Faşizmin, azgın saldırısı sonucunda ,Gezi gibi devasal bir direniş ortaya çıktı.Gezi olaylarının üzerinden bir yıl geçti.Hiç beklenmedik bir anda ,düdüklü tencerenin kapağı patladı.AKP nin ezberi bozuldu.Neye uğradığını şaşırdı.Önce birkaç çapulcu dedi, olmadı.Bunlar Alevi ,dedi olmadı.Ortada muhalefet partilerinin hiç birisi yoktu.Türkiye muhalefeti Gezi’de çok kötü bir sınav verdi.
Ve sınıfta kaldı.
Sonun AKP, Gezi parkını yıkımından vaz geçti. AKP hükümeti Gezi olaylarının sınıfsal olduğunu ve geniş bir katmanları içerdiğini gizlemek için Alevileştirmek istedi. İşte bunun için Alevilere saldırılarını artırdı. AKP, Alevilere saldırısıyla bir taşla birçok kuş birden vurmayı hesapladı.
1-Alevilere saldırarak Sünni çoğunluğu elinde tutmak istedi.
2-Cumhurbaşkanlığı seçimini mezhepsel temele indirgeyerek kazanmak istedi.
3-Soma olaylarının üzerini örtmek için gündemi değiştirmek istedi.
4-Soma olayları ile işçi düşmanlığı tescillenen AKP, muhalefeti Alevlileştirerek dar alana sıkıştırmak istedi.
Gezi olaylarının birinci yıl dönümüne giriyoruz. Birinci yıl dönümünde neler olacak bilmiyoruz. Yalnız hükümetin kafayı Alevilere taktığını biliyoruz. Aleviler üzerinde hesaplarının olduğunu biliyoruz. Alevileri öteleyerek Sünni Kürtlerin, Türklerin, Çerkezleri, Arapların ve diğer etnik kesimlerin oyunu alarak cumhurbaşkanı seçilmek istediğini de biliyoruz.
Aleviler tarihsel süreç içerisinde hep katledilmeleri ile anılırlar. Çünkü her kafası bozulan devlet adamı Alevi katliamı yaparak düzenini pekiştirmiştir. Mezhepçi politikalar hep bir düşman yaratarak çoğunluk mezhebini korumaya çalışmıştır.
İşte laiklik bunun için çok önemlidir. Laiklik kavramını, laikçiler diye aşağılayanlar, laikliği kaldırdılar ama yerine bir şey koyamadılar. Laikliğin yerini bugün din baronları doldurdu. Dini kendi siyasi ve ticari araçları için kullanan bir avuç uyanık, halkın cahil bırakılmasından hep yararlandılar. Halka Alevilik hakkında hiçbir şey vermediler.
Türkiye’de Alevi, Sünni kavgası yoktur. Sadece ve sadece ayakkabı kutularına para basanlar ile halk arasında kavga vardır. Boğaza kadar yolsuzluğa bulaşanlar, Sünni vatandaşlara bir düşman yaratarak onları yanlarına çekerek yaptıkları yolsuzlukların hesabını kapatmak istiyorlar.
Türkiye’de, mezhep açısında çoğunluğu Sünni mezhebindedir. Yaklaşık olarak Sünni mezhebinde olanlar % 70 lere tekabül ederler. Yüzde yetmişlik kesimi elinde tutmak için onlara bir düşman gereklidir. İşte bunun için Aleviler namluya sürülmek istenir. Başbakan ağzını her açtığında diyor ki:” Şimdiye kadar bu çoğunluğu bir azınlık yönetti. Bunlar size zulüm ettiler.” Sanki yüz yıldır bu memleketi Aleviler yönetiyormuş ve Sünnilere zulüm ediyorlarmış, gibi bir hava yaratılıyor.
Sünni vatandaş da bu söylenenleri AKP hükümetine sormuyor ve sorgulamıyor. Şimdiye kadar bizi Aleviler mi yönetti? Peki, Aleviler bizi yönettiyse şu Alevi katliamlarını kim yaptı? Böyle mantıksızlık hiç olur mu? Demiyor.
1-Koçgiride Alevi Dersim aşiretlerini kim kırdı? Bu katliam görevlisi Topal Osman kimdi?
2-Dersim dağlarında Alevi kadın ve çocukları kim fare gibi zehirledi?
3-Maraş katliamını kim yaptı? Maraş’ta bebeler ve kadınlar öldürüldü. Bu bir soykırım mıydı?
4-Çorum katliamını kim yaptı.
5-Hamido olaylarını kim planladı?
6-Gazi mehlesindeki katliamı kim yaptı?
7-Gezi olaylarında ölen çocukların tamamının Alevi olması bir tesadüf mü?
8-Uğur Kurt’un bir polis kurşunuyla vurulması bir tesadüf mü?
9-Ölenler Aleviler, Mağdur olan hep AKP oldu. Bu nasıl bir iştir? Demedi ve sorgulamadı.
AKP seçimleri kazanmak için toplumu gerdikçe geriyor. Amaç Sünni çoğunluğunun desteğinin sağlamaktı, onu da yaptı. Bu desteği toplumu ayrıştırma pahasına da olsa başarabildi. Toplum kopma noktasına geldi. Koparsa bunun altında kim kalır, kim çıkar kimse hesaplamadı. Mezhepçi politikalar uygulayan ortaçağ kafalı Arapların ne hale geldiğini kimse görmedi. Sonuçta Türkiye de orta doğunun bir parçası haline getirildi.
Burada birinci derecede bu sorunun çözümü Sünni aydınlara düşmekte. Sünni aydınlar bunun bir oyun olduğunu, bu oyunu 12 Eylül’e giden yolda gördüklerini tabanına anlatmalılar. Bütün darbelerin mezhep kavgalarından sonra geldiğini halka anlatmalılar. Alevilerin Sünnilerle bir sorunu olmadığını, Alevilerin devletle sorunlu olduklarını anlatmalılar. Buradaki amaç, yolsuzlukların üzerini örtmek olduklarını anlatmalılar. Konu yolsuzluk olunca adaletin nasıl işlemediğini onlara anlatmalılar. Bunların nihai hedefinin Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu anlatmalılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplumu Alevi, Sünni diye ayrıştırarak Sünni çoğunluğun desteğini alarak seçilmek olduğunu anlatmalılar. Neden Sünni aydınlar anlatmalı? Çünkü bu hükümet kendisi ile Ötekileştirdiği Aleviler, Kürt aydınlar, sosyalistler ve ulusalcılar arasına bir duvar ördü. Bu taraftan o tarafa ses gitmiyor.
