Son günlerde Türkiye’nin hiçbir sorunu yokmuş her şey süt liman mış gibi gündemimizi Müftüler nikâh kıysın mı? Kıymasın mı?
Esas itibarı ile kafalarda her hangi bir hinlik yoksa ve art niyet taşınmıyorsa kıysa ne olur kıymasa ne olur. Zaten bu ülkede yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Müslüman olanların çok büyük çoğunluğu resmi nikâhla birlikte imam nikâhı da kıydırıyor.
Dediğim gibi müftülük nikâh kıysın diyenlerin kafasının içerisinde şeytani düşünceler yok ise ve bunu götürüp şerii düzene bağlama ön çalışması olarak düşünmüyorsa bana göre hiçbir sakınca yok. Yine birileri kötü niyetle evlilik adı altında kadınları kızları kandırıp Müftü nikahı ile alıp bir müddet sonra kapı dışarı ederse bunun günahını o zaman kim çekecek.
Bunların hepsi var sayımdır olur mu olur.
Bunun yanında Türkiye halen mevcut anayasaya göre Laik ve çağdaş sosyal hukuk devleti olarak gösterilmekte görülmekte. Her ne kadar laik çağdaş hukuk devletinden epeycene uzaklaşmış olsak ta bu satırlar anayasanın 2. maddesinde yazılı.
Aslına bakarsanız bu düşünce yasallaşırsa ki mecliste geçti Anayasada ki medeni kanunlara da aykırıdır. Medeni kanun da kadın hakları vardır ve bu kanunlar halen yürürlüktedir.
Müftüler ülkede yaşayan tüm Müslümanlara eşit şekilde din ile ilgili görevlerini yaptılar da bir de nikâh mı kıysınlar.
Diyanet sadece türk ve Müslüman olanlara en az 5 – 6 yatırımcı bakanlığın bütçesinden daha fazla bütçeyle onlara çalışıyor. Bu ülkede yüzlerce binlerce din adına haksızlıklar hukuksuzluklar oluyor yapılıyor ancak diyanetten ya da bir müftüden bir cemaat toplantılarında bu haksızlıklarla hukuksuzluklarla ilgili çıt çıkarmıyor hiç bir şekilde ses çıkarmıyorlar.
Ülkede tecavüz taciz kol geziyor; hiç bir din adamı da çıkıp da ulan bu ne biçim bir utanmazlık demiyor. Kadınlar katlediliyor, tecavüze uğruyorlar; kadınların giyim kuşamı üzerinden ileri geri ahlaksızca konuşan sözde din adamı, aşağılık, sapkın olanlar; her gün rezaletlerini ortaya döküyorlar.
Müftülere nikâh kıyma yetkisi veriyorlar niye?
Bu işin altında bir bit yeniği yok mu?
Hakikaten yok mu, ne dersiniz?
Kuran kurslarında çocuklara tecavüz edilirken, ilahiyat fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığının gıkını çıkartmazken; bu kişilerin kıyacağı nikâhı, kendine saygısı olan onurlu ve vicdanlı bir insanın kabul etmesi mümkün değildir.
Müftülere nikâh yetkisi vermenin altında yatan yegâne neden çok eşliliği yolunu açıp, Suudi Arabistan gibi çirkef, iğrenç bir yönetim biçimini toplumun en temel yapı taşı olan aileye da dayatmaktır.
Müftülere nikâh yetkisi vermek, kirli bir enerjinin topluma sirayet etmesini sağlamaktır.
Bu kirli enerjini ailenin geleceğini mavf etmekten başka bir işe yaramayacağı gerçeğidir.
Diyanet işlerinin hizmet vermediği kesimin vergilerini alıp yiyen kişilerin, helalden nasiplenme şansıları da yoktur.
Ülkeyi yöneten zihniyetin ajandasının ne olduğu artık ortadadır.
Onlar bu ülkeyi bir Şeriat ülkesi haline getirmek için uğraşmaktadırlar. Ortadoğu ülkesi haline getirmek için uğraşmaktadırlar ve onlar bu ülkenin geleceğini yok etmek için uğraşmaktadırlar. Bunlara sessiz kalmak mümkün değildir.
Müftülere nikâh yetkisi vermek bu zihniyetin kadınlara bakış açısını göstermektedir. Kadınların kazanmış olduğu hakların gasp edilmesinin önünün açılması demektir. Başta kadınlar olmak üzere, toplumun bütün kesimleri bunlara karşı çıkmalıdır.
