Veli Beysülen
[email protected]
Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 12:32ASGARİ ÜCRETİN, ULUSAL VE ULUSLARARASI DAYANAKLARI! (2)
Bu yazının geçen hafta yayımlanan 1’nci bölümünde değindiğim, uluslararası sözleşmeler devlete, asgari ücretle çalışan işçinin kendisi ile ailesinin geçimine yetecek ücret almasını sağlama görevi yüklemiştir. Ancak gerek Anayasanın ilgili maddesi gerekse Asgari Ücret yönetmeliği Türkiye'de uluslararası standartlara uygun bir asgari ücret tespitinin yapılmasını sağlamaktan uzaktır. Zira bu düzenlemelerde "Asgari Ücret işçiye normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir." Denmektedir. Görüldüğü gibi düzenlemeler, işçiyi ailesinden ayrı tutmakta ve yalnızca işçinin kendisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek, bir alt ücret almasını yeterli görmektedir. Yani iç düzenlemeler uluslararası belgelerle uyumlu değildir.
Halbuki başta İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ekonomik ve sosyal hakları da içeren Temel Hak ve Özgürlüklere ilişkin tüm uluslararası sözleşmeler, sözleşmeye taraf her devlet, ülke de yaşayan her bireyin, ailesi ile birlikte insanca yaşayabileceği ücrete ulaşmasını sağlamakla yükümlüdür demektedir.
Elbette tek eksiklik asgari ücretin, çalışan ile ailesinin asgari düzeyde yaşayacağı ücret olmasını sağlayacak ücret olarak belirlenmemesi değil. Zira asgari ücret tespit yönetmeliğine göre, asgari ücret tespit komisyonu, 5 devlet, 5 işveren Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 5 işçi, TÜRK-İŞ temsilcisinin yer aldığı 15 kişiden oluşmaktadır. Hemen her yıl, oy çokluğu ile karar alan ve kararı kesin olup, herhangi bir itiraz hakkı bulunmayan komisyonun karar alırken, devlet temsilcileri ile işveren temsilcileri aynı yönde oy kullanmaktadırlar. Dolayısıyla, asgari ücret genelde işveren tarafının isteği doğrultusunda belirlenmektedir. Nitekim TÜRK-İŞ bugüne kadar defalarca komisyonun nihai kararına itiraz ettiği halde, asgari ücret devlet işveren iş birliği ile karar altına alınıp uygulanmıştır. Asgari Ücret tespit komisyonun, işveren ağırlıklı anti demokratik yapısı yetmemiş gibi, Türkiye’nin tek adam yönetimine geçmesinden bu yana asgari ücrette nihai karar mercii, partili Cumhurbaşkanıdır. Zira kâğıt üzerinde komisyonun periyodik toplantılarında, asgari ücret rakamı konusunda herhangi bir karar alınıp açıklanmıyor. Bunun yerine, komisyon veya tarafların başkanları ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Saray’da Cumhurbaşkanı tarafında kabul edilmekte ve burada düzenlenen basın toplantısı ile asgari ücret bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanmaktadır.
Maalesef bu şekilde belirlenen asgari ücret, işçi ile ailesinin insanca yaşamasını sağlamaktan oldukça uzak kalmakta ve istikrarlı bir ekonomik yapısı olmayan Türkiye’de yıl içinde yaşanan dalgalanmalar, yetersiz olan ücreti iyice kuşa çevirmektedir. Bu nedenle, asgari ücretin yılda bir defa belirlenmesi, bu ücretle çalışan işçiyi yıl içinde daha fazla mağdur etmektedir. Dolayısıyla enflasyonun yüksek seyrettiği Türkiye’de asgari ücretin, en azından 6 ayda bir güncellenmesi gerekir. Böylece ülke ekonomisinde çalışanlar aleyhine olan gelişmelerin, daha kısa aralıklarla asgari ücret masasında değerlendirilmesi olanağı sağlanmış olacaktır.
