M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri

10 Ekim 2021 20:53

 

 

 Neyin ne olduğunu, gerçekte nelerin amaçlandığını görebilmek için,

Son bir haftada yaşadıklarımızı alt alta koyup yukardan bakmak gerekiyor.

Haftanın başında TÜİK Eylül ayı enflasyon oranlarını açıkladı.

Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 19,58,

Yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 43,96 oldu. (03.10.21)

TÜİK rakamları zorlasa da Halk gerçeği yaşayarak görüyor.

Fiyatlar zirvede, alım gücü yerlerde…

Bu durum, seçimlere doğru giderken sürekli destek kaybeden RTE-AKP için büyük tehlike…

Marketlerde fiyat denetimi ile suçu marketlere atmak istediler, olmadı…

 

Ortağı DB-MHP, suçu biraz da abartarak kebapçılara yükledi, hiç olmadı…

RTE, tarım kredi kooperatifinden alışveriş yaptı, “her şey normal” dedi, ama bu da olmadı…

Sonunda çözüm buldu,

“1000 market açacağız” deyiverdi! (03.10.21)

Fabrika, üretim tesisi diye ne var ne yok hepsini satan, satmakla övünen,

Toprağı arsa olarak gören, meraları bile yapılaşmaya açan,

Üretim diye inşaat yapan RTE-AKP,

Marketçiliğe dönüş yapıverdi.

*

Marketçilik üzerine konuşulurken gündeme Sayıştay raporu ve Pandora Belgeleri düştü.

RTE-AKP’nin şekillendirdiği Sayıştay ne kadar üstünü örtmeye çabalasa da,

2020 yılı denetim raporlarında,

İçişlerinden Sağlığa, Hazine ve Maliyeden Diyanete,

Ulaştırma ve Alt Yapıdan Aile ve Çalışma Bakanlığına,

Sarayın harcamalarına kadar…

Her alanda usulsüzlüklerin ve aşırı harcamaların yapıldığını gördük.

*

          Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) paylaştığı Pandora Belgelerinde ise dünyada 330’dan fazla siyasetçinin ve kamu görevlisinin, kaçakların, dolandırıcıların ve katillerin off-shore şirketler aracılığıyla nasıl mal mülk edindiklerini görmeye başladık. (04.10.21)

            DW Türkçe, belgelerde Türkiye’den 220’den fazla ismin yer aldığını belirtti. Bu isimler arasında Türkiye’nin yeni zenginleri, köklü holding sahipleri, iş dünyasının önde gelen temsilcileri, sanat ve spor dünyasından kamuya mal olmuş kişilerin bulunuyor.

En başta da RTE-AKP’nin yarattığı beşi bir yerde var.

Rönesans, Cengiz, Demirören, Çalık…

Kredi ve vergi borçları sürekli yapılandırılan, ötelenen hatta silinenlerin,

           Devletin – Halkın parasını kullanarak kazandıkları milyar dolarları, vergi ödememek için yurt dışına kaçırdıklarını öğrendik.

 

*

İktidar için sıkıntılı olan bu iki konu tartışılırken…

Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili İsmail Kahraman gündemi değiştirircesine girdi devreye.

          “Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir. Millet kendini idare etmek için bir araya geliyor da bir karar veriyorsa demokrasinin gereğini yerine getirmek lazımdır.

            Parlamenter sistem demokrasiyle bağdaşmaz. Çünkü demokrasilerde 3 temel kurum birbirinden ayrıdır. Yasama, yürütme, yargı birbirine bağlı değildir. Hepsi ayrı güçlerdir.” (04.10.21)

 

 

 

Fikri Sağlar’a göre bu çıkışın gerçek amacı;

 

          “Özellikle laiklik ilkesine baştan beri karşı olan AKP, yeni Anayasa’dan demokratik, sosyal, hukuk devleti kavramlarının da çıkarılmasını isteyerek, bilinen oyununu yeniden başlattı. AKP, Kürt sorununun önündeki temel nedenin Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri olduğu aldatmacasını tekrar öne sürerek, HDP’ yi kendi safına çekmeye çalışıyor.” (Birgün, 05.10.21)

 

       Böylece RTE-AKP yolsuzlukların, usulsüzlüklerin, vergi kaçıranların üstünü örtecek gündemi bulmuş oldu.

Ülkede tepkiler çığ gibi büyürken,

RTE’ den ilginç bir açıklama geldi.

 

            "Anayasa'nın ilk dört maddesini değiştirme fikri CHP'nin ve dolayısıyla tüm CHP'lilerin ifadesi midir, yoksa Kılıçdaroğlu'nun kişisel fikri midir? Biz anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor 'gerekirse ilk dört maddeyi de değiştiririz' diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor." (06.10.21)

 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanıtı gecikmedi.

 

          "Erdoğan, benim söylediğimi sanıyor. Artık sağlık raporu istemek, bir devlet güvenliği meselesi haline gelmiştir."

          Aynı gün sözün asıl sahibi İsmail Kahraman “sütten çıkmış ak kaşık örneği” bildik bir yöntemle muhalefeti suçladı.

         “Yeni anayasa dindar bir anayasa olsun gibi bir beyan zaten abestir. Kasti bir çarpıtma yapılmaktadır.”

Bir sonraki gün RTE' den gelen sözler ise bu yaşanılanların gerçek yüzünü açığa çıkarttı.

