TKP MK üyesi Senem Doruk İnam: AKP'yi durduracak şey toplumsal mücadelelerdir.
Siyaset, 26 Ocak 2023 12:28Tele1'de Zeynel Lüle'nin sunduğu Gerçeğin İzinde programında Sosyalist Güç Birliği ve Emek ve Özgürlük İttifakından temsilceleri katıldı ve iki ittifakın seçimlere nasıl hazırlandığı konuşuldu.
Tele1'de Zeynel Lüle'nin sunduğu Gerçeğin İzinde programında Sosyalist Güç Birliği ve Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan temsiliceler katıldı ve iki ittifakın seçimlere nasıl hazırlandığı konuşuldu.
Programın konukları Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi Senem Doruk İnam, SOL Parti PM üyesi İsmail Hakkı Tombul, TKH MK üyesi Umut Kuruç, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit oldu.
'AKP'yi durduracak şey toplumsal mücadelelerdir'
Erdoğan'ın açıkladığı seçim tarihiyle ilgili konuda "Türkiye'nin uzun bir süredir bir kişinin ağzından çıkan sözlerle yönetiliyor" ifadeleriyle söze başlayan TKP MK üyesi Senem Doruk İnam şu değerlendirmelerde bulundu:
"Erdoğan çıktı ve dedi ki 'Seçim tarihi 14 Mayıs'tır.' Sosyalist Güç Birliği bu konuda bir açıklama yaptı: 'Erdoğan Cumhurbaşkanı Adayı Olamaz' diye. Biliyorsunuz Anayasa'ya göre Erdoğan dillendirdiği tarihte aday olamıyor. Ama burada önemli olan şu, bu konuya matematiksel hesaplarla bakılması doğru değil.
Bu matematiksel hesaplamalar aslında Erdoğan'ın zaten 21 yıllık iktidarı boyunca hukuksuzluk üzerine kurduğu düzeni hukuki olarak sorgulamak anlamına geliyor. İtirazımız buna, AKP zaten gayrı meşru bir parti.
Dolayısıyla burada bir hukuk aramak doğru değil, elbette bunun mücadele kanalları açılmak zorundadır ancak AKP'yi durduracak şey, geriletecek şey toplumsal mücadelelerdir. Seçim hemen yapılmalıdır, zaten buna hazırız.
Ülkenin geldiği durum belli, yoksulluk, gericilik, çürüme, bunların hepsiyle hesaplaşılması gerekiyor, mesele sadece sandık ya da seçimler değil, toplumsal muhalefetin, sermayeye dönük öfkenin, Erdoğan'a dönük öfkenin vücut bulması gerekiyor.
Dolayısıyla bu seçim tartışmalarını buradan okumanın doğru olduğunu düşünüyoruz. AKP'nin meşruluğunu sorgulatacak olan şey toplumsal mücadelelerdir."
'Sosyalist Güç Birliği tek başına bir seçim ittifakı değil'
Sosyalist Güç Birliği'nin sadece seçim odaklı oluşmadığının altını çizen Doruk İnam "Sosyalist Güç Birliği'ni hayata geçirirken Türkiye'nin temeldeki sorunlarına dair bir ortaklık geliştirmek hedefiyle bir araya geldik.
Tabii ki partilerin farklı farklı görüşleri var ama şu önemli, Sosyalist Güç Birliği tek başına bir seçim ittifakı değil. Türkiye zaten çok zor bir süreçten geçiyor, büyük bir sömürü düzeninin içindeyiz, çok büyük bir yoksullaşma ve karanlık var.
Burada emekçi sınıfların üzerine binen büyük bir yük var, biz şunu merkeze koyduk: Bugün Türkiye'de emekçilerin rahat bir nefes alabilmesi için ya da emekçilerin kurtuluşu için neyi öne çıkarmak gerekiyor? Aslında bu soruları sorarak başladık ve burada ilkeler üzerinde bir ortaklık sağladık." ifadelerini kullandı.
Seçim sürecinin bir ara uğrak olduğunu söyleyen Doruk İnam, "Sosyalist Güç Birliği'nin seçimlerde de ortak bir pozisyon alması, birlikte karar vermesi, seçim sonrasında da bu ittifakın güçlü olmasını belirleyecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda, biz emekçilerin seçeneksiz kalmaması için bir cumhurbaşkanı adayı çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Ama elbette ki süreci de Sosyalist Güç Birliği'ndeki diğer partilerle de takip ediyoruz ve ortak bir adım atmayı da merkeze alıyoruz. Bu konuda en kısa sürede bir netliğe kavuşacağımızı da söyleyebiliriz." dedi.
'TKP emekçilerin sesini daha da güçlendirecek'
Toplumsal muhalefetin 'Erdoğan gitsin' duygusunun bir parçasının da TKP olduğunu söyleyen Doruk İnam, kendileri için bu duygunun yeni olmadığını ve AKP'nin iktidara geldiği ilk günden beri gitmesi için mücadele ettiğini belirtti. Senem Doruk İnam açıklamalarına şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı seçimleri için, Erdoğan'ın gitmesi için üzerimize düşen sorumluğu yerine getireceğimizi defalarca söyledik. Ama 15 Mayıs'ta bizi neyin beklediği meselesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz.
