Prf. Dr. mesut parlak
[email protected]
“DÜNYA BİZİ KISKANIYOR!”
23 Haziran 2022 03:15Değerli Okurlar; Gazetemiz Sözcüde, Sayın Cumhurbaşkanı’nın maaşına %40 zam yapıldığını okuyunca sevindim. Bu zamdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “İtibardan tasarruf olmaz” sözü, daha da anlam kazanıyor!
Değerli Okurlar; Gazetemiz Sözcüde, Sayın Cumhurbaşkanı’nın maaşına %40 zam yapıldığını okuyunca sevindim. Bu zamdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “İtibardan tasarruf olmaz” sözü, daha da anlam kazanıyor!
Değerli Okurlar; Gazetemiz Sözcüde, Sayın Cumhurbaşkanı’nın maaşına %40 zam yapıldığını okuyunca sevindim. Bu zamdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “İtibardan tasarruf olmaz” sözü, daha da anlam kazanıyor!
Sayın Cumhurbaşkanı’na yapılan bu maaş zammından sonra, bir an 13 Temmuz 2019 tarihli Sözcüdeki yazımı anımsadım. O yazıda ABD Başkanlarının, Beyaz Saray’daki gerçekten acınacak hallerini bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim.
1981 yılında ABD Başkanlığı görevine başlamasından yaklaşık bir ay sonra dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ve eşi Nancy Reagan, Beyaz Saray'da akşam yemeğini yedikten sonra hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar.
Görevli garson, yemeğin hesap faturasını getirmiştir. Baş kâhyanın bir garsonla gönderdiği hesap faturasında sadece o akşamın değil, son bir ayın bütün yemeklerinin hesabı da yer almaktadır.
Sadece yemekler de değil…
Ağırladıkları kişisel misafirlerin bir aydır kullandıkları kuru temizleme hizmetinden, diş fırçası, diş macunu, temizlik ve parfümeri malzemelerine kadar bütün kişisel malzemelerin ücreti de miktarlarıyla beraber kaydedilmiştir.
Ronald Reagan hesabın büyüklüğüne şaşırsa da, görevlinin getirdiği faturayı gülümseyerek alır ve muhasebeye maaşından ödenmesi talimatı verir.
Kocasının aksine, Nancy Reagan'ın şaşkınlığı çok daha büyüktür. Anılarında; ‘Kimse bize Başkan ve eşinin Beyaz Saray'da yaşarken, yedikleri yemeklere ve kullandıkları günlük malzemelere para ödemek zorunda olduklarından bahsetmemişti' diye anlatıyor o şaşkınlık anını.
ABD eski Başkanı Bill Clinton'un eşi Hillary Clinton‘ın bu yıl yayınlanan “Hard Choices” kitabının tanıtım ve imza gezilerinden birinde Beyaz Saray'dan ayrıldıkları zaman ‘Borç içinde ve beş parasız olduklarını' söylemesi, sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.
Hillary Clinton sekiz yıl kaldıkları Beyaz Saray'dan taşınınca Washington DC'de ve New York'ta mortgage kredisiyle iki ev aldıklarını, bu kredi ile kızları Chelsea'nin Stanford Üniversitesi parasının kendilerini, 2001 kışında 12 milyon dolar borcu olan olan bir aile haline getirdiğini anlatacaktı. Peki 8 yıl boyunca yıllık ortalama 500 bin dolar maaşı olan ve kira gideri olmayan bir aile, niçin Beyaz Saray'dan beş parasız ayrılacaktı?
ABD Başkanları, Beyaz Saray'a kira ödemez ama onun dışındaki her şey maaşlarından kesilir. Beyaz Saray devletin ABD Başkanı için tahsis ettiği misafirhanedir ve orada 4 ya da 8 yılını geçirmek zorunda olan her aile, kendilerinin ve kişisel misafirlerinin tüm masraflarını kendisi karşılamak durumundadır.
Sadece, resmi devlet konuklarının ağırlanma masrafını Amerikan vergi mükellefleri öder. Geri kalan kişisel mutfak giderleri, hizmet ve malzemelerin ücreti Başkan ve ailesine aittir.
Başkan, takım elbiselerinin kuru temizleme ücretini kendisi ödemek zorundadır. Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki temizlikçi, garson ve hizmetçilerin çalıştıkları süredeki saat ücretini de başkan öder.
Kısacası kira ve elektrik faturası dışında kendileri için harcanan her kuruşu, devlete ödemek zorundadırlar. Çünkü ABD bir Monarşi değil, bir Cumhuriyettir ve bu konut da bir ‘saray' değil bir evdir.
