15 Temmuz darbesi ardından hükümet tarafından sürekli hale getirilen Kamuda çalışan personelin ihracıyla ilgili ortaya çıkan, son derece acı ve travma tik sonuçlar uygulamanın ciddi sosyal ve psikolojik yaralar açtığına acı örneklerle tanıklık etmekteyiz.
Geride bıraktığımız hafta içinde Malatya SES eski yöneticisi sağlık emekçisi Bülent Uçar’ın Acı hikâyesi yaşanan felaketin boyutunu bize gösterdi. KHK ile İhraç edilen kamu personelinin uğratıldığı mağduriyetle uygulayıcı erk açısından işi bitirilmiş olabilir, ancak mağdur ve yakın çevresi için felaketin başlangıcı olmaktadır.
Zaten yapılan hukuksuzlukla asıl amaçlanan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bununla insanların şahsında toplumun kuşatılarak esir alınması hedeflenmektedir. Benzer uygulamaların 1933-36 yıllarında Almanya’da gerçekleştirildiğini biliyoruz, Önce Üniversitelere yönelik gerçekleştirilen “arındırma” politikası daha sonra tüm kamu kuruluşlarında yaygınlaştırılarak gerçekleştirilmiştir.
KHK uygulamasıyla ortaya çıkan acı tablo kuşkusuz bir örnekle sınırlı değildir. Şu ana kadar kamudan ihraç edilen birçok insanın uğradığı ağır ruhsal ve fiziksel tahribat yanı sıra doğrudan intihar gibi son derece acı yöntemlere başvurmak durumunda kalmaları yaşanan trajedinin ne denli insani ve etik değerlerden uzaklaşıldığını da göstermektedir. Psikiyatri alanıyla ilgili ahkam kesme haddim değil, Ancak Daha önce Mesleki alanımdan yola çıkarak bire bir yaşadığımız benzer sorunlar (iş kaybetme kaygısı) nedeniyle Dicle ve İnönü üniversiteden psikiyatri alanında uzman birbirinden değerli akademisyenlerle 4 bini aşkın insan üzerinden (SCL-90-R) Septtoms Cheklists-90 Revised) Ruhsal Belirti Tarama Listesi kullanarak yaptığımız alan çalışması sonucunda vardığımız teorik sonuçların ne yazık ki pratik yaşamda karşılık bulması yaşanan şiddetli psiko travmaların acı sonuçları olarak ortaya çıkmıştı.
Orta yaş (25-40) aralığında bulunan insanların yok sebeplerle birden bire sahip oldukları ekonomik ve sosyal statülerinden yoksun bırakılmalarının yaratığı şok ve çaresizlik, ilerleyen zaman içinde bakmakla yükümlü aile bireylerinin ihtiyacını karşılamada ki çözümsüzlük, mağdur bireyi fecaat diye tanımlayabileceğimiz bir tercihe zorlamaktadır.
Mağdur Bireylerde ortaya çıkan ruhsal belirtiler mağduriyetin başladığı ilk günden sırasıyla az, orta, fazla, ileri derece de kendini göstermektedir. Yaşanan ağır travmalar aşağıdaki maddeler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Maddeleri incelediğimizde sadece mağdur edilen bireylerle sınırlı bir travma yaşanmadığını, aynı anda toplum olarak herkesi aynı travmalara maruz bırakıldığını görmektekiyiz. Asıl görevi toplumu mutlu etme sorumluluğu olan devlet yöneticilerinin, toplumu nasıl bir bela ile karşı karşıya getirdiklerinin ne yazık ki hem tanığı hem mağduruyuz.
1-SOMATİZASYON : Çeşitli bedensel işlevlere ilişkin zorlamalar, Karın ağrısı,Baş ağrısı,,Sırt Ağrısı vb yakınmaları sorgulamaktadır., Bu belirtiler ölçekte yer alan 12 maddeye verilen yanıtlarla ortaya çıkmaktadır.
2-OBSESİF- KOMPOLSİF BELİRTİLER ( Takınaklı düşünceler/ Davranışlar Bireyin düşünmekten ve/veya yapmaktan kendini alamadığı istenmeyen düşünce ve davranışların yarattığı zorlamaları araştıran alt ölçek 10 maddeden oluşmaktadır.
3-KİŞİLER ARASI DUYARLILIK Yetersizlik ve kendini aşağılama duygularından kaynaklanan zorlamaları yaşayan bireyler, çeşitli kişiler arası duyarlılıklar yaşarlar ve giderek ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkmaya başlar.
4-DEPRASYON: Çağımızın önemli ruhsal sağlık sorunu olan Depresyon önemli hayat olayları sırasında ve sonrasında ortaya çıkar Özellikle ( ölüm, İş kaybı, Boşanma, vb gibi durumlarda göz önünde bulundurulması gerekir. Debresif belirtiler, yaşam ilgilerinin azalması, güdü ve enerji kaybı, İntihar düşünceleri ortaya çıkar.
5-KAYGI (Anksiyete): Çeşitli engellenmeler, çatışmalar, çözülmemiş sorunlar yaşayan bireylerde yükselen bunaltı, endişe, huzursuzluk, gerginlik vb sonuçları ortaya çıkarır
6-DÜŞMANLIK: Öfke, saldırganlık ve kızgınlık duygularından kaynaklanan zorlama ve tepkilerdir.
7- FOBİK KAYGI: Bir durum, nesne ve olaydan kaçma ve kaçınma gibi korku ve endişe yaratan davranışlardır.
8-PARANOİD DÜŞÜNCE: Bireyler başa çıkamadıkları sorunlarla baş etmeye çalıştıklarında başarısızlık durumları yaşayabilir. Bu durumun başkasından kendisine yönelik düşmanca tutumlardan kaynaklandığını düşünebilirler. Sorunla karşılaştıklarında bu düşüncelere sahip bireylerin kendilerini başka kişi, durum ya da kurumları suçlarlar.
9-PSİKOTİZM Önemli yaşam olayları(yoğun stresler) ağır psikiyatrik hastalığa yatkınlığı olan bireylerde, aşırı biçimde yitirme, gerçekle ilişkisini koparma, içine kapanma, durumları yaratabilmektedir.
10-EK SKALA: Suçluluk duyguları, yeme ve uyku bozuklukları önemli ruhsal belirtilerdir.
Bir gün normal demokratik yaşama dönüldüğünde, haksız, sebepsiz yere önce çalışma haklarından sonra Yaşam haklarından yoksun bırakılan bunca insanın vebali karşısında sorumluların vicdani bir muhasebe içerisine girecekler mi acaba diye merak ediyorum.
Servetakbudak .com