ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

Mezhepçiler,  mezhebine oy verenlere denir. Mezhebine oy verenler, bize bir şey olmaz diyebilenlerdir. Bunlar arkamızda devlet var diye, kendini güvende his edenlerdir. Bunlara diyoruz ki, başınızı kaldırın bir defa güneyinize bakın. Toplumsal olaylarda tehlikeyi görmek için kain olmaya  gerek  yoktur. Araplara bakarak mezhepçiliğin ne anlama geldiğini görebilirsiniz.

Irakta Şiiler iktidarda ama kimse huzurlu değil. Suriye’de durum ha keza. Lübnan’da  bütün din ve mezhepler birbirlerine girmiş birbirlerini yiyorlar. Burada hangi din, hangi mezhep kendini güvende his edebiliyor ki? Libya’da mezhepler, tarikatlar ne âlemde bir bakın. Ürdün’de Şiiler muhalefette, Sünniler çok mu huzurlu. Bahreyn’de Şiiler muhalefette Sünniler çok mu huzurlu.Suudi Arabistan ,Afganistan,Pakistan’da ve diğer Müslüman  ülkelerdeki mezhepçi iktidarlara bir bakın,kimde huzur var. Şimdi siz  bizi bunlara  mı benzetmek istiyorsunuz? Bu saydığımız ülkelerde ideoloji yoktur. Demokrasi yoktur. Evrensel değerler yoktur. İnsan hakları yoktur. Çevrecilik yoktur. Kadın hakları yoktur. İnsan yoktur. Sadece mezhepçilik vardır.

Müslüman devletlerin tamamı, geri bıraktırılmış, sömürge devletlerdir. Tamamı, diktatör olan mezhepçi krallar tarafında çağdışı yöntemlerle yönetilirler. Bütün Müslümanlar mezhep temelinde örgütleniyorlar. Sonra birbirlerini yemeye başlıyorlar.

AKP ile beraber ülkemizde de böyle bir tehlike belirlenmeye başladı. Ülke içinde Alevileri devletin içinde tasfiye etmeye başladı. İşe alımlarda ve memurluk sınavlarında Aleviler elendi.

Zamanın başbakanı her gittiği yerlerde Alevilere yüklenmeye başladı. Sünniler Alevilere karşı kışkırtıldı. Ana muhalefetin başkanın Alevi olması, AKP nin ötekileştirme işini biraz daha kolaylaştırdı. Aleviler ve Gezi’de öldürülen Alevi çocukları kitlelerine yuhalattırıldı.

12 Yıllık AKP iktidarı Alevileri hızla yoksullaştırdı. Aleviler arasında işsizlik hızla artı. Zamanın başbakanının Alevilere karşı sert açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar Alevileri tedirgin etti. Yoksullaşan bu halk pimi çekilmiş bir bombaya dönüştü.

Başbakan şimdi gitmiş Dersimde bu insanların acıları ile alay edercesine açıklamalarda bulunuyor. Eşit vatandaşlık talepleri öteleniyor. Bir insanın eşit vatandaşlık talebinde bulunmasından daha doğal ne olabilir ki.

Başbakanın son Dersim çıkarmasına bu pencerede bakmak lazım. Alevilerin temel taleplerini Mısırdaki sağır sultan biliyor, duyuyor ama bu iktidar her nedense duymuyor. Ateşin üzerine körükle gidiyor.

Mezhepçilik bir 10. yüzyıl anlayışıdır. Bugünkü gerçeklerin bin yıl gerisindedir. Mezhebine oy verenler de çağdaş insanın bin yıl gerisindedir. Başka bir deyişle mezhepçiler, Avrupa Rönesans’ının ötesindeki insanlardır. Avrupa bu sorunu Rönesans’la bitirmişti.

Araplar 680 yılında Kerbela’dan bu yana, bin üç yüz otuz dört yıldır, mezhepleri uğruna birbirlerini boğazlıyorlar. İnsanların kafasını kesiyorlar. Kestiği kafayı da kutsuyorlar. Kendi peygamberlerinin torunlarının kafasını keserken de kutsamışlardı.

Şimdi biz de Araplar gibi mezhepçi devlet olma yoluna girdik. Halkımız buna onay verdi. Dışarıda Türkiye artık laik bir devlet değil. Sünniliği esas alan bir devlet olarak görülüyor. Mezhep çatışmasının alt yapısı hazırlanıyor. İç savaşların kazananı şimdiye kadar olmadı. Bu gidişe dur demek, bu ülkede yaşayan herkesin temel hakkıdır.

Bu işin tek panzehiri laiklik ve demokrasi olduğunu herkes biliyor. Ama herkesin işine gelmediği gibi hareket eder.

Gırtlağa kadar yolsuzluğa batmış insanların demokraside korktuklarını anlıyoruz. Ama bu halktan da umutsuz değiliz. Birilerinin iktidarları uğruna mezhepçiliği körükleyebilir. Çünkü bu işin çok iyi getirisi vardır. Ama halk böyle bir tehlikeli sürecin olduğunu görmeli. Mezhepçilik her zaman her dönemde iç savaşı körüklemiştir.

İnanmayanlar Irak,Suriye,Pakistan,Afganistan,Mısır,Lübnan,Bahreyn ve diğer Arap ülkelere bir baksın.Neler görüyorsa yanındakine anlatsın.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.