Veli Beysülen
[email protected]

ŞİMDİ NE OLACAK ?

20 Nisan 2025 23:21

ŞİMDİ NE OLACAK?

Açıklanan gerekçelerle;
 
A. Sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
 
B. Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
 
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 4/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
 
Yukarıya aldığım karar, Anayasa Mahkemesi (AYM) İkinci Bölüm'ün, yerel mahkemenin hakkında verdiği kapatma kararının İstinaf ve Yargıtay aşamalarında da onanması üzerine, Anayasanın 45. Maddesi ile güvence altına alınmış olan bireysel başvuru hakkını kullanan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (DİSK/EMEKLİ-SEN) Genel Başkanı Cengiz Yavuz adına, yüksek mahkemeye yapılan başvuruyu değerlendirdiği 4/2/2025 tarihli uzun gerekçeli kararının son kısmı.
 
Bu karar ilk bakışta kendi içinde çelişkili görünen bir karar. Ancak uluslararası sözleşmeler, bu sözleşmelerin kabulüne ilişkin Anayasanın 90. maddesi, yine Türkiye’de sendika hakkının kullanımının teminat altına alındığı Anayasasının 51. maddesi, bu maddeye uygun olarak düzenlenmiş olan sendika hakkının kullanımına dair kanun düzenlemeler incelendiğinde, kararın ikili bir değerlendirme sonucu kurulduğu görülecektir.
 
Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm'ün karar gerekçesi incelendiğinde, Bölüm'ün karar oluştururken, aslında anayasanın 51. ve 90. maddeleri arasındaki çelişkiyi açığa çıkardığı görülecektir. Yine karar incelendiğinde kararın açığa çıkardığı tek çelişkinin anayasanın bu iki maddesi arasındaki çelişki olmadığı da görülmektedir.  
 
Nasıl mı? Mümkün olduğunca açıklamaya çalışayım.
 
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Ben bir hukukçu değilim. Bu nedenle, yapacağım değerlendirme tamamen uzun yıllar emeklilerin sendika hakkı mücadelesi içinde bulunmuş bir kişi olarak deneyimlerim, anayasa ve kanun düzenlemelerinden oluşan mevzuata hakim olmama dayanıyor. Dolayısıyla, değerlendirmelerim daha ziyade hakkın varlığı yokluğu yönleri üzerine yoğunlaşacaktır.  
 
Yukarıda belirttiğim gibi, başta 51. ve 90. maddeler arasındaki çelişki olmak üzere, 51. Madde ile diğer birçok madde arasında çelişki vardır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ilişkin 10. 12. 17. 19. 20. 23. 24. 25. 26. 27. 33. 34. 35. 36. 49. 56. ve 60. maddeleri uluslararası sözleşmelerdeki gibi hak öznesini açıklarken, "Herkes" diye başladıkları halde; sendika hakkının düzenlendiği 51. maddenin sendika hakkını daraltacak şekilde, "Çalışanlar ve İşverenler" şeklinde düzenlenmesi, Anayasa’nın demokratik topluma ulaşma hedefinden sapmadır. Kaldı ki 1982 yılında kabul edilen darbe anayasasında bu maddenin ilk hali; işçiler ve işverenler şeklinde daha da daraltılmış haldeydi. Burada, anayasanın hazırlanma sürecinde ülke yönetiminde söz sahibi olan 12 Eylül cuntasının yasakçı mantığının devrede olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Madde 1990’lı yıllarda kamu çalışanlarının verdiği mücadele sonucu “çalışanlar ve çalıştıranlar” şeklinde değiştirilmiş olsa da temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere uyumu sağlanmış değildir.
Emeklilere sendika kurma hakkının tanınması kuşkulu bir durumda ise, hukukun temel ilkelerinden olan kuşkulu durumlarda özgürlüklerden yana davranmak gerekir ilkesinin devreye girmesi gerekiyor. Anayasa’nın 90. Maddesi usulüne uygun yürürlüğe konmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu ve bu sözleşmeler ile iç kanunlar arasında çelişki ortaya çıkması durumunda sözleşmelerin hüküm teşkil edeceğini hüküm altına alıyor.
 
