Hüseyin Sarıgül
[email protected]

ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN

09 Mart 2018 16:04

 

 

    Galiba insanlık, dün olduğu gibi bugün de kadın-erkek ilişkilerindeki hukuku düzenlemede bir türlü orta yolu bulamadı. Hep bir uçtan diğerine savrulup duruyoruz.

Sema Maraşlı’nın bu konuda yazdığı aşağıdaki yazısını okumanızı tavsiye ederim:

Sema Maraşlı

ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN

 

   9 yaşında bir erkek çocuğu, kız gibi davranıyor ve kız gibi giyiniyor. Kız olmaya 4 yaşında karar vermiş ve ailesi de ona destek olmuş. Kız olma sebebini anlatırken kullandığı bir cümle çok dikkat çekiciydi. “Kız arkadaşlarımın annesi bana pislikmişim gibi davranıyorlardı.” demiş.

    Kadınların davranışları sebebi ile küçük yaşta cinsiyetinden utanan bu erkek çocuğu günümüzde pek çok erkeğin dillendirmeye korktuğu bir davranışı, çocuk masumiyeti ile dile getirmiş ve kendince tedbir almış. Günümüzde tam da yapılan ve de yapılmak istenen bu. Erkekleri aşağılamak ve erkek oldukları için utandırmak. Psikolojik bir hadım bu aslında.

     Anne-kız çarşının hemen başındaki parka oturmuşlar çekirdek çitleyip yere atıyorlar. Kırk yıllık çarşı esnafı beyefendi çevre şuuruyla yanlarına yaklaşıp “Hanımlar o çekirdeklerin kabukların yere atmasanız iyi olur.” diyor. Genç kız son derece terbiyesiz bir tavarla “Sana ne” İstediğimiz yere atarız. Defol git başımızdan yoksa şimdi ‘beni taciz etti’ diye bağırırım, bundan sonraki ömrünü kendini aklamaya çalışarak geçirirsin.” demiş. Adamcağız korkmuş hemen yanlarından uzaklaşmış.Bu olayı adamın kızı anlattı bana.

     Ya bağırsaydı, adamı tacizden tutup polisler götürseydi. Adamın hayatı kayardı. Artık bu devirde insanların çoğu erkeklerin suçlu olduğuna inanma eğilimindeler. Öyle ya. Bir kadın durup dururken neden bir adama iftira atsın, diye düşünülüyor. Oysa medya buna çok iyi zemin hazırlıyor ve kadınlar bundan ciddi anlamda etkileniyorlar.

    Çarşıda yan tarafımda bir karı-koca yürüyor. Adam bir şeye gülüyor, kadın onun gülmesine sinir oluyor. Kocasına “Sen gülerken hiç aynaya baktın mı? Aynı şebeklere benziyorsun.” diyor. Adam ne diyeceğini bilemiyor, hafif bir çıkışıyor karısına. Kadın karnı burnunda hamile. Kadına: “Şebek dediğin bu adamdan bir maymun doğurmazsın umarım.” demek istiyorum fakat susuyorum. Adamı daha fazla utandırmanın mantığı yok.

     Bu devirde erkeklere atış serbest. Etrafınıza bakın gerek gerçek hayatta gerek medyada olsun erkekler sürekli aşağılanıyorlar. Kadınların öldürüldüğü ya da şiddet gördüğü haberleri bahanesi ile erkekler katil, tacizci, tecavüzcü ilan ediliyor.

    Erkeklere odun, kütük ve aşağılama amaçlı havyan isimleri gayet rahat söylenebiliyor. Hatta erkeklerin hayvandan aşağı olduğu ile ilgili kamu spotları hazırlanıp yayınlanabiliyor. Toplumda pek tepki de görmüyor.

Fakat kimse kadınlara dokunamıyor. Onların dokunulmazlıkları var.

     Son otuz yıldan beri dünya yeni bir döngüye girdi. Erkeklerin üzerine basarak kadınların yükselişi dönemindeyiz. Her ne kadar bu eşitlik gibi kulağa hoş gelen bir kelime ile sevimli gösterilmeye çalışılsa da aslında işin gerçeği kadınlar, erkeklere efendi olmaya çalışıyorlar.

