Prf. Dr. mesut parlak
[email protected]
SAĞLIKTA ŞOK ÖNCESİ DÖNEM
05 Mayıs 2022 05:07
Değerli Okurlar; Ülkemizdeki değerlerin yavaş yavaş yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemden geçiyoruz. Yaşamda insan sağlığının ne denli önemli olduğu gerçeği apaçık ortada iken maalesef gelecekte sağlığımızı emanet edeceğimiz hekimleri bulmakta zorlanacağız. Ülkemde, hiçbir değere saygısı olmayan, iş bilmezlerin elinde böyle gitmeye devam ederse, elle tutulacak bir şey kalmayacak.
Sağlığımızın geleceği olan hekimlerin, içinde bulunduğu sıkıntılar konusunda yazılmış birkaç yazıyı siz değerli okurlarla paylaşmıştım.
Şimdi ise meslektaşım Doktor Zeki Bayraktar’ın “sağlıkta ŞOK öncesi ”yazısı, vahameti tüm açıklığı ile ortaya koyuyor.
“Böyle giderse 10-15 yıl sonra (şimdiki cerrahlar emekli olunca) riskli ameliyatları yaptıracak cerrah bulamayacağız’’ dediğimizde muhtemelen pek çok kimse inanmamıştı. İşte buyurun, bunun işaretleri belirmeye başladı bile. 2022 TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı)yerleştirme sonuçları açıklandı. Bakın neler olmuş ve bu durum neyi işaret ediyor?
. Bu sınavlara önceki yıllarda yaklaşık 20 bin civarında doktor girer ve en yüksek puanı alan ilk 1500-2000 Dr. Kazanmış olurdu. Çünkü kontenjan o kadar açılırdı. Bu son sınavda ihtiyaç nedeniyle ve ‘’gerekirse buraları yeni mezun doktorlarla, asistanlarla doldurur yolumuza devam ederiz’’ (ilkesine binaen) 12.294 kontenjan açıldı.
Yani önceki sınavlarda sınava giren doktorların yaklaşık yüzde 10’u (en başarılı üst kesimi) kazanıyor ve bu doktorlar 4-6 yıllık ihtisas eğitimini tamamladıktan sonra uzman/operatör oluyorken, şimdi sınava girenlerin neredeyse yüzde 70’i kazanabilecek şekilde bir kontenjan açıldı.
Tabi bu ne demek? Çok düşük puan alanların bile kazanması demek. Örneğin önceden maksimumu 75 puan olan bir sınavda 60 puanın altında alanlar klinik branşlara yerleşemezken, şimdi maksimumu 85 olan (yani puanı yükseltilmiş olan) bir sınavda birçok klinik ve cerrahi branşa 45 puanla bile yerleşenler oldu/oluyor.
Ancak esas bilgi şu; Açılan 12.294 kontenjanın 1.859’u boş kaldı. Yani birkaç yıl öncesine kadar doktorların yerleşmek için kıyasıya rekabet ettiği binlerce kontenjan tercih edilmedi ve boş kaldı. Üstelik bu boş kalan branşlar, temel klinik ve cerrahi branşlar. Ve bunlar taşra illerindeki kontenjanlar da değil. Bazı branşlar için ülke geneli, bazı branşlar için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi illerdeki kontenjanlar.
Örneğin Çocuk Cerrahisi branşında ülke genelinde 200 kontenjan açıldı ama sadece 52’si doldu, 148’i boş kaldı. Oysa 15-20 yıl önce en çok tercih edilen branşlardan biri idi bu branş. Yerleşen 52 doktorun yarıdan fazlası da muhtemelen ilk 1 yılını doldurmadan istifa eder. Artık 5-6 sene sonra kaçı uzman olur ve onların da kaçı kamuda veya ülkede kalır, o da meçhul.
.
Şimdi anladınız mı tehlikenin boyutunu? Biraz daha detay verelim;
Örneğin yine 10-15 yıl öncesine kadar en popüler olan branşlardan biri, Çocuk Hastalıkları branşında İstanbul Çam Sakura EAH’de açılan 34 kontenjanın 21’i boş kaldı.
Aynı hastanede açılan 11 Göğüs Cerrahisi kontenjanının 10’u boş kaldı, sadece 1’i doldu. O da dayanabilir mi şüpheli? Gördünüz mü durumu?
Bağcılar EA Hastanesinde açılan 15 Kadın-Doğum kadrosunun kaçı doldu biliyor musunuz? 0, evet, yazı ile sıfır, 15’i de boş yani. Oysa bir zamanlar sınav birincileri tercih ederdi Kadın-Doğumu.
Bursa Uludağ Ü. Tıp Fakültesinde açılan 13 Çocuk kadrosunun sadece 3’ü dolmuş, 10'u boş kalmış. Oysa bizim dönemin okul birincisi Çocuk ihtisasını yani bu branşı/kliniği tercih etmişti, çünkü en popüler branşlardandı o zaman, şimdi ne hallerde.
