M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR

01 Şubat 2021 20:08

 

 

Bir Pazar sabahıydı…

Önce telefonlar çalmaya başladı,

Ardından televizyon kanallarında siyah bir bant içinde son dakika haberi geçti.

“Arabasına konan bombanın patlaması sonucu gazeteci Uğur Mumcu hayatını kaybetti.”

Gözler nemlendi, dişler kenetlendi, dudaklar mühürlendi, söz bitti…

Karanlık, Cumhuriyet aydınlanmasının savunucusu bir yurtseveri daha yok etmişti.

           Tıpkı, üç yıl önce Prof. Dr. Muammer Aksoy’u (31.01.1990) ve ardından Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, Doç. Dr. Bahriye Üçok’u, Musa Anter’i yok eden karanlık eller Uğur Mumcu’nun da bedensel varlığını bizlerden almıştı.

              Uğur Mumcu’yu tanıyan tanımayan, okuyan okumayan, seven sevmeyen milyonlar doğanın gözyaşları altında doğanın kucağına bıraktık.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınlar gibi…

               Yetkili ve sorumlu makamlardan “terörü lanetleyen, failleri bulmaya, katilleri en kısa sürede yakalamaya söz veren…” sesler yükseldi.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınların ardından söylendiği gibi…

                Daha üstünden bir ay geçmeden karanlık eller Eşref Bitlis’e (17. 02. 1993) ardından Onat Kutlar’a, Av. Ali Günday’a, Metin Göktepe’ye, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’ya, Gaffar Okan’a, Necip Habletmitoğlu’na uzandı.

 

Tıpkı, diğer aydınlarımıza olduğu gibi…

Yine milyonlar yürüdü…

Yine sözler verildi…

Ne failler, ne de failleri yönlendiren karanlık eller ortaya çık(artıla)madı.

Bu saldırılar, nedense hep kişisel ya da ufak gurupların işi olarak kaldı.

             Oysaki Güldal Mumcu’nun açıkladığı Mehmet Ağar’ın “Öyle bir iş ki, bir duvar gibi… Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” sözleri karanlık ellerin ördüğü duvarı gösteriyordu.

 

*****

 

İlginçtir, bu karanlık duvarın örülmesi 24 Ocak 1980’de başlamıştı.

             24 Ocak kararları ile Türkiye Devleti, kuruluş ilkelerinden, Demokratik Laik Sosyal Hukuk Devleti niteliğinden, Yurtta Barış Dünyada Barış temel politikasından kopartılmaya başlanmıştı.

 

Duvarın adı; Neo-liberalizm

Gerekçesi; Dünya küreselleşti, globalleşti

Reklamı; Demokrasi, insan hakları, çağdaşlaşma…

Öneresi; Serbest piyasa ekonomisi

Uygulaması; Devletin egemenliği ve etkinliği yok edilecek, piyasanın egemenliği kurulacak…

Sözü uzatmaya gerek yok.

 

                    Bugün yaşadığımız ekonomik, sosyal ve siyasal koşulları yaratacak kurallar, politikalar ve uygulamalar devreye sokuldu.

Bu uygulamaları yerine getirecek iktidarlar alkışlandı, desteklendi…

                  Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu, kurucu ilkeleri ve niteliği ile bugünler arasına örülen neo-liberalizm duvarını en başta gören ve bizlerin de görmesi için yazan, konuşan, çabalayan aydınlarımızın ise bedensel varlıkları yok edildi.

 

Duvarın örülmeye başlandığı 24 Ocak’ta saldırdı karanlık eller Uğur Mumcu’ya, Gaffar Okan’a…

Sanıyorlar ki, böylece Cumhuriyetin aydınlığı karanlığa teslim olacak,

Bilemiyorlar ki, bedenler ölür ama düşünceler sonsuza dek yaşar,

Göremiyorlar ki, yarattıkları karanlığın sonu aydınlık olacak.

Bilsinler ki, Cumhuriyet Devriminin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı Aydınlanmanın ışığıyla oluşan “Fikirler, zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.”

ONLAR;

 

Adalet ve Demokrasi istediler, Herkes için,

Sosyal hukuk devleti istediler, Herkes için,

Tam bağımsız, Demokratik Laik bir Cumhuriyet istediler, Herkes için,

Herkes için istedikleri CUMHURİYETE CAN VERDİLER.

 

Cumhuriyete Can Verenleri saygıyla, minnetle ve özlemle selamlıyorum…

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları


18 Kasım 2024 20:08


18 Kasım 2024 20:08

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 20:08

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 20:08

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 20:08

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 20:08

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 20:08

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 20:08

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 20:08

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 20:08

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 20:08

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 20:08

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 20:08

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 20:08

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 20:08

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 20:08

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 20:08

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 20:08

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 20:08

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 20:08

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 20:08

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 20:08

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 20:08

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 20:08

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 20:08

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 20:08

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 20:08

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 20:08

Delikanlım
08 Mayıs 2022 20:08

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 20:08

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 20:08

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 20:08

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 20:08

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 20:08

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 20:08

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 20:08

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 20:08

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 20:08

2500 TL!
09 Ocak 2022 20:08

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 20:08

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 20:08

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 20:08

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 20:08

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 20:08

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 20:08

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 20:08

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 20:08

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 20:08

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 20:08

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 20:08

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 20:08

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 20:08

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 20:08

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 20:08

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 20:08

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 20:08

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 20:08

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 20:08

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 20:08

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 20:08

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 20:08

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 20:08

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 20:08

İnadına İktidar
01 Mart 2021 20:08

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 20:08

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 20:08

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 20:08

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 20:08

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 20:08

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 20:08

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 20:08

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 20:08

Tüm Yazılar