.” sözleriyle tepki gösterdi. Utanç verici bu yayın için ne Sabah gazetesi bir tekzip yayınladı ne de halkı kin ve düşmanlığa ittiği iddiasıyla savcılar hareke geçti.

         Bu dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Alt un’un, Basın Çalışanlarının Haklarının İyileştirilmesi Çalış tayı’ nda yaptığı konuşma iktidarın basın özgürlüğüne nasıl baktığının özeti niteliğinde oldu. Altun, Türkiye’deki gazetecileri ikiye böldü, bir kısmını “yerli ve milli”, bir kısmını “ajan, provokatör, terörist” ilan etmekten çekinmedi.

         Altun’un “Manipülatif ve provokatif bilgi üreterek ülkesine karşı operasyon merkezlerine dönüşen bir kesim olduğunu üzülerek görüyoruz. Ne yazık ki bu kesimin yeri geldiğinde terör örgütlerinin propaganda aygıtı olarak devreye girdiklerini, ellerindeki medya gücünü bir silah olarak devlete ve millete doğrulttuklarını da müşahede ediyoruz…

         Bırakın artık bu coğrafyada, bu topraklarda 5. kol faaliyetleri sürdürmeyi ve gerçek anlamda 4. kuvvet olun. Demokrasi düşmanlığı yapmayın, demokrasimize hizmet edin” sözleri özgürlüklerin kısıtlanmasında sınır tanınmadığının belgesi olarak raporumuzda yer aldı.

          Otoriter yönetim anlayışlarının başvurdukları ilk yöntem olan yasaklar geçen ay da eksik olmadı. Raporumuzdan takip edilebilecek geçen ayki yasak ve sansür uygulamalarından sosyal medyaya ilişkini olanı, öne çıkanlardandı.

      Temmuz ayının sonlarına doğru AKP ve MHP’den oluşan iktidar bloğu, aralarında Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik bir düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirdi.

           Düzenlemeyle; söz konusu sosyal medya ağları üzerinden görüşlerini paylaşan, tepkilerini ortaya koyan, habercilik yapan ve gerçeklerin sözcüsü olan kişi ve kurumlar üzerinde baskı oluşturulması hedeflenmektedir.

            Ayrıca geçmişe yönelik çeşitli içeriklerin (yolsuzluk haberleri, kirli siyasi ittifakları ortaya koyan açıklamalar vs.) internetten kaldırılmasını sağlayacak bu düzenlemenin düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü doğrudan sınırlayacağı kesindir.

           Temmuz ayı içinde bir gazeteci silahlı saldırıya uğradı, iki gazeteci darp edildi, iki gazeteci ölümle tehdit edildi, baro eylemlerinde gazetecilere zor kullanıldı, iki gazeteci gözaltına alındı, beş gazeteciye soruşturma açıldı, iki gazeteciye toplam 22 yıl 3 ay hapis cezası veridi.

          Türkiye’de son dönemde adeta kesintisiz yaşanan, bir yandan değerlerin kirletilmesi diğer yandan baskının artırılmasının devam edeceği gözükmektedir.

           İktidar bloğunun ve bu blok etrafından örülmüş çıkar gruplarının, düşüncelerin özgürce açıklanması ve bu yolla gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için ellerinden geleni yapacağı ortadadır. Buna karşın bizler, faşizmin sıradanlaştırılmak istendiğini herkese göstermeye, ‘kral çıplak’ demeye devam edeceğiz.

 

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu

Gündem, 04 Ağustos 2020 16:17

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ  SIKINTI YARATIYOR

AGBABA; MALATYA'DA MADENLER CİDDİ SIKINTI YARATIYOR

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

EĞİTİM SORUNLARINI TARTIŞIN

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

YESILYURTU ÇÖZÜM ODAKLI BELEDIYECILIKLE AYAĞA KALDIRACAGIZ

ABDAL MUSA LOKMASI

ABDAL MUSA LOKMASI

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK  YEM destegi

Hekimhan belediyesinden çiftçilere KIŞLIK YEM destegi

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir  calismalari

Malatya su kaynaklari sürdürülebilir calismalari

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

SEZAİ YILMAZ EKIBI ILE MÜTHİŞ BIR DESTAN YAZIYOR

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

100 Duruşma salonlu Malatya adalet sarayi 2026 da hizmete aciliyor

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

İzmir'de Malatya Lezzetleri Haftası: Coğrafi İşaretli Tatlar İzmir’le Buluştu

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE  2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

DOĞANŞEHİR SÜRGÜ MAHALLESİNDE 2500 METRE İÇME SUYU HATTI :

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI  PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

YESILYURT BELEDIYESI; ÇOCUKLARI PİKNİĞE GÖTÜRDÜ

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Battalgazi Belediyesi Malatya stadyomunu yeniden futbola hazırlıyor

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

Agbaba " Allah kimseyi 21metre kare lik alanda yıllarca yasatmasin"

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

BARIŞ YILDIZ "Bizim tek gundemimiz var o da ekonomi

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Medya dayanisma gurubu:Ifade ve basin ozgurlugu ağır tehdit altinda"

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

.Etki Ajanlığı ne getiriyor

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD  ZIYARETİ

ÖLMEZTOPRAKTAN ÇGD ZIYARETİ

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

MESOB Baskani Sevket keskinden Akcadag ve Darene ziyaretleri

CHP ÜYELERINE

CHP ÜYELERINE

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Agbabadan bakan kuruma fahri hemserilik uyarısı

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Bu korku iklimine teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

Karanliklara teslim olmayacagiz

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatya’dan Afyonkarahisar’a Gönül Köprüsü

Malatyada yerinde dönüşüm  yavas yuruyor

Malatyada yerinde dönüşüm yavas yuruyor

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep  ve tesvik suresi uzatilmalip ve

Veli Agbaba Deprem bolgesinde Mucbir sebep ve tesvik suresi uzatilmalip ve

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

AĞBABA; “BEN SEÇİMİ KAYBETTİM AMA GENÇLERİN GÖNÜLLERİNİ KAZANDIM”

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA  ERDİ

CUMHURİYET KUPASI FUTBOL TURNUVASI HEYECANLI VE ÇEKİŞMELİ MAÇLARLA SONA ERDİ

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

CHP Ahmet Özer İçin Ses Yükseltti 'Egemenlik Milletindir!''

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Merkez İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Aktif Olarak Çalışıyor

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri!

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Vali Seddar Yavuz Kan Bağışı Programına Katıldı

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Geçit, “Sağlıklı Ve Temiz Bir Gelecek İçin Çalışıyoruz”

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Başkan Taşkın Kanalboyu Esnafıyla Buluştu

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Tazelenme Üniversitesi 2024-2025 Eğitim Öğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Düzenlendi.

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Malatya Kitap Fuarı Bölge İllerine de Hitap Ediyor

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Vali Seddar Yavuz, Malatya TSO’nun meclis toplantısına katıldı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

Başkan taşkından 29 ekim cumhuriyet bayramı mesajı

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

“Çocuklarımız Ne Kadar Neşeli ve Mutlu Olursa Biz De O Kadar Mutluyuz”

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi

Cumhuriyet Kupası Futbol Turnuvası Heyecanlı ve Çekişmeli Maçlarla Sona Erdi