Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:  Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

Siyaset, 07 Haziran 2022 00:19

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:   Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

 

 

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

 

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:

 Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

 

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:

 Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

 

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:

 Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

 

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:

 Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

 

Erkan Baş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt:

 Halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor

 

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümünde Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asmak isteyen ancak polis engeli ile karşılaşan Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekillerinin "parlamentodan atılma adımlarının atılması için" yaptığı çağrıya TİP Genel Başkanı Erkan Baş’tan yanıt geldi.

             Baş, iktidarın Gezi korkusunun büyük olduğunu ifade ederek Erdoğan’ın kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalıştığını söyledi. Erkan Baş Erdoğan’ın bu sert çıkışları ile “hâlâ güçlüyüm” mesajı vermeye çalıştığını ifade ederek “Aslında, güçlü olduğu için değil, zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor” dedi.

 

"DÜŞMAN HUKUKU UYGULAMA ÇALIŞAN İKTİDARIN SON ADIMLARI"

 

              Ankara'da düzenlenen "Geleceğin Türkiye’si için Hafıza, Hakikat, Hesaplaşma” konulu konferansta Evrenselin sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

          "Bu sözler klasik bir Erdoğan yaklaşımı. Babasının çiftliği zannediyor Meclisi. İstediğini alabileceği, istediğini silip atabileceği bir mekân olarak tarif ediyor. Bir kere bunu esastan reddediyoruz. İkincisi zaten toplumun çok büyük bir bölümünü hedef haline getirmiş, düşmanlaştırmış, düşman hukuku uygulama çalışmış bir iktidarın son adımlarından bir tanesi.

               Erdoğan’ın Türkiye İşçi Partisi’ni hedef almasını Gezi düşmanlığının yansıması olarak görüyorum. Türkiye'de milyonlarca insanın, tek adam zihniyetine karşı yan yana, omuz omuza, hep birlikte karşı duruşunun acısını hâlâ unutamadığını düşünüyorum.

            Dudağından çıkan her şeyin kanun, hatta anayasa hükmünde olmasını isteyen bir tek adama karşı bu ülkede kadınlar, gençler, İşçiler, Kürtler, Aleviler milyonlar bir araya gelip Gezi’de “Bu ülke senin istediğin gibi olmayacak, bu ülke halkları sana rağmen, istedikleri gibi barış içinde, kardeşçe yaşamaya devam edecek” demişti.

                 Erdoğan, kuvvetli bir halk iradesinin yarattığı korkuyla hesaplaşmaya çalışıyor. Gezi’de teslim olmadığımız gibi bundan sonra da bu anlayışa teslim olmayacağız. Erdoğan, biliyorsunuz halka küfür etti. Gezi ile ilgili yaptığı konuşmanın suç duyurusunu yaptık.

               Takipçisi olacağız. Belki bugünkü mahkemeler bir iktidar aygıtına dönüşmüş olduğu için rahatlıkla diyor bu sözleri ama biz bunları kayıt altına almaya ve önümüzdeki dönemde de işlenen tüm suçlarda olduğu gibi, 'halka karşı hakaret' suçlarından cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız."

 

"ZAYIFLADIĞI İÇİN BU SERTLİĞE BAŞVURUYOR"

 

              "İktidar çaresiz. Bunu sizin aracınızla bir kere daha ifade etmiş olayım. Ben iktidarın gittikçe kaybettiğinin farkında olduğunu, hatta kendi saflarındaki bir çözülmeyi belirgin olarak hissettiğini, temel kaygısının şu anda 'hala güçlüyüm' mesajı vermek olduğunu düşünüyorum.

            Güçlü olduğu için değil zayıfladığı için ve güçlüymüş gibi görünmek için bu sertliğe baş vuruyor. Ama sanıyorum artık geri dönülmez bir yola girdi. Adalet ve Kalkınma Partisi ve bu saray rejimine karşı Türkiye halkı ağır biçimde kararını gösterecek ve bu iktidardan hep birlikte kurtulacağız diye umuyorum.

 

NE OLMUŞTU?

 

              Gezi direnişinin yıl dönümünde Türkiye İşçi Partili (TİP) milletvekilleri, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "Her yer Taksim her yer direniş" yazılı bir pankart astığı sırada polisin müdahalesiyle karşılaştı. TİP'li milletvekilleri ve polis arasında gerginlik yaşandı.

