Sevgilim geçen hafta da sana bir mektup yazmıştım. Fazla iyimser olmazsa da, sen gene olanla yetinmeye çalış. Ne yapalım sevgilim, bu coğrafya faşizmin azgın dişlerinin arasında, petrol kartelleri hiçbir zaman bize rahatlık vermediler. BOP dediler, GOP dediler, Yeşil Kuşak dediler, Ilımlı İslam dediler, senin anlayacağın hiç sırtımızda inmediler. Sevgilimim, sana romantik mektuplar yazamıyorum çünkü faşizm sevgiye müsaade etmiyor.
Demem şu ki sevgilim karanlık bir tüneldeyiz. Ne yöne gittiğimiz belli değil. Hiç kimse, ama hiç kimse burnun ucunda ötesini göremiyor.
Mustafa Kemal’in, devleti tartışılıyor biliyor musun?. Bu cumhuriyet ha bitti ha bitecek diyorlar. Yerine ne koyacağını da söylemiyorlar.
Milli ve yerli irade diyorlar, o milli irade kendine muhalif olan bütün gazetecileri mahpus damlarına tıktı. Dünyada 160 gazetecinin tutukluluğu ile birlikte bir dünya rekoru yakaladı bunu biliyor musun.? Sevgilim, milli irade tutsakta.
Diyorlar ki ya benden yana taraf olacaksın, ya da bertaraf olacaksın. Bizim payımıza bertaraf olmak düştü.
Sevgilim, milli irade diyenler kendileri gibi düşünmeyen bütün siyasileri terörist ilan edip tutukluyorlar.
Sevgilim, çocuklarımız, o geleceğimiz olan o nur yüzlü çocuklarımız tarikatlara emanet. Bilim bizim inançlarımızla çelişiyor diyorlar ve çocuklarımızı bedevi çadır anlayışı olan bir alana yönlendiriyorlar.
İnsanlar ölüyor sevgilim insanlar. İşini bir KHK ile kaybetmiş binlerce insan terörist sayılıp açlığa terk edildi. Tam 93 bin insan görevlerinde ihraç edildi. Bunların eş ve çocukları ile beraber sayıları milyonları buluyor.
Sevgilim, toplum yollarda adalet arıyor ama bir türlü bulamıyor. Sen de bilirsin ki adaletin bittiği yerde çakır tikeni bitir. Çakır tikeni üzerine oturmayı becerebilecek misin?
İşin kötüsü bir de diyorlar ki dünya devleti olduk. Oysaki sefalet sıralamasında dünyanın 6. Sırasını biz kaptık.
Sevgilim, bir yanda 15 Temmuz FETÖ darbesi diyorlar, diğer yandan 15 Temmuz Allahın bize sunduğu bir lütuftur diyorlar. Yani senin anlayacağın bunlar devleti yönetemiyorlar, tıkandılar. KHK ile günü kurtarmaya çalışıyorlar. KHK ile günü kurtarmaya çalışırken milyonların canına ot tıkıyorlar.
Sevgilim bunlar yüz yıllık birikimimiz olan KİT leri kendi çevrelerine peşkeş çektiler. Sözüm ona o halkımız bu bizim tapulu malımız kime veriyorsunuz demediler.
Sevgilim, şimdi de diyorlar ki biz yeni bir devlet kuruyoruz. Atatürk’ün devleti ne zaman yıkıldı da yenisini kuruyorlar, inan ben hatırlamıyorum. Ama benim bildiğim Arap ve Arap kültüründe olanlar ancak bedevi çadırı kurabilirler.
Gerisini külahlıma anlatsınlar.