Prf. Dr. mesut parlak
[email protected]
KEMAN VİRTÜÖZÜ VE BESTEKÂR TATYOZ EFENDİ
14 Temmuz 2022 19:36
Artık adına modern denilen bir dünya da yaşıyoruz. Duygu, sevgi, dostluk, gerçek mutluluk gibi kavramlar ne acıdır ki çok gerilerde kaldı. Herşeyin madde olduğu bir dönemde, geçmişin sanat, kültür, bilim ve Türk sanat musikisi ustalarının adlarını ne olur unutmayalım. Bu toplum musikide de büyük değerler yetiştirmiştir.
TATYOS efendi musikiye keman virtüözü olarak değil, ölümsüz besteler de kazandırmıştır.
Musiki tarihimizin altın sayfalarında yerini almış bu insanları her zaman anarak yaşatalım.
İnsanlar, ancak unutulduklarında ölürlermiş.
Türk musikisinin, çok değerli keman virtüözü TATYOS efendi de ustalar arasında önde gelenlerden biridir. Usta sadece çalgı aleti değil, musikiye de çok değerli bestelerle katkı sunmuştur.
Ecz.NACİ KONYAR’ın iletisini siz değerli okurlarla paylaşıyorum.
Tüm şarkıların bir hikâyesi vardır. Şarkılar, kendisini severek dinleyen her gönülde gizli kalmış bir aşk hikâyesini çağrıştırır. Gamzedeyim Deva Bulmam şarkısı da bu tür şarkılardan biridir.
Hikâyenin kahramanı Kemani Tatyos Efendidir. 1858 yılında İstanbul’da doğmuş Türk musikisine bestekâr, güfte kar olarak 50 ye yakın eser bırakmış, ömrü yokluk içinde geçen öldüğünde kilise defterine ‘Tatyos, 1913 Çalgıcı’ olarak kaydı yapılan bir keman virtüözü…
Tatyos pek konuşkan biri değilmiş. Onun ne düşündüğünü neler hissettiğini okuyabilen anlayabilen birkaç arkadaşı, dostu varmış.
Koltuğunun altında kemanı, tütünden sararmış bıyıkları, çökmüş avurtları, uykusuzluk ve aşırı içkiden kan çanağına dönmüş göz çukurları ile hayatın yükünü omuzlarında taşıyan, çocukluğundan beri dilini gönlüne hapseden ruhuyla ancak kemanıyla anlatacaklarını anlatan, önceleri düğünlerden kıt kanaat geçimini temin eden daha sonra Galata’daki Pirinççi gazinosundaki hayatı ve yaptığı besteler, semailer, peşrevlerle tanınmış ve İstanbul’un dört bir yanında düzenlenen fasıl heyetlerinde Tatyos Efendinin eserleri çalınır olmuş.
Tatyos Efendinin en yakın iki dostu yazar, gazeteci, besteci Ahmet Rasim Bey ve gazinodan arkadaşı kemençeci Vasılı’dır. Bir akşam Beyoğlu’nda Ahmet Rasim, Vasili ve Tatyos Efendi ‘Ehl-i aşkın neşvegah-ı kuşe-i meyhanedir. İle başlattıkları musiki meşki ‘Bilsen ne bela geçti şu biçare serimden’ semaisiyle devam etmiş Tatyos Efendi gece boyunca kemanı elinden hiç bırakmamış. ‘Mani oluyor halimi takrire hicabım’ gibi içli şarkıları peş peşe döktürmüş.
Gece nihayete ererken meyhanede birkaç müşteri ve sandalyeleri toplayıp yerleri süpüren birkaç çocuktan başka kimse kalmamışken Vasili ve Ahmet Rasim Bey’de tam gitmeye hazırlanırken Tatyos Efendi kemana uzanmış sanki saatlerdir içen ve çalan o değilmiş gibi kemanı omzuna yerleştirip, hafifçe başını kemana eğerek, dudaklarında acı bir tebessümle o ana kadar duyulmamış o uşşak şarkıya giriş yapıyor;
Gam-zadeyim deva bulmam/Garibim bir yuva kurmam/Kaderimdir hep çektiren/İnlerim hiç reha bulmam.
