Cumhuriyetin temel kavramları halen halk tarafında benimsenmemişti. Halk feodal süreci bile tam olarak yaşamadan kapitalizmin temel kavramları ile baş başa kaldı. Halk demokrasi, insan haklar, evrensel değerler, ulus ve benzeri kavramları ilk defa duyuyor ve ona da tepki veriyordu.
Osmanlıda gelen geleneksel yeni ve eski kavgası cumhuriyet içinde de devam ediyordu. Osmanlıda eskiyi, yani muhafazakarlığı temsil edenler şimdi DP içinde örgütlenmişlerdi. İtaatçiler ise CHP içinde örgütlenmişlerdi.
CHP kendisine altı tane temel ilke belirleyip devleti bu temelde örgütlemeye çalışıyordu. Bu altı temel ilke Fransız Devriminde alınmış burjuvaların temel ilkeleriydi. Bu temel ilkelerde milliyetçilik ve laiklik İslamcıların hiç hoşuna gitmeyen kavramlardı. Çünkü ulus devleti ümmet yerine Milleti koymuştu. Bir mezhebe dayalı dinsel dayatma yerine ise laiklik kavramı getirilmişti. Oysaki din Osmanlıda devletin resmi ideolojisiydi. Kimse devletin getirdiği tezleri eleştiremiyordu. Çünkü devletin her söylemi bir kutsallığı ifade ediyordu.
4 Mayıs 1950’de çoğunluk sistemi temel alınarak gizli oy – açık tasnif esasına göre yapılan genel seçimlerde, DP üstünlük sağlamış ve 23 yıllık CHP iktidarı sona ermiştir. Böylece,1923 yılında devleti kurmuş olan CHP, iktidarı Demokrat Parti’ye devretmiş ve Türk demokrasi tarihinde yeni bir dönem başlamıştır.
DP iktidara olur olmaz Osmanlının Hürriyet İtilaf partisi devamı olan İslamcılar ilk icraatları Atatürk büstlerine saldırı oldu. Bu saldırılar karşısında “Atatürk’ü koruma kanunu” çıkartıldı. Artık Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes başbakan, Refik Koraltan da TBMM başkanı olmuştu.
1950 de Kore’ye asker göndererek binlerce vatan evladının ölümüne sebep olmuştur.
1950 -1954 yılları arasında muhalif gazeteciler tutuklandı.
1954 seçimlerinde Malatya ikiye bölündü. Çünkü Malatya’da DP vekil çıkaramıyordu.
Aynı yıl ÇKMP nin kazandığı Kırşehir ilçe yapıldı.
1955 yılı 6-7 Eylül günü İstanbul’da, Rumlara ait ev ve işyerleri talan edildi.
İnönü’nün yaptığı yurt gezilerinde Uşak’ta, İzmir’de ve İstanbul Topkapı’da saldırıya uğraması, partisine yapılan baskılarla düzenledikleri mitinglerin engellenmesi toplumda giderek gerilimi artırdığı gibi beraberinde kamplaşmayı getirmişti.
Tahkikat Komisyonu DP milletvekilleri tarafında oluşturulacak ve bu komisyon üç ay boyunca muhalefetin ve basının eylemlerini soruşturacaktı.
DP meclis gurubu Nisan ayı ortalarında, CHP’nin yasa dışı yöntemlerle siyasal mücadele yaptığını, bir kısım basının da onu bu yolda desteklediğini ileri sürerek, 15 kişilik bir soruşturma kurulu oluşturulmasını öngören önerge, TBMM’ce hemen kabul edildi. Meclis görüşmeleri sırasında İnönü iktidarı sert bir dille uyararak
”… Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. Şimdi arkadaşlar
Dini sorumsuzca siyaset aracı olarak kullanarak tarikatları hortlatarak
dinci çevrelerin umudu haline gelmek,
Menderes’in “…odunu bile aday göstersem seçtiririm..” diyebilecek ölçüde tek ve vazgeçilemez olduğuna inanması,
Köy Enstitüleri bir daha açılmamak üzere kapatıldı.
Vatan Cephesi diye bir cephe kuruldu. Bu cepheye üye olanlar her gün TRT nin radyosunda isimleri okundu.
Üniversiteler üzerinde baskı artırıldı. Turan Emeksiz öldürüldü.
ABD ile NATO çerçevesinde tam içli dışlı hesaplar yapıldı.
Sağ partiler hep demokrasiyi kullanarak iktidar oldular ama demokrasimize fazla bir şey katmadan var olanları da alıp götürdüler.