ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

Ulusların kendi kaderlerini tayın etme hakkı vardır.

 

    Uluslar kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardır. Bu ulus ister 30 kişiden, ister 30 milyon kişi olsun.

Dünyanın gözü Irak'ın Kuzeyindeki referandumda, sonucu tüm dünya merak ediyor. Kürtlerin Mahabat Kürt Devletinden 60 yıl sonra yeni devlete kavuşacaklar mı?

Bu karar biraz kafa karıştırıcı durumdur.

Bölgesel Kürt Meclisi işlenmiyor.

Bir yıldan fazladır maaşlar ödenmiyor.

    Erbil' de tüm şirketler Barzani ve akrabalarının denetimindedir. Yolsuzluk almış başını yürüyor.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Barzani’nin Başkanlık süresi bittiğinden bu yana toplanmıyor.

Meclisi bilinçli olarak toplamıyor. Meclis açıldığı zaman Başkanlık düşer.

     Barzani'nin bir bağımsızlık referandumuna gitmesinin sebebi, büyük bir üstünlükle evet çıktığı zaman ulusal kahraman olarak göstermesidir. Ulusal Başkan kendini tayin etmesidir.

Geçenlerde evet çıkması durumunda kendisi ve ailesinden kimsenin başkan adayı olmayacağını söylemesi oyunun başka bir boyutudur.

    Barzani Kürt Ulusal kongresinin toplanmasına sıcak bakmıyor.

İsim Bağımsız Kürt devleti ama hiç bir gruba tahammülün olmayacak!

Barzani gerçekten '' Bağımsız bir Kürt devleti mi istiyor? Yoksa ABD egemenliği altına kurulacak bir devlet mi istiyor?

     Tam bağımsız bir devlet ise niye tüm grupların katılacağı bir ulusal kongre toplanmıyor.

DAİŞ tehdidi tam olarak bitmiş değildir. Musul bir saate bir tek kurşun atılmadan teslim edildi.

    Erbil Barzani' in en güçlü olduğu kent genelde herkes evet ten yana, aykırı bir ses varsa da korkudan kimse bir şey demiyor.

    Kerkük; Diğer illere göre biraz daha karışık, Türkmen, Arap, Kürtlerden oluşan bir yapıya sahiptir. Türkmenler, Irak yönetimi ile bölgesel Kürt yönetimi arasında kalmış durumdalar. Referanduma karşı değiller. Kerkük de yaşayan her Kürt de referanduma evet demiyor. Kerkük de genelde herkes biran önce kaderlerinin belli olmasını istiyor.

Süleymanye, için durum farklı Goran hareketi ve Talabani seçmenli daha güçlü durumdalar. Her Kürt gibi bağımsızlığa karşı değiller. Ama Barzani'nin oldu- biti sinden rahatsızlar.

    Goran hareketi biraz daha halktan yana, çağdaş bir yapıya sahiptir. Talabani taraftarları ise eskisi gibi güçlü değiller.

     Türkiye her ne kadar buna karşı çıksa savaş unsuru ilan etse de Barzani'nin Türkiye gelişinde göndere çekilen bayrak ile birlikte Barzani devletine karşı olmadığını göstermiş oldu.

Türkiye kendi toprakları dışında hiç bir Kürt unsura sevinmese de karşıda çıkmaz.

Türkiye'nin geldiği nokta benden uzak olsun Allah'a yakın mantığıdır.

Hele hele Barzani gibi kendi müttefiki olan birinin başkanlığında kurulacaksa kendiişlerine gelmiş olur.

ABD, ise bir bağımsız devlet yerine 4 taneyi dahi az buluyor.

ABD, parçalanan dört Kürt toprakların da kendi egemenliği altında devletçikler kurmak istiyor.

Avrupa Birliği (AB); Kürtlerin özellikle DAİŞ ile mücadelesinden dolayı olûmlu bakacakları bellidir.

Rusya'ya gelince aslında kendi egemenliği dışında olacak her şeye karşı olsalar da sesleri çıkmayacaktır.

Bence özellikle orta doğu gibi çok hassas olan bir bölgede herkesin tutuğu elinde kalıyor.

Özellikle bir DAİŞ tehdidi varken, kimse kendi şahsi çıkarlarını düşünerek adım atmasın altında kalırlar.

      ABD ve Rusya gibi ülkelerin egemenliği altında kurulacak hiç bir oluşumun ömrü uzun olmaz.

Kürtler arası birlik olduktan sonra bağımsızlığın anlamı o zaman olur.

Kürtlerin rızası alınmadan kurulacak her devlet '' rızası olmadan olan evliliğe'' benzer.

IRKÇILIK BİR HASTALIKTIR.

 

Birçok hastalık türü vardır. Bunların en büyüğü kendi dilini, ırkını, mezhebini, dinini üstün görmektir.

Bu hastalığın tedavisi çok zordur.

Tedaviye cevap vermez.

Erkek egemenliği vardır. Kadın - erkek eşitliğine karşıdır.

Erkek olmak üstünlüktür.

Bu hastalığın en büyük virüsü milletçilik ve simgeleridir.

Toplum içinde belli kişileri kendilerine hedef seçerler, bunun üzerinde saldırılar yaparlar.

Aşırı milliyetçi olan kendisinden başka ırka tahammül edemeyen bir hastalık türüdür.

Benimsedikleri ideolojiyi başkasına kabul etmek için insanların dini duygularını ve milliyetçilik duygularını ön plana atarlar.

    Bu ülkemizde daha çok '' vatan elde gidiyor, din elde gidiyor.'' söylemleri ile insanları etkilemeye çalışırlar.

Eğitimli olsalar da dahi eğitimden, aydınlıktan, liberalizmden çok korkarlar, bu düşünceleri bastırmak için farklı düşüncelerle bastırmaya çalışırlar.

    Medyayı kontrol altında tutar. Düşüncesinin dışında yazılana ve söylenene tahammülü olmaz.

    Son yıllarda ülkemizde bu hastalığa yakalanma oranı çok yükseldi.

    Toplu taşıma araçların da '' şort  '' giyen kadınlara tekme atıldı.

    Toplu taşıma araçların da açık giyinen kadınlara sözlü tacizlerde bulunuldu.

     Parklarda açık giyinen kadınlara saldırılar oldu. İçeriye alınmadılar.

Mahalle baskısı artı.

Karşıt görüşlü insanlar arasında kavgalara kadar gidecek olaylar oldu.

     Ahmet Kayanın başına gelenleri her fırsatta yanlış olduğunu söyleyenler. Aynı düşünceleri paylaşmayan sanatçıları, yazarları hedef aldılar.

Hani spor kardeşlikti.

     Bu nasıl kardeşlikse '' Amed Spor Kulübü gittiği her deplasman maçlarında '' taraftarından tutun Başkanına '' kadar saldırıya uğruyor.

 Kulübün bir üst lige çıkmaması için her şey yapılıyor.

      Aynı takımın bir sporcusu '' Deniz Naki '' düşüncesi, mezhebini açıkladığı söylediği için federasyonun verdiği cezaların haddi hesabı yoktur. Son olarak çıktığı son maçta bir taraftar tarafında yumruklu saldırıya uğruyor.

Rakip takımdan ve federasyondan bir açıklama yapılmıyor.

Bu hastalığın önü kesilmezse çaresi ne ise bulunmaz ise sonucu daha kötü olacak olaylara neden olur

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.