KADINLAR 19 HAZİRAN'DA MALTEPE'DE BULUŞUYOR
Gündem, 14 Haziran 2021 15:30
120 kadın örgütünden İstanbul Sözleşmesi mitingine çağrı Kadın örgütleri, “Hayatlarımızdan, eşitlikten ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz!” diye sesleniyor.
120’yi aşkın kadın ve LGBTİ+ örgütü, emek ve meslek örgütlerinden, siyasi partilerden, inisiyatif ve platformlardan kadınların ortak çağrısıyla 19 Haziran'da İstanbul Maltepe'de gerçekleşecek mitingin öncesi açıklama yayınladı.
"Haykırmaya devam ediyoruz"
“İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!” başlıklı açıklama şöyle: “İstanbul Sözleşmesi’nin eşitlik idealinden vazgeçmiyoruz! Şiddetten uzak, eşit ve özgür yaşamaya dair talebimizden vazgeçmiyoruz!
“Toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında hayat geçirme çabamızdan ve eşitliğin tesisi için uygulanması gereken politikaları talep etmekten vazgeçmiyoruz!
“Hayatlarımızdan, eşitlikten ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz!
“Ardında geniş bir toplumsal mutabakat olan İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir kişinin kararı ile hukuksuzca çıkılmasını kabul etmiyoruz!
“Erkek şiddetinin ve çocuk istismarının önlenmesini; kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların şiddete karşı korunmasını; şiddet faillerinin yargılanmasını ve cinsiyet eşitliğine dayalı politikalar geliştirilmesini devletin anayasal bir yükümlülüğü olarak görüyor ve bu yükümlülükten geri çekilmesini kabul etmiyoruz!
“Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin “vicdanlara” bırakılmasını ve bir kadın cinayetini daha kabul etmiyoruz!
'19 Haziran'da Maltepe de’yiz'
“6284 sayılı kanunun tam olarak uygulanmamasını, TCK 103. maddesinde değişiklik yapılmaya çalışılarak çocuk istismarı faillerine yönelik af çıkarma girişimlerini ve kadınların yoksulluk nafakası haklarının sınırlandırılmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz!
“İçinde şiddet yaşanan ailenin kutsallığını kabul etmiyoruz! LGBTİ+ların nefret söylemlerine maruz bırakılmalarını ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olumsuz kamuoyu oluşturmak için propaganda malzemesi yapılmalarını kabul etmiyoruz! “
"Haykırmaya devam ediyoruz! Ülkenin dört bir yanından yola çıkarak 19 Haziran’da İstanbul’da bir araya geliyor ve haykırmaya devam ediyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Uzun yıllar verdiğimiz mücadele sonucu kazandığımız haklarımıza hep beraber sahip çıkacağımızı haykırmaya devam ediyoruz!
"Haklarımıza ve hayatlarımıza yönelik saldırılara karşı birlikte ve çok güçlü olduğumuzu biliyor ve haykırmaya devam ediyoruz: 19 Haziran’da saat 13.00’da Maltepe, İstanbul’dayız! Susmuyoruz! Korkmuyoruz! İtaat etmiyoruz! İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!
"120’yi aşkın kadın ve LGBTİ örgütü, emek ve meslek örgütlerinden, siyasi partilerden, inisiyatif ve platformlardan kadınlar olarak ortak düzenlediğimiz bu mitinge –örgütlü ya da örgütsüz- bütün kadınları ve LGBTİ+ları bekliyoruz. Sen yoksan bir eksiğiz."
Ne olmuştu?
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 20 Mart 2021 Cumartesi İstanbul Sözleşmesi'nin tek taraflı olarak feshedildiğini duyurdu. Fesih kararı 23 Mart 2021 Pazartesi günü Avrupa Konseyi'ne de bildirildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Fesih kararının" nedeni olarak "Sözleşme'nin eşcinselliği meşrulaştırıyor olması" iddia edildi.
Kadınlar ve LGBTİ+ hareketi, 20 Mart'tan beri Türkiye'nin birçok ilinde İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam ediyor.
İstanbul Sözleşmesi hakkında
Tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldı ve ilk imzalayan ülke Türkiye oldu. Sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.
Sözleşme, ''kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor:
İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsıyor.
Sözleşme çerçevesinde ev içi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde kadının korunmasını esas alıyor.
Kadınları konumlandırırken "aile" olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmiyor.
Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler öncelikle devlet görevlilerine yönelik. Devlet kendi adına hareket eden görevlilerinin İstanbul Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmesini sağlamak zorunda.
Devletlerin sorumluluğu bununla sınırlı değil. Şiddeti gerçekleştiren ister kadının sevgilisi, ister kocası, ister babası, ister patronu olsun, yani kim olursa olsun şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, zararın tazmin edilmesi yükümlülüğü de devlete ait.
Gündem, 14 Haziran 2021 15:30
Yorumlar (0)