Geride bıraktığımız hafta içinde Büyükada’da İnsan Hakları savunucuları gözaltına alındı.
Üstelik silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla.
Dünya’da çok şiddetli savaş ve bölgesel çatışmaların yaşandığı yerlerde dahi İnsan hakları savunucularıyla birlikte basın yayın kurum çalışanları dâhil birçok bağımsız izleme heyetleri sınırlı da olsa uluslararası kurallar çerçevesinde daha rahat çalışma imkânını bulur iken Türkiye’de İnsan Hakları alanında çalışanlara yönelik uygulanan sert önlem ve müeyyideler Başta evrensel kriterler olmak üzere hiçbir kurala tabi olunmayacağını göstermektedir.
Yaşanan bu durum aslında Türkiye’de insan hakları ve demokrasi normları açısından işlerin çok daha kötüye gideceğini göstermektedir. İnsan Hakları Kurum ve Aktivistlerine yönelik gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama furyası, BM, İnsan Hakları savunucularının korunmasına dair bildirgesine rağmen Hükümetin, ayağınızı deng alın “Bizim İnsan hakları gibi bir derdimiz yok “ biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz gözdağından başka bir şey olmadığını bütün dünyaya göstermiştir.
Hizmet içi eğitim programı kapsamında gerçekleştirilmek istenen Bilgi yönetimi konulu masum bir toplantıya haritaları değiştirebilecek bir ithamı yüklemenin inandırıcılığı bulunmamaktadır. Türkiye de bilinen ve önde gelen İnsan Hakları kurumlarının yöneticisi olan şahısların “silahlı terör örgütü” üyesi olmakla suçlanmaları akla ziyan bir tutumdur. Silahla şiddetle hiçbir ilgisi bulunmayan ve her vesileyle şiddete ve silaha karşı bir misyon üslenen insanların kriminalize edilmesi gelecekte İnsan hakları alanında işlenecek ağır suçlara gidecek yolun dikenlerden arındırılmasından başka izah edilemez.
Gözaltı ve tutuklamalarla ilgili iç kamuoyun dan gelen yoğun tepkilere paralel olarak uluslar arası kamuoyundan da ciddi tepkiler geldi. Uluslar arası AF örgütü Türkiye araştırmacısı Anrew Gardner gözaltına alınan insan hakları savunucuları mesleki faaliyetlerinden dolayı alındığını ifade etti. Af örgütü olarak kaygı verici bir durumla karşı karşıya olduklarını söyleyen Gardner “Bizim tarihimizde hiç bir zaman böyle şeyler olmadı” Başkanımız Taner Kılıç tutuklandı ve direktörümüz gözaltında. Türkiye’de insan Hakları ciddi biçimde hedefte ve her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır.
Uluslar arası af örgütü genel sekreteri Salil Shetty de Türkiye’nin önde gelen İnsan Hakları savunucularının sebepsizce gözaltına alınmalarından müthiş rahatsızlık duyduklarını ifade etmiştir.
ABD Dışişleri bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, yaptığı açıklamada İnsan Hakları Aktivistlerinin yetersiz kanıt ve şeffaf olmayan yöntemlerle tutuklanmalarını şiddetle kınayarak bir an önce serbest bırakılmaları çağrısını yapmıştır. AB sözcüsü Türk yetkililerin Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi içtihatlarına, masumiyet karinesine saygı duymaya çağımıştır. AB sözcüsü Türk yetkililerini temel hak ve özgürlükler konusunda olumlu adımların acilen atılması açıklamasını yapmıştır. Sözcü, Gazetecilerin, İnsan Hakları savunucularının ve demokrasinin bir parçası olan Muhalefet üyelerinin tutuklanması alarm verici düzeye ulaştığını da ifade etmiştir.
İHD Gözaltı ve tutuklamalarla ilgili yaptığı açıklamada; Polis baskınıyla gözaltına alınan on insan hakları savunucusundan altısının tutuklanmasını kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. İddia edilen suçlama da her hangi bir örgüt adı belirtilmeden ”silahlı terör örgütüne yardım” olarak ifade edilmesinin hiçbir dayanağının bulunmadığını belirtmiştir. Bu denli iç ve dış tepkilere rağmen tutuklanan İnsan hakları savunucularının daha ne kadar içerde tutulacağını herkes gibi bizde merak ediyoruz.İ