Washington DC'de ‘'1600 Pennsylvania Avenue'' adresinde bulunan dünyanın bu en ünlü evinin adı Türkçeye yanlış şekilde ‘Beyaz Saray' diye çevirtilmiş olsa da, aslında İngilizcedeki orijinal adı ‘White House‘ yani ‘Beyaz Ev‘dir. İlaveten ABD'ye devlet başkanı seçildi diye, kimse devletin parasını keyfince harcayamaz. Sadece bu ev içinde de değil her yerde…
ABD Başkanı şehir dışı tatil masraflarını hafta sonlarını geçirmek istediğinde, Camp David'teki dinlenme evinin masraflarını kendi cebinden karşılamak zorunda.
Yine Örneğin Başkan; ABD Başkanlık uçağına devlet delegasyonundan olmayan tek bir kişi bile bindirecekse (Kardeşi bile olsa) bir ticari yolcu uçağının ‘first class' uçak bileti miktarınca, devlete para ödemek zorundadır.
Gerald Ford'tan, George W. Bush'a kadar 6 başkan döneminde bu evin ‘baş kâhyası (chief usher)' olmuş Gary Walters'ın deyişi ile başkan ve ailesi bu evin 4 veya 8 yıllık kira sözleşmesine sahip kiracılarıdır.
İstedikleri yemekler pişirilir, malzemeler ve ürünler istedikleri markalardan seçilir ama parasını Amerikan halkı değil, Başkan ve ailesi maaşlarından öder. Ve doğal olarak, fiyatın yüksekliğine alışmaları zaman alır.
Çünkü başkanlar ve ailelerine verilen hizmet, 5 yıldızlı otel kalitesinde olduğu gibi başkanın bunlar için ödeyeceği para da 5 yıldızlı otel fiyatları düzeyindedir.
Devlet konutu diye cüzi ücretlendirme yapılmaz. Walters “Yemek, hizmet ve malzemelerin pahalı olduğundan yakınmayan tek bir first aile hatırlamıyorum' diyor.
George W.Bush'un eşi Laura Bush’da “Spoken From The Heart” adlı anı kitabında, Beyaz Saray'da yaşamanın ne kadar pahalı olduğundan yakınıyor. Onu en çok zorlayan konulardan biri de, hergün saçlarını yapan kuaföre, devleti temsil edeceği törenlere giderken bile olsa ücretini kendisinin ödemesi olmuş.
Bayan Bush kitabında, faturanın aylık geldiğini ve Başkan ve eşi ile iki kızının bütün yemeklerinin kullandıkları bütün kişisel malzemelerin, kuru temizleme dahil tüm hizmetlerin, garsonların ve temizlik görevlilerinin saat başı ücretinin, özel misafirlerinin tüm masraflarının bu faturada yer aldığını yazıyor.
“Ülkenin First Lady'si olarak giyeceğim kıyafetlerin de özel tasarım olması gerektiği şartı vardı ama elbisenin ücretinin yanı, sıra bu tasarımların ücreti de yine benden tahsil ediliyordu.''
ABD Başkanlarının Maaşlarına En Son 1999 Yılında Zam Yapıldı!
Buna göre, ABD Başkanın çıplak maaşı yıllık 400 bin dolar civarında. 50 bin dolar da görev tazminatı ödenir. Bu her iki ödemede, vergiye dâhildir.
Başkan bunların gelir vergisini ödemek zorunda. Bunların yanı sıra başkanın gezileri için, vergiden muaf yıllık 100 bin dolar harcırah ödenir.
Ancak Beyaz Saray faturasının yüksekliği göz önüne alındığın da, bir ABD Başkanı maaşının neredeyse tamamını aylık giderlerine harcar. Yani ayrıca bir serveti yoksa Beyaz Saray'da ‘ucu ucuna' yaşamak durumunda…
Belki de bu yüzden Başkan Gerald Ford, Beyaz Evin ’Bu güne kadar gördüğüm en lüks sosyal yardım konutu' diye tanımlamıştı.
Beyaz Ev, kompleks bir yapıdır. Aynı anda hem bir konut, hem bir müze ve hem de bir devlet dairesidir. ABD dünyanın süper gücü olmasına rağmen Beyaz Ev dünyadaki en büyük devlet başkanı sarayı değil, aksine büyük devletler içindeki en küçük devlet başkanlığı konutlarından biridir. Sadece bir katından, dünyanın en büyük devletinin yürütme organı yönetilir.