Görüldüğü gibi, Türkiye'nin en büyük Toplu İş Sözleşmesi niteliğinde ki, asgari ücret tespitinde, işçilerin kendileri söz sahibi değildirler. Asgari ücretle çalışan milyonlarca işçi, üye olmadığı TÜRK-İŞ Konfederasyonu tarafından temsil edilmektedir. Buda yetmiyormuş gibi, komisyonun devlet-işveren ağırlıklı oluşumu ve karar alma biçimi bu temsilin aldatmacadan ibaret olmasına yol açıyor. Kaldı ki, yukarıda belirttiğim gibi, tek adam yönetiminde komisyon fiilen işlevsiz hale getirilmiştir.
Kuşkusuz asgari ücretin, ülke de ortalama ücret haline gelmesinin önemli nedenleri var. Bunları aşağıda belirttiğim şekilde beş ana başlıkta toplamak mümkün.
1- Asgari Ücretle çalışacak, milyonlarca işsizin yedek işgücü olarak hazır bulunması,
2- Vergi ve SGK primi kaçırmanın yolu olarak, kullanılan kaçak (kayıtdışı) ekonominin, ülke de yaygın ekonomik faaliyet haline gelmesi,
3- Kaçak çalıştırmanın yanında, Vergi ve SGK pirimi kaçırmanın bir diğer yöntemi olarak, asgari ücret üzerinde ücret ödenen işçilerin, asgari ücretle çalışıyormuş gibi gösterilmesi,
4- Göçmen işçilerin önemli oranda, kayıt dışı ve asgari ücretin altında ücretle çalıştırılmaları, (eski içişleri bakanı Süleyman Soylu bunu bizzat itiraf etmişti.)
5- Örgütlenmenin önünde ciddi engeller bulunması, Anayasal ve yasal haklarını kullanarak, sendikaya üye olan işçilerin, işverenlerce kolaylıkla işten çıkarılmaları ve buna karşı caydırıcı yaptırımların olmaması.
Peki, ne yapılmalı?
· Asgari Ücret tespit komisyonunun yapısı değiştirilerek, DİSK ile HAK-İŞ'in asgari ücret tespit toplantılarına katılmaları sağlanmalıdır.
· Komisyon işlevli hale getirilmeli, bağımsız karar alması sağlanmalıdır.
· Komisyonun karar alma yöntemi değiştirilmeli, karar kesin olmaktan çıkarılarak, yargıya başvuru yolu açık tutulmalıdır.
· Görüşmeler asgari ücretle çalışan işçilere açık olmalı, Toplu İş Sözleşmesi prosedürü çerçevesinde sürecek görüşmeler de anlaşma sağlanamadığında işçilerin, üretimden gelen güçlerini kullanmalarının önü açılmalıdır.
· Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalı, daha yüksek ücret ödediği halde, çalışanları asgari ücretle çalışıyormuş gibi gösteren işverenlere ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
· Göçmen işçilerin (Suriyeliler) kayıtlı çalıştırılmaları için denetimler arttırılmalı, kayıt dışı hatta asgari ücretin altında çalıştırılmaları engellenmelidir.
· İşverenlere uygulanan %5 prim istisnası işçiler içinde uygulanmalıdır.
· Asgari ücret emekliler için de dikkate alınmalı ve en düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır.
· Yaşanan ekonomik krizin yol açtığı yüksek enflasyonun, ücretleri hızla erittiği dikkate alınmalı ve sadece asgari ücret değil, tüm ücretler daha kısa aralıklarla, yılda en az 4 kez güncellenmelidir.
· Örgütlenmenin (sendikalaşmanın) önünde ki yasal ve fiili tüm engeller ortadan kaldırılmalı, tüm işçilerin, uluslararası sözleşmeler ile Türkiye Cumhuriyeti anayasasının tanıdığı örgütlenme ve serbest toplu pazarlık hakkını kullanmaları sağlanmalıdır.
· Sendikaların bağıtladığı toplu iş sözleşmelerinin, teşmil yoluyla tüm işçiler için uygulanması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.