    Erkekler modern dünyanın aşağılanan, horlanan köleleri haline geldiler. Kadınlar ise tapınılacak varlıklar. “Onu bırakıp ancak dişilere tapıyorlar.” (Nisa 117)

     Erkekler, kadınlar ne istediyse fazlasıyla verdiler fakat kadınlar hâlâ memnun hâlâ mutlu değiller. Kadınlar, haksızlığa uğramış az sayıda kadın üzerinden çok sayıda erkeği aşağılamaktalar. Efendi olmuşlar hâlâ eziklik edebiyatı yapıyorlar. Kapitalist sistemin kadınlar üzerinden kurduğu feminizm tuzağı her geçen gün ülkelerin sonunu getirmekte.

     Tüm dünyada aile kurumu büyük zarar gördü. İngiltere de “Yalnızlık Bakanlığı” kuruldu. İngiltere de 9 milyon yalnız insan varmış ve yalnız insanlar kışın basit bir gripte bile ölüyorlarmış.

     Mevcut kanunlar yüzünden erkekler evlenmek istemiyor. Kadınlar o kadar yüceldiler ki (!) kendilerine uygun erkek bulamıyorlar. Batı’da artık çocuklar evlilik dışı doğuyor ve babasız büyüyorlar.

 

      Maalesef ki bizim ülkemizde Batı’dan aldığımız kanunlar sebebi ile onların sonuna doğru gidiyor. Her geçen gün boşanmalar artıyor, şiddet artıyor, taciz, tecavüz artıyor fakat sebepler sorgulanmıyor ve görmezden geliniyor. Bütün suç erkeklere yükleniyor, çözüm odaklı çalışılmıyor. Hep cezalar konuşuluyor. Elbette ceza olmalı hem de caydırıcı olsun diye en ağırından olmalı fakat biz de cezalar nedense suçu azaltacağına artırıyor.

      Verilen cezalar feministleri sevindirmekten başka bir işe yaramıyor. Şiddet her geçen gün artıyor. Pozitif ayrımcılık, diye kadınlar haksız kazançlar elde ederken erkekler sürekli aşağılanıyor. Bir taraftan cinsel istismar için kimyasal hadım konuşsularken aslında uzun süredir erkeklere psikolojik hadım yapılıyor. Hem de kanunlarla.

 

PSİKOLOJİK HADIM KANUNLARI

 

6284 nolu psikolojik hadım kanunu: Tanrıça’ya yan bakma cezası- 2684 Erkeğin erkek olduğu için cezalandırılması kanuna.

Güya kadına şiddeti bitirme amaçlı yapıldı Avrupa dayatması ile.

Sonuç: Şiddet hiç olmadığı kadar arttı.

     Sebep: Adaletin yok sayılmış olması. 6284 e göre ailede bir anlaşmazlık olduğunda sadece kadının beyanı esas alınıyor erkeğin beyanının hiçbir önemi yok. Erkeğin kadına fiziki şiddet uygulamasına da gerek yok. Kadının kocaya canı sıkıldı şikâyet etti. “Kocam bana bağırıyor, özgürlüğüme karışıyor, gece eve geç gelince nerdesin diyor… Kocamdan şikâyetçiyim.” Erkeğe hemen sopa gösteriliyor. “Heyy erkek haddini bil. Kadınlar bizim tanrıçalarımızdır. (Dişilere taparlardı. ayet no.. ) Onlar asla yalan söylemezler, iftira atmazlar, haksızlık etmezler, onlar masum Tanrıçalarımızdır…”

      Erkek hemen kurban ediliyor, cezası kesiliyor. Tanrıçayı rahatsız etmekten dolayı üç ay ya da altı ay gibi bir süre evinden atılıyor, evi bırakın o mahalleye giremiyor, okuluna gidip çocuğunu göremiyor. Bu arada karısının ve çocuklarının maddi ihtiyaçlarını da karşılamak zorunda. Erkek bu arada nerde kalır ne yer ne içer ruh hali nasıldır kimsenin umurunda değil. Karısını arayıp neden bu haldeyiz barışsak demesi de suç uzaklaştırma cezasına telefon açarak delerse hemen hapis cezası.