Elem beni terk etmiyor/Hiç de fasıla vermiyor/Nihayetsiz bu takibe/Doğrusu takat yetmiyor.
Ehl-i dilin yoktur kadri/Uğraşma gel Tatyos gayri/Eserin çok kıymetin yok/Git talihine küs bari.
Tatyos kemanı omuzundan indirdiğinde hiç kimsenin tek bir kelime edecek hali yoktur.
Vasili hıçkıra hıçkıra ağlıyor meyhane de kalanlar da gözyaşlarını birbirlerine sezdirmeden silmeye çalışıyorlar. Birkaç hafta içinde İstanbul’da bu şarkıyı ezberlemeyen ne hanende ne sazende kalıyor.
Tatyos’un naaşı Kadıköy’de bir kilisenin ayin salonuna getirildiğinde, iki elin parmaklarını geçmeyen kalabalığa ibretle bakan Ahmet Rasim, daha dün Galata’da Beyoğlu’nda onu dinlemek için yüzlerce kişinin akın ettiği salonları düşününce, insanların vefasızlığına hayıflanıyor.
Cenazesinde üç bacısı, dul eşi, Ahmet Rasim, kendisiyle yıllardır çalıştığı iki sazende ve kilisenin uzak köşesinde ağlayan bir kadından ibaret küçük bir topluluk uğurluyor son yolculuğuna Tatyos’u…
Bu şarkının hikâyesini Ahmet Rasim’e vefatından hemen önce Vasili hasta halinde anlatıyor:
Tatyos’un Ortaköy’de bir çocukluk aşkı varmış. Kendi cemaatinden olan kızın ailesi aniden Erivan’a göçünce kavuşamamışlar. Tatyos’da sonradan şimdiki eşiyle evlendirilmiş. Beraber içtikleri o gece kızın İstanbul’a döndüğünü ve otuz yıldır evlenmeyip kendisini beklediğini öğrenmiş Tatyos.
Ahmet Rasim Bey Tatyos’un kilisede yapılan cenaze töreninin sonunda oturduğu yerden kalkarken kilise sırasına bırakılmış bir zarfı fark ediyor. Zarfın üzerinde ‘Tatyos ile birlikte defnedilecektir’ yazmaktadır.
Zarfı otuz yıl önceki çocukluk aşkı olan kadın Ahmet Rasim Bey’e fark ettirmeden onun yanındaki sıraya koymuştur. Ahmet Rasim zarfı alıp usulca ceketinin cebine koyar.
Zarfın kendi yanına konulmasının bir tesadüf olamayacağını düşünüp ve zarfın içindekileri okumanın belki de Tatyos’a karşı ifa edilecek son görev olacağına kanaat getirerek yalnız Ahmet Rasim Bey tarafından görülen ve yarım saat sonra Tatyos’un naaşı ile birlikte toprağa verilen zarfın içinde ki kağıt da şu dizeler yazılıdır:
Gam-zadesin devan benim/Garip kuşsun yuvan benim/Çektiğimiz yeter gayri/Kaderimsin inan benim
Takat yetişmez eleme/Bülbül imrenir çileme/Bizim şu kara sevdamız/Kalsın öteki âleme/
Elbet kadrini bilirim/İste canımı veririm/Küsme talihine Tatyos/Çok durmam ben de gelirim.
Ah bu şarkılar aşk ta sevgide umutta acılarımızı paylaşmada binlerce yıllık kılavuzumuz olan, yürek yangınına eş, gönül yaramıza kardeş olan şarkılar.
Her şeyin kolayca elde edilip kolayca tüketildiği, herkesin birbirine ‘Aşkım’ diye hitap ettiği şu modern çağda televizyonlarda pırlanta reklamlarıyla yaklaştığı belirtilen Tatyos’un aşkını sizlerle paylaştık.
