Dersim' deki Alevi kurumları: Maaş değil eşit yurttaşlık istiyoruz
Gündem, 17 Ekim 2022 11:25Cem evlerinin ibadethane olarak tanınmasını ve eşit yurttaşlık istediklerini söyleyen Alevi örgütleri “Bu iki temel talep olmayınca diğer tüm adımlar sahtedir” diyor.
Cem evlerinin ibadethane olarak tanınmasını ve eşit yurttaşlık istediklerini söyleyen Alevi örgütleri “Bu iki temel talep olmayınca diğer tüm adımlar sahtedir” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Alevi Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı kurulacağı ve Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanacak olan cem evlerinde, talep etmeleri durumunda cem evi dedelerine kadro verileceği açıklamaları tartışma yaratırken Tunceli Cem evi Başkanı Ali Ekber Yurt, “Yüzyıllık cumhuriyet tarihinin Aleviler açısından en önemli gelişmesi bence budur” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın açıklamalarını ve Yurt’un değerlendirmelerini Dersimdeki inanç kurumlarına sorduk.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSKAD) Şube Başkanı Ali Ekber Kaya, ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı’ kurulması kararını “Alevileri hiçe saymak” olarak değerlendirerek “Alevi iradesini tanımamaktır.
Biz onlardan kadro istemiyoruz, kadro peşinde olan dede görünümlü uzantılar binlerce yıldır türlü bedellerle mücadele eden Alevi ulularına ihanet içerisindeler” dedi.
"BİZİ BÖLME ÇABALARI BOŞUNA"
Cem evlerinin ibadethane olarak tanınmasını ve eşit yurttaşlık istediklerini söyleyen Kaya “Bu iki talebin gereği yapılmadığı zaman diğer tüm adımlar sahtedir. Göreceli ve geri alınır olandır. Alevi kurumlarımızı, federasyonlarımızı muhatap alıp, görüşsünler” dedi.
Yaşanan bu gelişmenin Alevi kurumlarını da bölmeye çalıştığını söyleyen Kaya “Bizi bölme çabaları beyhudedir” dedi. Kaya, Yurt’un söylemlerine dair de “Kadro, makam peşinde olanlara da söz söylemeye bile gerek yok. Halkımız onları yeterince tanıyor zaten” dedi.
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu da tarih boyunca Alevilerin yok sayıldığını söyleyerek “Aleviliği semavi dinlerin bir parçası, bir mezhebi olarak değerlendirmek Aleviliği bilmemek ve Aleviliği inkârdır.
Bu asla kabulümüz değildir.
Alevilik diliyle, kültürüyle, intikaliyle, ritüelleriyle tamamen kendine özgün bir inanç bir yaşam biçimidir, bir kültür de değildir. Kültür, bu inancın, bu hakikatin inkârı için kullanılan küçük düşürme lafıdır. Biz bir kültür falan değiliz. Özgün, özgür ve evrene söz söyleyen evreni hak olarak gören bir inancız. Bunun üzerine hiçbir değerlendirme Aleviliği tanımlamaz” dedi.
"KENDİ HAKİKATİMİZİ YAŞAMAK İSTİYORUZ"
AKP ve MHP iktidarının kuruluş felsefesini ‘Müslüman ve Türk olanların dışındaki bütün inançları, kimlikleri yok saymak’ olarak tanımlayan Kulu “Esas hedefleri asimilasyondur. Günlük yaşamda, hayatta ötekileri Türk ve Müslüman yapmak üzerine kurulmuştur.
Bunun böyle bilinmesi gerekiyor” diye konuştu. Alevilerin ne istediği konusunda değerlendirmelerde bulunan Kulu “Aleviler kendi hakikatini yaşamak, kendi inancını, kültürünü özgür yaşamak istiyor. Bunun için ne yapılmalı, onu konuşmalıyız” dedi.
"SIKIŞMIŞLIĞINI KURTARMAK İÇİN BİR ÇABA"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Cem evi’ ne gidişini hatırlatan Kulu “Bütün Alevi yol önderlerinin resmini kaldırırken, oraya İslami figür ve yazıları koyarken çok fazla ses çıkaramayan Alevi kurumları kendisini gözden geçirmelidir” dedi.
Yine Erdoğan’ın Şah Kulu Cem evi’ ne gidişini de hatırlatan Kulu, Cumhurbaşkanının Aleviliğe dair söylemlerini “Şu anki sıkışmışlığını ve seçime giderken de zararı kurtarmak için bir çaba” diye değerlendirerek “Alevileri bir toplumsallık, bir halk, bir hakikat olarak görüp, bu sorunu demokrasi ile çözme iradesi fikri asla olmamıştır. ‘Ben size bir kalıp çizeceğim, bu kalıbın dışına çıkamazsınız’ fikrinden başka bir şey değildir” diye konuştu.
"SİSTEMİN ORTAYA KOYDUĞU PAYANDALAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerini olumlayanları da isim vermeden eleştiren Kulu, “Bu davranışlar Alevilerin yok edilmesine göz yummaktır. Devletin beslemesi olan, ondan makam ve imkân kazanmak için getirilenler zaten bu işin bir parçasıdır.
Bunların Alevilik için söyleyecekleri bir söz yoktur. Bunlar sistemin oraya koyduğu payandalardır. Eğer bu ülkede demokrasi, barış, özgürlük adalet olacaksa, toplumsal olarak bütün etnik kimliklerin bütün inançların, böyle bir talebi varsa, gelinen noktada kaçınılmaz olan şey şu; yeni kurucu yurttaşlık ve rıza anayasası” dedi.
Gündem, 17 Ekim 2022 11:25
Yorumlar (0)