     Ülkemizde böyle adaletsiz bir kanun var ve binlerce erkek bundan muzdarip, mağdur, mazlum… Ve bizim meclisteki vekillerimiz acaba onlar sadece kadınların vekilleri mi zannediyorlar kendilerini bilmiyorum bu haksız durumları düzeltmek için hiçbir şey yapmıyorlar.

     Ezilen şiddet gören kadınlar için çıktı bu kanun diye savunuluyor. Oysa gerçekten psikopat olan karısına eziyet eden erkeklerin eşleri korkularından kocalarını şikâyet edemiyorlar. Nerede bir kocasına gözdağı vermek isteyen kadın varsa onlar kullanıyor. Kullananların çoğu da pişman. Zira evden attırdığı kocası ya bir daha geri dönmüyor boşanmak zorunda kalıyor ya da ilişkileri daha da kötü oluyor. Bu kanundan sonra binler değil, yüz binlerce erkek evinden atıldı.

     Son yıllarda kadın cinayetlerinin artmasının bir sebebi de bu kanun. Evden atılan mahallesine giremeyen, çocuklarını göremeyen, arkadaşlarının yüzüne bakamayan aşağılanan erkek, öfke patlamaları yaşayıp kadına gidip şiddet uyguluyor ya da cinayet işliyor. Şiddet arttıkça cezalar artırılmaya çalışılıyor oysa bataklık kurutulmadan sivrisinekler bitmez.

     Nafaka Kanunu: “Ciğer söken kanun” Erkeğe boşanma cezası-Tanrıçadan ayrılmanın bedeli. Anayasadan “Erkek evin reisidir” maddesi kaldırılmıştı. Erkek evin reisi değil deniyor fakat ailenin masrafları erkeğin üstüne yıkılıyor. Evlenirken ev kurmanın bütün yükü erkeklerin üzerinde. Ev kiralayacak, eşya alacak, nişan, düğün masrafı, geline takılacak takılar…Evlilikte bütün masraflar onun üstünde. Karısı harcamalardan memnun değilse 6284 e göre suç.

     Erkeğin boşanmada kendi suçu olsa da olmasa da az kusurlu da olsa ömür boyu eski karısına bakmak zorunda. Çocuğu varsa zaten ona nafaka ödeyecek fakat çocuğu olmayan ve artık ona yabancı olan bir kadına neden hangi sebeple ömür boyu baksın? Araştırmalarıma göre dünyada hiçbir ülkede ömür boyu nafaka yok. Biz de bir gün bile evli kalsa kadın başkasıyla resmi olarak evlenmediği sürece (dini nikâhlı eşi ve sevgilisi olabilir) erkek ona bakmak zorunda.

     10 gün evli kalıp 20 yıl nafaka ödeyenler var. Neden kadın eski kocanın sırtından geçinsin? Hangi akla ve vicdana sığar bu. Ve kadınlar kanun zoru ile eski kocadan gelen geliri nasıl içlerine sindiriyorlar? Zannediyorlar mı ki o para onlara hayır getirsin, getirmez. Ancak eski eşin imkanı iyidir gönlüyle verir bunu helali hoş alıp harcayabilir.

     Bu nafaka kanunu feminizme de aykırı. Kadın bu kadar aciz bir varlık mı ki arasında hiçbir bağ kalmamış artık ona yabancı olan bir erkeğe muhtaç yaşasın. Gerçekten ihtiyacı olan kadınlara devlet maaş bağlasın. Fakat eski kocanın negatif enerji ile verdiği parayı yemesin.

     Tazminat ve Eşit Mal Paylaşımı: Boşanmada erkeğin kadına tazminat vermesi ve evlilik içinde edindiği malları eşit paylaşması da büyük bir haksızlık. Dinimizde kadını malı kadınındır erkeğin malı da erkeğin. Eğer evlilik içerisinde kadın gelir getiren bir işte çalışmışsa, erkeğe verdiği borçlar varsa ayrılırken onlar hesap edilip bir ödeme çıkarılırsa adaletli olur.

     Çocuk Haczi: Erkeklerin babalık hakkının ellerinden alınması. Boşanma sonrası babalara ve çocuklara en büyük zulüm de bu. Boşanıldı, mahkeme çocukları genellikle anneye veriyor, baba istese de verilmiyor. Anne çocuğu aldı baba da nafakasını ödeyecek ve babanın çocuğunu görmesi hafta sonları ya da ayın belirli günleri saatine kadar mahkeme kararıyla belirlendi.