Yaşadığımız sorunlar, sömürü, gericilik, bunlar Erdoğan'la sınırlı değil, düzenle alakalı. Dolayısıyla 14 Mayıs seçimlerinde de Erdoğan'ın karşısında ne dediği belli olmayan, ilkeleri olmayan, bir fark göremediğimiz bir şeyin bir parçası da olmayacağız.
Parlamento seçimleri açısından Sosyalist Güç Birliği bir dayanışma içerisinde olacak ve işçi sınıfının siyasal hattının güçlenmesini merkeze alarak bir çalışma sürdürecek. TKP de emekçilerin sesini daha da güçlendirmek için parlamento için adaylarını çıkaracak."
AKP'ye verilmesi gereken yanıtların hiçbiri muhalefetten gelmedi
Emek ve Özgürlük İttifakı ile Sosyalist Güç Birliği arasında herhangi bir "işbirliğinin" mümkün olup olmadığı üzerine gelen soruya ise TKP'li Doruk İnam şöyle yanıt verdi:
"İki ittifak arasında bir yaklaşım farkı var. AKP de muhalefet de çok açık ki bir meşruiyet krizi yaşamak istemiyor. Ama 21 yıl boyunca AKP'nin meşruluğunu yitirdiği o kadar çok olay yaşadık ki, mesela 15 Temmuz'dan sonra Erdoğan'ın bir daha Cumhurbaşkanlığı yapamaması gerekiyordu ama ne oldu? 'Yenikapı Ruhu' denildi, sahip çıkıldı, ayağa kalkıldı.
Ya da mecliste ana muhalefet partisi liderine yumruk sallandı. Sonra o meclisin koltuklarına gidildi, tekrar oturuldu. 17-25 Aralık diye bir şey yaşadık. Gezi Direnişi'nden söz edildi, milyonlar sokağa çıktı, hükümet istifa diyerek aylarca direndiler, meclis boşalmadı.
Geldiğimiz noktada AKP'ye verilmesi gereken hiçbir yanıtın güçlü bir şekilde verilmediğini görüyoruz. En basitinden HDP' nin kapatılması meselesi, bu kabul edilemez bir durumdur. Ama geldiğimiz noktada, HDP kapatılırsa seçimlere nasıl gireceğini konuşuyoruz.
Biz burada TKP olarak şunu söylüyoruz: Eğer HDP kapatılırsa seçimlerin öncesinde, o seçimlerin bir meşruiyeti yoktur. Tunus'ta benzer bir şey yaşandı, muhalefet seçimleri boykot etti, girmedi, yüzde 8'le sınırlı kaldı katılım. Tam da orada ciddi bir meşruiyet kaybı oldu."
İBB' ye açılan dava sonrası yaşanan tartışmalarda da benzeri bir durum ortaya çıktığını söyleyen Doruk İnam, Ekrem İmamoğlu'nun ilk yapılan seçimi kazandığı ve seçimlerin tekrar edilmesinin kabulünün Erdoğan'ın elini güçlendirdiğini ve toplumun buna alıştırıldığını belirtti.
"Millet İttifakı Erdoğansız bir AKP vad ediyor"
Sosyalistlerin, solun, biraz daha cesur olması, toplumsal muhalefeti sokağa çağıran, orada bir mücadeleyi örgütleyen bir düzen dışı alternatifi örmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Doruk İnam sözlerine şöyle devam etti:
"Millet İttifakı meselesi de tam olarak bununla bağlantılı. Anayasal mesele, hukuksuzlar vs. neden sahip çıkamıyorlar? 'Millet İttifakı ortak noktada buluştu' denildi; 'bir sürü ayrı ayrı düşünceden insanlar var'...
Ortak noktada buluştu ama bir heyecan yaratamıyorlar. Yaratamamalarının nedeni, aslında o masadaki bir toplamın 'Erdoğansız bir AKP' istemesi. Mesela Anayasa'ya karşı olmak hukuksuzluk diyoruz, tarikatlar, bu ülkede hukuksuzluğun en büyük örneği.
Anayasa'ya göre tarikatların suç olduğunu herkes biliyor. Ama Altılı Masa'dan kimileri çıkıp diyor ki 'İyi tarikatlar var, tarikatlar kapatılamaz'. Şimdi burada neyi tartışacağız? Hangi anayasayı, hukuku tartışacağız."
TKP' nin belli konularda tavrının çok net olduğunun altını çizen Doruk İnam "Bu ilkeleri benimseyen herkesle yürümeye açığız.
Ama şu denirse bize, 'Seçimler geliyor, çok önemli bir seçim, şu an bu ilkeleri biraz geri planda tutun.' Bu bizim devrimci ahlakımıza sığmaz, yalan söylemiş oluruz, iki yüzlülük yapmış oluruz." diyerek sözlerini tamamladı.
Siyaset, 26 Ocak 2023 12:28
Yorumlar (0)