Dolar dört TL'ye dayanmış, benzin altı sınırında, içte ve dışta nelerin olup bittiğini anı birlik kestirmek zor ama beyefendi çıkmış ağzı kulaklarında "maşallah ihracatımız arttı, keşke ithalat olmasaydı!"
Arttı dediği ihracat domates hıyar!.İthal dedikleri ise sanayi üretimi mallar!.Çünkü kendisi üretemiyor!.Ürettiği de taklit,yani vatandaş deyimi ile "çakma mal!"
Yani bu vatandaş zehirli diye gümrük kapılarından yüz geri edilen sebze ve meyveleri tereddütsüz yiyiyor ve kimseye de hiç bir şey olmuyor!.Çünkü mideyi her türlü abur cubura alıştırmışız!.Ama elin oğlunun midesi öyle değil!.Naziktir,kibardır!.Böylesi durumlarda o ülkeler sorumluluk ve ahlaki değerler ölçüsünde hareket ederek vatandaşına bunu yedirmezler!.
Biz yeriz!.Hiçte umurumuzda olmaz!.Öyle yemişiz ki,üç beş hıyar ve domatesin lafı mı olur?.
Biz yedi düvele kafa tutmuş bir milletiz!.Bünyemiz sağlamdır,hiçbir şey işlemez!..
Enflasyon yukarı doğru tırmanışta ve Binali bey,Reisten fırsat bulur da bir mikrofon kaparsa,hemen güler ağız biraz da nükte katarak gözümüzün içine bakıp,"seni var ya seni yerim lan" dercesine algılarımızla dalga geçiyor!.
Tıpkı saman ithal edip,ucuz et yedireceğiz diye mangal ağızlılık yapanlar gibi!.Peşin de inek ithal ediyorlar ve akabinde Hırvatlardan et alımı!.
Ama çıkıp "ucuz et yiyeceksiniz " diye dalga geçiyor!.
Bir de vatandaşa bakmak lazım:
Fahrettin tanıdığım bir arkadaş!.Siyasetimi beğenmez ama dostluğumuz fena değil!.Sürekli yanak kıllarını çekiştirir dururdu!.
Uzun zamandır görmemiştim!.Bu sabah karşılaştım,yüzü yanık,yara bere içinde!.
Bu ne? Demeden yüzünde ki o yaranın verdiği acıyla anlatmaya çalıştı!
-Bak Hasan hocam,yüzümde ki kıllardan kurtulayım diye her yerden fikir aldım,bir tek sana sormadım!.Çünkü senin diyeceğin belliydi!.Kısacası gidip lazerle hal edeyim derken tüm yüzümü yaktım ve derin yanık tedavisi görüyorum!.Bu ülkede herkes stresten ne yapacağını şaşırmışken,ben çıkmış güzelleşmek istiyorum!.Bu bana müstahak ve tüm havam söndü!.Üstelik anladım ki,insanın havası inmeden solcu olamıyor!.Ben oldum bile ve artık sen ne dersen o olacak!.
Fahrettin, bir tecrübe ile kısa yoldan solcu oldu!.
Şimdi gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen bu tayfanın nerelerini yakmak gerekiyor ki, biraz adaba gelsinler?.
Dünyada merhaba diyebileceğimiz hiç bir ülke kalmamışken ve artık kendi içinde dahi ne yaptığımızı bilmiyorken, çıkıp dalga geçer gibi
ülkenin ihracatta rekor kırdığını söylemek!..
Peki sormazlar mı adama?!
-Ula hane mazot?
-Ula hane et?
-Ula hane heyvan?
-Ula hane seman!..
-Ula oğlum!...Hane duleeerr?!..
**************
Tanrı iki güzelliği bir arada vermez
Dünyanın en şanslı coğrafyasında olan bir ülke düşünün!.
Dört mevsimi bir arada yaşayan ve üç tarafı denizlerle kaplı olan!.
Güzel akarsulara sahip ve yer altı zenginlikleriyle kucak kucağa yatan ama farkında olmayan!..
Derler ya,Tanrı iki güzelliği bir arada vermez diye!.
Bu söz bizim ahvalimize tam da cuk diye oturan bir benzetmedir!.
Böylesine güzel bir ülkeyi akıl fukaralığına teslim eden Tanrı'nın bir bildiği olsa gerek!.