      Buraya kadar da haksızlık var fakat esas haksızlık bundan sonra. Kadın çocuğu babaya göstermek istemiyor. Keyfi sebeplerle çocuğunu babasına göstermek istemeyen kadının akıl sağlığı yerinde değildir. Zira akıl sağlığı yerinde olsa çocuğun babasız büyümesinin zararlarını düşünebilir. Ancak baba psikopatsa ya da madde bağımlığı gibi çocuğa zarar gelme ihtimali varsa bu durumda çocuk korunur.

      Kadın mahkemenin belirlediği günlerde bile göstermediğinde babalar çocuklarını görmek için haczetmek zorunda. Eşya haczi kalktı fakat çocuk haczi devam ediyor. Baba haciz tutanağı tutturup 300 lira gibi bir para yatırıp bir ekiple polisle psikologla çocuğunu almaya ancak öyle gidiyor. Kadına neden mahkemenin kararına uymuyorsun diye ceza bile verilmiyor. Neden? Çünkü kadınlar Tanrıça. Onlar hata yapmazlar. Kadın çocuğu göstermiyorsa kesin baba kötüdür diye bakılıyor. Kadının kininden ruh sağlığından kimse şüpheye düşmüyor.

     Pek çok kadında sırf eski kocasına zorluk olsun ve çocuğu babasını sevmesin diye bunu yapıyor. Şimdi bu hem erkeğe hem çocuğu büyük bir zulüm değil mi? Hani kadın merhameti nerede? Kendi çocuğuna acımıyor onun babası bırakıyor.

     Erkeklere psikolojik hadım kanunları bu kadar mı? Değil. Bakanlarımız bu kadar zulmü az bulmuşlar ve yakın zamanda yeni bir kanun geliyor. Müjde… 6284 e kardeş kanun geliyor. Ne mutlu! Erkekler bu kanunun kalkmasını beklerken, yetkililere ulaşıp uğraşırken sevgili bakanlarımız 6284 ü yeterli görmemişler ve ona kardeş kanun yapmaya karar vermişler. İkisi bir arada büyüsün diye!

     657 nolu kanun: Bomba bir kanun. “Erkeksen geber kanunu” diyebiliriz kısaca. Haber bugünkü gazetede vardı. Başlık “Kadın düşmanına devlet kapısı kapalı” Bir de kadın düşmanı demişler oysa “Kadına yan bakana devlet kapısı kapalı” olmalıydı başlık.

      657 nolu kanun şu anda devlete karşı işlenmiş suçları kapsıyor. Devlete karşı hainlik, dolandırıcılık, devlet sırların açığa çıkaranlara verilen ağır suçları kapsıyor. Bu suçu işleyenlere her türlü devlet kapısı kapanıyor işlerinden atılıyorlar.

     Kadına istismar ve şiddet suçları da bu kapsama girecekmiş. E yakışır. Sonuçta devlet kutsal kadın da kutsal! Tanrıçalara yan gözle bakan gebersin! Ne işi var devlet kapısında! Her atılan erkeğin yerine de bir kadın alınır. Oh ne âlâ! Kadın istihdamı sorunu da bu şekilde çözülmüş olur. Bir taşla on kuş. Attığımız taş da erkek olsun ne zararı var!

     Cezalarla ilgili bu hazırlıklar devam ederken, çok önemli bir başka çalışma daha sessiz sedasız sürdürülüyormuş bu gazete haberi ile öğrendik neyseki.Bu konudaki yasal düzenleme ise çok yakında Meclis gündemine gelip torba yasaya eklenecekmiş.Kadına karşı suç işleyenler memur, sözleşmeli memur, işçi ya da taşeron gibi kamu personeli statüsünde devlet kurumlarında hiçbir statüde görev alamayacakmış.

     6284 ile erkekleri evden attık 657 ile devlet kurumlarından atacağız bir kanun daha yapıversinler erkekleri dünyadan atalım!

      Haberde şöyle yazıyor: Çocuk ve kadınlara yönelik istismar, taciz, tecavüz gibi suçları işleyenlerle kadına karşı şiddet suçu işleyenlere devlet kapısı kapatılacak.

