Malatyalı akademisyenlerden Boğaziçine destek
Eğitim, 15 Şubat 2021 20:36
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerin sürdürdüğü barışçıl ve demokratik mücadelelerine, İnönü Üniversitesi’nin Eğitim-Sen üyesi öğretim üyeleri de destek verdi ve “Mücadelelerinin yanlarında olduklarını belirtiler.
Akademik kadroların siyasi cendereye alınmasının sadece Boğaziçi Üniversitesine özgü olmadığını belirten akademisyenler, “Liyakatın aranmadığı, üniversitelerin kadrolaşma alanlarına dönüştüğü bu ortamda yaşanan ‘’akademik yayın patlaması’’ bir bilimsel sıçramaya dönüşememiş, tam tersine bilimsel standartlar düşmüş, intihal, Türkçesiyle ‘’bilimsel hırsızlık’’ olağan bir akademik pratiğe dönüşmüştür.” Diyerek üniversitelerde bilimsel sıçrama olmadığını söylediler.
Eğitim-Sen Malatya Şubesi İnönü Üniversitesi Şube Temsilciliği olarak Sendika Toplantı Salonunda yapılan basın açıklamasında; “Boğaziçi Üniversitesinde üniversite özerkliği ihlal edilerek ve liyakat koşulları aramaksızın, kurum dışında rektör atanması ve kurumun akademik ihtiyaçlarına ve iradesine bakılmaksızın tepeden inme bir biçimde iki yeni fakülte kurulması konusundaki itirazlara katılıyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin bu yaşananlar karşısında ortaya koydukları barışçıl ve demokratik mücadelelerini destekliyoruz. Üniversitelerin temel bileşenlerinden biri olan öğrencilerin üniversitelerine ve demokratik haklarına sahip çıkmak için ortaya koydukları mücadeleyi ise özellikle önemsiyoruz.
Bu mücadelenin Türkiye’de demokratik hakların ve akademik özgürlüklerin geliştirilmesi açısından taşıdığı önemin altını çizmek istiyoruz. Belirli öğretim üyelerinin ve öğrenci topluluklarının hedef gösterilmesinin ise bir arada yaşama kültürü ve toplumsal barış açısından tehlikeli olduğunu düşünüyoruz.
Öğrencilere karşı uygulanan orantısız şiddetin ve nefret söylemlerinin sadece Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin değil tüm gençlerimizin geleceğe ve memleketlerine karşı umutlarının kırmasından kaygı duyuyoruz. Tutuklanan, gözaltına ve ev hapsine alınan gençlerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Bu memleketin tüm gençleri, aralarında akademik başarılarına göre hiyerarşi oluşturmaksızın, özgür, kendi iradesini ortaya koyabilen bireyler olarak tanınmalı, kendi geleceklerinin ve memleketlerinin geleceğinin inşasına ilişkin karar süreçlerine katılımlarının önü açılmalıdır. Bu katılım süreçlerinin demokratik protesto gösterilerini de içerdiği, üstelik bunun anayasal bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Akademik alanın siyasal cendereye alınması yalnızca Boğaziçi Üniversitesinin yaşadığı bir durum değildir. Taşra üniversiteleri tam da bu cenderenin içinde, her ile en az bir tane denk gelecek biçimde kurulmuş, akademik özgürlükleri, bilimsel gereklilikleri temel alan bir akademik kurum kültürü geliştirme olanağına bile sahip olamamışlardır.
Liyakatın aranmadığı, üniversitelerin kadrolaşma alanlarına dönüştüğü bu ortamda yaşanan ‘’akademik yayın patlaması’’ bir bilimsel sıçramaya dönüşememiş, tam tersine bilimsel standartlar düşmüş, intihal, Türkçesiyle ‘’bilimsel hırsızlık’’ olağan bir akademik pratiğe dönüşmüştür.
Türkiye’de akademi böylesine ‘’karanlık bir çağ’’ yaşarken Boğaziçi Üniversitesinden yükselen mücadele akademiden geriye kalanın korunması, akademik özgürlüklerin ve liyakatin tesisi açısından umut vericidir.
Bilimsel araştırmanın en vazgeçilmez koşulları akademik özgürlükler ve özerkliktir. İşte bu temel koşullar ihlal edildiğinde demokratik haklarını kullanarak direnmek üniversite olmanın gereğidir.
Bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri, demokratik ve haklı bir mücadele vermektedir. Eğitim Sen Malatya Şubesi İnönü Üniversitesi Temsilciliği olarak bu mücadelenin yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz. “ ifadelerliyle Boğaziçi Üniversitesinin yanında olduklarını belirttiler.
Eğitim, 15 Şubat 2021 20:36
Yorumlar (0)