KESK KHK lar gidecek bizler geri döneceğiz.
Gündem, 13 Kasım 2021 16:28
KESK “ yaşasın emeğin birliği, yaşasın dayanışmamız!Keyfi ihraçlar geri dönecek
Ülkemizde son yıllarda insan hakları, özgürlükleri ve sendikal haklar alanlarında yaşanan ihlaller 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile daha da ağır hale gelmiştir diyerek yazılı bir basın açıklaması yapan Malatya KESK Şubeler Platformu SES Şube Eş başkanı Sakine DOĞAN “ Bu çerçevede, kamu emekçileri ve konfederasyonumuz gibi hükümet politikalarına muhalif olan sendika üye, aktivist ve yöneticileri KHK aracılığıyla bir anda ve keyfi bir biçimde kamu görevinden ihraç edilmiştir.
İhraç edilenler 160.000 civarındaki kamu emekçisi arasında 4267 KESK üyesi bulunmaktadır. 1 Kasım 2021 itibari ile KESK de incelenmeyen 2053, komisyonda iade edilen 937 komisyonda ret edilen dosya sayısı da 1280dır.
Sendika olarak üye ve yöneticilerimizin haklarını koruma amacımız doğrultusunda, 1 Eylül 2016’da başlayan ihraçlara müteakip tüm üye ve yöneticilerimiz ile ilgili hukuk önünde hak arama süreçlerini başlattık. Hak arama mücadelemiz sürerken bizlerin ülke içinde ve ilgili BM, Avrupa Konseyi ve ILO mekanizmaları nezdinde yürüttüğümüz çabaların boşa çıkarma veya en azından yargıya erişimimizi geciktirmeyi hedefleyerek ve ilgili uluslararası mekanizmaların girişimleri sonucunda 23 Ocak 2017’de yayınlanan 685 sayılı KHK uyarınca OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu.
KESK olarak, ilk andan itibaren Komisyonun yetkili bir hukuk organı olmadığı, bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile seçilen üyelerin profili, çalışma güvencelerinin olmaması vb. nedenlerle etkili bir başvuru yolu olmadığı yönündeki kaygı ve eleştirilerimizi ifade etmiştik.
Nitekim hala sorunlar olması haklılığımızı daha netleştirmiştir. Komisyonun kurulması üzerine gerek idare mahkemesi, AYM gibi iç hukuk gerekse de AİHM önündeki başvurularımız ilgili başvuru süreçleri tamamlanmadığı gerekçesiyle usulden reddedilmiştir.
OHAL Komisyonu ilk kararını 22 Aralık 2017’de vermiştir. Komisyonun resmi web sitesindeki bilgilere göre, 2 Ekim 2020 itibariyle, Komisyon 126.300 başvurudan 110.250 başvuruyu karara bağlamıştır. İncelenmesi beklenen 16,050 başvuru bulunmaktadır. Hala karara bağlanmayan 16.050 başvurunun 2.630’u KESK’lilere aittir. Oransal olarak %16.4’e denk gelmektedir. Tüm başvurulardan %13’ünün karara bağlanmadığı göz önüne alındığında kalan dosyalar içerisindeki KESK’lilerin oranının yüksekliği bilinçli bir geciktirme ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
İhraç edilen üyelerimizin Komisyon’dan henüz karar çıkmamış olması üyelerimizin iç hukuk yollarından herhangi bir kazanım elde edemediğini ortaya koymaktadır.
Bu olgu savcılık ve/veya mahkeme tarafından haklarında kovuşturmaya gerek olmadığı veya beraat kararı verilen üyelerimiz bakımından daha belirgindir.
Örneğin, 11 Ocak 2016’da (yani ihraca gerekçe yapılan darbe girişiminden aylar önce) “Bu Suça Ortak Olmayacağız!” başlıklı bildiriye imza atan akademisyen üyelerimiz bakımından Anayasa Mahkemesi’nin 26 Temmuz 2019 tarihli kararında belirttiği imzacılar hakkında kovuşturma veya hüküm verilmesine yer olmadığına dair kararı çok açıktır.
Anayasa Mahkemesi ilgili kararında KHK’ lar da ifade edilen ve üyelerimizin ihraç edilmesine gerekçe yapılan devletin milli güvenliğine karşı Devletin milli güvenliğine karşı faaliyet yürüten terör örgütleri veya bir başka yasadışı örgüt üyesi olma, ilişkili veya iltisaklı olma iddiasının herhangi bir hukuki temeli olmadığını tespit etmiştir.
Üye ve yöneticilerimizin başvurularında yaşanan her türlü gecikme ağır ihlal süreçlerini daha da arttırmıştır. Üye ve yöneticilerimizin ihraçlarına gerekçe yapılan fiiller sendika hak ve özgürlüklerle ilgili olduğundan karmaşık ve uzun incele gerektiren hukuki süreçler değildir.
Üye ve yöneticilerimizin kamu görevinden ihraç edildiği bu sürecin uzaması çalışma hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Bu süreçte örgütlenme ve sendika özgürlükleri de ihlal edilmektedir. Bu süreç ihraç edilen üyelerimiz kadar aile ve yakınlarını da etkilemiştir.
Bu süreçte onlarca arkadaşımız hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden arkadaşlardan bir tanesi de Malatya SES Şube başkanı Bülent UÇAR dır. Onlarca arkadaşımız çeşitli hastalıklara yakalanmış ve tedavi olanakları ellerinden alınmıştır. Hayatlarını sürdürmek için inşaatlarda çalışan arkadaşlar iş kazası sonucu hayatlarını kaybetmişlerdir.
Bu süreçte aile birliği dağılan ve intihar eden emekçiler vardır. Bu süreçte güvenlik soruşturmaları gerekçe gösterilerek atanamayan binlerce mağdur bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Malatya da yaşayan ataması yapılmayan öğretmen Fedai ALTUN dur. İnşaatta çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiştir. Bu bir kaza değil cinayettir.
Komisyon kararı ile hayatlarını kaybettikten sonra göreve iade edilen kamu emekçileri için geç Gelen adalet adalet değildir.
Hukukun ve temel insan haklarının siyasete alet edilmesini kabul etmiyoruz. OHAL işlemleri inceleme komisyonu derhal kaldırılmalıdır.
Haklarında mahkeme kararı olmayan ihraçlar tüm haklarıyla görevlerine iade edilmeli asılsız suç isnadı ile insanları bunca yıl mağdur eden idareciler ve sorumlular hakkında yasal işlemler yapılmalıdır.
KHK lar gidecek bizler geri döneceğiz.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz
Malatya KESK Şubeler Platformu
SES Şube Eşbaşkanı Sakine DOĞAN
Gündem, 13 Kasım 2021 16:28
Yorumlar (0)