Prf.Dr.Halil Çivi
[email protected]
ILLIBERAL( HIBRIT ) DEMOKRASILERINYAPISAL NITELIKLERI SIYASAL TOPLUMSAL YASAMAETKILERI
28 Kasım 2024 11:39İLLİBERAL ( HİBRİT) DEMOKRASİLERİN YAPISAL NİTELİKLERİ, SİYASAL, TOPLUMSAL YAŞAMA ETKİLERİ ve TÜRKİYE'YE YANSIMALARİ ÜZERİNE KISA NOTLAR.
A- İlliberalim ve İlliberal ( Hibrit) Demokrası Kavramı.
İlliberal sözcüğünü, ilk kez, 1964, Hındistan Mumbai doğumlu, fakat ABD yurttaşı olan FREED ZAKARİA(×), 1997 Yılında yazdığı bir makalede, dünyada giderek çoğalan ve libral demokrasiden hızla sapmaya başlayan, otoriter ve totaliter yanları zamanla güçlenen siyasi rejimleri tanımlamak için kullanmıştır.
F.Zakaria'ya göre " illeliberal demokrasi"nin tanımıdaki " demokrasi" sözcüğü aldaticıdır. Liberailizmle ve liberal demokrasi ile zıtlık gösterir. Çünkü Libeal= özgürlükçü demektir. Liberal sözcüğünden türetilen liberalim tanımı ise özgürlükçülük anlamına gelir. Tersine illiberal sözcüğü özgür olmayan, illiberalizm tanımı ise özgürlükçülük karşıtlığını belirtmek için kullanılır. İlliberal demokrasi ise, liberal demokrasi ile otoriter ve totalir rejimler arasına sıkışmış " HİBRİT " bir siyasi yönetim modelidir. Özgürlükçülük insan hakları ve hukukun üstülü ihmal edildiği için de giderek otariter ve totaliter bir karaktere bürünmeye başlar. Hibrit olması demek, illiberal demokrasi rejimin ana karakterinin değişime ve değiştirmeye uygun bir siyasi, hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel yapıya sahip olması nedeniyledir.
B-İlliberal Demokrasilerin Temel Özellıkleri Şunlardır.
1- İlliberal demokrasi ile yönetilen siyasi rejimlerde demokrasi ve özgürlükler seti bir amaç değil araçtır. Temel amaç iktidara ulaşıp, sahiplenilen ideolojiyi iktidar, hatta devlet yapmaktır. Bu rejimlerde de, seçimler mevcuttur Seçme ve seçilme hakları, seçimlerin tekrarı ve muhalefet partileri vardır. Seçimler genelde düzenli olarak yapılır. Fakat seçimlerde, siyasi iktidar partisi ile muhalefet partileri arasında haklar, olanaklar, fırsat ve rekabet eşitliği yoktur. Ayrıca seçim propagandaları adil ve özgür ortamda yapılmaz. Muktedir partinin, mulafet partilerine kaşı, medya manipülasyonları, ulaşım araçları, güvenlik güçleri, idari, mali, teknik ve yasal avantajları çoktur. Toplumsal kutuplaşmalar desteklenir.Ayrıca iktidar partisi, etnik ve dinsel çoğunluğa göre propaganda yaptığı için de, yurt, ulus, din, bayrak... gibi konularda da tarihsel ve kültürel ayrıcalıklara sahiptir...
2- Illiberal demokrasilerde kuvvetler ayrılığı değl, tek merkez ve tek sese dayalı kuvvetler birliği sözkonusudur. Hukukun üstünlüğüne , temel anayasal kurallara fazla önem verilmez. İktidar güdümlü yargı düzeni oluşur. Muhalefetin sesi kısılır.
Güdüdümlü medya, olgularla değil, iktidara yarayan algılarla siyasi iktidarı destekler Muhalif basın ya yoktur ya da sürekli olarak sansür kurumlarının gözetimi ve denetimi altındadır...
3- Bireysel hak ve özgürlükler sıkı şekilde denetim altına alınır. Eğitim ve öğretim sistemi , devletin ve toplumun gereksinmelerine göre değil, sadece iktidarda olanların yani siyasi ikdarın siyasi, ideolojik ve dinsel anlayışına göre sekillendirilir.
Basın ve ifade özgüüğü, toplantı ve gösteri haklari aşırı şekilde kısıtlanır. Din ve vicdan özgürlüğüne dayanan evrensel İnsan hakları ihlalleri yaygınlaşır. Anayasal düzenin temel kuralları, uluslaraarası üst mahkemelerin yaptırımları hiç bir önem taşımamaya başlar.
