Bizim gibi geri bırakılmış toplumlar bir türlü demokrasi olmuyor. Faşist diktatörlükler, krallıklar ve benzeri diktatörlükler birbirlerini izliyorlar. Demokrasi denince akılımıza sadece oy vermek geliyor. Oyları ise demokratik değerler için değil, feodal alt kimliklerine göre kullanıyorlar.
Geri kalmış toplumlar için demokrasi bir alt kimlik oylamasıdır. Bunlar demokratik değerleri değil, içinde bulundukları öbekler doğrultusunda oy kullanırlar. Oyları sınıfsal değil, dinsel, mezhepsel ve ırksal temeldedir. Bu tür toplumların gelir dağılımdaki adaletsizlik, hukuk, insani değerler diye bir sorunları yoktur.
Geri kalmış toplumların, sendikalaşma diye bir sorunları yoktur.
Birey olma diye bir sorunları yoktur.
Demokratik kitle örgütleri diye bir sorunları yoktur.
İnsan hakları diye bir sorunları yoktur.
Hayvan hakları, çevre diye bir sorunları yoktur.
Okuma diye bir sorunları yoktur.
Tartışma kültürleri yoktur.
Kuvvetler ayrılığı ve benzeri değerlerin bir anlamı yoktur.
Geri bıraktırılmış toplumlarda her zaman kan vardır, şiddet vardır, gözyaşı vardır. Devletin tepesinde ya bir kral vardır, ya da gücü eline geçirmiş bir diktatör vardır. Bu diktatörün astığı astık, kestiği kestiktir.
Bu tür toplumlarda bilim gelişmez, çünkü bilim özgür toplumları sever. Bu tür toplumlarda sürekli iç kargaşalar yaşanır. Bu tür toplumlarda yabancı sermaye yatırım yapmaz, çünkü kendini güvende his etmez. Bu tür toplumlarda sürekli yoksulaşma yaşanır. Bu tür toplumlarda ihracat ve ithalat dengesiz gelişir.
Geri bıraktırılmış toplumlarda mucit çıkmaz. Yaşam süreleri dünya ortalamasının altındadır. İktidara egemen olanlar bir düşman yaratarak varlıklarını sürdürebilirler. Azınlıkların can güvenlikleri yoktur.
Bu tür toplumlarda üretim yetersizdir. Toprağa dayalı bir ekonomileri vardır. Milli gelirleri çok düşüktür.
Bu tür toplumlarda milli duyguların yerini dini duygular alır. Kültürel olarak halen Avrupa’nın 1789 devriminin gerisindedirler. Sorgulamayı bilmezler, sadece biat ederler.
Peki, böyle bir toplumda bir demokrasi çıkar mı?
Bence çıkmaz. Demokrasi özgür bireylerin rejimidir. Özgür bireyin yerine beynini başkasına teslim etmiş bir zavallılar güruhu yaratmışsanız bunu adı demokrasi değil başka bir şey olur.
Peki, ne yapmalı?
Bu sorunun cevabı kendi içinde görmek mümkündür. Demokrasi uygar insanların rejimidir. Bu sorunun cevabını aslında cumhuriyeti kuranlar “Köy Enstitülerini”kurarak cevap verdiler, ama sonuna kadar götüremediler. Onlar Köy Enstitülerinde özgür birey yetiştirmeyi amaçlıyorlardı, olmadı. Köy Enstitüleri soğuk savaş sürecine kurban verdiler.
Türkiye 3 kasım 1839 Tanzimat fermanında bu yana tercihini modernleşmede yana yaptı.Gerisi bu ülke için felaket olur..