M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek

07 Aralık 2021 21:11

 

 

 

Bir haftadır milletin kulağı RTE’de, gözü döviz kurlarında…

RTE-AKP’nin kendine özgü şahsım ekonomisine geçilen ülkemizde,

Talimatla inen faiz, serbest düşüşe geçen TL, zirve yapan döviz…

İzleyici konumunda olan Halkın durumu ise tam bir dram.

Ama ne gam, söz konusu olan vatan, millet, din, iman,

Kurtuluş savaşı bu, karşımızdaki dış güçler ekonomimize düşman.

*   

Gelelim Kurtuluş savaşının nasıl verileceğine.

Şahsım ekonomi teorisine göre,

Faiz düşecek, döviz patlayacak,

Cebindeki dövizi değerli yatırımcılar kapımıza dayanacak,

Ucuz emek cenneti ülkemiz yatırımlarla dolacak.

Böylece istihdam artacak, işsizlik yok olacak,

İhracat patlayacak, ülkeye döviz yağacak,

Ekonomi dış ticaret fazlası verecek, döviz rezervi 128 milyar dolara ulaşacak,

Türkiye ekonomisi uçacak, uzaya çıkılacak,

Dünya kıskançlıktan çatlayacak…

*

Senaryo (pardon) şahsım ekonomisinin yol haritası güzel de,

Sormak gerekiyor,

Faize, enflasyona karşı verilecek savaşta kullanacağınız silahlar nelerdir, diye…

Ekonomide fabrikalar kaledir,

Tarım toprakları, madenler, doğal kaynaklar fabrikaların gücüdür, silahlarıdır.

Cephane de üretilen mallardır, hizmetlerdir.

Elinizde yoksa bu üretim araçları,

Kalesiz, silahsız, cephanesiz kalırsınız bu savaşta.

Çalarsınız kapısını, kim üretiyorsa malları, araçları, hizmetleri...

Satın alırsınız dövizle tohumu, gübreyi, ilacı, sanayi için ara malını,

İhraç etmiş olursunuz başkalarının mallarını,

Kazanan üretenler oldu, ülkemiz değil.

30 yıldır yaptığınız gibi…

Düşünmediniz bu günleri, sattınız bugün düşman dediğiniz dış güçlere,

Memleketin ekonomi kaleleri fabrikalarını, silahlarını...

 

Oysa ki,

 

Kendi kaynaklarımızı fabrikalarımızda işleyerek üretseydik ihraç edilecek malları,

İşte o zaman hem ülkemiz kazanırdı hem de çiftçilerimiz, KOBİ'lerimiz.

Cumhuriyetin kuranların yaptığı gibi...

*

Yıllardır yazdık, söyledik bu yol yanlıştır diye.

İnanmadınız, üretmiyoruz, batıyoruz diyen tarladaki çiftçilere, sanayideki KOBİ’lere.

Dinlemediniz bu yolun sonunda ekonomi batar diyen yurtsever ekonomistlere, bizlere.

Uydunuz serbest piyasa ekonomisine, geldik bugünlere.

Devleti çekince ekonomiden,

Ekonomiyi kopartınca üretimden,

 

 

 Kesince desteği üretimden, üreticiden,

Yükselince üretimin maliyeti sanayide, tarlada,

Üretemeyen üreticilerin yüzü döndü ithalata.

Tarımda tohum, gübre, ilaç,

Sanayide işlenecek ara malı, ham madde,

Satın alınmaya başlandı “dış güçlerin” üreticilerinden.

Üretim kalmayınca ülkede,

İthal malı oldu yediğimiz, giydiğimiz, kullandığımız ne varsa,

Parası da ödendi dövizle,

Hazinede olan parayı da yatırdınız gelir getirmeyen yola, köprüye, tünele...

Ödüyorsunuz parasını da garantili dövizle.

Sonuçta kalmadı devletin kasasında ne döviz stoku ne de ihtiyaten akçe.

Göremediniz gerçeği,

Üretmeden tüketenlerin sonunda tükendiklerini.

*

Devletin bütçesinde gelirin yüzde 60’ı oluşuyor,

Çalışanların, emeklilerin maaşlarından kesilen vergilerle,

Halkın, hepimizin yaşamak için satın aldığımız mal ve hizmetlere ödediğimiz dolaylı vergilerden.

