ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

Bizim demokrasi tarihimiz çok eskilere dayanmaz. Bizim batı Avrupa gibi köklü bir demokrasi geçmişimiz de yoktur. Demokrasi Osmanlıda bir avuç aydının öncülüğünde tartışılmaya açılmıştır. Halk demokrasinin ne anlama geldiğini bilmediği için bu süreci sadece dışarıdan izlemiştir.

Padişah Abdülhamit demokrasi vadi ile padişah oldu. Anayasa sözü verdi. Meclisi açacağına dair muhataplarına söz verdi.

 

1876 Yılında tahta gelen Abdülhamit İlk anayasayı yani (Kanuni Esasi)kabul etti .

 

Bu anayasaya göre 115 milletvekili seçildi.

Padişah yetkilerinin bir kısmını Meclisi mebusunla paylaşıldı.

31 Mart 1877 de ilk meclis çalışmalarına başladı.

Bu işin başında Mithat Paşa vardı.

1878 yılında Osmanlı Rus Harbi patlak verdi.

 

1878 Yılında Padişah Abdülhamit bu savaşı bahane ederek Meclisi Mebusan’I  dağıttı.

1878 Yılında padişah ilk anayasayı paramparça etti. Oysaki İngilizler 1215 yılında Manga Karta sözleşmesi ile padişahın yetkilerini sınırlandırmıştı.

Bu yazılı kuralı olmayan yönetim 1908 yılına kadar baskıcı bir şekilde devam etti.

1908 Yılının 23 Temmuzunda bir gurup subayın baskısı ile Meclisi Mebusan yeniden açıldı.

Ahrar partisi (Özgürlükçüler Partisi) ile İtaati Terakki Partisi ( Birlik ve İlerleme Partisi) kuruldu.

31 Mart vakası ile 1909 yılında Abdülhamit tahtan indirildi ve 2.defa Meşrutiyet ilan edildi. Padişahın yetkilerinin çoğu kısıtlandı.

Osmanlı aydını kurtuluşa kavuştuğunu sandı. Meclisi Mebusan’ı çok sevdi ve ona bir de marş besteledi. Meclisi mebusun marşının sözleri şöyleydi:

 

Osmanlılar bugün oldu muzaffer,

Fethetti yeniden vatanı asker,

Açtı mebuslara yolu süngüler,

Yaşasın Niyazi, yaşasın Enver!

Gökyüzünde şühedanın hayali,

Alkışlıyor sanki ruhi kemali

Ah, ölmeden görmeliydi bu hali,

Kıymetli, muhterem vatanperver,

Al bayraklar bulutları sarıyor,

Şenliğimiz asumana varıyor,

Mazlumlara, zalimler yalvarıyor,

Hey Allah’ım bu nasıl ruzi mahşer?

Uyan Mithat, uyan geldi zamanın,

Tutsun dünyaları şöhret ve şanın,

Sen bulun önünde şu mebus anın,

Artık yaşa evladınla beraber.

 

18 Ocak 1912 günü parlamento tekrar dağıtıldı.18 Nisan 1912 günü 4. Meclis yeniden toplandı.

5 Ağustos 1912 de Meclisi Mebusun, Gazi Ahmet Muhtar Paşa önerisi ile tekrar feshedildi.

İtaatçiler 23 Ocak 1913 de Babı Ali Baskını ile iktidarı ele geçirdiler.

1914 yılında tekrar seçime gidildi.5.Meclis İtaatçilerin zaferi ile sonuçlandı. Bu meclisle 1.Dünya savaşına kadar devam edildi.

21 Aralık 1918 tarihinde padişah Vahdettin bu meclisi de feshetti.

 

12 Ocak 1920 yılında yeni seçilen Meclisi Mebusun 16 Mart 1920 de İstanbul’un işgal edilmesi ile beraber 11 Nisan 1920 de resmen kapatıldı.

Bizim demokrasi sorunumuz hep vardı. Bizim aydınlarımız hep Avrupa tipi bir demokrasi özlemişlerdir. Halka demokrasi bilinci verilmemiştir. Egemenler hep demokrasiden korkmuşlardır.

Bizim batılar gibi 13.YY dair Manga Karta sözleşmesi gibi bir geçmişimiz yoktur.

Bizim Avrupa gibi Rönesans denilen (Yeniden Doğuş.)  diye bir sürecimiz olmadı.

Bizim 1789 Fransız Devrimi gibi demokratik devrim sürecimiz olmadı.

Bizim Paris Komünü gibi bir sürecimiz olmadı.

Sözün kısası demokrasi sürecimiz hem taze, hem çok zayıf, hem de çok zariftir.

Onun içindir, diyoruz ki:

NE OLUR EFENDİLER, KÖR TOPAL DA OLSA DEMOKRASİMİZE KIYMAYIN DİYORUZ.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.