En popüler mağazalarının, çiçek sepetlerinin en şık mücevherlerin barkod larından okutulacak bir şey değildir sevgi ve aşk. Aşk tüketilenle değil üretilenle ilgilidir. Aşk şiir üretir, hayal üretir ve aşk Tatyos efendinin aşkı gibi Gam-zedeyim deva bulmam diye bir şarkı üretir.
Aşk bir çocukluk sevincidir içimizde ve o eski aşklar kalmayınca Faruk Nafız Çamlıbel’e ait satırları düşündürür bizlere;
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar
SON SÖZ; Hepiniz Milletvekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz; Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ama sanatçı olamazsınız.
ATATÜRK
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
YANLIŞ YAPAN SONUCUNA KATLANIR
30 Ocak 2023 19:36
NEYE GÖRE GÜNCELLEME
26 Ocak 2023 19:36
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
19 Ocak 2023 19:36
AKLIN YOLU BİR
11 Ocak 2023 19:36
ÜLKE, YURTTAŞ KOLTUK……
03 Ocak 2023 19:36
BAŞKA YOLU YOK BAŞARACAĞIZ
29 Aralık 2022 19:36
DEMOKRASİ KAZANACAK
23 Aralık 2022 19:36
DAHA NELER YAŞAYACAĞIZ
19 Aralık 2022 19:36
İÇİM ACIYOR
14 Aralık 2022 19:36
KIRMIZI İBİKLİ TAVUK
09 Aralık 2022 19:36
GERMENİN KİMSEYE YARARI YOK
07 Aralık 2022 19:36
AYDINLIĞA YÜRÜYÜŞ
04 Aralık 2022 19:36
"MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN DÜŞMANA GÜLZAR OLMAZ"
29 Kasım 2022 19:36
YAKIŞANI YAPSAK
25 Kasım 2022 19:36
HALKI DAHA FAZLA YORMAYIN
21 Kasım 2022 19:36
ARTIK TADINI KAÇIRIYORSUNUZ
13 Kasım 2022 19:36
TEK YOL DEMOKRASİ
07 Kasım 2022 19:36
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ NİN YÜZ YILI
04 Kasım 2022 19:36
LÜGATIMIZI ALFABEMİZİ DİLİMİZİ KAYBETTİK DİYENLERE
01 Kasım 2022 19:36
CUMHURİYET BÖYLE KURULDU
27 Ekim 2022 19:36
YENİDEN DOĞUŞ
18 Ekim 2022 19:36
LİDER OLMAK
14 Ekim 2022 19:36
RAKAMLAR GERÇEĞİ SÖYLER
05 Ekim 2022 19:36
HAK HUKUK ADALET
03 Ekim 2022 19:36
GEREKİYORSA DALLARI BUDAYACAK SIN
30 Eylul 2022 19:36
APTALLIĞIN TEORİSİ
23 Eylul 2022 19:36
APTALLIĞIN TEORİSİ
21 Eylul 2022 19:36
BAŞARAMAZSINIZ BAŞARAMAYACAKSINIZ
20 Eylul 2022 19:36
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
16 Eylul 2022 19:36
KARDEŞLİK İÇİN DEMOKRASİ
13 Eylul 2022 19:36
BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ
10 Eylul 2022 19:36
“SOSYO-PATOLOJİK BİR GERÇEK, BİAT…
05 Eylul 2022 19:36
AYDINLIK, FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR KUŞAKLARLA
28 Ağustos 2022 19:36
ASKER HASTANELERİ
18 Ağustos 2022 19:36
YAŞANINCA MI? ANLAŞILACAK
09 Ağustos 2022 19:36
ANLATAN MI, YAŞAYAN MI?
05 Ağustos 2022 19:36
“Dünkü Güneş’le bugünkü çamaşırı kurutamazsın”
01 Ağustos 2022 19:36
DİN DEĞİL, OY KARDEŞLİĞİ!
28 Temmuz 2022 19:36
O GÜNLERDEN, BU GÜNLERE!
