M.Tevfik KIZGINKAYA
[email protected]

2 İleri 1 Geri

23 Mayıs 2022 20:53

 

 

             Mehteran yürüyüşü olarak bilinen bu tanımlama bugün RTE-AKP iktidarının ülkeyi yönetme politikasıdır.

           İktidarda kalabilmek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yapısını değiştirebilmek yolunda attığı her adımda halkın tepkisine göre hareket eden bir politika yürütmektedir.

Hedefine ulaşmada aşmaya çalıştığı en büyük engel Mustafa Kemal Atatürk’tür.

 

Atatürk adını taşıyan her yapıyı yok etmekle,

 

Türkiye Devletinin kurucu önderini ve iradesini yok edebileceğini düşünen,

Demokratik laik Cumhuriyeti yıkacağına inanan

Mustafa Kemal Atatürk’ü yok edeceğini sanan anlayışla,

Konya, Kayseri, Antalya, Antakya, Bursa, Rize, Sakarya, Eskişehir, Afyon, Giresun statlarının Atatürk adını değiştiren,

Ankara’daki Atatürk Kültür Merkezi alanına Başkent Millet Bahçesi adını veren,

Rize Fındıklı’da millet bahçesinin adını “Atatürk Parkı” olmasına dava açan

RTE-AKP iktidarı,

 

Son olarak, 19 Mayıs haftası içinde İstanbul Atatürk havaalanı pistlerini kırmaya kalktı.

            Halktan tepkiler gelince de “Atatürk Havalimanı’nda bir ihtimal pistleri kaldırmayacağız” diyerek 1 adım geri atıverdi.

Bu ilk mi?  Hayır.

*******

Bazı çarpıcı adımları anımsayalım,

            Birleşik Arap Emirlikleri’ni 15 Temmuz FETÖ darbesinin finansörü ilan et, 9 yıl sonra ekonomik sıkıntıyı aşmak için ziyaret et…

İsrail Cumhurbaşkanını “One minute” diyerek suçla, 14 yıl sonra kucakla…

           Gerekçe nas, ensar, hicret, Suriyeli, İranlı, Afgan sığınmacılar için kalacaklar diye diret, şimdi de 2 yılda geri göndereceğiz, 1 milyonu geri dönüşe gönüllü gibi müjdelerle halkı ikna et…

            SADAT diye bir şirketin kurucusunu başdanışman olarak ata, sonra SADAT’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok de…

Böylesi çelişkili hareketler öylesine çok ki…

Yaz yaz bitmez,

Gelgitlerle yönetilen devletten de hayır gelmez.

En trajikomiği ise, gelgitlerle devlet yönetenin “siyaseti iyi bilen pragmatik lider” diye takdir edilmesi.

******

Hedefe doğru atılan her adım bilinçli ve planlı,

Halktan tepki gelmezse ne ala,

Yoğun tepki gelirse ya inkar et ya da geri adım at,

Atılan geri adımı da zamana bırak.

Geri atıldı sanılan adım 2 ileri adımdan sadece 1’idir,

Asla vazgeçmeden 2 ileri 1 geri adım adım yürüdükleri hedef bellidir.

********

Gelelim işin özüne.

Tarih, 07 Aralık 2010

Basına düşen bir haber;

              “WikiLeaks belgelerinde hakkında ‘son derece tehlikeli’ ve ‘neo-osmanlı İslamcı fantezilerde kaybolmuş’ denilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu en büyük hayalinin ‘Osmanlı Milletler Topluluğu’ olduğunu söyledi.

 

              Washington Post yazarı Jackson Diehl Ahmet Davutoğlu’nun kendisine Türkiye’nin eski Osmanlı ülkeleri üzerinde liderliğini yeniden kurma hayalinden bahsettiğini ve ‘İngiltere eski sömürgeleriyle bir milletler topluluğu halinde, neden Türkiye eski Osmanlı topraklarında, Balkanlarda, Ortadoğu ve Orta Asya’da yeniden liderlik kurmasın?’ dediğini yazdı.” (Cumhuriyet, 10.07.2010)

             Böylesi bir düşünce, 2006’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve 2012’de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Cezayir seyahatlerinde Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika tarafından bu şekilde bir yapılanmanın Türkiye'nin öncülüğünde kurulması istenmiştir.

“Osmanlı Milletler Topluluğu kuralım.”

******

Gelelim bugüne.

Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta cuma sabahı bir anda gittiği SADAT’ın kapısında yaptığı,

           “Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi var.

             Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça 'terör' 'tedhiş' olarak tanımlanıyor, Türkçesi de 'terör'. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren de bir kuruluş…” açıklamalarıyla endişesini dile getirince,

Kamuoyunun gündemi oldu SADAT.

Nedeni, “seçim güvenliğini sarsacak bir durumdan” SADAT’ı ve RTE’yi sorumlu tutması.