O zaman, bu  maddeye göre usulüne uygun olarak TBMM onayından geçerek kabul edilmiş ve taraf olunmuş Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Madde 11, BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi Madde 8, BM Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi Madde 22 hepsi sendika hakkını tanırken “Herkes” diye başladığına göre, daraltılmış şekilde Anayasa’nın 51. maddesi ile onun ruhuna uygun yapılmış 6356 Sayılı Sendikalar, Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu ile 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikalar Kanunlarının esas alınması hakkın özüne aykırıdır.
 
Nitekim Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm, tüm bu nedenlerle başvuruyu iki yönden incelemiş ve geniş anlamda uluslararası sözleşmeler bakımından hak ihlalini kabul edilebilir bulurken, dar anlamda Anayasanın 51. maddesi ile güvence altına alınan sendika hakkı yönünden hak ihlali olmadığına hükmetmiştir. Kısacası ihlal olmadığı hükmü sadece 12 Eylül ruhunu yansıtan Anayasa’nın ilgili maddesine dayandırılmıştır.
 
Elbette 12 Eylül mantığının sendika hakkını daraltması nedensiz değildi. Zira 1961 Anayasasının bu hakkın hüküm altına alındığı 46. maddesinin birinci fıkrası hak öznesi olarak “İşçiler ile İşverenler” şeklinde düzenlenmişken, ikinci fıkrası “İşçi niteliği taşımayan kamu hizmetli görevlilerinin bu alandaki hakları kanunla düzenlenir.” şeklindedir. Bir başka deyişle 1961 Anayasası sendika hakkını kamu çalışanlarına da tanımıştır. Nitekim Anayasanın bu hükmünden yola çıkan kamu çalışanları, sendikalar kurmuş ve bunların en önemlileri olan Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) 1960’lı yılların ikinci yarısında önemli mücadeleler vermişti.        
 
AYM İkinci Bölümün karar oluştururken, geçmişte yine AYM tarafından verilmiş kararlara uyumu göz önünde bulundurduğu görülüyor. Nitekim, Bölüm kararının gerekçesinin 55. bendinde Anayasa Mahkemesi E.2013/1, K.2014/161, 13/9/2023 tarihli kararında 6356 Sayılı Kanun'un 6. maddesinde yer alan "ve fiilen çalışan" ibaresinin Anayasaya aykırılık iddiasını incelemiş ve Anayasanın 51. maddesinin birinci fıkrasında sendika hakkının açıkça çalışanlara tanınmış bir hak olarak kabul edildiği belirtilerek, "6356 sayılı Kanun'daki düzenleme Anayasaya uygun bulunmuştur." demektedir. Buradan yola çıkan Bölüm, karar gerekçesinin bir sonra ki 56. bendinde ise, “Bu itibarla emeklilerin sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkının sınırlandırılmasında, Anayasanın 51. maddesinde belirtilen özel sınırlama sebeplerine bağlı kalındığı ve sınırlandırmanın meşru bir amaca dayandığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır." demek suretiyle, kararının hak İhlali olmadığı yönündeki B şıkına gerekçe üretmiştir.
 
Halbuki sendikalar kanunun 6. maddesinde sendika kurucularının "Fiilen Çalışan” olması ibaresi, uluslararası sözleşmelerin “Herkes” ibaresi ile çelişen ve hakkı daraltan bir ibaredir. Ancak anlaşılan Anayasa Mahkemesi 12 Eylül Anayasa’sı yapıcılarının hakka sınırlama getiren yasakçı zihniyetinin sonucu olan  51. maddeyi yerinde bulmuştur.
 