Devlet ve kamu güvenliği bahane edilerek, bireysel, mesleki, kültürel ve sendikal...hak ve özgürlükler olabilgince kısılır. İktidar karşıtı olan sivil toplum kuruluşları yoğun bir baskı altinda tutulur. Aydınlar, seçkinler ve akademisyenler basķı altında kalır ve özgürlüklerini büyük oranda kaybederler.
4- İlliberal demokrasiler ya da siyasi rejimlerde siyasi gücün tek sahibi, üreticisi, kullanıcısı ve dağıtıcısı liderdir. Bu tip liderler zamanla kutsallaştırılır, ülkenin ve toplumun geleceği için vazgeçilmez bir konuma yükseltilir. Böylece mevcut karizmatik liderin varlığı ve vazgeçilmezliği, liderin doğrudan kişiliğine yapışık ve bölünemez bir güç tekeli doğurur. Mevcut siyasi iktidara sadakat ölçüsünde bağımlı olan ülkedeki sivil, bürokratik ve dinsel oligarklar bu güç tekelinin emrine, girerek dokunulmazlık kazanmak için karizmatik liderin yönetim ve denetim grubuna katılırlar...
5- İlliberal demokrasiler ya da demokratik rejimlerde devlet ve ihükumet ayrımı önemini kaybeder. Mevcut iktidar partisi devletleşir. Devlet bürokrasisi ortadan kalkar. İktidar bürokrasisi ile devlet bürokrasisi eşitlenir. Lider hem devletin hem de milli iradenin temsilcisi konumuna yükselir. Muktediririn meşruiyeti ile devletin gücü birleşir. İktidarı eleştirmek, hükümetin icraatlarını eleştirmek değil, devlet karşıtlığına dönüşür ve hatta vatana ihanet derekesine indirilebilir.
6- İlliberal demokrasilerin özünde çoğulculuğun, yani azınlık haklarının gözardı edilmesi, onun yerine etnik ve dinsel çoğunluğa yaslanmak vardır. Bu ayrımcı ve dışlayıcı durumun sosyolojik ve doğal bir sonucu olarak da o toplumda kutupalaştırma, ötekileştirme ve hatta ötekileri düşmanlaştırma siyaseti başlar. Rövanşist, dışlayıcı siyasi plitikalar devreye gilrer. Siyaset " biz ve onlar", "dışgüçler-yerliler" retorikleri üzerine bina edilir. Etnik ve dinsel kimlik siyaseti önem kazanır.Toplumun, vatan, bayrak, millet ve din...gibi ortak kutsalları revanşist bir siyasi hamleler setine dönüştürülür. Devlet kadrolarına girmede "ötekilere" ambargo uygulanır.
7- İlliberal demokrasiler ya da siyasi rejimlerde siyasi iktidarın faaliyetleri, evresel ölçütlere göre hem açık, aleni ya da şefaf değildir; hem de siyasi idari, mali, hukuki açılardan denetlenmeye büyük oranda kapalıdır. Çünkü bu tür
yönetimlerde kuvvetler ayrılığı, yerini kuvvetler birliğine bırakır.
a-mevcut iktidarın siyası olarak denetlenmesi zordur. Çünkü parlamentonun siyasi lidere karşı konumu çok zayıftır.
Denetlenemeyen bir iktidarda hesap da sorulamaz.
b- Siyas iktidarı idari ve mali olarak denetleme olasılığı çok zordur. Çünkü yargı güvencesi ve görev yapma dokunulmazlığı olan, ayrıca idari mali açılardan yeterince uzmanlaşmış yönetim ve siyasi liderden bağımsız bir denetim bürokrasisi yok gibidir.
c- Usülüne uygun yargı denetimi yapabilme olanakları da çok zayıftır. Çünkü, kuvvetler birliği ilkesi nedeniyle yargı kurumları da yine siyası iktidarın radarı ve gözetimi alþndadır.
d- Genelde, idari, mali, hukuki ve adli denetimten kaçan muktedir liderin temel anlayışı da " Bizi halk tekrar iktidar yaptığına göre denetim sınavını kazandık" şeklindedir. Fakat bu bir demagojidir. Çünkü halk idari, mali, hukuki ve adli denetim yapma bilgisine ve gücüne sahip değildir. Halkın denetimi biraz zorlama ile de olsa ancak siyasi denetim, yani oy tercihi ile olabilir.
e- Denetlenemeyen ve hesap sorulamayan iktidarlar da, siyasi iktidarın rotası zamanla hak, hukuk, adalet ve ahlak çizgisinden saparak keyfiliğe ve oligarkların çıkarlarını sürdürmeye dayanır. Bu durum da , rüşvet, yolsuzluk, hukuksuzluk, rant kollama, nepotizm ve benzeri faaliyetler çoğalır...