Vergi gelirleri de yetmeyince ekonominin çarklarını döndürmeye,

Zam yaptınız peş peşe iğneden ipliğe,

Ve bel bağladınız “dış güçlerden” gelecek borca, sermayeye.

Vazgeçmediniz itibardan, iktidarda lüks yaşamaktan,

Çevrenizi, yandaşınızı zengin etmekten...

Şimdi de çıktınız Halkın karşısına kurtuluş savaşı vereceğiz diye,

Elinizde, tatlı dediğiniz acı reçeteyle.

*

Gerçek hayata dönelim ve sade bir vatandaş olarak düşünelim.

Söz konusu olan ekonomide Kurtuluş Savaşı verilmesi ise,

Demek ki, ülkemiz ekonomisi kurtarılması gereken bir durumda.

Burada iki soru çıkıyor ortaya,

Nereden ya da kimden kurtarılacak diye.

Ekonomimiz bataklığa mı battı, kör kuyuya mı düştü?

Ekonomimiz başkalarının eline mi geçti, işgal mi edildi?

Her iki koşulda da akla gelen başka sorular da var tabi ki.

Türkiye ekonomisini 19 yıldır kim yönetiyordu?

Bataklığa girerken ekonominin batacağını görmediniz mi ya da başkaları mı kandırdı sizleri?

Yanıtsız kalacağını bildiğim soruları burada bırakalım,

Ülkemiz ekonomisinin geleceği için doğrusunu konuşalım.

 

*

Düşünüyorsanız memleketi, milleti,

Her şeyden önce bırakmalısınız şahsım ekonomisini.

Teslim etmelisiniz ekonomiyi bu işi bilenlere.

Örnek almalısınız kurulurken Türkiye Cumhuriyeti Devleti,

Yoklukta yapılan fabrikaları, üretim tesislerini,

Üretime dayalı karma ekonomi modelini.

Bir de bakın ne yapmış Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran dönemin milletvekilleri.

1929 yılında dünyada başlayan ekonomik büyük buhran Türkiye’yi de etkileyince,

Çıkmış kürsüye kurucu önden Mustafa Kemal Atatürk,

Milletvekili maaşlarını 500 liradan 350 liraya düşürülmesini istemiş.

Teklif, 5 Mart 1931’de TBMM’de milletvekilleri tarafından kabul edilmiş,

11 Mart'ta da Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girmiş.

Verecekseniz Kurtuluş savaşı,

Örnek almalısınız bugün yönettiğiniz bu devleti kuranları.

Halka çıkartmak yerine acı reçeteyi,

Terk etmelisiniz lüks yaşamı ve yandaşlarınızı zengin etmeyi.

Görün artık,

Halk düşmüş geçim derdine,

Seçim derdi neyinize?

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları


18 Kasım 2024 21:11


18 Kasım 2024 21:11

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 21:11

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 21:11

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 21:11

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 21:11

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 21:11

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 21:11

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 21:11

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 21:11

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 21:11

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 21:11

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 21:11

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 21:11

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 21:11

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 21:11

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 21:11

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 21:11

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 21:11

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 21:11

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 21:11

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 21:11

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 21:11

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 21:11

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 21:11

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 21:11

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 21:11

2 İleri 1 Geri
23 Mayıs 2022 21:11

Delikanlım
08 Mayıs 2022 21:11

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 21:11

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 21:11

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 21:11

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 21:11

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 21:11

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 21:11

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 21:11

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 21:11

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 21:11

2500 TL!
09 Ocak 2022 21:11

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 21:11

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 21:11

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 21:11

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 21:11

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 21:11

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 21:11

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 21:11

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 21:11

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 21:11

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 21:11

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 21:11

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 21:11

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 21:11

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 21:11

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 21:11

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 21:11

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 21:11

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 21:11

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 21:11

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 21:11

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 21:11

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 21:11

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 21:11

İnadına İktidar
01 Mart 2021 21:11

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 21:11

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 21:11

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 21:11

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 21:11

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 21:11

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 21:11

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 21:11

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 21:11

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 21:11

Tüm Yazılar