Çocuklara karşı işlenen suçlara tamam bir diyeceğimiz yok suçu kesinse.

Fakat kadınlara karşı yapılacak suç kapsamına girecek dört suça bir bakalım.

 

    1-Kadına karşı istismar: İstismar kelimesi tek başına kullanıldığında cinsel bir manası yok. İstismarın sözlük anlamı: Birinin iyi niyetini kötüye kullanma. Sömürme. Mesala kadın dedi ki ben çalışıyorum fakat yöneticim (erkek) ya da iş arkadaşım (erkek) (kadınların kadınlara her türlü zulmü yapması serbest) yaptığım işleri beğenmiyor, yaptığım projeyi kabul etmedi ya da beni çok çalıştırıyor, benim iyi niyetimi istismar ediyor dedi. Bu kadına karşı istismara girer.

      2-Taciz: Adam yaptıysa tamam cezasına çeksin diyelim ya yapmadıysa. Çünkü bu delil ve ispatı olacak bir şey değil. Zaten 6284 no lu kanundaki gibi kadının beyanı esas alınacaktır. Mesela kadın iş yerinde bir adama gıcık oldu ondan kurtulmak istiyor. Ya da yöneticinin yerine göz dikti kendi o mevkii istiyor ya da bir erkekten çok hoşlanıyor fakat adam ona yüz vermedi. Şimdi kadın her gün o adamı görsün üzülsün mü? Ben taciz etti diye bir şikâyet yeter. Ya da kadın din düşmanı iş yerinde dindar bir adam var ve ona gıcık oluyor. Bir şikâyeti yeter. Adam mesleğinden olur daha bir yerde de iş bulamaz, haysiyetsiz şekilde işinden oldu diye.

     3-Tecavüz: Gerçekten yaptıysa Allah belasını versin. Fakat ya yapmadıysa. En çok tanışma kadın erkek birlikteliği ve evlilik iş yerinde tanışma ile olduğu son yılların bilimsel araştırmalarında yer alan bir konu. Mesela kadın-erkek aynı iş yerinde zamanla birbirlerinden hoşlandılar, gönüllü birlikte oldular fakat sonra bir şekilde ayrıldılar. Kadın iş yerinde onu artık görmek istemiyor. Dedi “Geçmişte birlikteliğimiz vardı fakat geçen akşam beni konuşalım diye evine çağırdı ve tecavüz etti.” Artık bitti o adamın işi.

     4- Şiddet: Şiddet deyince aklınıza hemen dayak, yüzü gözü morarmış kadınlar geldiyse yanılıyorsunuz. Kadına şiddetin kapsamı çok geniş. En tehlikelisi psikolojik şiddeti de kapsaması. Kanunlarımıza göre kadın erkeğe psikolojik şiddet yapabilir fakat koca karısına yapamaz. Erkek zaten erkek olduğu için suçlu. Erkekler hiç karşılık beklemeden kadınların bütün ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olan ve bunları gönüllü yapması beklenen modern köleler oldu.

      Psikolojik şiddet çok geniş bir kavram. 6284 kanunun uygulamasında gördük. Kadın kocam bana bağırdı, kocam parayı az veriyor, kocam benimle cinsel birliktelik kurmak istiyor gibi suçlamalarla binlerce kadın kocayı evden attırdı. Başına gelmeyen inanmıyor yok canım olur mu öyle şey diye. Oluyor hem de nasıl oluyor.

Bu durumda yapılacak şeyler:

 

1-Kanunun çıkışını sessizce seyredip memleketin nasıl karışacağını izlemek.

2-Erkeklerin kadına dönüşmesi: Bu kanunlarla erkek olarak yaşamak çok tehlikeli. Diyanet İşlerimiz bir fetva patlatsın. “Erkeklerin kadına dönüşmesi bu devirde caizdir” diye devletimiz de kadına dönüşmek isteyen erkeklerin sağlık masraflarını üstlensin.

3-Kanuna hep birlikte hayır diyelim. Yakın zamanda meclise gelecekmiş bir gece de geçiriverirler ruhumuz duymaz.

 

Önce devlet büyüklerimize sesleniyorum.

 

Sayın Cumhurbaşkanım!