C- İlliberal Demokrasıleri Doğuran Temel Nedenler.
Acaba İlliberal demokrasiler ve siyasi örgütlenmeler hangi küresel, evrensel, ulusal ve toplumsal gereklerden doğmuş olabilir. Kısaca özetlemeye çalışalım.
1- Küreselleşmenin ve yeni neolibieral, yoksullardan ve yoksulluktan sorumsuz kamusal düzenin etkinleşmesi ile birlikte, ulusal ve uluslararası rekebet dengesinin kaybolması, gelir ve sevet dağılımının bozulması. Ekonomik sosyal ve kültürel eşitsizlik ve haksızlıkların apaçık görünürlük kazanması. Orta sınıfın giderek erimesi ve yok olması. Enflasyonun, işsizliğin artması. Yoksulluğun yaygınlık kazanması. Kamucu sosyal politikaların devreden çıkması. Ekonomik sorunların yakıcılaşması, diğer tüm sorunların önüne geçmesi.
2- Aşırı piyasalaşma, sorumsuz ve çıkarcı aşırı bireyciliğin yaygınlaşmaşı ile birlikte kültürel değerler sisteminin yozlaşması. Ahlak erozyonu.
Geleneksel değerlerlerle çağdaş değerler arasında ortaya çıkan çelişki ve çatışmalar. Sekülarizm ile muhafazakarlık arasında ortaya çıkan sosyal ve kültürel gerilimler.
3- Aklın, bilimin, evrensel insan haklarının, özgürlülüklerin ve demokratık değerlerin , sekülerleşmenin ve doğru bireyselleşmenin bazı ülkelede ve toplumlarda yeterince karşılık bulmaması, bilinmemesi ve bilinse bile öneminin iyi anlaşılamaması.
4- Çoğu yeterice gelişememiş ve özellikle de İslam ülkelerinde, Batı toplumları ile ortaya çıkan ekonomik ve teknolijik büyük farkların bu ülkeler ve toplumlarda ortaya çıkardığı geniş huzursuz kitlelerin bu geri kalmışlık koşullar ve utanılacak dugulardan kurtulma çabaları. Yeni fikirlere, yeni karizmatik liderlere ve yeni reçetelere duyulan gereksinmeler. Geri kalmış toplumlarda ortaya çıkan toplumsal geri kalmışlık duygusunun toplumu bunaltması.
5_ Yukarıdaki dört temel faktör ve benzeri etkenler nedeniyle hızlı gelişme ve kalkınma gereksinmesi, Batı toplumları ve Batı değerleri ile başa çıkabilme arzuları. Evrimsel gelişmelere sabır yerine, tüm geri kalmışlık nedenlerini ortadan kaldırarak devrim niteliğindekub gelişme ve değismeleri hızlandıracak yönetim ve iletişim model arayışları.
Bitirirken şu önemli saptamayı da yapmak gerekir. 1989 Yılında, eski Sovyet rejiminin yerine kurulan Rusya daki Putin rejimi, bazı Türk ve müslüman Orta Asya ülkelerindeki siyasi yapılanmalar, Macaristan'daki Orban yönetimi, İslam dünyasında da, seçimli sistemle yönetilen Mısır ve Tunus gibi ülkler, illiberal rejimlere örnek tipik rejimler olarak. Sayılabilir. İlliberal demokrasilerin oyun ya da hareket alanı, bir ucunda liberal Batı demokrasileri, öbür ucunda otoriter ve totaliter Doğu despotizmi olan bir tahtarevalli oyunu gibidir. Dengeler arasında gelgitler yaşanabilir. Zamanla bu dege, kutuplardan biri lehine değişebilir.
Bu sistemdeki pratik gözlemler, sosyolojik tespitler, tahtarevallideki oyun âğırlığının zamanla otoriter, totaliter rejimlerden, yani Doğu despotizminden yana olduğunu gösteriyor. Bu geri dönüşlere örnek olarak,, daha önce demokratik rejimle yönetilirken giderek radikal, siyasal dinci rejime dönen Pakistan tipik bir model oluşturur
Son söz: Siyasi ve sosyolojik bilimsel gözlemler ve verilere göre Türkiye' de de, illiberal demokrasinin bir çok belirtisini bünyeside taşıyan ve Siyasal İslamcı bir anlayışla yöneten bir siyasi rejimin varlığını kabullenmek gerekir.
