Tüm kaleler tek tek düşürüldü!.Adeta beyinlerde biriken kirli suların kapağı açıldı ve artık sele dönerek aramızda akmaya başladı!.
Kadınların otobüslerde ve parklarda tekmelenmesinin öyle sıradan, münferit bir olay olmadığını bilmiyor muyduk?
Daha dün deniz kenarında bira içti diye iki kadın doktora para cezası verilmedi mi?.
Daha nice örnekler var!.Saçından sürüklenen ve mezara gömülmesine izin verilmeyen kadına kadar!.
Siz Arap ve İslam toplumlarının bu kadar zenginlik kaynağı ile neden geri kaldıklarını zan ediyorsunuz?.
Tek nedeni kadına bakış açısıdır!.Kadın,yaşamın iki ayağından biridir!.Kestiğiniz de tek ayakla rakiplerinizle ne kadar yol gideceğiniz bellidir!.Şu an dünyada olan budur!.
Oysa kadın asıl unsurdur!.Yani iki ayaktan en önemli ve yaratıcı olanıdır!.Kendisini de,erkeği de doğuran o dur!..
İşte bu asli unsuru ber taraf ederseniz,dünya ligin de topal kalır ve rakiplerinizle yarışı ilk adımda kaybedersiniz!..Maalesef adı geçen ülkelerde kadın sadece erkeğe yem olarak algılanıyor ve bu yem ,günü birlik eril ağızlarda çiğnenip duruyor!.
..
Malatya Belediyesi bu karanlığa bir adım daha yaklaştı ve cinsiyetçi ayırımın nerelere gelebileceğinin son örneğine imza attı!..Bu çağdışı uygulamaya beyinlerinde ki karanlığın çerçevesine pembe renkle nakış düzmek yaptıkları çirkinliği örtmeyecektir!..Bu uygulama,feth edilen uygarlık kalesine sıçratılmış kara bir lekedir!..Aşağılanan,horlanan kadın kimliğine yeni bir hançerdir!..Artık ayrı parklar,ayrı yolcu
Otobüsler ve hata uçaklara hazır olun!.Kansere müdahale edilmediğinde vücudun tümünü yuttuğunda hiç bir şey eskisi gibi olmaz!.
Yıllar önce İranlı bir dostum söylemişti:"Tıpkı böyle geldiler ve masum dini argümanları kullanarak bizi uyuttular, tepki görmeyince her zaman daha katı ikinci adımı atılar!"
Anladınız değil mi?.
Bana göre geldiler bile!..
Hadi geçmiş olsun!..
*****************
BİR ÜLKE DÜŞÜNÜN
Bir ülke bu kadar mı algılarını yitirir?
Bu kadar mı akıl fukaralığına soyunur?
Aklın sınırını değil,akılsızlığın sınırlarını bu kadar mı zorlar?..
Değişen dünyayı okumayıp, çağın değişmeyen karanlık ve artık günümüzde kıymeti kalmayan sığ düşüncelerine dönüp sarılmanın anlamı nedir?
Bilen,anlayan lütfen beri gelsin!..
Bu coğrafyanın Kürd nüfusunun yarısından fazlası sende..Üstelik yaptığın onca yok sayma ve acımasızlığa rağmen,hala seninle birlikte ve bir arada yaşamak için inadına yakana yapışmışken!.
Dünyanın hiç bir yerinde tüm yapılanlara rağmen,her şeyi yutan bir halk yoktur,olmamıştır!..
Bahse konu halk Elli milyondur!.Elli milyon insanın varlığına ve iradesine zalim olmanın gün gelir faturası ağır olur!..Hepsi ile komşu olduğun ve çoğunluğu ile beraber yaşadığın bir halka bu kin ve öfke neyin nesi?!
Ektiğin bu kin ve öfke artık ölülere kadar uzandı!..Bana göre Hatun anayı o mezara defn etmediniz ama,kendinizi oraya ebedi olarak gömdünüz!.Çünkü artık ölülerimizi bile kendi toprağına gönderdiniz ve kendi toprağınızı da başınızdan boca ettiniz!..
Ektiğiniz tohumların yeşerip size diken olarak dönmesidir bu!..Bundan sonra biçtikçe eleriniz kanayacak,biçmezseniz her adımda dikenler tabanınıza batacak!..
Efendim,"Barzani referandum yaparsa!.."
Ne yaparsın?!
Gider işgal edersin!.
Demek istediğin o!.Zaten tarih boyunca hiç bir sorununu çözme başarısı göstermeyen bir aklın ötesini düşünmesi sürpriz olur!..
Bu ülkede kanlı olmanın ve kandan dem vurmanın vatanseverlikle ne kadar eş değer olduğunu biliyoruz!..O nedenle kan da birleşip hedefe Kürd bedeni koymak olagelmiş bir durumdur!..
İşte yeni fırsat!.
Barzani bu referandumu yapacak,yapmalıdır da!..
Hem de bir an önce!.Bence anlamazsanız bile bu sizin de kurtuluşunuzdur!..
Anlayana!..
Terk etmek istiyorum bu kenti
Terk etmek istiyorum bu kenti
Terk etmek istiyorum
sloganlarımın parçalandığı duvarları
geride hüzünlü bakışlarını
koynunda çocuğu vurulmuş
bir zamanı
çalıp götürmek istiyorum
acısını
kanayan yaranın
avucumda ölü kuşlar çoğalıyor
ah bir kanat olabilsem
gidip anamın omuzlarına konsam
yaklaşıp yanaklarına
acılar toplasam
ağlasam ağlasam
ağlasam
çarpa çarpa
düşse yüzümden binlerce damla
aksa
Yüreğinin dağ yollarına
sonra
tufanlar kopsa
ebedi bir fırtına
hangi dua anlam kazanır
tanrısı yitik bir ülkede
kaç kurşun tanır
terk ettiği namluyu
İşte
öyle bir şeyim
terk ediyorum bu kenti
sen
İster gel
ister gelme
****************
Eymir de ruhsat sorunu
Mustafa Arguvan Eymirli!..Köyün ortasında geçen asfalt yolun kenarında küçük bir bakkal dükkanı var!.Karşı tarafında da Cem evi!.
Dükkanın da tekel ürünleri satıyor!.Daha önce aldığı ruhsatın süresi dolduğu için yenilemek istedi!..
Buraya kadar tamam!..
Ama müracaatta bulunduğu Arguvan'ın CHP'li belediyesi ne yaptı?
Müracaatı ret etti!..
Gerekçe?
Cem evine yakın oluşundan dolayı içki satamazmış!..
Vay başıma gelen!!..
Bu belediyeye sormak lazım!.
Cem evlerine yasal statü verildi de haberimiz mi yok?!
Hani olur ya,statü verilirken ibadethaneye yakın mekanlar içki satamaz diye bir ibare vardır genelde!..
Peki bu olmadığına göre ne yapmak istiyorsunuz?.
Cem evi cami değildir!.Orada beş vakit ezan okunmuyor!.Namaz da kılan yok!.
Eee..!
Peki bu yalakalık kime?.
Ya da ne yapmaya çalışıyorsunuz?.Gariban Mustafa'nın işine engel olarak mı Müslüman olduğunuzu ispat edeceksiniz?!
Kargaları güldürmeyin!.Bir de CHP belediyesi olacaksın!..AKP sahillerde içki yasağı koydu diye yırtınan CHP,çık buna da bir açıklama getir!.
Bekliyoruz!..
Acaba ne diyeceksin diye!..
