Bir süre önce CNN Türk’te Ahu Özyurt’un sunduğu Türkiye’ nin gündemi programında konuklardan Ayhan Ogan ‘ın “ Biz yeni bir devlet koruyoruz.
İster beğenin ister beğenmeyin bu devletin yeni kurucusu Tayyip Erdoğan’dır” ifadesini kullanmış, bu ifade üzerinden başlayan tartışmalar ın devam ettiğini ve bir süre daha devam edeceğini ön görmek mümkündür.
Kimdir Ayhan Ogan? Bu soruyu sormamdaki maksat elbette Ayhan Ogan’ ın kişiliği, Özel yaşamı, siyasal ideolojik yaklaşımları değildir. Bazı AKP yetkililerinin “ görüşleri kendisini bağlamaktadır” savunusunun çok ötesinde söylediklerinin sadece kendisini bağlamadığını düşünmekteyim.
Konumu, kişisel zeka düzeyi ve temsil ettiği sivil alan inisiyatifinin rolü ve Doğu Anadolu bölgesi akil insanlar heyetindeki sekretarya görevi ve bu görev esnasında İnsan Hakları Derneği ni temsilen katıldığım akil heyetler toplantısı sırasında yakından tanıma fırsatına kavuşmam ve edindiğim izlenim Ayhan Ogan’ın bu ifadeyi olu orta yerde canı istediği için kullanmadığı yönündedir.
Ayhan Ogan eski devlet maliklerinin görmek istemediği, fiiliyatta yaşanan bir realiteyi açık yüreklilikle ifade etmiştir.
Yeni devlet yapılanması ifadesini yok saymanın hiçbir politik reel karşılığı bulunmamaktadır. Aksine yeni devlet yapılanmasının somut, maddi manevi sosyal, sivil ekonomik, güvenlik, yargı Yasama gibi tüm dayanaklarının oluşturulduğu yerde bu söylemi “ kişiseldir” savuşturursu doğrultusunda görmezlikten gelmek Deve kuşu misali başını toprağa gömmekten başka bir şey değildir.
Eski devlet sahiplerinin, yapılandırılmış yeni devleti görmeleri için daha ne yapılması gerekiyor. Yeniden yapılandırılmamış bir tek devlet kurumu orta yerde kaldı mı? Ekonomiden başlayalım yakın sermaye kurumlarını oluşturmak üzere doğrudan veya dolaylı transfer edilmemiş hiçbir kamu iktisadi işletmesi bırakıldı mı?
Eski devlet ricalinin övündüğü bir tek üniversite var mı orta yer de?
Anayasa mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Yargıtay gibi kurumlar ı kapsayan tüm yargı ve adalet sistemi nerede?
TSK ve polis teşkilatının eski devlet ile hiçbir ilişkisi kaldı mı? Demokratik parlamenter sistemin ana kurumu TBMM ne âlemde?
Ana muhalefet Yavru muhalefet diye bir siyasi iradeden artık söz etmenin olanağı var mı dır? Parlamentonun üçüncü büyük partisi HDP Milletvekilleri nerede?
Eski devlet sahibi CHP nin bundan haberi mi yok?.
16 Nisan referandumu neyin nesiydi? 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan toplumsal iradenin yok sayılarak darbe gibi 1 Kasım’ın ikamesi unutuldu mu? 15 temmuz darbesinin Allahın bir lütfüne dönüştürülüp OHAL yönetimine evirilmesi halüsinasyon mudur?
Yeni devlet yapılanmasının birkaç eksiği kaldı?
Belki Bunlardan birisi de son günlerde iyice dillendirilmeye başlanan Kılıçdaroğlu’nun Mit tırları üzerinden kriminalize edilerek üstelik eski devlete ihanetten tutuklanıp ceza evine konulması var sırada.
Şimdi de gözler 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevrildi.
2019 da eşit demokratik, şeffaf bir seçim olacak,
Halk tercihini yapacak yapılan bu tercih toplumsal irade olarak kabul görecek,
Türkiye normal demokratik sisteme dönecek,
Yapılan tüm haksızlık ve hukuksuzluklar ortadan kalkacak
Hayaliyle kalkıp oturan muhalefet istese de istemese de yeni devleti kabul etmiş olacak.
2019 seçimi 2019 da yapılacak adil demokratik seçim tarihi olmayıp 2019 a kadar bu yeni devlet işinin tamamen kotarılmasıyla ilgili bir zaman dilimi olduğunu ister istemez her kes kabul edecek günü bekliyor galiba!