Yukarıda belirttiğim gibi, AYM İkinci Bölümün yazının girişine aldığım kararının gerekçesi uzun bir metindir ve madde madde değerlendirilmesi gerekir. Zira gerekçe uluslararası sözleşmeler, ILO sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı, AİHM kararları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Sendika Kanunları, Yargıtay ve AYM kararları gibi birçok gerekçeye dayandırılırken, bazı hususların atlandığı görülüyor.
 
Öte yandan, özellikle Türkiye sendikal mevzuatı açısından değerlendirme yapılırken, emeklilerin grev yapma imkânı olmayan, toplumsal katman olmalarının sendika ile ulaşılmak istenen hedefe ulaşmanın önünde engel olduğu yönündeki değerlendirme, mevcut sendikal mevzuat ve pratik uygulama açısında irdelenmeye muhtaçtır. Zira 6356 sayılı kanunda bazı işkollarında grev yasağı bulunurken, pratikte grev hakkı olan birçok işkolunda başlayan grevler ise eskiden Bakanlar Kurulu, şimdi ise Cumhurbaşkanı kararı ile ertelenmektedir. Adı erteleme olan bu işlem aslında yasaklamadır. Çünkü erteleme süresinde taraflar anlaşamadıkları taktirde, Toplu Sözleşme Yüksek Hakem Kurulu (YHK) tarafından bağıtlanmaktadır. Öte yandan, kamu çalışanlarına grev hakkı tanınmamıştır.
 
Tüm bunların yanı sıra, grev sendikal örgütlenmenin amacı olmayıp, sendikanın üyelerine hak ve menfaat sağlama amacına ulaşmasının aracıdır. Şöyle ki; grev sendikanın toplu sözleşme masasında işveren veya vekili ile anlaşamaması durumunda, karşı tarafı isteklerini kabule zorlamak için kanunla belirlenen prosedür çerçevesinde kullandığı araçtır. Bu özelliğinden dolayı, herhangi bir toplumsal katmanın grev yapamıyor olması, sendika hakkını kullanamayacağı şeklinde yorumlanamaz.
 
Kısmen değindiğim AYM İkinci Bölüm kararının gerekçesini, önümüzdeki süreçte yazacağım yazılarda irdelemeye devam edeceğim. Yukarıda değindim gibi, karar geniş anlamda uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmeleri kanunların üstünde kabul eden Anayasanın 90. maddesi bakımından hakkın varlığını kabul eden bir karardır. Dolayısıyla emekli sendikalarının yapacağı şey, bu karar üzerinden mücadeleyi yükseltmeleri ve emeklilerin sendikalaşmasına dair kanunun yapılmasını talep etmektir. Aksi taktirde kararın 12 Eylül mantığını yansıtan Anayasanın 51. maddesi ile onun paralelin de yapılan sendikal kanunları baz alan 51. madde yönünden ihlal olmadığının kabulü örgütlenmenin sönümlenmesi olur. Kuşku yok ki böyle bir yaklaşımın sonucu, iktidarın istediğine ulaşmasıdır!

 

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

BU KAVGA KAYIKÇI KAVGASI
17 Nisan 2025 23:21

VEYSELDEN AL DERSİ
06 Nisan 2025 23:21

PROTESTO HAKKI ANAYASAL HAKTIR
03 Nisan 2025 23:21

ÜLKEDE SANDIK DEMOKRASİSİ BİLE YOK
23 Mart 2025 23:21

EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ NASIL KAZANDI?
16 Mart 2025 23:21