Bakıyorum da tarihi boyunca hiç bir sorununu çözmemiş ve sürekli sorun yaratmış!.
Adeta uyandığı her sabaha bu gün kendime nasıl zarar verebilirim diye olmadık entrikalara kafa yoran bir zihniyet!.
Dedim ya,en zor coğrafyaları cennete çevirenlerle, en iyi coğrafyayı cehenneme çevirenlerin aralarında ki bu akıl farkı akılsızların aleyhine gittikçe uçurum farkıyla açılıyor!.
En son yaptıkları mucize plan,Barzani'yi boşa çıkarmak için kadim düşmanı İran'la iş birliğiydi!.
Kerkük'ü İran'a peşkeş çektiklerinde bizim burada ki yandaş ve kahve kültürü donanımlı aklı evveller bundan sonra buradan gelecek petrolün tamamen kontrolümüze gireceğini ve bir liraya yakıt kullanacağımızı beklerken,dün yapılan zamla mübarek benzin altı tl sınırına dayandı!.
Ama olsun!.Söz konusu Kürdün canına okumaksa, evdeki yorganı,çarşafı yakmak teferruattır!..
İşte bu kin ve hınçla kendilerine verilen zararın ileride hanelerine ne kadar gireceğini hesaplamayanlar,şimdi yeni bir zararın planındalar!..
Nedir bu plan?
Afrine müdahale!.Şimdi bunun hazırlıklarını yapıyorlar!.Bunu yaptıklarında bu sefer bırakın yorganı,damı yakacaklarının farkında değiller!.
Ama olsun!.
Damın ne önemi var?
Yeter ki "Kürt derhe sultan olmasın!"
***************
Asimilasyon ve yabancılaşma:
Ulus devlet denilen yapının temel öğesi asimilasyondur!.
Bir nevi var olan tüm güzellikleri bir tek renge büründürmek ve kendine ait olana evirmektir!.
Buna kabaca "asimilasyon" diyebiliriz!.Tüm insani değerleri yok sayan bu uygulama maalesef en çokta bu ülkede ve üstelik "cumhuriyet "denilen ve adı ile hiç alakası olmayan devlet anlayışı ile yapıldı!.
"Şark ıslahat planı" bunun en büyük ve vahim örneğidir!.
Binlerce Kürdün yerinden edilip,yurdun değişik yerlerine serpiştirilmesi ve bir birinden koparılması bir cumhuriyet tablosudur!.Bunun fikir babası İsmet İnönü, uygulayıcısı da Mustafa Kemaldir!.Bilgisi dahilinde ve onayı ile hayat bulmuş bir projedir!.Onun ölümü ile bitmemiş ve hala günümüze kadar devam etmektedir!.
Temeli Sünni Türk İslamcılığı ile atılan bir devlet yapısı bunun dışında hiç bir zaman,hiç kimseyi tanımamıştır!.
Şu gün bile inanç asimilasyonu son sürat devam etmekte ve yok sayılan Aleviler,uyduruk bir söylem olan "Alevi- İslam inancı" diye bir safsata ile Sünnileşmeye zorlanmaktadır!.
İşte asimilasyon budur!.Bunun ötesi ise yabancılaşmadır!.
Yabancılaşma uç insani değerlerin yitirilmesi demektir!. Bir nevi insanı insana karşı insansızlaştırmaktır!.
En çok derin devlet yapısının militarist kişiliklerine uygulanır!.Tüm acıma ve insani duygular adeta vücuttan eritilerek alınır ve geriye avına odaklanan bir ruh hastası kalır!.
Ancak bu ülkede tehlikeli olan bu uygulama sadece söz konusu birimlerle sınırlandırılmıyor!.
Daha tehlikelisi toplumun belli katmanlarına yayılıyor!.
Özellikle Kürde karşı yabancılaştırma!.Dahası Kürdün,Kürde yabancılaştırılması!..
Son sürat ve son gaz devam eden bu paranoyanın acı meyveleri ciddi şekilde aramıza serpiştirildi!.
Sonu nereye varır? Gerçekten tahmin edilemez ve ürkütücü!.
Çünkü artık herkes büyük bir aşkla cellatlarını savunur hale geldi!.
Hem de ölenin uğruna ölecek kadar!..