Eğer 1876 Anayasası balangıç kabul edilirse, Türk halkı 148 yıllık bir anayasal hukuk deneyimine sahiptir. Bu ulus, yani Türk toplumu, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Atatürk ivmesi ile birlikte,;Cumhuriyet aydınlanmasını yaşamış, seküler yaşam tarzını büyük oranda içselleştirmiş, özgür aklın ve deneysel bilimin kendi yaşamına kattığı ekonomik ve sosyal refahın farkına varmış, hukukun üstünlüğüne inanmış özgür düşüncenin ve aklını doğru kullanabilmenin bilincine ulaşmış büyük bir ulustur.
Türk ulusunun yaşamış olduğu bu uzun tarihsel, kültürel ve geniş deneyim sahibi olması nedeniyle, demokratik ve bilimsel gücünü daha doğru ve daha etkin kullanarak toplumun, ülkenin ve devletin demokratik rotadan çıkmasına izin vermesi bekle emez. Çünkü, Türkiye'den başka hiç bir İslam ülkesi böyle bir seküler hukuk ve uzun bir demokrasi deneyimi yaşamamıştır.
Kanımca, kötümser olmaya gerek yoktur, fakat toplum katmanları içinde hiçbir etnisite, ırk, din, mezhep dil, sosyal cinsiyet ayrıştırması yapmadan ve kimlik siyaseti tuzağına düşmeden, akıl, bilim, adalet, hukuk, siyasal bilinç, yardımlaşma, dayanışma ve demokrasiye topyekun sahip çıkmaya gerek vardır. İktidar olma hedefinde olan tüm siyasi partiler, kuruluşlar, aktörler ve figürlere duyurulur. Bölenler değil, birleştirmesini, toplumu sosyal ve ekonomik refaha kavuşturmasını hedefleyenler kazanacaktır.
Halil Çivi. 28.11.2024.
Not:
(×). 1964 doğumlu olan Hind kökenli, fakat ABD yurrttaşı olan sayın Fareed Zakaria, ya da Türçe okunuşu ile Ferit Zekeriya. Demokrartik liberalizmin önemli bir savunucusudur ABD'de, Harvard Ünivesisi'nde siyaset bilimi, Yale Üniversitesinde de tarih ve siyasi tarih tahsil yapmış bir gazetecidir. Kendisi güncel olarak CNN TV' de çeşitli yayınlar yapmaktadır.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Halil Çivi den çivili maniler
30 Kasım 2024 11:39
GÜNCEL MANILER
26 Kasım 2024 11:39
GECMISTE ALINAN KÖTÜ MIRASLAARIN GÜNÜMÜZE YANSIMASI
25 Kasım 2024 11:39
Gonulde istekler
23 Kasım 2024 11:39
DÖRT TIP INSAN VE ÖZELEŞTİRİ
18 Kasım 2024 11:39
HER OKUL AÇMAK HAPİSHANE KAPATIR MI?
04 Şubat 2023 11:39
AKILLA SÖYLEŞİ
31 Ocak 2023 11:39
HARAMLI KISSALAR
28 Ocak 2023 11:39
ÇAĞIMIZDA DİNLER YA DA DİN BENZERİ DUYGULAR NİÇİN SIYASETE ALET EDİLİR?
23 Ocak 2023 11:39
DEMOKRATİK LAİK, SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİNDEN Mİ, ? YOKSA TEOKRATİK FEODAL BİR MONARŞİDEN Mİ YANASINIZ? KARAR SİZİN.
19 Ocak 2023 11:39
KARANLIKLARA YAĞAN KALICI IŞIK YAĞMURLARI...
16 Ocak 2023 11:39
REFERANDUMLAR SADECE DEMOKRASİ YOLUMU, YOKSA DİKTATÖRLÜKLERE DE YOL AÇABİLİR Mİ?
13 Ocak 2023 11:39
KÜRESELLEŞME İDEOLOJİSİ NEDİR?
04 Ocak 2023 11:39
DEĞERLİ DOSTLAR
02 Ocak 2023 11:39
YENİ YIL KUTLAMASI
29 Aralık 2022 11:39
AKIL, DİL, DEMOKRASİ ve ÇAĞDAŞLAŞMA ÜZERİNE KISA NOTLAR.
23 Aralık 2022 11:39
KİME YA DA KİMLERE NE DENİR?
20 Aralık 2022 11:39
HACI BEKTAŞ VELİ' YE GÖRE AKIL DİN VE İMAN İLİŞKİSİ NEDİR?
14 Aralık 2022 11:39
MİNARENİN İÇ YÜZÜ
06 Aralık 2022 11:39
SİYASİ İKTİDARIN GÖREVLERİ NELERDİR?
05 Aralık 2022 11:39
E D E P S İ Z...