 

Dış işlerle çok yoğunsunuz biliyorum fakat sizin bu yoğunluğunuzdan faydalanıp başınıza çorap örmeye çalışıyorlar. Bu kanunlar çıkarsa Allah’a hesabını veremezsiniz. Aynı zamanda bu kanunların seçim öncesi alelacele çıkarılmaya çalışılması Ak Parti ye kurulan bir tuzaktır. Bu kanunların çıkmasını kimler istiyorsa lütfen o kişilere karşı dikkatli olun. Kesinlikle dost değiller.

Sayın Adalet Bakanı ve Diğer Bakanlarımız!

İçinde zerrece adaletin olmayan bu kanunu çıkarmayı nasıl düşünebiliyorsunuz?

Sayın Aile Bakanı!

      Ev ev şehit ailesi gezmeyi bırakıp (onlar şehit yakını olmak gibi en büyük şerefle şereflenmişler sizin ziyaretinizin onlara katacağı bir şeref yok) siz aile üzerine kurulan tuzaklara bir bakarsanız iyi olur. Bu geldiğiniz makamların çok büyük vebali var.

 

 

Sayın Devlet Bahçeli ve MHP Milletvekilleri!

     Ak Parti Milletvekillerinden ümidi kestim, zira kendi partilerinden gelen bu yasa teklifi büyük ihtimal onaylayacaklar. Lütfen siz engel olun bu oyuna. Siz de bu cesaretin olduğuna inanıyorum.

       Dikkat ederseniz bir yerden düğmeye bastılar ve özellikle hükümet karşıtı medya her gün taciz ve tecavüz haberlerini mağdurun haklarını da hiçe sayarak detayları ile veriyor. Halkın vicdanına dokunalım ve hem hükümeti mecbur bırakalım hem de halk desteklesin diye. Maksatları bu kanunların çıkmasına zemin hazırlamakmış meğer. 28 şubatın Fadime Şahinleri gibi yine bir oyunun içindeyiz. Allah sonumuzu hayr eylesin. Devlet büyüklerimize basiret versin.

    Sapıklara cezaya evet fakat sapık ve katillerin bahanesi ile bütün erkekleri aşağılamaya ve suçlu ilan etmeye hayır.

     Bizler “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” diyen Peygamberin ümmetleri! Şimdi bu haksızlıklar karşısında susacak mıyız?

      Hayvan haklarını korumak için kanun çıkaran hükümetimizin erkekleri aşağılayan bu kanunlarına “Dur” diyelim. Çok şey istemiyoruz. Erkekler de insan sayılsın ve kadınlarla eşit haklara sahip olsunlar yeter. Erkeklerin haysiyetini kanunlar yolu ile yok etmeyin. Hiçbir suçu olmayan tüm erkekleri psikolojik hadıma maruz bırakmayın. Erkekler için adalet istiyoruz.

    Şu andan itibaren tepkilerimizi sosyal medya üzerinden ve imza kampanyaları ile göstermeye var mısınız?

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

  “ Barışılsa ne olur, barışılmasa ne olur?”
29 Ağustos 2022 16:04

Şu dinin yakasından düşelim artık……..  Biz gereksiz yere onu yormayalım ki, o da gereksiz yere bizi yormasın.
02 Ağustos 2022 16:04

LOZAN VE KÜRTLER
26 Temmuz 2022 16:04

“Ne kadar açık fikirli ve zeki olursanız olun, Otoriterlik daima çevrenizden dolanacak bir yol bulur”
13 Temmuz 2022 16:04

Niye bu haldeyiz anlaşılmıyor mu?
08 Temmuz 2022 16:04

“Zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.”
01 Haziran 2022 16:04

Irkçılık, insanların her zaman kolayca kapılabildiği sinsi bir marazdır
29 Nisan 2022 16:04

O halde; ümmet mi, ulus mu, yoksa gerçek mi?
21 Şubat 2022 16:04

İslam, doğrunun genel adı değil miydi?!
07 Şubat 2022 16:04

“ …………. İster bilinen anlamıyla faiz yiyelim, isterse sözde yemeyelim…”
20 Aralık 2021 16:04

