BÜYÜK ALEVİ KURULTAYINA DAİR
Gündem, 02 Ocak 2023 12:33Kurultay ABF, ADF, AABK, HBVAKV, AKV, PSAKD, DAD olmak üzere 7 Alevi kurumunun katılımıyla 25 Aralık 2022'de Yenikapı Kültür Merkezinde yapıldı. Bu kurultayın düzenlenmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Cem evi Başkanlığı kararnamesine karşı Alevi kurumlarının bir tepkisi olduğu açıktır. C.Başkanlığı Kararnamesi devletin kendi Alevi sini oluşturma çabasıydı.
Kurultay ABF, ADF, AABK, HBVAKV, AKV, PSAKD, DAD olmak üzere 7 Alevi kurumunun katılımıyla 25 Aralık 2022'de Yenikapı Kültür Merkezinde yapıldı. Bu kurultayın düzenlenmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Cem evi Başkanlığı kararnamesine karşı Alevi kurumlarının bir tepkisi olduğu açıktır. C.Başkanlığı Kararnamesi devletin kendi Alevi sini oluşturma çabasıydı.
Bu tavra açık destek veren sadece İ.Doğan olmuştur ki bunun etkisiyle Cem Vakfı da bu kurultayda yoktu.
Kurum temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda ülkenin mevcut sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik genel sorunlarına değinilerek Türk-İslam sentezci tekçi yaklaşımla farklı kültürlerin ötekileştirilmesi ve baskılanması; devletin laiklik ilkesinin hiçe sayılarak eğitimin dinselleştirilmesi, tarikat ve cemaatlerin desteklenmesi, diyanetin "fetva" makamı haline getirilmesi; demokrasinin hukukun, yurttaşlar arasındaki eşitliğin ve temel insan haklarının yok sayılması dile getirilmiştir.
Kurultayda laikliğe ve eşit yurttaşlık haklarına vurgu yapılarak diyanetin kaldırılması, devletin Aleviliği tanımlamaktan ve kendi Alevi sini yaratma çabasından vazgeçmesi, Alevilerin sorununun cem evleri için maddi beklentiler olmadığı, C.Başkanlığı kararnamesiyle Alevilerin asimilasyon politikasının kurumsallaştırılmasına dikkat çekilerek bunun kabul edilmeyeceği, kabul eden kurum ve kişilerin Alevi toplumu içinde yerinin olmayacağı ifadeleriyle iktidara ve tüm topluma 'Aleviler vardır, Alevilik haktır' şiarıyla devletin Alevisi olunmayacağı mesajı verilir. sonuç bildirgesinde geçmişte birçok kez dillendirilen talepler ortaya konulur.
1) Cem evlerinin ibadethane statüsünün kabul edilerek, bu statünün gerektirdiği tüm hakların tanınması, el konulmuş dergahlarımızın ve mekanlarımızın geri iade edilmesi ve aleyhimize düzenlenmiş olan yasal düzenlemelerin geri çekilmesi,
2) Toplumun tüm kesimlerine bir deli gömleği gibi giydirilen, zorunlu din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, toplumun tümüyle çağın gerisine savrulmasına neden olan eğitimin dinselleştirilmesinden vazgeçilmesi,
3) Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, toplumun tümünü domine etmeye yönelik girişimlerden bir an önce elini çekerek, temel siyasal sorunlarımız konusunda bir referans mercii olmaktan uzaklaştırılması ve nihayet tasfiyesine dönük adımların atılmaya başlanması,
4) Gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması, başta Aleviler olmak üzere ötekileştirilen tüm kesimler aleyhine sürdürülen negatif ayrımcılığa derhal son verilmesi,
5) Madımak’ın utanç müzesi yapılması,
6) Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması ve bu gibi nefret suçlarının önüne geçilmesi için gerekli hukuki tedbirlerin alınması,
7) Alevilere karşı yapılmış olan kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleş ilmesi,
8) Kutsal mekânlarımıza ve coğrafyamıza yönelik yağma, talan ve el koyma girişimlerine son verilmesi,
9) Alevi yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesinden vazgeçilmesi ve değiştirilen yerlerin isimlerinin iade edilmesi,
10) Alevi inancında özel yeri olan günlerin resmi tatil edilmesi,
11) Kamusal yayıncılığın ayrımcılıktan arındırılması,
Ve uzun sözün özü, EŞİT YURTTAŞLIĞI da içeren yeni bir anayasanın yapılması, taleplerini bir kez daha buradan ilan ediyoruz.
Böyle bir kurultayın yapılmış olması ve Alevilerin seslerini yükseltmesi her şeyden önce son derece önemli olmuştur. Ancak buradaki eksikleri, yanlışları ve kendi içindeki çelişkileri de ortaya koymalıyız. Gönül isterdi ki özüyle-biçimiyle, eylemiyle-sözüyle, kurgusuyla, geçmişi bugünü ve geleceğiyle kurultay Alevice olsun.
Kurultaydaki her can eşittir; protokol düzenlemek ve kurum temsilcilerinin (özellikle partililerin) tanıtımı yanlıştır. Çer ağ uyandırmak cem tutmaktır, ama cemin usulü sadece bu mu? Duvarları süsleyen resimler, afişler bir toplumun imajıdır; öğretine uygun oluşturulmalıdır. Seyit Rıza ile Atatürk'ün birarada olmasına şaşarım.
Atatürk, H. Bektaşi Veli, İmam Ali, Pir Sultan farklı tarihsel kişiliklerdir. Hem Türk-İslam sentezinden şikâyet edeceksin hem İslamcı Ali ile Türkçü Atatürk'ü içine alıp onura edeceksin yanlış. Hem diyanetten şikâyet edeceksin, hem de diyaneti kuranı alkışlayacaksın yanlış.
Hem "Alevilik haktır" deyip ve hak olan gerçeği savunmayı bir yana bırakıp, hem de Ali ile İslam içinde ve Atatürk ile T.C içinde kendini devlete ve topluma kabul ettirme adına meşru bir dayanak aramaya çalışacaksın yanlış. Devletin Alevileri tanıyıp tanımamasına gerek yok, toplumun inancından elini çeksin. Laik devlete uygunluk budur.
Evet, kurultay eşitsizliğe, haksızlığa karşı Alevilerin sesi oldu ve taleplerini dile getirdi. Ama demokratik bir eylem planını oluşturup açıklaması da gerekmez miydi? İşimiz hep şikâyet etmek mi olacak? Ve bir de devletin alevi diyanetini yaratma noktasına nasıl geldiği hususunda kurum temsilcilerin ve dedelerin kendilerini sorgulamaları gerektiği düşüncesindeyim.
Kurultayda emeği geçenlere, katılan canlara teşekkür ederim.
Aşk olsun...
Kazım Eroğlu
Gündem, 02 Ocak 2023 12:33
Yorumlar (0)