BARIŞA ULAŞMAKTA AZAMİ DİKKATİN ÖNEMİ
09 Mart 2025 23:21

KİM KİME EKMEK VERİYOR?
02 Mart 2025 23:21

KADINLAR HAYATI DURDURACAK
22 Şubat 2025 23:21

DİSK 58 YAŞINDA
16 Şubat 2025 23:21

Denetimsizlik facialarla can alıyor
02 Şubat 2025 23:21

FACİALARIN NEDENİ SORUMLULARIN SORUMSUZLUĞUDUR
26 Ocak 2025 23:21

ASGARİ ÜCRET NASIL ORTALAMA ÜCRET OLDU
19 Ocak 2025 23:21

BU SEFALETIN NNEDENİ ÖRGÜTSÜZLUK
12 Ocak 2025 23:21

2025 yili emekciler icin zor bir yil olacak
31 Aralık 2024 23:21

MUNZUR ÇEM ( HUSEYIN BEYSULEN )
11 Aralık 2024 23:21

Asgari ucretin ulusal ve uluslar arasi dayanaklari (2)
18 Kasım 2024 23:21

SOSYAL DEVLETİ YOK EDEN İKTİDARIN SEÇİM “MÜJDE”LERİ!
24 Ocak 2023 23:21

KIRMIZI ÇİZGİLER DEĞİL İLKELER BELİRLEYİCİ OLMALI!
17 Ocak 2023 23:21

2023, BARIŞ MÜCADELESİNİN YÜKSELDİĞİ YIL OLSUN!
03 Ocak 2023 23:21

Tek çözüm ‘âmâ’sız, ‘fakat’sız karşı çıkmak!
28 Aralık 2022 23:21

BU ÜLKEDE SIRTINDA KÜFE OLAN SİZ DEĞİLSİNİZ! 
26 Aralık 2022 23:21

74. YILINDA İNSAN HAKLARI VE TÜRKİYE!
20 Aralık 2022 23:21

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI
05 Aralık 2022 23:21

Görüntüyle yok edilen gerçekler
30 Kasım 2022 23:21

PARA TUZAĞININ ADI SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM!
24 Kasım 2022 23:21

ASGARİ ÜCRET, SEFALET ÜCRETİ OLMAMALI!
21 Kasım 2022 23:21

SİYASİ ÖNGÖRÜNÜZ YOKSA TÖKEZLERSİNİZ!
15 Kasım 2022 23:21

BÜTÇE İKTİDARIN SINIFSAL TERCİHİNİN BELGESİDİR!
14 Kasım 2022 23:21

ANAYASAYA UYMAYAN İKTİDARLA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU?
09 Kasım 2022 23:21

SİZCE DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
01 Kasım 2022 23:21

CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN, ONUN DEMOKRATİK OLMASIDIR!
30 Ekim 2022 23:21

KRİZ Mİ, KAYNAK TRANSFERİ Mİ?
27 Ekim 2022 23:21

BU KADERİ KİM YAZIYOR?
24 Ekim 2022 23:21

İŞ CİNAYETLERİNİN NEDENİ AZGIN SÖMÜRÜ POLİTİKALARINIZDIR!
18 Ekim 2022 23:21

DOĞRU HAMLEYİ, DOĞRU ZAMANDA YAPMAK!
11 Ekim 2022 23:21

İNSANLAR ÜLKEYİ “SÜFLİ” YAŞAM İÇİN Mİ TERK EDİYOR? 
05 Ekim 2022 23:21

İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTA SAMİMİYETSİZLİK DEVAM EDİYOR!
27 Eylul 2022 23:21

6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak!
06 Eylul 2022 23:21

Bireyler değil, siyasi anlayışlar belirleyici olmalıdır
12 Ağustos 2022 23:21

ITUC: TÜRİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ!
22 Temmuz 2022 23:21

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (10)
18 Temmuz 2022 23:21

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (14)
01 Temmuz 2022 23:21

Sendikaların ortaya çıkışı ve toplumsal rolü (129)
15 Haziran 2022 23:21

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDE KESİTLER (5)
05 Haziran 2022 23:21

DİSK/EMEKLİ-SEN MÜCADELESİNDEN KESİTLER! (4)
30 Mayıs 2022 23:21

KİMİN HASSASİYETİ?
25 Mayıs 2022 23:21

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (10)
17 Mayıs 2022 23:21

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (9)
11 Mayıs 2022 23:21

DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN VE YÜZLERCE DEVRİMCİ, MÜCADELEDE YAŞIYOR!
08 Mayıs 2022 23:21