On ülkenin büyük elçileri istenmeyen adam ilan edilecekmiş.
25 Ekim 2021 16:04

Müctehidlerden her biri diğeri gibidir.
18 Ağustos 2021 16:04

Kuran’ı (meal) okurken yine bir ayete takıldım…
31 Temmuz 2021 16:04

Kalabalıkların görüşlerini yok saymayın
13 Haziran 2021 16:04

Gergerlioğlu, Türkiye’ nin en önde gelen insan hakları savunucusudur.
26 Şubat 2021 16:04

“Sence dünyada İslami bir devlet var mı?”
07 Ocak 2021 16:04

Eğri adam
28 Aralık 2020 16:04

İyiler, kendilerine ‘ücret kölesi’ derler diye korkarlar.
22 Aralık 2020 16:04

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan'dan Erdoğan'a 'Kürt sorunu yoktur' yanıtı:
02 Aralık 2020 16:04

“Bilim” adamı olmak…!
06 Ekim 2020 16:04

Yeni Gözaltı ve Operasyonlar Kürt Sorununu Daha da çözülmez kılıyor
25 Eylul 2020 16:04

Devlet
24 Ağustos 2020 16:04

Ezilenden yana “ taraf “ olmak
16 Ağustos 2020 16:04

İslam yani biz Müslümanlar
03 Ağustos 2020 16:04

Ali Erbaş ve Kemalistler
27 Temmuz 2020 16:04

AKP Neden kaybetti?
23 Temmuz 2020 16:04

Baro yürüyüşleri bir hak-hukuk mücadelesi mi, yoksa bir iktidar kavgası mı?
01 Temmuz 2020 16:04

Anayasal haklarımız
24 Haziran 2020 16:04

DİL VE ASİMİLASYON
16 Haziran 2020 16:04

Körleşme……….
12 Haziran 2020 16:04

İslam ekonomisi diye bir şey var mıdır?
31 Mayıs 2020 16:04

Akit gazetesi
24 Mayıs 2020 16:04

Üç Yol...
17 Mayıs 2020 16:04

Babacan ve arkadaşları partilerini (DEVA) kurdular.
16 Mart 2020 16:04

Bakıyorum Kemalistler iyice havaya girmişler...
29 Şubat 2020 16:04

BARIŞTA YAŞAMAK
17 Şubat 2020 16:04

Ak Parti, nasıl oluyor da 18 yıldır tek başına hala iktidarda?
01 Şubat 2020 16:04

“İran la uğraşanlar Allah’tan buluyor, bulacakta...!”
13 Ocak 2020 16:04

Önce demokrasi ve insan hakları
05 Ocak 2020 16:04

İşte demokrasi böyle bir şey:
04 Ocak 2020 16:04

Sahi Demirtaş niye içeride?
14 Aralık 2019 16:04

? Bir kişi aynı anda iki efendiye hizmet edemez..!?
02 Aralık 2019 16:04

Kadına şiddet
26 Kasım 2019 16:04

Allah sonumuzu hayır ede?.
25 Ekim 2019 16:04

ADALET
14 Ekim 2019 16:04

Hak hukuk adalet herkese lazım
25 Eylul 2019 16:04

18 yıldır aynı tarz...
16 Eylul 2019 16:04

Yine gündemde idam var...
02 Eylul 2019 16:04

Herkesin kendi dilinde yazması, çizmesi ve okuması doğal haktır.
28 Ağustos 2019 16:04

? Efendinin köleleri ? Olmaktan kurtulamadık
14 Ağustos 2019 16:04

AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM
04 Ağustos 2019 16:04

Yıl 1986.
16 Temmuz 2019 16:04

Devlet Bahçeli:
22 Haziran 2019 16:04

?ÖZGÜRLEŞME?!!!
27 Mayıs 2019 16:04

? Demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı gösteren somut bir hikaye. ?
21 Mayıs 2019 16:04