         “Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz.”

 

*

Yaşanılanlar ve bu sözler, RTE-AKP iktidarının gerçek kimliğini ve amacını göstermektedir.

AKP bir paylaşım partisidir ve patronu RTE’dir.

Paylaşılan;

Devletin Bütçesidir.

Türkiye’nin yer altı ve yer üstü varlıklarıdır.

İşçi, memur tüm çalışanların ve emeklilerin ellerine bile geçmeden maaşlarından kesilen vergilerden,

        Ve Halkın yani bizlerin yani hepimizin yaşamak için kullanmak zorunda olduğumuz ekmekten sebzeye, elektrikten suya, benzine kadar satın aldığımız her şey için ödediğimiz dolaylı vergilerden oluşan Devletin Bütçesi yani Halkın yani bizlerin parası;

 

Sayıştay raporunda görüldüğü şekilde,

İktidar sahiplerince lüks içinde yaşamak için harcanıyor…

Pandora Belgelerinde görüldüğü şekilde de,

Kazandıklarının vergisini ödememek için,

Varlık içinde yaşamlarını sürdürmek için,

Kendi geleceklerini garantiye almak için yurt dışına kaçırılıyor.

Üstünde doğduğumuz ve hep birlikte yaşadığımız yurdumuzun,

Her bir santimetrekaresi Halkın yani bizim yani hepimizin olan yurdumuzun,

          Altındaki madenleri, üstündeki taşı, toprağı, suyu, ormanı kısacası doğası paylaşılarak ve yok edilerek para kazanılıyor, kazanılan paralar da yurt dışına kaçırılıyor.

 

*

RTE-AKP, bu gerçekleri ortaya koyan

Sayıştay Raporları ve Pandora Belgelerinin üstünü

Anayasa tartışmaları ile örtmeye çalışmaktadır.

Kurdukları bu paylaşım düzenini kaybetmemek için,

Hukukun ve yasaların önünde hesap vermemek için,

Ve iktidarını sürdürebilmek için,

Halkı, yani bizleri yine kamplaştırmaya…

Hakkını arayanları, haksızlıklara karşı çıkanları

Yine terörist, düşman diye tanımlamaya,

Baskı ve tehditle yine korkutmaya ve susturmaya çalışmaktadır.

Siyasi muhalefete söyledikleri ise,

İktidarı kaybetmenin kendileri için ne denli hayati önemde olduğunu göstermektedir.

        “Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz.”

Demokrasiyle ve Hukukla hiçbir ilgisi olmayan bu “tehdit” dolu cümle,

Bu güzel ülkenin sahibi olan Halk için, yani bizler yani hepimiz için

Nasıl bir yaşamın, nasıl bir geleceğin düşünüldüğünü görmemiz için yeter de artar bile…

 

*

Bu gerçekler karşısında,

Halkın, yani bizlerin yani hepimizin ve siyasi muhalefetin

Önümüzdeki seçimleri sadece kazanılması gereken bir sonuç olarak görmemesi gerekmektedir.

         RTE-AKP’nin var olmak diye gördüğü 2023 seçimlerini kaybetmemek adına neleri göze aldığı ve alabileceği, RTE’ nin sözlerinde açıkça görülmektedir.

         RTE’ nin kişiliği üzerine kurulacak hatta RTE’ nin sahip çıkılması gereken “kutsal bir varlık” olarak gösterileceği bu seçimler,

Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Halkın, yani bizlerin yani hepimizin geleceğini belirleyecek.

Hiç kimsenin sen-ben kavgası içine düşmeye ve ayrışmaya lüksü yoktur.

Bunu sağlaması gereken de siyasi muhalefettir,

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu siyasi iradesinin sahibi olan Cumhuriyet Halk Partidir.

Yürünecek tek yol vardır;

Türkiye Devletini var eden Cumhuriyet Devrimimize ve

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına ayrım yapmaksızın sahip çıkmak.

Geçmişe olduğu kadar geleceğe karşı olan borcunuzdur, borcumuzdur.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları


18 Kasım 2024 20:53


18 Kasım 2024 20:53

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 20:53

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 20:53

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 20:53

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 20:53

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 20:53

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 20:53

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 20:53

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 20:53

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 20:53

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 20:53

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 20:53

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 20:53

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 20:53

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 20:53

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 20:53

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 20:53

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 20:53

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 20:53

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 20:53

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 20:53

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 20:53

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 20:53

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 20:53

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 20:53

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 20:53

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 20:53

Delikanlım
08 Mayıs 2022 20:53

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 20:53

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 20:53

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 20:53

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 20:53

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 20:53

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 20:53

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 20:53

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 20:53

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 20:53

2500 TL!
09 Ocak 2022 20:53

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 20:53

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 20:53

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 20:53

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 20:53

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 20:53

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 20:53

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 20:53

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 20:53

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 20:53

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 20:53

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 20:53

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 20:53

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 20:53

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 20:53

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 20:53

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 20:53

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 20:53

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 20:53

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 20:53

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 20:53

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 20:53

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 20:53

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 20:53

İnadına İktidar
01 Mart 2021 20:53

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 20:53

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 20:53

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 20:53

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 20:53

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 20:53

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 20:53

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 20:53

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 20:53

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 20:53

Tüm Yazılar