Peki, şimdi en yüksek puanı alan Dr.lar nereleri tercih ediyor, biliyor musunuz? Hasta mobinginden kurtulmak için (Biyokimya, Genetik, Patoloji, Fizyoloji, Radyoloji ve hatta Adli Tıp gibi) hasta ile muhatap olunmayan branşları.
.
Sonuç;
10-15 yıl sonra (mevcut uzmanların/operatörlerin önemli bir bölümü emekli olunca) bazı cerrahi branşlarda çok ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Riskli ameliyatları yaptıracak cerrah bulamayabiliriz.
Evet, mülkümüzü satsak, trilyonlar versek bile bazı ameliyatları yapacak cerrah bulamayacağız. Niye mi? Çünkü bu gidişle kabiliyetli cerrah sayımız giderek azalacak ve var olanlar da yetmeyecek, kısaca hem nicelik hem nitelik açısından sorun yaşayacağız da ondan.
Gördüğünüz üzere artık yüksek puan alan (kabiliyetli) hekimler temel klinik ve cerrahi branşları tercih etmiyorlar, hasta ile muhatap olmayacakları branşları tercih ediyorlar. Evet, bu kontenjanlara 45 puanla yerleşenler de tıp fakültesi mezunu Dr.lardır, bu doğru, ama bu arkadaşlarımızın 60-80 puan arasında alan hekimlerle aynı bilgi düzeyinde ve aynı kabiliyette olamayacakları da doğru değil mi?
Bu klinik ve cerrahi branşlar sadece ileri seviyede teorik bilgi gerektirmiyor, aynı zamanda disiplinli çalışma, kararlılık, direnç, sabır, mücadele, risk alma ve yönetme becerileri de gerektiriyor. Öyle ya da böyle hem tıp bilgisi hem bu yetenekleri daha zayıf olan bu arkadaşlarımızın cerrah olmayı başarmaları halinde daha az yetenekli olacakları [mevcutları kadar yetenekli olamayacakları] açık değil mi?
Bu branşlardan kaçış trendi (hekimlerin karşılaştığı sorunlar, mobingler, saldırılar ve değersizleştirmeler nedeniyle) birkaç yıldır zaten uzmanlık alanı tercihlerinde görülüyordu, ancak bu trend artık tıp fakültesi tercihlerinde de görülecek, yani tıbbı artık (şimdiye kadar olduğu gibi) en yüksek puanı alan öğrenciler tercih etmeyecek, başarılı öğrenciler başka alanlara kayacaklar ve tıpların puanı düşecek, yani tıbba gelen öğrencilerin (doktor adaylarının) kalitesi hızla düşecek.
Doktor kalitesi, uzman kalitesi, cerrah kalitesi, hoca kalitesi giderek azalacak ve bir kısır döngü çıkacak ortaya ve nicelik olarak da nitelik olarak da gerileyeceğiz.
Kısaca dünya çapında çok iyi olduğumuz tıp alanındaki seviyemizi (hükümet, doktorlar, halk, medya vs) hepimiz el birliği yaparak ve göz göre göre düşürmeyi başaracağız, başarıyoruz, bravo bize!”
SON SÖZ: “Dünyada devası olmayan dert var mıdır”? Diye sorduklarında: Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş”.
İBN-İ SİNA
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
YANLIŞ YAPAN SONUCUNA KATLANIR
30 Ocak 2023 05:07
NEYE GÖRE GÜNCELLEME
26 Ocak 2023 05:07
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
19 Ocak 2023 05:07
AKLIN YOLU BİR
11 Ocak 2023 05:07
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
03 Ocak 2023 05:07
BAŞKA YOLU YOK BAŞARACAĞIZ
29 Aralık 2022 05:07
DEMOKRASİ KAZANACAK
23 Aralık 2022 05:07
DAHA NELER YAŞAYACAĞIZ
19 Aralık 2022 05:07
İÇİM ACIYOR
14 Aralık 2022 05:07
KIRMIZI İBİKLİ TAVUK
09 Aralık 2022 05:07
GERMENİN KİMSEYE YARARI YOK
07 Aralık 2022 05:07
AYDINLIĞA YÜRÜYÜŞ
04 Aralık 2022 05:07
"MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN DÜŞMANA GÜLZAR OLMAZ"
29 Kasım 2022 05:07
YAKIŞANI YAPSAK
25 Kasım 2022 05:07
HALKI DAHA FAZLA YORMAYIN
21 Kasım 2022 05:07
ARTIK TADINI KAÇIRIYORSUNUZ
13 Kasım 2022 05:07
TEK YOL DEMOKRASİ
07 Kasım 2022 05:07
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ NİN YÜZ YILI
04 Kasım 2022 05:07
LÜGATIMIZI ALFABEMİZİ DİLİMİZİ KAYBETTİK DİYENLERE
01 Kasım 2022 05:07
CUMHURİYET BÖYLE KURULDU
27 Ekim 2022 05:07
YENİDEN DOĞUŞ
18 Ekim 2022 05:07
LİDER OLMAK
14 Ekim 2022 05:07
RAKAMLAR GERÇEĞİ SÖYLER
05 Ekim 2022 05:07
HAK HUKUK ADALET
03 Ekim 2022 05:07
GEREKİYORSA DALLARI BUDAYACAK SIN
30 Eylul 2022 05:07
APTALLIĞIN TEORİSİ
23 Eylul 2022 05:07
APTALLIĞIN TEORİSİ
21 Eylul 2022 05:07
BAŞARAMAZSINIZ BAŞARAMAYACAKSINIZ
20 Eylul 2022 05:07
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
16 Eylul 2022 05:07
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
13 Eylul 2022 05:07
BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ
10 Eylul 2022 05:07
“SOSYO-PATOLOJİK BİR GERÇEK, BİAT…
05 Eylul 2022 05:07
AYDINLIK, FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR KUŞAKLARLA
28 Ağustos 2022 05:07
ASKER HASTANELERİ
18 Ağustos 2022 05:07
YAŞANINCA MI? ANLAŞILACAK
09 Ağustos 2022 05:07
ANLATAN MI, YAŞAYAN MI?