01 Aralık 2022 11:39
DOĞUM VE ÖLÜM
29 Kasım 2022 11:39
MUSTAFA KEMAL'İN Ö Ğ R E T M E N İ Y İ M
24 Kasım 2022 11:39
... K.İ R L E T M E G Ö N Ü L
21 Kasım 2022 11:39
G İ D İ Ş A T
17 Kasım 2022 11:39
ATIN AĞZINDA KAÇ DİŞ VARDIR? YA DA DİNSEL BAĞNAZLIK NEDİR?
15 Kasım 2022 11:39
ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR?
11 Kasım 2022 11:39
KÜÇÜK BİR TEBESSÜM MOLASI
06 Kasım 2022 11:39
GEÇİM DERDİ
01 Kasım 2022 11:39
...K A R I Ş M A Y I N !
24 Ekim 2022 11:39
DEVLET VE CUMHURİYETİN BEKASI, KARDEŞLİK VE TOPLUMSAL BARIŞ EŞ ANLI SAĞLANABİLİR Mİ? NASIL?
17 Ekim 2022 11:39
...AHLAK AĞLAR...
12 Ekim 2022 11:39
BİR ÜLKEDE MUTLU BİR TOPLUMSAL YAPI İÇİN SİYASET KURUMUNUN ÇÖZMESİ GEREKEN ÜÇ ANA ALAN VARDIR.
03 Ekim 2022 11:39
Tembih name
27 Eylul 2022 11:39
ANADOLU KARDEŞLİĞİ
05 Eylul 2022 11:39
26 AĞUSTOS BÜYÜK TAARRUZ VE 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMININ ANLAM VE ÖNEMİ YA DA KURTULUŞ SAVAŞI NEDİR?
28 Ağustos 2022 11:39
S E L A M O L S U N !!!
27 Haziran 2022 11:39
İSLAMDA KONUŞMA (ÛSLUP) ve İKNA KÜLTÜRÜ NASIL OLMALIDIR?
23 Haziran 2022 11:39
İSLAMDA KONUŞMA (ÛSLUP) ve İKNA KÜLTÜRÜ NASIL OLMALIDIR?
07 Haziran 2022 11:39
İÇTİHAT KAPISI...
30 Mayıs 2022 11:39
PARANIN DEĞERİ, ENFLASYON VE MERKEZ BANKASININ GÜCÜ ÜZERİNE KISA NOTLAR...
28 Mayıs 2022 11:39
KÜRESELLEŞME VE NEO-LİBERALİZM NEDİR?
24 Mayıs 2022 11:39
BAŞLICA TEMEL KORKU ÖBEKLER İMİZ VE İNSAN YAŞAMI ÜZERİNE OLUŞTURDUKLARI ÖNEMLİ BASKILAR HAKKINDA KISA NOTLAR.
11 Mayıs 2022 11:39
YARIN 1 MAYIS
03 Mayıs 2022 11:39
KÜRESELLEŞME VE NEO-LİBERALİZM NEDİR?
27 Nisan 2022 11:39
İNSAN BEĞENDİĞİNİ Mİ SEÇMELİ YOKSA SEÇTİĞİNİ Mİ BEĞENMELİ? HANGİSİ DOĞRU?
20 Nisan 2022 11:39
UMUTSUZ YAŞANMAZ...
15 Nisan 2022 11:39
DİNBAZ YA DA DİNCİ SİYASİ REJİMLER ÜZERİNE KISA NOTLAR.
08 Nisan 2022 11:39
GENÇLER İÇİN EŞ YA DA ARKADAŞ SEÇİMİ ÜZERİNE KISA NOTLAR.
28 Mart 2022 11:39
HAK YEME GÖNÜL !!!
25 Mart 2022 11:39
NEVRUZ KUTLAMALARI VE ALEVİLER AÇISINDAN ÖZEL ÖNEMİ.
21 Mart 2022 11:39
ÇANAKKALE ZAFERİNİN YAŞAMSAL ÖNEMİ VE ATATÜRK'ÜN İNSANCIL RUHU.
17 Mart 2022 11:39
SİYASİ İKTİDARLARIN GÖREVİ NE? HALKI TESLİM ALMAK MI? YOKSA HALKI TEMSİL ETMEK Mİ?
15 Mart 2022 11:39
BURUK BİR TIP BAYRAMI KUTLAMASI.
14 Mart 2022 11:39
KİMLER ÇAĞDAŞ VE ONURLUDUR?
11 Mart 2022 11:39
EVLENMEK NEDİR VE NASIL SÜRDÜRÜLEBİLİR?
07 Mart 2022 11:39