”1700'lerin dünyasında 13 kolonili devlet için inşa edilmiş, bugün dünya lideriyiz. Bu ihtiyaca uygun çok daha büyük bir saray yapalım” diyen tek bir başkan bile olmamıştır. Kimsenin aklına, böyle bir şey gelmez. Çünkü Beyaz Ev, ABD demokrasisinde ‘devamlılığın' da sembolüdür.
Ve yine Beyaz Ev, kendi toplumundan izole bir yer de değil. Dünyada, içinde başkan yaşadığı halde halkının ziyaretine açık tek devlet başkanlığı konutudur.
Çünkü Amerikan tarihinin en önemli kültür müzesidir. Haftalık ortalama ziyaretçi sayısı 30 bindir. Başkanın penceresinin bir kaç on metre uzağındaki bahçe demirliğinin önü ise ABD'nin en ünlü gösteri ve protesto yeridir.
Beyaz Ev, başkanlar için kalıcı bir ihtişam ve keyif sarayı değil, geçici bir barınma ve hizmet yeridir. Başkan Truman'a göre ‘Dışı çok gösterişli bir hapishane‘den başka bir şey değildi!’
Ronald Reagan, buradaki yılları boyunca kendisini sürekli bir akvaryum balığı gibi hissettiğini anlatır.
Michelle Obama da geçtiğimiz yıl “Çok iyi dekore edilmiş bir hapishane'' olarak niteleyecekti. Bu eve kiracı başkanlar, aileleriyle gelir geçer. Mülk sahibi Amerikan halkıdır..”
Değerli Okurlar; Şimdi “Dünya bizi kıskanıyor” sözü haksız mı?
SON SÖZ: “Her sabah kalktığımda, kendi kendime şöyle söz veririm. Vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım.” GANDHİ
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
YANLIŞ YAPAN SONUCUNA KATLANIR
30 Ocak 2023 03:15
NEYE GÖRE GÜNCELLEME
26 Ocak 2023 03:15
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
19 Ocak 2023 03:15
AKLIN YOLU BİR
11 Ocak 2023 03:15
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
03 Ocak 2023 03:15
BAŞKA YOLU YOK BAŞARACAĞIZ
29 Aralık 2022 03:15
DEMOKRASİ KAZANACAK
23 Aralık 2022 03:15
DAHA NELER YAŞAYACAĞIZ
19 Aralık 2022 03:15
İÇİM ACIYOR
14 Aralık 2022 03:15
KIRMIZI İBİKLİ TAVUK
09 Aralık 2022 03:15
GERMENİN KİMSEYE YARARI YOK
07 Aralık 2022 03:15
AYDINLIĞA YÜRÜYÜŞ
04 Aralık 2022 03:15
"MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN DÜŞMANA GÜLZAR OLMAZ"
29 Kasım 2022 03:15
YAKIŞANI YAPSAK
25 Kasım 2022 03:15
HALKI DAHA FAZLA YORMAYIN
21 Kasım 2022 03:15
ARTIK TADINI KAÇIRIYORSUNUZ
13 Kasım 2022 03:15
TEK YOL DEMOKRASİ
07 Kasım 2022 03:15
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ NİN YÜZ YILI
04 Kasım 2022 03:15
LÜGATIMIZI ALFABEMİZİ DİLİMİZİ KAYBETTİK DİYENLERE
01 Kasım 2022 03:15
CUMHURİYET BÖYLE KURULDU
27 Ekim 2022 03:15
YENİDEN DOĞUŞ
18 Ekim 2022 03:15
LİDER OLMAK
14 Ekim 2022 03:15
RAKAMLAR GERÇEĞİ SÖYLER
05 Ekim 2022 03:15
HAK HUKUK ADALET
03 Ekim 2022 03:15
GEREKİYORSA DALLARI BUDAYACAK SIN
30 Eylul 2022 03:15
APTALLIĞIN TEORİSİ
23 Eylul 2022 03:15
APTALLIĞIN TEORİSİ
21 Eylul 2022 03:15
BAŞARAMAZSINIZ BAŞARAMAYACAKSINIZ
20 Eylul 2022 03:15
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
16 Eylul 2022 03:15
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
13 Eylul 2022 03:15
BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ
10 Eylul 2022 03:15
“SOSYO-PATOLOJİK BİR GERÇEK, BİAT…
05 Eylul 2022 03:15
AYDINLIK, FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR KUŞAKLARLA
28 Ağustos 2022 03:15
ASKER HASTANELERİ
18 Ağustos 2022 03:15
YAŞANINCA MI? ANLAŞILACAK
09 Ağustos 2022 03:15
ANLATAN MI, YAŞAYAN MI?