                 TİP milletvekili Ahmet Şık’ın sosyal medya hesabından paylaşılan 6 dakika 27 saniyelik görüntüde, TİP’lilerin pankart açtıkları, ardından gelen polislerin pankartı kaldırmaya çalıştığı esnada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'in engel olmaya çalıştığı görüldü.

                Partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİP li milletvekillerinin kendilerine müdahale eden "polislere el kaldırdıklarını" iddia ederek "Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz.

             Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da bir an önce parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım" dedi.

Siyaset, 07 Haziran 2022 00:19

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
İMAMOĞLU NU CUMHURBAŞKANI YAPACAGIZ

İMAMOĞLU NU CUMHURBAŞKANI YAPACAGIZ

BASKAN GEÇIT " BAYRAMLAR BİRLIK VE BERABERLİĞİMİZIN SİMGESİDİR

BASKAN GEÇIT " BAYRAMLAR BİRLIK VE BERABERLİĞİMİZIN SİMGESİDİR

BU ZOR GÜNLERİ DAYANIŞMA ILE AŞACAĞIZ

BU ZOR GÜNLERİ DAYANIŞMA ILE AŞACAĞIZ

MALATYALILARA" GAYRET EDİYORUZ " DEMEK SKANDAL DEĞİLDE NEDİR?.

MALATYALILARA" GAYRET EDİYORUZ " DEMEK SKANDAL DEĞİLDE NEDİR?.

BASKAN TAŞKIN " BATTALGAZIYE YAKIŞAN TAZİYE EVLERİNI MAHALLELİYE KAZANDIRACAĞIZ "

BASKAN TAŞKIN " BATTALGAZIYE YAKIŞAN TAZİYE EVLERİNI MAHALLELİYE KAZANDIRACAĞIZ "

MESOB BAŞKANI KESKİN " ESNAF MALATYANIN BEL KEMIĞİDİR

MESOB BAŞKANI KESKİN " ESNAF MALATYANIN BEL KEMIĞİDİR

MALATYA'DA 8 ŞİRKET KEPENK KAPATTI

MALATYA'DA 8 ŞİRKET KEPENK KAPATTI

EĞİTİM-SEN"ÜNİVERSITE ÖĞRENCİLERİNİN HAKLI MÜCADELESİNE DESTEK VERİYORUZ "

EĞİTİM-SEN"ÜNİVERSITE ÖĞRENCİLERİNİN HAKLI MÜCADELESİNE DESTEK VERİYORUZ "

O KÜFÜRÜ.......I

O KÜFÜRÜ.......I

MEDYA DAYANIŞMA GURUBU: GAZETECİLIK SUÇ DEĞİLDİR

MEDYA DAYANIŞMA GURUBU: GAZETECİLIK SUÇ DEĞİLDİR

GAZETECİLER DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

GAZETECİLER DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

MALATYA AKP DE ESKİ BASKAN KRİZ YENİ BAŞKAN VEFA DEDİ

MALATYA AKP DE ESKİ BASKAN KRİZ YENİ BAŞKAN VEFA DEDİ

MALATYADA HALKIMIZ  SANDIKLARA AKIN ETTİ

MALATYADA HALKIMIZ SANDIKLARA AKIN ETTİ

CHP MALATYA İL ÖRGÜTUNDEN EKREM İMAMOĞLUNA TAM DESTEK

CHP MALATYA İL ÖRGÜTUNDEN EKREM İMAMOĞLUNA TAM DESTEK

YEŞİLYURT BELEDİYESİ  44 BIN ADET MEYVE FIDANI DAGITACAK

YEŞİLYURT BELEDİYESİ 44 BIN ADET MEYVE FIDANI DAGITACAK

GAZETECİLER GOREVLERİ SIRASINDA ENGELLENMEMELİ

GAZETECİLER GOREVLERİ SIRASINDA ENGELLENMEMELİ

TURKIYE BELKİDE DEMOKRASİ TARİHİN EN KARANLIK  GÜNLERİNDE BİRİNİ YAŞIYOR

TURKIYE BELKİDE DEMOKRASİ TARİHİN EN KARANLIK GÜNLERİNDE BİRİNİ YAŞIYOR

YASANANLAR DEMOKRASİNIN YOK EDILMESİ FAŞİZMİN AYAK SESİDİR

YASANANLAR DEMOKRASİNIN YOK EDILMESİ FAŞİZMİN AYAK SESİDİR

EKREM iMAMOGLUNA MALATYA DA TAM DESTEK

EKREM iMAMOGLUNA MALATYA DA TAM DESTEK

CHP " BU MİLLETE TOP YEKUN SALDIRIDIR "

