Gaflet, Dalalet, İhanet…

Gaflet, Dalalet, İhanet…

Çelişkiler ülkesi olduk bu iktidar döneminde.

Suç örgütü lideri,

Tek tek döküyor ortaya,

Memlekette yaşanan yasa dışı ilişkileri.

Savcıları bile göreve çağırıp Adalet de istiyor, ama

Çıt yok,

Ne adalete bakandan ne de yargıdan.

Çivisi çıkmış salıncak gibi sallanan bu düzende,

Suç örgütü lideri adaletin, hukukun savunucusu oldu ülkemizde.

*

İktidar gücüyle hak etmedikleri koltuklarda oturanlar,

Kurdukları rüşvet hücrelerinde,

İnsanları soyarak zenginleşirlerken,

Düşmüşler paylaşım kavgasına,

Aile içinde bile kanlı bıçaklı olurcasına.

Kocası THK üniversitesi rektörlüğü,

Abisi SPK nın başkanlığı yapmış, bir milletvekili,

Cumhurbaşkanlığı danışmanı ve TOBB meclis üyesi,

Oluşturmuşlar 5’li bir rüşvet çetesini.

Anlalar mı bilmem ama,

Tevfik Fikret’in dizeleri tam da uyuyor bunlara…

Han-ı Yağma (Yağma Sofrası)

Bu sofracık, efendiler ki -iltikama muntazır

Huzurunuzda titriyor- şu milletin hayatıdır;

Şu milletin ki muztarib, şu milletin ki muhtazır,

Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, hapır hapır.

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;

Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

…

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak:

Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;

Bugünkü miğdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.

*

İktidarın 20 yıllık icraatının bu gerçek yüzünü izlerken acı acı,

Ağustos sıcağında elektriğe ve doğalgaza yapılan zamlar açıklandı.

Hem cep yakıcı hem de can sıkıcı.

Evlerde yüzde 20, sanayide yüzde 50 daha fazla ödeyecek bu Millet,

Cebinde kaldıysa elbet.

Görülen o ki,

Büyüyen Türkiye’de,

Millet karanlıkta oturup, soğuktan üşüyecek,

Yiyecekler ise çarşıda, pazarda, raflarda seyredilecek.

İktidarın umurunda değil milletin hali,

Sabır ve şükür RTE-AKP’nin reçetesi.

Du bakali, nereye kadar?

*****

Yaşanılan koşullar ne olursa olsun,

Varlığımızı borçlu olduğumuz,

Kurtuluşumuzu ve Cumhuriyetimizi,

Coşkuyla kutlarız Milletçe, hep birlikte.

İçine sindiremeyenlerse,

Oturdukları makamların anlamını ve değerini bilmeksizin,

Yok, sayıyorlar Ulusal Bayramlarımızı,

İhanet edercesine…

*

Gazi Meclise başkanlık yapmış,

Soyadı Kahraman olan bir kişi,

Bu sözlerin sahibi;

“Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım.

             2 Mart'ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu Mart'ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. ‘Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim' diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz.

İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet.

Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki,”

Sormak gerekiyor bu muhterem zata,

Dedeniz, babanız size anlatmadı mı işgal yıllarında yaşanılanları?

Kulaklarınızı mı tıkadınız öğretmenleriniz anlatırken tarihimizi?

*

Bilmiyorsanız doğduğunuz Rize’de yaşanılanları,

Okumanız gerek, Fatih Sultan Kar’ın yazdıklarını;

“Kuvayı Milliye saflarında savaşan,

İpsiz Recep, Ketencioğlu Yakup, Dursun Kaptan, Metozade Hüseyin,

Mataracı Mehmet Efendi, Tuzcuoğlu Halit Ağa, Şahinoğlu Osman Kahya,

Erzurum Kongresine katılan İsmail Hakkı Genç, Hemşinli Necati Memişoğlu,

Meclisin ilk döneminin milletvekili Osman Nuri Özgen…”

Hiç mi içmediniz,

Taşlı Dere’de Rus işgaline karşı direnirken şehit olanların ceplerinden çıkan paralarla yaptırılan “Şehitler Çeşmesinin” suyunu.

Bir de Kurtuluş Savaşımızı yöneten Gazi Meclise Başkanlık yaptınız.

O zaman da mı öğrenemediniz kendi tarihimizi.

Bari sorsaydın annenize babanıza, dedenize, büyüklerinize,

Neyin kahramanı olduk da bu soyadını aldık diye...

*

Biliyoruz siz de Kurtuluş Savaşını kazanmamıza üzülenlerdensiniz,

Keşke Yunan kazansaydı diyen feslinin, sarıklının saflarındansınız,

6’ncı filoya sahip çıkıp Bağımsız Türkiye diyen Devrimci Gençlere saldıranlardansınız.

Ne yaparsanız yapın nafile,

Türkiye Devleti yönetilecektir,

Demokratik Laik Cumhuriyetle,

Eninde sonunda var olacaktır,

Tam Bağımsız Türkiye.

*

Ha, son bir söz olsun size ve sizin gibilere.

Türkiye’nin bir Kurtuluş Günü daha olacak,

Kurtuluş Savaşımızı ve Cumhuriyetimizi içine sindiremeyen,

Siz ve sizin gibiler,

Seçim sandığında iktidardan gittiğinde.