05 Ağustos 2022 03:15
“Dünkü Güneş’le bugünkü çamaşırı kurutamazsın”
01 Ağustos 2022 03:15
DİN DEĞİL, OY KARDEŞLİĞİ!
28 Temmuz 2022 03:15
O GÜNLERDEN, BU GÜNLERE!
27 Temmuz 2022 03:15
KIBRIS BARIŞ HAREKATI ANISINA
22 Temmuz 2022 03:15
“GİTMESİ GEREKENLER GİTSİN!”
16 Temmuz 2022 03:15
KEMAN VİRTÜÖZÜ VE BESTEKÂR TATYOZ EFENDİ
14 Temmuz 2022 03:15
NASIL TORPİL YAPILIR?
05 Temmuz 2022 03:15
SÖZÜN BİTTİĞİ YER !!!
01 Temmuz 2022 03:15
ZORLA GÜZELLİK OLMUYOR
27 Haziran 2022 03:15
İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET
22 Haziran 2022 03:15
‘BURASI TÜRKİYE BURADAN ÇIKIŞ YOK!’
14 Haziran 2022 03:15
BİRAZ OLSUN GERGİNLİKTEN KURTULALIM
12 Haziran 2022 03:15
SANDIĞA GİTMEDEN ÇÖZÜLMEZ!
08 Haziran 2022 03:15
BAK ŞU KÜFFARIN KIZI KÂFİRİN YAPTIĞINA
04 Haziran 2022 03:15
İSTEYİNCE VE GERÇEKTEN MİLLİ OLUNCA, OLUYORMUŞ DEMEK Kİ!
02 Haziran 2022 03:15
BU İNSANLAR BİZİM İNSANLARIMIZDI
29 Mayıs 2022 03:15
T.C. SAYIN CUMHURBAŞKANINA
23 Mayıs 2022 03:15
ORMANLARI YOK ET, TAŞ OCAĞI YAP, ATATÜRK HAVA LİMANI NI YIK, AĞAÇ DİK!
19 Mayıs 2022 03:15
GEÇMİŞTE ELEŞTİRDİĞİM TÜM SİYASİLERDEN ÖZÜR DİLERİM!
14 Mayıs 2022 03:15
AZİN NESİNİN VAKFINA SAHİP ÇIKALIM
10 Mayıs 2022 03:15
BU ÇAĞDA, ÇAĞIN DIŞINDA KALAMAZSINIZ
08 Mayıs 2022 03:15
SAĞLIKTA ŞOK ÖNCESİ DÖNEM
05 Mayıs 2022 03:15
BİRAZ NEFESLENELİM
03 Mayıs 2022 03:15
BİR KEZ OLSUN YAŞANMADAN ÖNLEM ALALIM!
28 Nisan 2022 03:15
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
23 Nisan 2022 03:15
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
21 Nisan 2022 03:15
DERSİMİZ GAZİANTEP ÇÖPLÜĞÜ
18 Nisan 2022 03:15
İKTİDARA OY VERİYOR, MUHALEFETTEN HESAP SORUYOR!
15 Nisan 2022 03:15
GELECEK KUŞAKLARA SORUN BIRAKMAYALIM
12 Nisan 2022 03:15
TEKRARLARLA BİR YERE VARILMIYOR
11 Nisan 2022 03:15
BURAYA KADAR KADAR DESEK
08 Nisan 2022 03:15
ŞU DIŞ GÜÇLER YOK MU !!!?
05 Nisan 2022 03:15
ÖNCE VATAN SONRA PARTİ!
01 Nisan 2022 03:15
EMPERYALİZME DE SAVAŞA DA HAYIR!
28 Mart 2022 03:15
LAİKLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ!
25 Mart 2022 03:15
YAŞASIN 14 MARTLAR!
17 Mart 2022 03:15
BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ (1938) GİDERLERSE GİTSİNLER (2022)
14 Mart 2022 03:15
MALATYA'NIN ŞEKERİ!
11 Mart 2022 03:15
MUHALEFET NEREDESİNİZ GELECEĞİMİZ KARARIYOR
09 Mart 2022 03:15
SIRA ZEYTİNLİKLERDE
07 Mart 2022 03:15