27 Temmuz 2022 19:36
KIBRIS BARIŞ HAREKATI ANISINA
22 Temmuz 2022 19:36
“GİTMESİ GEREKENLER GİTSİN!”
16 Temmuz 2022 19:36
NASIL TORPİL YAPILIR?
05 Temmuz 2022 19:36
SÖZÜN BİTTİĞİ YER !!!
01 Temmuz 2022 19:36
ZORLA GÜZELLİK OLMUYOR
27 Haziran 2022 19:36
“DÜNYA BİZİ KISKANIYOR!”
23 Haziran 2022 19:36
İŞTE LİDER İŞTE CUMHURİYET
22 Haziran 2022 19:36
‘BURASI TÜRKİYE BURADAN ÇIKIŞ YOK!’
14 Haziran 2022 19:36
BİRAZ OLSUN GERGİNLİKTEN KURTULALIM
12 Haziran 2022 19:36
SANDIĞA GİTMEDEN ÇÖZÜLMEZ!
08 Haziran 2022 19:36
BAK ŞU KÜFFARIN KIZI KÂFİRİN YAPTIĞINA
04 Haziran 2022 19:36
İSTEYİNCE VE GERÇEKTEN MİLLİ OLUNCA, OLUYORMUŞ DEMEK Kİ!
02 Haziran 2022 19:36
BU İNSANLAR BİZİM İNSANLARIMIZDI
29 Mayıs 2022 19:36
T.C. SAYIN CUMHURBAŞKANINA
23 Mayıs 2022 19:36
ORMANLARI YOK ET, TAŞ OCAĞI YAP, ATATÜRK HAVA LİMANI NI YIK, AĞAÇ DİK!
19 Mayıs 2022 19:36
GEÇMİŞTE ELEŞTİRDİĞİM TÜM SİYASİLERDEN ÖZÜR DİLERİM!
14 Mayıs 2022 19:36
AZİN NESİNİN VAKFINA SAHİP ÇIKALIM
10 Mayıs 2022 19:36
BU ÇAĞDA, ÇAĞIN DIŞINDA KALAMAZSINIZ
08 Mayıs 2022 19:36
SAĞLIKTA ŞOK ÖNCESİ DÖNEM
05 Mayıs 2022 19:36
BİRAZ NEFESLENELİM
03 Mayıs 2022 19:36
BİR KEZ OLSUN YAŞANMADAN ÖNLEM ALALIM!
28 Nisan 2022 19:36
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
23 Nisan 2022 19:36
TÜRKİYE'YE GÖÇEN GUGUK KUŞLARI!
21 Nisan 2022 19:36
DERSİMİZ GAZİANTEP ÇÖPLÜĞÜ
18 Nisan 2022 19:36
İKTİDARA OY VERİYOR, MUHALEFETTEN HESAP SORUYOR!
15 Nisan 2022 19:36
GELECEK KUŞAKLARA SORUN BIRAKMAYALIM
12 Nisan 2022 19:36
TEKRARLARLA BİR YERE VARILMIYOR
11 Nisan 2022 19:36
BURAYA KADAR KADAR DESEK
08 Nisan 2022 19:36
ŞU DIŞ GÜÇLER YOK MU !!!?
05 Nisan 2022 19:36
ÖNCE VATAN SONRA PARTİ!
01 Nisan 2022 19:36
EMPERYALİZME DE SAVAŞA DA HAYIR!
28 Mart 2022 19:36
LAİKLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ!
25 Mart 2022 19:36
YAŞASIN 14 MARTLAR!
17 Mart 2022 19:36
BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ (1938) GİDERLERSE GİTSİNLER (2022)
14 Mart 2022 19:36
MALATYA'NIN ŞEKERİ!
11 Mart 2022 19:36
MUHALEFET NEREDESİNİZ GELECEĞİMİZ KARARIYOR
09 Mart 2022 19:36
SIRA ZEYTİNLİKLERDE
07 Mart 2022 19:36