ŞU DIŞ GÜÇLER YOK MU !!!?

          Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, Dolmabahçe’deki çalışma ofisinden canlı bağlantı ile Malatya Çevreyolu 1. Kısım Açılış Töreni’ne katıldı.

           Dünyanın salgından savaşa, göçten ayrımcılığa, ekonomik sarsıntılardan sosyal karmaşalara kadar nice krizlerle boğuştuğu bir donemden geçtiğini dile getiren Erdoğan, “Önümüzde aşmamız gereken sıkıntılar var” dedi. Enflasyonun, döviz kuru ve faiz kurlarından dolayı yükseldiğini ifade etti. Hep birlikte fedakârlık etmemizin günlük kazancımız için değil, ortak geleceğimizi düşünmemiz için gerektiği öğüdünü verdi.

Sayın Erdoğan Bu Anlattıklarınızı Sık Sık Dile Getiriyorsunuz;

            Ortak geleceğimiz olarak ifadenizde de çok haklısınız. Ama ortada olan bir gerçek var ki, onu hiç dile getirmiyorsunuz. Bu ülkeyi 20 yıldır siz yönetiyorsunuz. Peki, bu durumlara nasıl geldik? Nerede eksik, nerede yanlış yaptık diye özeleştiri yaptınız mı hiç? Gerçeği kabul etmelisiniz.

           Anlattığınız sorunların büyük çoğunluğu, ülkenin iyi yönetilmediğinden kaynaklanıyor. Bunlardan hiç söz etmiyor, her konuşmanız da halktan fedakarlık ve güven  bekliyorsunuz. Bu ülkede sadece halk mı fedakârlık yapacak, yoksa topyekûn bir fedakârlık mı yapacağız?

           Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile yönetilmeye başladığımızdan beri halka devamlı fedakârlık, tasarruf öneriyor ve bize güvenin 2023’te çok rahat günler göreceğiz diyorsunuz.

            Bu mutlu günler, artık hayallerimizde bile yok. Her konuşmanızda hayal pompalıyor, ya içerdeki bazı hadsizleri suçluyorsunuz ya da dış güçler diyorsunuz.

Vatandaş da Soruyor;

            Biz bu fedakarlıkları yaparken saray yönetim kadroları ve kamudaki yüzlerce  yönetici, önerdiğiniz tasarruftan muaf mı? AKP iktidarı her türlü fedakarlığı halktan beklerken, bu öğütleri veren sizler nasıl fedakarlık yapıyorsunuz diye garip gureba merak ediyor.

           Sayın Erdoğan; Halkın yokluk ve yoksulluğu çok derin. Bu bir eleştiri değil. Halkın bu yokluk ve yoksulluklar içinde en büyük umutsuzluğu da, halkın adamı Sayın Erdoğan’ın bu yaşananları umursamaması ve bu yaşananların kolay kolay geçecek bir durum olmadığı. 20 yılın sonunda, yaşanan bu olumsuzlukları, sanki başkaları yapmış gibi söylüyor ve yeni bir başlangıçla iyi günler gelecek diyorsunuz.

 Efendiler, siz bari böyle konuşarak halkla alay etmeyiniz..

            Bir şeyi de artık kabul etmelisiniz ki, ekonomiyi iyi yönetemediğiniz için bu durumdayız. Liyakatsiz görevlendirmeler ve hep bizden olsun diyerek, bu günlere gelmedik mi? Bu yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı harp var, dünyada enflasyon yükseliyor diye geçiştiremezsiniz. Bugünkü tablo devam ederse halk da, gelecek yıl bugünlerimizi de arar mıyız kaygısı çok yaygın.

            Koca Türkiye’nin maliye bakanı ekonomist değil. Faiz sebep, enflasyon sonuç diyen bir bakan bulamadınız sanıyorum.

            Dünyada, bu sistemi bizden başka  uygulayan tek bir ülke var mı? Dünyada, böyle bir ekonomik model var mı? Halen bu yanlışta neden ısrar ediyorsunuz? Ne olur faiz korumalı mevduattan bir an önce vazgeçin.

             Hazineden, halkın sırtından bu paraları ödüyorsunuz. Böyle giderse ortadoğulaşacağız. Yönetenler, lüks ve şatafat içinde, halk biat edip Diyanet İşleri Başkanı’nın dediği gibi fakirler cennete !!!

          Sayın Cumhurbaşkanı; Ne olur, artık şu birden fazla yerden maaş alanlara da dur deyin. Sizin bir KHK’niz yeter.

               Zonguldak CHP Milletvekili Sayın Deniz Yavuzyılmaz’ın iki, üç, dört beş yerden maaş alanları açıklamaktan ağzında tüy bitti. İddia şu ki, bu katlamalı maaş alanların sayısı inanılmaz boyutlarda. Allah’tan korkun.

              Bunları duyan halkın, içlerini acıtmayın. Halk birkaç lira daha ucuz ekmek, yağ  almak için saatlerce kuyruklarda beklerken, 4 Hazine Bakan Yardımcısı 58-107 bin lira arasında maaş alıyorsa, sözün bittiği yerdir.

            Yönetenler; Ne olur, halk bu denli yoksulluk içinde iken havaalanı, köprüler, otobanlar vb.. yaptık demeyin. Bunların nasıl yapıldığı ve o müteahhitlere neler ödendiğini, değil çocuklarımız, torunlarımızın bile ödeyeceğini halkın büyük çoğunluğu biliyor artık.

            Sarayda toplu partili yemeklerin de, Diyanet İşleri Başkanının Pakistan seyahatinde ki özel uçak paralarının da halk, kendi vergilerinden ödendiğini çok iyi biliyor.

              Kaşıkçı dava dosyalarını Suudi Arabistan’a göndererek, 15 Temmuz hain darbe finansörleri BAE ile barışmakla da çok iyi ettiniz.

SON SÖZ: Çobanın kaval sesine inanıp yaylaya gittiğini zanneden koyunlar,

mezbahaya gittiğini hiç bir zaman öğrenemediler. / SÜMER ATASÖZÜ