**********

Çok yazıldı, konuşuldu SADAT’ ın ne olduğu.

İlginç olan Halk TV’de(!) bile konuk edildi, temsilcisi.

Kurucusu Tuğgenerallikten emekli Adnan Tanrı verdi ise ortalıkta yok.

RTE den geldi acil açıklama, bir geri adım daha.

“SADAT'la yakından uzaktan hiçbir alakam yok.”

            Ağustos 2016’da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı olarak atadığı Adnan Tanrıverdi ile hiçbir alakası yokmuş!

           Küçük büyük tüm işlere “tek” başına karar veren RTE’ nin SADAT’ n Ukrayna Devletine silah satmasından da haberi yok galiba!

İnanana…

*********

Bakalım ne alaka?

            Adnan Tanrıverdi, 2004’te Adaleti Savunanlar Derneği ASDER’i kuruyor, sonrasında onursal genel başkanı oluyor.

            ASDER Onursal Başkanı olarak, Müslüman ülke silahlı kuvvetlerinin organizasyonu ve stratejik kullanımına danışmanlık, son kullanıcıdan eğitici seviyesine kadar özel konularda eğitim ve harp, silah ve araçlarının temini, bakım ve onarımı hizmetlerinde görev yapmak üzere SADAT’ı ve,

           İslam Ülkelerinin bir irade etrafında birleşmesinin teknik esaslarını inceleme ve İslam birliği temelinin atılması için uygun koşulları oluşturma hizmetleri için “Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneğini” ASSAM’ ı kuruyor.

08.01.2020’de ASSAM’ın düzenlediği İslâm Birliği'nin Kongresi'nde yaptığı konuşmada

“Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözleri kamuoyunda tepki görünce istifa ediyor.

Ama,

              2019’da İstanbul’da Üsküdar Üniversitesi’yle birlikte düzenlediği “İslam Ülkeleri İşbirliği Konferansında “İslam ülkelerinden oluşan “büyük İslam Devleti ASRİKA’yı kuracaklarını” açıklamıştı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlık görevine devam etmişti.

**********

Gelelim sonuca,

Konu, sadece bir seçim güvenliği olmasının çok ötesindedir.

Atılan adımların hedefinde,

Adı ister “Osmanlı Milletler Topluluğu”,

İster “büyük İslam Devleti” olsun,

Türkiye Cumhuriyeti’nin yerine “İslam Devleti” kurma amacı vardır.

Atılan her geri adım, bu hedefe doğru atılan bir ileri adımın gereğidir.

           RTE’nin “2023 seçimleri AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın geleceği ötesinde ülkemiz ve milletimiz için yol ayrımını ifade edecektir” sözleri (17.03.2022) gerçek hedeflerini göstermektedir.

RTE, doğruyu söylemektedir.

2023 seçimleri Türkiye Cumhuriyeti için “ya bitişin ya da çıkışın” başlangıcı olacaktır.

          Demokrasiye, Hukuk Devletine, Laik Cumhuriyete ve çağdaş yaşama sahip çıkmak tüm demokratik kitle örgütlerinin ve yurttaşların bugüne ve geleceğe karşı sorumluluğu ve görevidir.

Siyasi muhalefetin sorumluluğu ise çok daha büyük ve önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni çıkışa doğru taşıyacak olan bugünün siyasi muhalefetidir.

             Ortak paydası “Demokratik Laik Cumhuriyet ve Hukuk Devleti” olan tüm siyasi partilerin birlikte olmaları gerekmektedir.

            Siyasi muhalefet, oluşturacağı beraberlikle, toplumsal muhalefete ve Halka ayrım yapmaksızın siyasi önderlik yapmak zorundadır.

Siyasetin Halkla beraber yürüyeceği yol bellidir; CUMHURİYET.

Bugün kimin ne olacağı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği söz konusudur.

Söz konusu vatandır, gerisi teferruattır.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları


18 Kasım 2024 20:53


18 Kasım 2024 20:53

Adalet ve Demokrasi
30 Ocak 2023 20:53

Seçim Oyununda İkinci Perde
23 Ocak 2023 20:53

Millet Can Derdinde, Muhalefet Neyin Peşinde?
16 Ocak 2023 20:53

Seçim Oyunları
09 Ocak 2023 20:53

Seçim Tuzağı
26 Aralık 2022 20:53

Saraçhane Diyor ki...
19 Aralık 2022 20:53

Susmak Suça Ortak Olmaktır
14 Aralık 2022 20:53

Umudu Yaşamak
04 Aralık 2022 20:53

Kadına Şiddete HAYIR
29 Kasım 2022 20:53

Büyük Cumhuriyet Buluşması
21 Kasım 2022 20:53

O, Bir İnsandı…
13 Kasım 2022 20:53

2023’te Seçimimiz Ne Olacak?
06 Kasım 2022 20:53

AHMET TANER KIŞLALI’ ya
25 Ekim 2022 20:53

Her Yıl Seçim Olsa...
08 Ekim 2022 20:53

Siyasetin Gerçeği ve Çelişkisi
20 Eylul 2022 20:53

9 Eylüller Kutlu Olsun...
10 Eylul 2022 20:53

Gaflet, Dalalet, İhanet…
05 Eylul 2022 20:53

Zafer’in Bayramı
29 Ağustos 2022 20:53

Kanunlarla mı, Fetvalarla mı?
28 Ağustos 2022 20:53

20 Yıllık Birikim!
09 Ağustos 2022 20:53

Lozan Ne Demek?
27 Temmuz 2022 20:53

Sorunlar Sıradanlaşırsa
18 Temmuz 2022 20:53

Bahçelerde Maydanoz Gel Bize Bazı Bazı…
12 Haziran 2022 20:53

Hakaret ve Siyaset
05 Haziran 2022 20:53

Dost Doğruyu Söyler
29 Mayıs 2022 20:53

Delikanlım
08 Mayıs 2022 20:53

Kapitalizmin Başarısı
03 Mayıs 2022 20:53

Zor Bir Yazı…
27 Nisan 2022 20:53

Hayalin Kilosu Kaça…
17 Nisan 2022 20:53

Türkiye'nin Gerçeği Laiklik
11 Nisan 2022 20:53

MANDA YUVA YAPMIŞ…
03 Nisan 2022 20:53

RTE-AKP’nin Üç Kozu
20 Mart 2022 20:53

Üretmek Pahalı İthalata Bakmalı
13 Mart 2022 20:53

Muhalefetin Adayı Kim?
16 Şubat 2022 20:53

Velet Değil İNSAN
17 Ocak 2022 20:53

2500 TL!
09 Ocak 2022 20:53

Merhaba 2022
31 Aralık 2021 20:53

Şahsım Ekonomisi ile Devlet Yönetmek
07 Aralık 2021 20:53

Emekliler Hak Etmedikleri Koşullarda Yaşıyorlar
14 Kasım 2021 20:53

Mutlu Olmak İnsanın Doğal Hakkıdır
07 Kasım 2021 20:53

Halkın Yanında Olmak
25 Ekim 2021 20:53

Bütün Suç Halkın Mı?
18 Ekim 2021 20:53

Sayıştay Raporu ve Pandora Belgeleri
10 Ekim 2021 20:53

Demokrasinin Fıtratında Kaybetmek de vardır
05 Ekim 2021 20:53

RTE’nin Yurt Sevgisi Tartışılmaz.
29 Eylul 2021 20:53

Türkiye Neden Yangın Yerine Döndü?
05 Ağustos 2021 20:53

Emperyalizmin İnsanlığa İhaneti
18 Temmuz 2021 20:53

Amaç, Muhalefetsiz Demokrasi mi?
12 Temmuz 2021 20:53

Çocuklarına Sahip Çıkamayan Ülke…
06 Temmuz 2021 20:53

Bu Kirli Oyunu Bozmak Bizim Elimizde…
21 Haziran 2021 20:53

Bir Çocuğun Hayali...!
14 Haziran 2021 20:53

Devlet Yaptı, Susun!
29 Mayıs 2021 20:53

Vatan Millet mi Dediniz?
24 Mayıs 2021 20:53

19 Mayıs Neden Bayram Olarak Kutlanmaz?
19 Mayıs 2021 20:53

Sevr’den Montrö’ye… Şimdi Nereye?
29 Nisan 2021 20:53

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19 Nisan 2021 20:53

Millet mi, Ümmet mi?
01 Nisan 2021 20:53

Kadın ve Genç
27 Mart 2021 20:53

ÇELİŞKİLER ÜLKESİ
22 Mart 2021 20:53

CUMHURİYETİN KADINLARI
09 Mart 2021 20:53

İnadına İktidar
01 Mart 2021 20:53

Kurucu Anayasa Yapmak!
25 Şubat 2021 20:53

DEĞİŞİMİN DEĞİŞİMİYLE TÜRKİYE NEREYE?
08 Şubat 2021 20:53

24 OCAK KARANLIĞIN AYDINLIĞA SALDIRISIDIR
01 Şubat 2021 20:53

SİYASETİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
28 Aralık 2020 20:53

ÇIKIŞIN YOLU HALKÇI DEVLET
21 Aralık 2020 20:53

BU BİR SAVAŞTIR..
07 Aralık 2020 20:53

SİYASETEN SAVRULMAK
02 Aralık 2020 20:53

CUMHURİYET’İN KIRILIŞI (3) YA BİTİŞ, YA ÇIKIŞ.
23 Kasım 2020 20:53

BU NE HİDDET!
18 Kasım 2020 20:53

Tüm Yazılar