CHP " BU MİLLETE TOP YEKUN SALDIRIDIR "

SİVAS İÇİN  ADALET HERKES İÇİN  ADALET

SİVAS İÇİN ADALET HERKES İÇİN ADALET

Barış Yıldız dan Çanakkale Zaferi kutlaması

Barış Yıldız dan Çanakkale Zaferi kutlaması

AĞBABADAN ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLAMA MESAJI

AĞBABADAN ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLAMA MESAJI

BASKAN TAŞKIN " ÇANAKKALE ZAFERİ VATAN İCİN YAZILMIŞ BİR KAHRAMANLIK DESTANIDIR

BASKAN TAŞKIN " ÇANAKKALE ZAFERİ VATAN İCİN YAZILMIŞ BİR KAHRAMANLIK DESTANIDIR

MALATYADA 3. ORGANİZE SANAYI BÖLGESİ KURULACAK MI?

MALATYADA 3. ORGANİZE SANAYI BÖLGESİ KURULACAK MI?

ÇGD KONGRE İLANI

ÇGD KONGRE İLANI

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE GÜNEŞENERJİSİNE BÜYÜK  YATIRIM

BATTALGAZİ BELEDİYESİNDE GÜNEŞENERJİSİNE BÜYÜK YATIRIM

VELİ AĞBABA " MALATYA İÇİN HERKESLE MASAYA OTURMAYA HAZIRIM.

VELİ AĞBABA " MALATYA İÇİN HERKESLE MASAYA OTURMAYA HAZIRIM.

BAŞKAN GEÇİT " 14 MART TIP BAYRAMI KUTLU OLSUN"

BAŞKAN GEÇİT " 14 MART TIP BAYRAMI KUTLU OLSUN"

AĞBABA "HAÇOVALILARIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİM

AĞBABA "HAÇOVALILARIN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİM

GAZİ KATLİAMI VE ŞİMDİDE SURİYE VAHŞETİ

GAZİ KATLİAMI VE ŞİMDİDE SURİYE VAHŞETİ

ÖZGUR BASIN ÖZGUR TOPLUMUN TEMELİDİR

ÖZGUR BASIN ÖZGUR TOPLUMUN TEMELİDİR

MTB BASKANI ÖZCAN'DAN URETİCILERİNE UYARI

MTB BASKANI ÖZCAN'DAN URETİCILERİNE UYARI

TEİAŞ YAZIHANDA 35 PARSELİ KAMULASTIRIYOR.

TEİAŞ YAZIHANDA 35 PARSELİ KAMULASTIRIYOR.

BARIŞ YILDIZ " BİRLIKTE DAHA GÜCLÜ BİR MALATYA İÇİN "

BARIŞ YILDIZ " BİRLIKTE DAHA GÜCLÜ BİR MALATYA İÇİN "

BAŞKAN GEÇİTİN O PROJESİNE AGBABADAN

BAŞKAN GEÇİTİN O PROJESİNE AGBABADAN

BATTALGAZİYE YENİ NEFES; ÇARŞI BAŞI REKREASYON ALANINDA SONA DOĞRU

BATTALGAZİYE YENİ NEFES; ÇARŞI BAŞI REKREASYON ALANINDA SONA DOĞRU

SALMAN ; KADIN CİNAYETLERİ SİSTEMATİK

SALMAN ; KADIN CİNAYETLERİ SİSTEMATİK

BAŞKAN GEÇİT  KADINLARIMIZ HUZURLU MUTLU VE SAĞLIKLI TOPLUMLARIN TEMİNATIDIR

BAŞKAN GEÇİT KADINLARIMIZ HUZURLU MUTLU VE SAĞLIKLI TOPLUMLARIN TEMİNATIDIR

PSAKD TÜRKİYE GENELİNDE 8 MART EMEKÇILER GÜNÜNÜ KUTLADI

PSAKD TÜRKİYE GENELİNDE 8 MART EMEKÇILER GÜNÜNÜ KUTLADI