Say, olmadı yine say...
15 Nisan 2019 16:04

Neden Tarım da dışa bağımlı kaldık..?
04 Nisan 2019 16:04

Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
14 Mart 2019 16:04

Ortada ne hukuk bıraktınız ne de namus..!
04 Mart 2019 16:04

Riyakarlık ve zulüm
04 Şubat 2019 16:04

Anlamak mümkün değil
29 Ocak 2019 16:04

BARİ ŞİMDİ HEP BERABER DUA EDELİM Kİ?. ALLAH BİZLERİ BİR AN ÖNCE İKTİDARDAN UZAK TUTSUN..!
25 Ocak 2019 16:04

?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
10 Ocak 2019 16:04

FARKINDA MIYIZ?
26 Aralık 2018 16:04

Kadının beyanı esasmış...
03 Aralık 2018 16:04

?Hukuk ve demokrasi yoksa adalet de olamaz.?
25 Kasım 2018 16:04

Bize hak ve hukuk lazım
10 Kasım 2018 16:04

Ahlakın asgari ilkeleri
30 Ekim 2018 16:04

Bir diktatörlükte yaşıyorsanız; Doğuştan aktör olmayı da bilmek zorundasınız..!
24 Ekim 2018 16:04

Akıl ve din ilişkisini nasıl kurmak gerekir?
22 Ekim 2018 16:04

Yargıçlarımız?
15 Ekim 2018 16:04

Ölmüşüz ağla yanımız yok
01 Ekim 2018 16:04

Sizinki ciğer de bunlarınki taş mı? Sizinki evlat da bunlarınki enik mi?
01 Eylul 2018 16:04

Söylenecek söz belli de ?.
28 Ağustos 2018 16:04

İddia şu; papaz Brunson, güya FETÖ ve PKK adına casusluk yapmış.
27 Ağustos 2018 16:04

AHLAK VE KURAL
14 Ağustos 2018 16:04

Kime ne diyelim?
03 Ağustos 2018 16:04

Sahi tencere, tencereye ne demişti?!
26 Temmuz 2018 16:04

Sizce başka soruya gerek var mı?
18 Temmuz 2018 16:04

?Biz hiçbir zaman demokrasiyi tasvip etmedik.?
20 Haziran 2018 16:04

Başbakan ? Benim de geçmişim Kürt.?
10 Haziran 2018 16:04

Peki, nerede kaldı; Adalet,?
31 Mayıs 2018 16:04

Kim ne yapsın böyle başkanlığı?
25 Mayıs 2018 16:04

Yalan söylemeyeceğiz
11 Mayıs 2018 16:04

Hadi İbrahim Kalın?ı geçtik, peki, ya Genel Kurmay Başkanı?
04 Mayıs 2018 16:04

Ben oyumu demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine vereceğim
20 Nisan 2018 16:04

Her türlü yanlış olanla mücadele edelim
13 Nisan 2018 16:04

İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
06 Nisan 2018 16:04

Belli ki sorunumuz ahlaki ve çok derin
30 Mart 2018 16:04

Afrini konuşamıyoruz bile...
16 Mart 2018 16:04

Körlük ve akıl tutulması
02 Mart 2018 16:04

İstisnalar ve ahi ret
16 Şubat 2018 16:04

?Dünya Adalet Projesi?? 2018 yılı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ RAPORU?NU açıkladı.
01 Şubat 2018 16:04

Doğru olmak
26 Ocak 2018 16:04

Hepsi yalan mı idi?
19 Ocak 2018 16:04

?Bir Türk bizim partide genel başkan olmasın? demek doğru değil.
12 Ocak 2018 16:04

Din-i Mubin? Yani apaçık olan din.
05 Ocak 2018 16:04

Faizde, oranlarında, en yüksek oran İslam ülkelerinde
29 Aralık 2017 16:04

'El-Beşir?e Destek İnsanlığa Mı Müslümanlığa Mı Sığıyor?
22 Aralık 2017 16:04

Her şeye rağmen Türkiye oradan bin kat daha iyi!
18 Aralık 2017 16:04

?varlık kaçırmak vatana ihanettir?
09 Aralık 2017 16:04

Hukuk olsaydı
01 Aralık 2017 16:04

İçimiz hain dolu
28 Kasım 2017 16:04

İslam, bireyi eşit, özgür hatta otonom kabul eder
10 Kasım 2017 16:04

Kim haksızsa Allah ıslah etsin!..
22 Ekim 2017 16:04

HERKES AYAĞINI DENK ALSIN
06 Ekim 2017 16:04

CUMHURBAŞKANIM PİŞMANIM
29 Eylul 2017 16:04

Hey gidi günler...
22 Eylul 2017 16:04

Tüm Yazılar