· En önemlisi asgari ücret ortalama ücret haline geldiğinden, belirlemede, asgari değil, insanca yaşanacak ücret olması esas olmalıdır.
30 Ekim 2024 tarihinde başka mecrada yayımlanan, “IMF’SİZ IMF PROGRAMI MI UYGULANIYOR?” başlıklı yazımda Uluslararası Para Fonunun (IMF) asgari ücretin 2025 yılı için, %25 arttırılması gerektiğine dair açıklama yaptığını belirtmiştim. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’te daha önce yaptığı bir açıklamada, ücretlerin bundan sonra gerçekleşen enflasyon kadar değil, hedef enflasyon kadar arttırılacağını belirtmişti.
Halbuki, 22 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarının, bugüne kadar hiçbir ekonomik hedefinin tutmadığını bilmeyen yok. Zira iktidar, her seferinde manipülasyon ve dezenformasyonla afaki hedefler açıklamak suretiyle, toplumu domine ediyor. Bu politikası kendisini iktidarda tutmaya yarasa da ülkeye zarar veriyor. Kuşku yok ki bu politika sadece ülkeye zarar vermekle kalmıyor, emeğiyle yaşayan toplumun büyük çoğunluğuna kaybettiriyor.
Açlık sınırının, 20 bin lirayı, yoksulluk sınırının 65 bin lirayı aştığı Türkiye’de asgari ücretin %25 arttırılması demek, milyonlarca işçi ile ailesinin açlığa mahkûm edilmesidir. Zira bu öneri, 1 Ocak 2024 tarihinde uygulamaya konan 17.002 lira asgari ücretin, 21.252 liraya yükseltilmesi demek, ki bu rakam açlık sınırının altındadır. Halbuki, enflasyonu düşük açıkladığı bilinen TÜİK’in açıklamasına göre, 1 Ocak-31 Ekim arası 10 aylık enflasyon %40,12 iken son güncelleme ile yıl sonu enflasyon beklentisi ise %44’tür. Yani son bir yılda kayıp, %44 olacaktır ki, bu resmi rakamdır. Halbuki, tarafsız kurumların açıklamaları enflasyonun çok daha yüksek olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Evet, yılın son 1,5 ayına girmiş bulunuyoruz. 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesi sürecine sayılı günler var. Muhalefet partilerinin de peş peşe rakamlar açıkladığı bu günlerde, sendikaların geç kalmadan asgari ücret tespiti için ortak bir yol haritası belirlemeleri ve milyonlarca asgari ücretliyi, sürece katacak bir mücadele programı önlerine koymaları elzemdir. Aksi durumda, yıllardır olduğu gibi, bu yılda asgari ücret masasında hüsrana uğramak kaçınılmazdır!
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 12:32
KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 12:32
2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 12:32
Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 12:32
BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ!
26 Aralık 2022 12:32
74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 12:32
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 12:32
Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 12:32
PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 12:32
ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 12:32
SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 12:32
BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 12:32
ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 12:32
SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 12:32
CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 12:32
KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 12:32
BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 12:32
İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 12:32
DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 12:32
İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR?
05 Ekim 2022 12:32
İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 12:32
6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 12:32
Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 12:32
ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 12:32
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 12:32
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 12:32
Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 12:32
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 12:32
DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 12:32
KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 12:32
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 12:32
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 12:32
DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 12:32
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 12:32
EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 12:32
GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 12:32
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 12:32
ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 12:32
SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 12:32
TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 12:32
YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 12:32
DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 12:32
DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 12:32
TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 12:32
Kimin savaşı?
09 Mart 2022 12:32
ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 12:32
HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 12:32
İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 12:32
ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 12:32
İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 12:32
HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 12:32
Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 12:32
SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 12:32
Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 12:32
TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 12:32
YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 12:32
ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 12:32
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 12:32
KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 12:32
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 12:32
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 12:32
KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 12:32
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 12:32
KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 12:32
KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 12:32
Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 12:32
ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 12:32