Tarihimizde yankısı çok büyük olan 31 Mart (13 Nisan 1909) irtica olayı vardır.
İngilizlerin Kıbrıs'a yerleştirdiği Derviş Vahdeti ve yine ipleri İngilizlerin elinde olan Melanzade Rıfat, olayın başoyuncularıdır.
İkisinin arkasındaki gerçek güç, emperyalizmdir,
O tarihlerin lider emperyalist devleti, İngiltere’dir.
İngiltere, Derviş Vahdeti'yi Kıbrıs’da besliyor ve irticai ayaklanma için yetiştiriyordu
Derviş Vahdeti 31 Mart hadisesi öncesi Volkan Gazetesi'nde
Yazılar yazıyordu. 15 Aralık 1908 tarihli Volkan Gazetesi, İngilizlerin Âdem-i Merkeziyetçiliği sayesinde, Kıbrıs'ın " Küçük Bir İsviçre" haline geldiğini ileri sürüyordu.
8 Nisan 1909 tarihli Volkan, " İngiliz Hükümeti'nden, kuvvetli, mütefennin, her surette müterakki, hami-i insaniyet bir hükümetin mevcudiyetini hala mutasavver mi?" diyerek, bu günkü şeriatçılarımızın işine geldiği zaman dalkavukluğunu, gelmediği zaman da" tu kaka " dediklerini hatırlatıyor.
O tarihte şeriatı kimler istiyordu. Nerede örgütleniliyordu.?
Şeriat için cahil ve yoksul halkı kimler ayaklandırmak istiyordu ?
Mekke şerifi Emir Hüseyin "gâvur”lukla suçladığı Türk Devleti'ne karşı 1916 yılında şeriat adına ayaklanmıştı.
Emir Hüseyin İngiliz emperyalizminin kiralık adamıdır. Her ay
200 bin altın sterling ödenmiştir.
Emir Hüseynin oğlu Faysal Siyonistlerin Filistin’e yerleşmesinde önemli hizmetler yapmıştır.
Prens Sabahattin,
Derviş Vahdeti,
Melanzade Rıfat.
Say sayabildiğin kadar.
Yayın organları:
Volkan Gazetesidir.
Örgütleri:
İttihat-ı Muhammedi Dernek'idir.
Şeriatçılar ilerlemeye, çağdaşlaşmaya hep karşı durmuşlardır.
Arkalarında da bir emperyalist güç vardır.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Saray ile Hürriyet ve İtilaf Partisi İngilizlerin hizmetindeydi.
Lioyd George'un ısrarı üzerine Şeyhülislam Dürrizade, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının "Katli vaciptir" fetvasını vermişti.
Aynı Zihniyet bu gün de vardır.
Aktörler değişmiş. O kadar.
Şeriatçıların bitmeyen hezeyanıdır.
Yeni Şafak Gazetesi, Derviş Vahdeti gibi yazarlara yazı yazdırıyor
Ülkeyi batıdan kopartmak için olmadık yalan yazılıyor, iftira kampamyaları yürütüyor.
Yusuf Kaplan; 10 Temmuz tarihli. ve
"Türkiye'nin önündeki iki takoz
Batılılar
ve
Batıcılar"
Başlıklı yazısında şunları yazıyor.
"Biz bu coğrafyaya Müslümanlık adına, müslümanlık için ayak Bastık.
Zamanla İslam medeniyetinin en önemli çekim merkezlerinden ve havzalarından biri haline getirdik bu coğrafyayı
Türkiye çağdaşlık iddialarını benimseyen yörüngeye girecek olursa, yapacağımız tarihi değişiklik nedeniyle bazılarının buradan defolup gitmeleri gerekiyor."
Yani kuracakları İslami yönetimde seküler ve laik topluma yer verilmiyor.
Bu coğrafyada, bağımsızlık, özgürlük ve çağdaşlık için emperyalistlere karşı mücadele verilirken, kan akıtılırken, Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, Volkan Yazarı Derviş Vahdeti, Mekke Şerifi Emir Hüseyin gibileri "gâvur" dedikleri batılılarla işbirliği halindeydiler.
Mustafa Kemal ve silah arkadaşları için Şeyhülislamdan "katli vacip" fetvaları çıkartıyorlardı.
Bu seslerin,
Tamamı Çakkal uğultusudur.
Müşteri çoğaltma çabalarıdır.
Fiyat yükseltecekler..
Her zaman ezildikleri gibi yine ezilecekler.
***************
KÖPEK GİBİ YAŞAMAKTANSA
ASLAN GİBİ MÜCADELE EDEREK ÖLMEK EVLADIR
Ülkeme bakıyorum.
Bu kadar yalan ve inkâra rağmen
Herkesin yüreği ve cesareti alınmış sanki.
Sermayedar bükülüyor,
İşçi bükülüyor.
Patron bükülüyor.
Üniversite bükülüyor.
Akademisyen bükülüyor.
Asker bükülüyor
Basın bükülüyor.
Radyo- Tv cu bükülüyor.
Herkes gırtlağına kadar korku içinde.
Biri diğerine "neden bu kadar korkuyoruz" diye soru bile soramayacak kadar korkaklaşmış.
Vagonlar dolusu paran da olsa,
Şanın şöhretin göklere yükselse,
Dünya kadar malın da olsa bu yaşam, insan onuru ile bağdaşmaz.
Hiç bir hakkın hukukun ve özgürlüğün olmadığı,
Tek adam yönetiminde köpek gibi yaşamaktansa
Hak, hukuk ve özgürlük için aslanlar gibi mücadele ederek ölmek evladır.
Size haykırıyorum istibdadı reddeden Onurlu insanlar..
"Adalet" için ANKARA' dan İSTANBUL 'a milyonlarca yoldaşın akıp gittiği gibi şimdi de;
Yalaka televizyon Kanalları kapatılmalı..
Ben Kapattım.
Onları İzleyip asabınızı bozacağınıza kendinizi dinleyin.TÜRKİYE