05 Ağustos 2022 05:07
“Dünkü Güneş’le bugünkü çamaşırı kurutamazsın”
01 Ağustos 2022 05:07
DİN DEĞİL, OY KARDEŞLİĞİ!
28 Temmuz 2022 05:07
O GÜNLERDEN, BU GÜNLERE!
27 Temmuz 2022 05:07
KIBRIS BARIŞ HAREKATI ANISINA
22 Temmuz 2022 05:07
“GİTMESİ GEREKENLER GİTSİN!”
16 Temmuz 2022 05:07
KEMAN VİRTÜÖZÜ VE BESTEKÂR TATYOZ EFENDİ
14 Temmuz 2022 05:07
NASIL TORPİL YAPILIR?
05 Temmuz 2022 05:07
SÖZÜN BİTTİĞİ YER !!!
01 Temmuz 2022 05:07
ZORLA GÜZELLİK OLMUYOR
27 Haziran 2022 05:07
“DÜNYA BİZİ KISKANIYOR!”
23 Haziran 2022 05:07
İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET
22 Haziran 2022 05:07
‘BURASI TÜRKİYE BURADAN ÇIKIŞ YOK!’
14 Haziran 2022 05:07
BİRAZ OLSUN GERGİNLİKTEN KURTULALIM
12 Haziran 2022 05:07
SANDIĞA GİTMEDEN ÇÖZÜLMEZ!
08 Haziran 2022 05:07
BAK ŞU KÜFFARIN KIZI KÂFİRİN YAPTIĞINA
04 Haziran 2022 05:07
İSTEYİNCE VE GERÇEKTEN MİLLİ OLUNCA, OLUYORMUŞ DEMEK Kİ!
02 Haziran 2022 05:07
BU İNSANLAR BİZİM İNSANLARIMIZDI
29 Mayıs 2022 05:07
T.C. SAYIN CUMHURBAŞKANINA
23 Mayıs 2022 05:07
ORMANLARI YOK ET, TAŞ OCAĞI YAP, ATATÜRK HAVA LİMANI NI YIK, AĞAÇ DİK!
19 Mayıs 2022 05:07
GEÇMİŞTE ELEŞTİRDİĞİM TÜM SİYASİLERDEN ÖZÜR DİLERİM!
14 Mayıs 2022 05:07
AZİN NESİNİN VAKFINA SAHİP ÇIKALIM
10 Mayıs 2022 05:07
BU ÇAĞDA, ÇAĞIN DIŞINDA KALAMAZSINIZ
08 Mayıs 2022 05:07
BİRAZ NEFESLENELİM
03 Mayıs 2022 05:07
BİR KEZ OLSUN YAŞANMADAN ÖNLEM ALALIM!
28 Nisan 2022 05:07
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
23 Nisan 2022 05:07
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
21 Nisan 2022 05:07
DERSİMİZ GAZİANTEP ÇÖPLÜĞÜ
18 Nisan 2022 05:07
İKTİDARA OY VERİYOR, MUHALEFETTEN HESAP SORUYOR!
15 Nisan 2022 05:07
GELECEK KUŞAKLARA SORUN BIRAKMAYALIM
12 Nisan 2022 05:07
TEKRARLARLA BİR YERE VARILMIYOR
11 Nisan 2022 05:07
BURAYA KADAR KADAR DESEK
08 Nisan 2022 05:07
ŞU DIŞ GÜÇLER YOK MU !!!?
05 Nisan 2022 05:07
ÖNCE VATAN SONRA PARTİ!
01 Nisan 2022 05:07
EMPERYALİZME DE SAVAŞA DA HAYIR!
28 Mart 2022 05:07
LAİKLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ!
25 Mart 2022 05:07
YAŞASIN 14 MARTLAR!
17 Mart 2022 05:07
BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ (1938) GİDERLERSE GİTSİNLER (2022)
14 Mart 2022 05:07
MALATYA'NIN ŞEKERİ!
11 Mart 2022 05:07
MUHALEFET NEREDESİNİZ GELECEĞİMİZ KARARIYOR
09 Mart 2022 05:07
SIRA ZEYTİNLİKLERDE
07 Mart 2022 05:07