Aslında tabii ki bu anti demokratik düşünceyi yasallaştırmak sadece kadınların da sorunu değildir. Bu sorun ülkenin geleceği ve sistemin şerii düzene evirilmesi değişmesi demek olduğundan olacağından bu ülkede yaşayan ülkesini seven bayrağını seven gerçekten İslami yaşayan dindarlar da başta olmak üzere bütün herkesin sorunudur. O nedenle bütün herkes ayaklanmalı ayağa kalkmalı ve bu gerici kafatasçı düşünceye karşı çıkmalı.
Türkiye AKP iktidarlar dönemine girdikten ve 15 yıllık süreçten sonra demokrasiden ve laik demokratik hukuk devleti olmaktan uzaklaşmış uzaklaştırılmıştır. Her türlü yolsuzluklar hırsızlıklar devleti soymalar bir trilyonluk saatler ayakkabı kutularında paralar hep bu süreçte gündemlere gelmiş hep yandaşlar köşeyi dönmüştür. Bunları yapanlarda bu şekilde zengin olanların hemen hemen hepsi de dini kendisine maske yaparak rahmetli Yaşar Nuri Öztürk Hocanın dediği gibi haşa “ Allah’ı kandıranlar “ hep köşe bucak bırakmadan döndüler dönüyorlar.
İşte müftüler ya da diyanet başkanı ya da yardımcıları kul hakkı yemenin dinimizce en büyük günah olduğunu bu sahte dincilere söylemeli bunları teşhir etmelidir.
Kısaca müftüler ya da diyanet yapması gerekenleri yapmıyor yapmaması gerekenlerin yapmasını yüklüyorlar.
Be hey adamlar siz önce bu diyaneti ve dolayısıyla müftüleri hocaları imamları asli görevlerini layıkıyla Ve Herkese Eşit Mesafede Olarak yapmaları yapabilmeleri için gerekli yasaları çıkarın ve yürürlüğe koyun. Alevilerde bu ülkede vergi veriyor askerlik yapıyor kısaca vatandaşlık görevlerini layıkıyla yerine getiriyor ancak vergileri ile ayakta duran bu günkü Diyanet bu inancı ve bu inancı yaşayanları tanımıyor. Peki bu adalet mi hukuk mu nedir bunun adı bir bilen bize anlatsın da bizde bilelim.
Aslında Diyanet in olduğu bir ülkede laiklik zaten olmaz olamaz. Hele hele Türkiye de ki gibi tek bir mezhebe hizmet eden diğer inançları mezhepleri yok sayan bir diyanetin olduğu yerde hiç olmaz olamaz. O nedenle Diyanet başkanlığının hiç tereddütsüz kalkması lazım kaldırılması lazım.
Şayet bu yapılmıyorsa ki bu günkü iktidar zaten hiç kaldırmaz en azında nasıl ki isteseniz de istemeseniz de bu yasa geçecek kararlılığınızı Diyaneti iktidarların emrine alınmaması için gerekli çalışmaları yasaları da meclise getirin ve o kararlılıkla yasalaşmasını sağlayın.
Dostlar Deveye niye boynun eğri demişler deve de benim nerem doğru ki demiş.
Bu örnekte de anlaşılacağı üzere Türkiye de hangi iş doğru ki hangi birini yazalım.
Siyaset bozulmuş sosyal yaşam bozuk ekonomi batmışız dış ilişkiler de orta doğu kan gölü bizi de içine doğru çekmek üzere Dünya ülkelerinde dostluğumuz sadece katarla ancak bura ile görüşebiliyoruz içerde tek adam yönetimine doğru hızlı adımlarla koşarak gidiyoruz ülkemizde ki aleviler Kürtler eşit şartlarda yönetilmiyor emekçiler üreticiler her geçen gün biraz daha bataklığın içerisine girmiş batıyor vs vs
Bütün bunlar var iken yaşanırken ve bu güzelim ülkemiz kirletilmeye çalışılırken bizim iktidarımız Müftüler nikâh kıysın mı kıymasın mı ile uğraşıyor.
Dünya çağ atlamış teknoloji ışık ya da sesten daha hızlı yol alırken biz halen meleklerin erkek mi dişimi ile uğraşıyoruz.
Ayıptır, yazıktır ve günahtır bu güzel Türkiye’mize.