Toplumların çağdaşlaşması için geçmişi ile hesaplaşması gerekir. Bunu başaran devletler hem sanayi devrimlerini, hem de demokratikleşme sürecini tamamlayabilmiş ve demokrasiyi yakalayabilmişlerdir.
Batı toplumları bu süreci Reform ve Rönesans süreci ile başladılar.1789 Fransız devrimi ile de bu süreci süreklileştirip bugüne geldiler.
Bizim gibi düşünme yeteneği elinde alınan ülkelerde her şey yukarıda inşa edilmiş, toplum her şeye seyirci bırakılmıştır.
İşte son yıllardaki Osmanlı hayranlılığı da bunun içindir.
Toplumun farklı kesimleri, farklı bakış açısı ile Osmanlı tarihini değerlendirmeye başladı.
Osmanlı hiçbir dönem kendisine Türk kabul etmedi. Türklere Osmanlıda dağlı gözü ile bakılıyordu. Birinci Meşrutiyetten sonra milliyetçilik ve turan tartışmaları başladı.
Osmanlının dili Türkçe değildi. Oysaki milli devletlerin merkezinde kendi dilleri vardı.
Osmanlı hanedan bir devlet yapısına sahipti. Osmanlı oğullarında olmayan birisinin padişah olma şansı yoktu.
Osmanlı padişahları Avrupa’da gelişen kapitalizme ayak uyduramadı. Orta çağ feodal düzende kalmak için direndi.
Osmanlı çok uluslu bir toplum olduğu için hep parçalanma korkusu yaşadı. Bu korku milli duyguların gelişmesini önledi.
Osmanlı sanayi devriminde korktu. Çünkü sanayi devrimi beraberinde demokrasiyi de getirmekteydi.
Osmanlı devleti feodal toprak ağalığı sürecini yaşayamadı. Onun için kapitalizmin alt yapısı olan mülkiyet hırsı gelişmedi. Bütün topraklar sultanlığa aitti.
Osmanlı devleti Avrupa’da yaşanan aydınlanma hareketini yaşamadı. Avrupa Rönesans’la birlikte yeniden doğuş sürecini gerçekleştirdi. Osmanlı bu sürece gözlerini kapadı.
Rönesans ve reform sürecinde de sonra Avrupa’da burjuva demokratik devrimler süreci başladı. Osmanlı bu sürece kapıları kapadı.
Osmanlı aydınlanmada korktuğu için matbuayı ülkesine sokmadı.
Osmanlı devleti Avrupa karşısında toprak kaybettikten sonra eyvah dedi ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti.”
Osmanlı devletinin ekonomisi askeri olduğu için askeri yenilgilerden sonra askeri okullara dayalı bir eğitim sistemi getirdi. Alt yapısı olmadığı için başarılı olamadı.
Osmanlı devleti mezhep katliamları ile iç barışı bozdu. Bozulan iç barış dengeleri yüzyıllarca Osmanlıda devam etti. İç barış bozulunca yarına güvenle bakamadı.
Osmanlı devleti geri kalınca İngiliz emperyalizminin kontrolüne girdi. İngilizler sürekli onları Ruslarla savaştırdı.
Osmanlı devleti padişahları, padişah olur olmaz kardeşlerini ve amcalarını öldürttüler. Bu ölümler iç dengeleri olumsuz etkiledi.
Cumhuriyeti kuran Osmanlı paşaları bir ulus devleti kurmak istediler olmadı. Ümmet, milletin önüne geçti.
Cumhuriyet 1950 den sonra kominizim korkusu ile bağımsızlıktan vaz geçti. NATO sürekli darbeler planlayarak demokratik bir devlet olma sürecini olumsuz etkiledi.
NATO Demokrasinin olmazsa olmazı olan sol yapılanmanın önünü tıkadığı için demokrasi sürecinde başarı sağlanamadı.