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ! (8)
28 Nisan 2022 23:21

EMEK MÜCADELESİNDE GEÇMİŞ, EN ÖNEMLİ YOL GÖSTERİCİDİR!
24 Nisan 2022 23:21

GERÇEK BARIŞ, SAVAŞIN NEDENLERİNİ DOĞRU TESPİTLE MÜMKÜNDÜR!
23 Nisan 2022 23:21

ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK!
19 Nisan 2022 23:21

ENFLASYON, ÜCRETLERİ YUTTU!
11 Nisan 2022 23:21

SOMUT ÜZERİNDEN DURUMU GEÇİŞTİRMEK, GERÇEKLİKTEN KOPMAKTIR!
06 Nisan 2022 23:21

TÜRKİYE BÜTÇESİNİN KARA DELİKLERİ!
04 Nisan 2022 23:21

YAP-İŞLET-DEVRET YÖNTEMİYLE YAPILAN TESİSLERİ KİM YAPIYOR?
28 Mart 2022 23:21

DERDİ GEÇİM OLANLAR VE DERDİ SEÇİM OLANLAR!
20 Mart 2022 23:21

DOKTORLAR NEDEN HEDEF!?
14 Mart 2022 23:21

TÜRKİYE TARİHİNİN UNUTULMAYACAK İKİ ÖNEMLİ OLAYI İLE 12 MART!
13 Mart 2022 23:21

Kimin savaşı?
09 Mart 2022 23:21

ANAYASAL HAKLARI KULLANDIRMAYANLAR VE ONLARI KORUYANLAR!
01 Mart 2022 23:21

HEDEFİNİZ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİLSE, MEVCUDA MAHKÛM OLURSUNUZ!
23 Şubat 2022 23:21

İNSANCA YAŞAMA KAVGASI VE DEVLETİN TARAFI!
21 Şubat 2022 23:21

ELEKTRİKTE ADIM ADIM GELEN SOYGUN!
16 Şubat 2022 23:21

İKTİDARDA OLMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
08 Şubat 2022 23:21

HİÇBİR SORUNU, O SORUNA YOL AÇAN ÇÖZEMEZ!
17 Ocak 2022 23:21

Diliniz, demokrasiye bakışınızı ele veriyor!
11 Ocak 2022 23:21

SENDİKALARIN ORTAYA ÇIKIŞI, GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL ROLÜ (1)
08 Ocak 2022 23:21

Söz konusu seçim kazanmaksa gerisi teferruattır!
28 Aralık 2021 23:21

TÜRK LİRASININ DURDURALAMAYAN ÇÖKÜŞÜ VE ASGARİ ÜCRET GERÇEĞİ!
20 Aralık 2021 23:21

YOKSULLAŞMANIN; KÖPRÜ, OTOYOL, HAVA ALANI VE TELEFON İLE İMTİHANI!
14 Aralık 2021 23:21

ARTIK ASGARİ DEĞİL, ASIL ÜCRET!
09 Aralık 2021 23:21

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (9)
07 Aralık 2021 23:21

KİME KARŞI NEYİN SAVAŞI?
29 Kasım 2021 23:21

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ERKEK SORUNUDUR!
26 Kasım 2021 23:21

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (6)
17 Kasım 2021 23:21

KAVRAM KARGAŞASI İLE GERÇEKLERİ GİZLEYEMEZSİNİZ!
14 Kasım 2021 23:21

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ, DÜNÜ VE BUGÜNÜ (5)
11 Kasım 2021 23:21

KUTSAL DEVLET, ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYENLERİN SIĞINDIĞI LİMANDIR!
07 Kasım 2021 23:21

KORKU TÜNELİNDEN YÜKSELEN KORKUTMA SESLERİ!
02 Kasım 2021 23:21

Dünya gençliği gelecekten endişeli!
25 Ekim 2021 23:21

ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEYEN İKTİDARIN BAŞVURACAĞI YÖNTEM BASKIDIR!
18 Ekim 2021 23:21

Tüm Yazılar